Bulutların üstünde hissettiğiniz, midenizde kelebekler uçuşturan, kalp atışınızı hızlandıran, yüz yıllardır üzerine şiirler, şarkılar, destanlar yazdıran duygu nedir diye sorsam tereddütsüz “aşk” belirir zihinlerde. Yaşarken ayakları yerden kesen aşk, bir şekilde sonlandığında geride kişiyi oldukça zorlayan duygularla bırakır. Bu haftaki konumuz çoğumuzun aşina olduğu aşk acısı..

Hiç kimse romantik ilişkisine başlarken bir gün bitecek diye başlamaz. Tersine çok sevdiyseniz eğer sonsuza kadar süreceğini o müthiş duygunun hep aynı şekilde devam edeceğini düşünürsünüz. Ancak söz konusu romantik ilişkiler olduğunda işler öyle planlandığı gibi gitmeyebilir. Günü geldiğinde bazı ilişkilerin bitmesi gerekir. Bu kimi zaman geçimsizlik nedeniyle yaşanan bir ayrılık, kimi zaman terk edilme, aldatılma ya da kayıp sebebiyle gerçekleşebilir. Ama hepsinin ortak bir yanı vardır, biten ilişkinin ardından yoğun aşk acısı hissedilen bir süreç yaşanır.

Neden bu kadar acıtır?

Aşk üzerine kendi deneyimlerinizi düşünün, ilk andan itibaren duygusal deneyimlerinize fiziksel değişimlerde eşlik eder. Aşık olduğunuzda kalp atışınız hızlanır, enerjiniz artar, odaklanmakta güçlük çekersiniz. Yapılan araştırmalar bu değişimlerin beyindeki değişikliklerden kaynaklandığını göstermiştir. Aşık olduğunuz zaman beyinde size kendinizi iyi hissettiren dopamin, oksitosin, norepinefrin, feniletilamin gibi nörokimyasallar salgılanır. Ayrılık sonrasında ise bu hormonların eksikliğini hisseden beyin duygusal deneyime ek fiziksel acı da hisseder. Beyindeki bu etkinin azalması için zamana ihtiyaç vardır.

Aşk acısı yaşamak normal mi?

Ayrılıkların ardından bir yas süreci yaşamak elbette ki normal ve sağlıklı bir duygudur. Çünkü nedeni ne olursa olsun burada bir kayıp söz konusudur. Diğer taraftan çok sevdiğiniz birinden ayrıldıysanız bu acı daha da yoğun yaşanır. Aşk acısı çeken kişi ilk zamanlarda onsuzluğa dayanamayacağını, bir daha asla sevemeyeceğini düşünebilir..

Onu unutmak mümkün mü?

Hafızamızı silmek mümkün olmadığına göre bir kişiyi tamamen unutmak elbette mümkün değildir. Ancak zamanla o kişinin etkisinin azalacağı bir gerçektir. Bir şeyi düşünmemeye çalışmak o şeyi kişiye daha fazla hatırlatır. Unutmaya çalıştığınız kişiden ya da duygudan kaçmak için yapacağınız her şey zamanla o kişiyi hatırlatan bir uyarıcı haline gelir. Bu nedenle onu unutmaya çalışmak yerine durumla yüzleşmek, kabul etmek, yası tutmak zamanı geldiğinde vedalaşmak daha çok yardımcı olacaktır.

Aşk acısıyla nasıl başa çıkabilirsiniz?

Aşk evrensel bir duygu olsa da yaşanma yoğunluğu, ayrılık şekli, kişinin mizacı gibi birçok faktör ayrılık sonrası süreçte belirleyicidir. Bu nedenle aşk acısıyla başa çıkma konusunda verilebilecek tek bir reçete yoktur. Ama ayrılık şekli ne olursa olsun kişi bazı şeylere dikkat ederek bu süreci daha sağlıklı atlatabilir. İşte bu duyguyla başa çıkarken size yardımcı olacak birkaç öneri..

1) Yaşadığınız duyguları kabul edin, kendinize zaman verin: Hemen unutmak ya da o duyguyu yok saymak için sihirli bir yöntem olmadığını bilin. Sevdiğiniz biri hayatınızdan çıktıysa eğer hissettiğiniz acının azalması için zamana ihtiyacınız var.. Reddedilme ya da aldatılma gibi durumlar sonrasında gurur devreye girdiğinde kişiler duygularını bastırma çabası gösterebilir. Ya da bu kadar yoğun bir acıya dayanamayacağını düşünen kişi savunma olarak yok saymaya çalışabilir. Ancak yaşanmayan her duygunun size hem fizyolojik hem de duygusal olarak daha çok zarar vereceğini bilmelisiniz. Özlem, üzüntü, pişmanlık, suçluluk gibi gelen duyguları fark edip şefkatle kabul edin

2) Çivi çiviyi söker mantığından uzak durun: Biten ilişkinin ardından süreci tam yaşamadan bir başkasını yara bandı gibi görerek hemen yeni bir ilişkiye başlamak birçok kişinin yaptığı hatalardan biridir. Bu şekilde başlanan bir ilişkiyi sağlıklı şekilde sürdürmek mümkün olmayacağı için bir süre ruhu dinlendirip ardından adım adım ilerlemek daha doğru olacaktır.

3) Kendinize hayatınızın aşktan ibaret olmadığını hatırlatın: Başlangıçta dayanması ne kadar zor gelse de siz yalnızca aşktan ya da aşk acısından ibaret değilsiniz. Hayatınızın merkezine en başından aşkı alır geri kalan her şeyi yok sayarsanız elbette o en temele koyduğunuz aşk gittiğinde yıkılmanız kaçınılmazdır. Ama hiçbir hayat sadece aşktan ibaret olamaz. Aile, arkadaşlık, hedefleriniz, kariyeriniz gibi birçok faktörü de hayatınızda dengeli bir yere koyarsanız aşk gittiğinde acınızı yaşarken geri kalanlarla rutininizi sürdürmek mümkün olur.

4)Kötü hatırlamak zorunda değilsiniz: Biten ilişkinin ardından karşı tarafı suçlayıp kötü olan yanlarını hatırlama eğilimi gösterebilirsiniz. Ancak böyle olmak zorunda değil. Başlangıçta yaşadığınız güzel anıları, hissettiğiniz duyguları kabul edip bitme nedenlerini de gözden geçirerek daha gerçekçi yaklaşabilirsiniz.

5)Bu ilişkiden nasıl bir ders çıkarabilirsiniz?: Bu kişi sizin hayatınıza ne kattı, sizin bu ilişkinin bitmesindeki payınız neydi, bu ilişki size ne öğretti, gibi sorulara vereceğiniz cevaplar sonraki ilişkilerinizi sağlıklı yürütmenize yardımcı olacaktır.

6)Hatırlatıcıları zamanı geldiğinde kaldırın:  Ayrıldığınız kişiye ait fotoğraflar ve eşyalar çevrenizde olduğu sürece iyileşme sürecinizde uzayacaktır. Ayrılığın hemen sonrasında olmasa bile kendinizi hazır hissettiğinizde fotoğrafları ve eşyaları kaldırmanız süreçte yardımcı olacaktır.

7)Sosyal medyadan takibi bırakın: Ayrıldığınız kişiyi sosyal medya üzerinden takip etmek, her adımını izlemek kendi hayatınıza odaklanmanızı ve süreci atlatmanızı zorlaştıracaktır. Başlangıçta takibi bırakmak zor olsa da bu konuda kararlı olmanız ve bunu sürdürmeniz önemlidir.

8)Madde bağımlılığı yerine spora yönelin: Ayrılık sonrası yaşadığınız üzüntü normal olmakla birlikte kendinizi iyi hissetmek için alkol, sigara ya da madde kullanımına yönelmek hem anlık rahatlama sağlayan hem de kısa süre içinde size her anlamda zarar verecek bir tercihtir. Eğer böyle bir alışkanlık geliştirdiyseniz en kısa sürede uzman yardımı almanızı öneririm. Yapılan araştırmalar egzersizin antidepresan kadar hatta daha etkili olduğunu gösterirken kendiniz için yapacağınız en iyi şeylerden biri hayatınıza hareket sokmak olacaktır.

9)Duygularınızı yazın: Yazmanın iyileştirici etkisinden birçok yazımda bahsettim. Ayrıldığınız kişiye tüm duygularınızı söyleyememiş olabilirsiniz ve ona ulaşmanız mümkün olmayabilir. Böyle durumlarda duyguları yazıya dökmek o kişiye ulaşmayacak olsa da bir mektup yazmak rahatlamanıza yardımcı olacaktır.

10)Terapi desteği alın: En başta da belirttiğim gibi ayrılık sonrası sürecin nasıl geçeceğini belirleyen birden çok faktör vardır. Eğer aradan zaman geçmesine rağmen günlük rutinlerinizi sürdürmekte dahi zorlanıyor ya da kendi başınıza başa çıkmakta zorlanacağınızı düşünüyorsanız mutlaka bir uzman desteği alın.

Aşkla kalın, iyi haftalar.

Tatilinizi İyi Değerlendirmek İçin Öneriler Makale: Tatilinizi İyi Değerlendirmek İçin Öneriler