Siz de fark ettiniz mi bilmiyorum. Sanki çağ dijitalleştikçe, sorunlar da dijitalleşiyor. Hemen her yerde kişiler farklı olsa da benzer mevzular konuşuluyor. Bunlardan birisi de sosyal medya iletişimleriyle ilgili. Bahsettiğim konuyu yalnızca romantik ilişkiler üzerinden düşünmeyin. Durum tüm ilişkiler için geçerli.


Siz de fark ettiniz mi bilmiyorum. Sanki çağ dijitalleştikçe, sorunlar da dijitalleşiyor. Hemen her yerde
kişiler farklı olsa da benzer mevzular konuşuluyor. Bunlardan birisi de sosyal medya iletişimleriyle
ilgili. Bahsettiğim konuyu yalnızca romantik ilişkiler üzerinden düşünmeyin. Durum tüm ilişkiler için
geçerli.
Meselelerden biri şu;
Hikayeme baktı mı?
Beğendi mi?
Kalp attı mı, attıysa kaçta attı?
Sahte hesaptan takip edende mi oymuş yoksa?
Ekledi, takipten çıktı ya da hikayesinden engelledi mi?
....
Ve birçoğumuz.. Tüm bu küçücük dijital hareketlere, hayatımızın boşluklarını dolduracak kadar büyük anlamlar yüklüyoruz. Peki ya bu anlamların içi boşsa? Bir zamanlar sevdiğinin yüzünü beş dakika görmek için şehirler aşan insanlar vardı. Şimdi bir mesaj atmaktan aciz, hikaye izleyip geri çekilen, varlığıyla yokluğu arasında pinpon gibi savrulmaya neden olan insanlar var. Kiminin derdi görünür olmak. Kimininki sevilmek, kimi kendinden bir haber.. Ama can sıkmadan küçük bir hatırlatma yapmakta isterim. Açık konuşalım.
Merak eden bir zahmet eder.
Özleyen bir ses duymak ister.
Gerçekten seven, iki kelime eder.
Eğer bunu yapmıyorsa, ya duygusu yoktur ya da sizinle kurduğu şey duyguyla değil, alışkanlıkla ya da egosunu beslemekle ilgilidir. Bu arada romantik ilişkiler için söyleyelim. Bir diğer olası sebepte; tüm bunları zaten başkasıyla yaptığı için ikinci kadın ya da adamı sosyal medya üzerinden idare etme durumudur.
İşte birçoğumuz, tüm bu belirsizliklerin içinde görünür olma çabamızla baş başayız aslında. Bu kadar anlam yüklediğimiz dijital sinyallerin, gerçek duygularla ne kadar ilgisi kaldı sizce? Sizce birinin hikayenize bakması, attığı bir kalp, alev vs.. Ne kadar şey anlatır? Belki de artık bu insanların ne yapıp yapmadıklarına değil, ne yapmadıkları hâlde bizde ne kadar yer ettiklerine bakmalıyız.
Buyurun,
DM’den doğup şimdi "sessiz" kalan tüm ilişkilere bir "like" da benden.
Sağlıkla Kalın. İyi Haftalar.