Ebeveynlerin en kıymetlileridir çocuklar ve en güzel duygulardan biri olsa da hiç de kolay değildir bir çocuğu büyütmek. Sabır ister, özen ister, sonsuz emek ister. Anne babalar çocuklarını en iyi şekilde yetiştirmek isterlerken işler bazen planlandığı gibi gitmez ve evde çatışmalar başlar. Çocuğunu gözünden bile sakınan birçok ebeveyn bir an gelir kendini çocuğuna bağırırken ya da kontrolsüzce kızarken bulur. Öfkesi dinen ebeveyn şaşkın, suçlu, pişman bazen de çaresiz hisseder. Üstelik öfkenin çocukla olan iletişime zarar vermesi dışında bir sonucu da olmamıştır. Çocuk yine çocukça (!) davranışlarına devam etmektedir.

Bahsettiğim durum size tanıdık gelmiş olabilir. Bir ebeveyn olarak zaman zaman kontrolü kaybetmiş hissetmeniz sizi kötü ebeveyn yapmaz. Ancak öfkenin sizi giderek tükettiğini ve çocuğunuza uzun vadede zarar vereceğini bilerek farklı bir rota belirlemelisiniz. Tahammülü azalmış ebeveynlerle çalışırken sıklıkla fark edilen durum, çocuğun davranışlarının gelişimsel dönemine uygun şekilde ortaya çıktığı ve normal olduğudur. Ancak ebeveynin kendisiyle çalışılması ve desteklenmesi gerekebilmektedir.

Gelin daha sakin ebeveynler olabilmek nasıl mümkün birlikte bakalım:

1)Durun ve hatırlayın; "Siz yetişkinsiniz o çocuk!": Çocuğunuza karşı sabrınızın tükendiğini hissettiğiniz ve tepki vermek üzere olduğunuz noktada kendinize hatırlatın. Siz yetişkinsiniz o çocuk. Çocuğunuzun problem davranışı ise onun ihtiyaçlarının bir yansıması. Çocuklar bilerek anne babaların üzmezler.

2)Çocuğunuzun gelişim dönemi özelliklerini öğrenin: Ebeveynlerin problem davranış olarak gördüğü şeyler sıklıkla çocukların gelişim dönemi özelliği olarak ortaya çıkan sağlıklı davranışlardır. Eğer çocuğunuzun gelişim dönemi özellikleri hakkında doğru kaynaklardan bilgi edinirseniz çocuğunuzdan beklentileriniz ve verdiğiniz yanıtlarda yaşına uygun olacaktır. Özellikle küçük yaştaki çocukların gelişimsel krizlerinde öfke nöbetleri, ağlama krizleri vb. durumlar olabilir. Bildiğiniz, okuduğunuz hiçbir yöntemin bunun önüne geçemediği zamanlar olabilir. Böyle zamanlarda onun bir çocuk olduğunu, bunun geçici bir durum olduğunu unutmayın. Sakin kalın, durumu en pratik şekilde toparlamaya çalışın ve güne devam edin.

3)Öfkenizin kaynağı gerçekten çocuğunuz mu?: Tüm gün yaşanan iş stresi üzerine, ev işleri ve aynı anda çocuğun sorumluluğu ebeveynleri zorlayabilmektedir. Bu konu neredeyse tüm ebeveynlerin ortak noktası, yani yalnız değilsiniz. Zaman zaman tükenmiş, öfkeli ya da tahammülsüz hissetmeniz çok normal. Ancak sakin bir zamanda kendinizi değerlendirin. Öfkenizin kaynağı ya da sizi çıldırtan şey gerçekten çocuğunuz mu? Yoksa eşinizle ilişkinizde ya da iş yerinizde problemler mi var? Belki de maddi zorluklar nedeniyle baskı altında hissediyorsunuz. Üstüne bir de çocuğun ağlama krizleri denk gelince tüm negatif enerjiniz çocuğa yöneliyor olabilir. İşin kötü tarafı fazla tepki verdiğiniz zamanlarda  bir de stresinize pişmanlık ve suçluluk hisleri ekleniyor. Eğer sizi etkileyen farklı problemler varsa daha çözüm odaklı olmaya çalışarak çözüme yönelik planlamalar yapın.

4)Yardım istemekten çekinmeyin: Bazen çocukların tüm sorumluluğunu tek ebeveyn üstlenebiliyor. Bu da ebeveynin kendisine hiç zaman kalmamasına dolayısıyla daha hızlı tükenmesine neden oluyor. Böyle bir durum varsa ev içinde eşinizle görev paylaşımı yapın. Aile büyükleri ya da yakınlarınızdan çocuklarla ilgili destek isteyin.

5)Çocukların sakin olmayı sizden öğreneceğini biliyor musunuz?: Çocuklar duygu düzenleme becerilerini ebeveyn rehberliğinde geliştirirler. özellikle 6-7 yaşlarına kadar duygu düzenlemeden sorumlu beyin bölgesi yapısal olarak da gelişmediği için ağlamalar ve öfke nöbetleri görülmesi normaldir. Çünkü çocuklar duygularını nasıl yöneteceğini henüz bilmemektedir. Yani sizin çocuğunuzun yüksek duygularına yaklaşım biçiminiz aslında onun gelecekte duygularını nasıl yöneteceğini belirlemektedir.

6)Fiziksel ihtiyaçlarınızı gözden geçirin: Yorgun, aç ve uykusuz olduğunuz zamanlarda tahammül seviyeniz de elbette daha düşük olacaktır. Çok uykusuz olduğunuz bir günde çocuğunuzla AVM'ye gitmek sizin için işkence haline gelebilir. Böyle zamanlarda evde sakin etkinlikler tercih edin. Ve molaya ihtiyacınız varsa çocuğunuza uygun bir çizgi film açarak kendinize bir kahve yapın.

7)Kendi ihtiyaçlarınıza zaman ayırın: Kendinize zaman ayırmak, biraz sosyalleşmek ya da hobilerinize yönelmek sizi kötü bir ebeveyn yapmaz. Aksine arada vereceğiniz küçük molalar sonrasında topladığınız enerji ile daha mutlu ve daha enerjik bir ebeveyn haline gelirsiniz. Bunu kendinizi şarja takmak gibi düşünebilirsiniz. Unutmayın oksijen maskesini önce kendinize sonra çocuğunuza takmanız gerekir!

8)İşler kontrolden çıktığında özür dileyin: Çocuk gelişimi hakkında ne kadar bilgi sahibi olsanız da bazen kendinizi kontrol edemediğiniz zamanlar olabilir. İnsansınız ve ne kadar farkındalık sahibi ebeveynlerde olsanız bazı anlar sizi çok zorlayabilir. Böyle zamanlarda çok yükseldiğinizi hissettiğiniz noktada kendinizi durdurun ve ortamdan uzaklaşın. Sakinleştiğinizde ise mutlaka çocuğunuza neden kızdığınızı anlatın. Kızma biçiminizin yanlış olduğunu söyleyerek özür dileyin ve ne kadar sevdiğinizi belirtin.

9)Uzman desteği alın: Çocuğunuzun davranışları konusunda endişeli ya da kararsız olduğunuz dönemlerde çocuk psikiyatristi ya da çocuk psikologlarından değerlendirme almakta gecikmeyin. Davranışları gelişimsel olabileceği gibi farklı bir sorunun belirtisi de olabilir ve dışarıdan destek gerekebilir. Unutmayın çocuk yetiştirmenin tek bir reçetesi yoktur ve her çocuk özeldir.

Sağlıkla Kalın

Sendromsuz Pazartesi Mümkün mü? Makale: Sendromsuz Pazartesi Mümkün mü?