Mevsimlerin yalnızca doğa üzerinde değil insanlar üzerinde de belirgin etkisi vardır. Bu durumu herhangi bir tanıya girmeden kendinizde ve yakın çevrenizde rahatlıkla gözlemleyebilirsiniz. Aşağıdaki birkaç soruyla kendinizi değerlendirin. Kışın kendini belirgin şekilde göstermeye başladığı şu günlerde yataktan çıkmak daha zor gelmeye, uyku isteğiniz artmaya başladı mı? İştahınızdaki değişikliklerle birlikte gün içinde karbonhidratlı yiyeceklere yöneliminiz arttı mı? Karamsar hissettiğiniz zamanlar sıklaşmaya başladı mı? İş motivasyonunuz her zamanki gibi mi yoksa tükenmiş mi hissediyorsunuz? Eğer bu sorulara cevabınız evet ise merak etmeyin yalnız değilsiniz. Bu belirtiler tek başına depresyon anlamına gelmemekle birlikte mevsimsel değişimin etkilerinden bir kaçıdır.

Mevsimsel depresyon, majör depresyonun alt türlerinden biridir ve temel niteliği atağın başlama ve düzelme durumunun mevsimle ilişkili olmasıdır. Belirtileri depresyon ile aynıdır. Sıklıkla sonbahar ve kış aylarında görülmekle birlikte nadiren de olsa yaz tipi de görülmektedir. Mevsimsel depresyon kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülür ve İskandinav ülkeleri gibi kuzey ülkelerinde görülme sıklığı daha fazladır. Mevsimsel depresyon belirtileri arasında: Uyku problemleri, enerji kaybı ve sürekli yorgun hissetme hali, ümitsizlik, karamsarlık, önceden ilgi duyulan konulara isteksizlik, iştah problemleri, odaklanma problemleri, ölüm ve intihar düşünceleri, kış uykusuna yatma arzusu bulunmaktadır.

Mevsimsel depresyonun kışın sık görülmesinin bir nedeni gündüzlerin kısa gecelerin uzun oluşu ve dolayısıyla yeterince güneş ışığından yararlanılamamasıdır. Uyku hormonu olarak bilinen ve karanlıkta salınım gösteren melatonin hormonunun kış mevsiminde salınımının artması enerji azlığının ve uyku isteğinin bir nedenidir. Yine kış mevsiminde melatonin hormonunun salınımı artarken mutluluk hormonu olarak bilinen serotonin salınımının azalması mevsimsel depresyonun nedenleri arasındadır.

Mevsimsel depresyonun tedavisinde klinik tablonun ağırlığına göre fototerapi (ışık terapisi), psikoterapi ve/veya ilaç tedavilerinden yararlanılmaktadır. Depresyonun bu türünde ışık terapileri sık kullanılmakta ve olumlu etki göstermektedir. Daha hafif durumlarda mevsimin olumsuz etkilerini en aza indirgemek ve yaşam kalitenizi yükseltmek için şu yöntemleri kullanabilirsiniz. Güneş ışığından daha çok yararlanabilmek için daha erken uyanmak;  gün içinde yarım saat de olsa düzenli yürüyüş ya da koşu yapmak; egzersizi rutin şekilde yaşama dahil etmek; her fırsatta mümkün olduğunca dışarı çıkmak ancak mümkün olmadığında evde geçirilen kış günleri için evde kendinize ait özel bir köşe oluşturmak; vücut direncini artırmak için sağlıklı beslenmek ve kişisel bakımı ihmal etmemek; dışarı çıkılamasa bile sosyalleşmeyi yakınlarla görüşmeyi ihmal etmemek; evde sürdürülebilecek bir hobi edinmek.

Son olarak “Güneş girmeyen eve doktor girer” sözünü hatırlayalım. Bu söz ruh sağlığımız içinde geçerli. Evinizin, ofisinizin perdelerini mümkün olduğu kadar açın, güneş ışığından olabildiğince yararlanın.

Sevgiyle kalın,

İyi Haftalar.

İhtiyaç mı, bağımlılık mı? Alışveriş psikolojisi Makale: İhtiyaç mı, bağımlılık mı? Alışveriş psikolojisi