Günümüzde eşler arasındaki evlilik problemlerinin ve beraberinde gelen boşanmaların artma durumu hepimizin farkında olduğu bir gerçek. Peki, “Evlilik problemlerinin tek çözümü boşanma mı?, Boşanma kararı nasıl verilmelidir?, Boşanma sonrası kişileri ne bekler?, Çocuklar için evlilik sürdürülmeli mi?” gelin birlikte değerlendirelim.

Boşanma en temel anlamıyla evlilik birliğinin mahkeme kararıyla sonlanması olarak tanımlanabilir. Bu tanım resmi boşanmanın tanımıdır. Ancak eşler bu aşamaya gelinceye kadar aynı evin içinde duygusal ve fiziksel boşanma durumlarını da yaşamaktadırlar. Fiziksel boşanmayı evlilik içerisinde fiziksel yakınlığın sonlanması, duygusal boşanmayı ise evlilik devam ederken duygusal yakınlığın sonlanması olarak düşünebiliriz. Her ikisinin arkasından eşlerin bir ya da ikisinin dava açması sonucunda da resmi boşanma gerçekleşmiş olur.

Hiç kimse evliliğine bir gün boşanırım hayaliyle başlamaz. Aksine sözler bir ömür için verilir ve güzel bir gelecek umut edilir.  Zaman içinde her evlilikte çatışmalar görülse de bazı evlilikler bu çatışmaları taşıyamaz. Evlilikle ilgili beklentilerin karşılanmaması, eşler arasındaki iletişim problemlerinin sürekli hale gelmesi, maddi problemler, sadakatle ilgili problemler, şiddetin olması, eşlerden birinin madde kumar bağımlılığı gibi bağımlılık geliştirmesi ve diğer birçok neden evlilik birliğinin sonlanmasına neden olabilir.

Boşanma kararı nasıl verilmelidir?

Boşanma ciddi bir karardır ve maddi manevi birçok getirisi vardır. Bu nedenle her çatışmada tamam boşanıyorum demek sağlıklı bir yetişkin davranışı değildir. Çiftlerin bu problemleri oturup karşılıklı şekilde konuşabiliyor olması önemlidir. Tek taraflı çaba elbette çözüm getirmez. Gerekiyorsa çift terapisi desteği almalı ve karşılıklı olarak çaba gösterilmelidir.

Tüm çabalara rağmen bir şeyler düzelmiyor, günler sürekli çatışma ve huzursuzluk halinde geçiyorsa boşanma kararı değerlendirilebilir. Ancak bu kararı kişi kimsenin etkisi altında kalmadan almalıdır. Çünkü her ne kadar istenen bir boşanma olsa bile ardından gelen bir yas süreci olacaktır. Boşanma sonrası yaşanan yer, ekonomik durum, sosyal çevre vb. birçok değişiklik olmaktadır. Kişinin tüm bu değişikliklere uyum sağlaması için zamana ihtiyacı olacaktır.

Boşanma kararı verdiyseniz bu kararı ani bir öfke anında ya da partnerinizi cezalandırmak için almadığınızdan emin olun. Kararınızı kimseyle paylaşmadan önce kendinize zaman verin. Kararınız netleştikten sonra ise haklarınızı öğrenmek için mutlaka hukiki danışmanlık alın. Süreçte tek başınıza zorlanacağınızı düşünüyorsanız psikolojik destek almanız yeni sürece uyumunuzu kolaylaştıracaktır.

Çocuklar için evliliğe devam edilir mi?

“Mutlu değilim ama çocuklarım için sürdürüyorum” cümlesi fedakarlıktan çok sorumluluktan kaçan bir cümle olarak görülebilir. Çünkü sağlıklı bir anne baba ilişkisinin kurulamadığı, her gün çatışmanın olduğu evde büyüyen çocuk bu durumdan boşanmaya göre daha olumsuz etkilenmektedir. O yüzden boşanıp boşanmama kararının gerekçelendirmesi çocuk üzerinden yapılmamalıdır. Boşanmış ebeveynler süreci sağlıklı yönetebildikten sonra mutlu çocuklar yetiştirebilirler. 

Boşanma sonrası kişileri ne bekler?

Boşanma süreci duygusal, sosyal ve ekonomik birçok değişikliği beraberinde getirir. Sonrası kişi için daha güzel olacak olsa da bir ayrılık içerdiği için arkasından bir yas süreci gelir. Bu yas bazen kaybedilen eş için bazen de geçen zaman, verilen emekler, yapılan fedakarlıklar için olabilir. Eğer boşanma kararı aldatılma, şiddet vb. olumsuz bir durumla birlikte ani bir şekilde geliştiyse sonraki süreç daha sancılı geçebilmektedir. Çatışmalı boşanma durumları da sıklıkla iki taraf için yıpratıcı olmaktadır. Yine istenen bir boşanma olsa dahi ayrılan kişide yasla birlikte depresyon süreci gözlenebilir. Öfke, kızgınlık, reddedilme, hayal kırıklığı, pişmanlık, çökkünlük gibi birçok duygu bu dönemde ortaya çıkabilir. Ancak partnerler boşanma öncesi kendilerini sürece hazırlar ve saygı çerçevesinde durumu yönetebilirlerse boşanma sonrası süreçte yeni yaşama uyum daha kolay olmaktadır. 

Yakın çevrenin sosyal desteği bu dönemde çok önemlidir. Boşanma süreci içerisinde bir yasta barındırdığı için boşanan kişinin bir süre üzgün, çökkün hissetmesi çok normaldir. Boşanan kişiler yeni duruma uyum sağlamak için kendine zaman tanımalı boşanma konusunda sadece kendini suçlamamalıdır. Yine zamana ihtiyaç olsa da mümkün olduğunca rutinleri sürdürmek, kişisel bakımı ihmal etmemek, sosyal çevreyle vakit geçirmek, negatif ortamlardan bir süre uzak kalmak iyileşme sürecini hızlandıracaktır. Kişi tek başına uyum sağlamakta zorlanıyorsa profesyonel destek almak süreci kolaylaştırır.

Sağlıkla ve umutla kalın

Yeni Bir Yıla Hazır Mıyız? Makale: Yeni Bir Yıla Hazır Mıyız?