Bilindiği üzere Aydın ve Denizli'de yer alan bazı taşınmazlar için Cumhurbaşkanı tarafından acele kamulaştırma kararı verilmiş ve bu acele kamulaştırma kararı 24 Eylül 2020 tarihli ve 31254 sayılı Resmi Gazete ile yayımlanmıştı. Bu kapsamda Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından hızlı bir şekilde işlemlere başlanmış ve davalar açılarak otoyolun yapımına hız verilmiştir

Peki Acele Kamulaştırma nedir? Arsa ve tarla sahiplerini ne şekilde etkileyecek? Karayolları Bölge Müdürlüğünün teklif etmiş olduğu değer üzerinde anlaşma yapmak zorunlu mu? Eğer Karayolları Bölge Müdürlüğü ile anlaşmıyorsak nasıl bir yol izlemeliyiz? Şimdi kısaca bu sorulara cevap bulmaya çalışalım.

İlk olarak 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27 nci maddesinde “Acele Kamulaştırma” şu şekilde düzenlenmiştir:

“Madde 27 – 3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın 10 uncu madde esasları dairesinde ve 15 inci madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına 10 uncu maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabilir. 

Mahkemece verilen taşınmaz mala el koyma kararı tapu müdürlüğüne bildirilir. Taşınmaz malın başkasına devir, ferağ veya temlikinin yapılamayacağı hükmü tapu kütüğüne şerh edilir. El koyma kararından sonra taşınmaz mal 20 nci madde uyarınca boşaltılır. 

Bu Kanunun 3 üncü maddesinin 2 nci fıkrasında belirtilen hallerde yapılacak kamulaştırmalarda yatırılacak miktar, ödenecek ilk taksit bedelidir.”

Acele kamulaştırma, idarenin kamulaştırmaya konu taşınmaza derhal el koymasını sağlayan istisnai bir kamulaştırma yöntemidir. Acele kamulaştırma uygulamasında, kamulaştırmaya konu taşınmazın mülkiyeti süreç tamamlanana kadar taşınmazın sahibinde kalır. Ancak idare acele kamulaştırma kararı ile birlikte taşınmaza el koyar. El koyma kararı idareye acele kamulaştırmaya konu taşınmazdan geniş şekilde yararlanma yetkisi verir. İdare bu kararla birlikte taşınmazda yıkım veya yol yapabilir, kanal açabilir, inşaata başlayabilir yahut başkaca bir tasarrufta bulunabilir. 

SÜREÇ NASIL İŞLİYOR?

Kanunun düzenlenmesi ışığında idare tarafından izlenecek prosedürü şu şekilde sıralamak mümkün; 
        
- Acele Kamulaştırma Kararı, taşınmazın bulunduğu Asliye Hukuk Mahkemesinde Değişik İş dosyası üzerinden açılıyor. Yani burada tam manasıyla bir dava değil sadece hızlı bir şekilde değer tespiti yapılıp, idare lehine el koyma kararı tesis edilip, taşınmazın kamulaştırma bedeli tespit ediliyor. Bu dosyada hızlıca kamulaştırma bedeli tespiti yapılarak taşınmaz sahibinin maddi açısından zarar görmesinin engellenmesi de amaçlanıyor.  Acele Kamulaştırma Kararı, taşınmaz sahibine mahkeme tarafından yapılan tebligat ile bildiriliyor. Mahkeme tarafından verilen karar kesin olarak verilmekte olup taşınmaz sahibinin de bu karara istinaf ya da temyiz hakkının bulunmadığını belirtmemiz gerekiyor.

- Acele Kamulaştırma Kararı verildikten sonra Kamulaştırma Bedeli bankaya depo ediliyor. Bu noktada kişinin kamulaştırma bedelini gidip bankadan almasının, kamulaştırma bedelinin kabulü anlamına gelmediğini de önemle belirtmek isteriz. Eğer taşınmaz için tespit edilen rakamda mutabıksanız idare ile anlaşıp tapuda taşınmaz lehine ferağ vermeniz halinde taşınmaz idare lehine tescil ediliyor. 

- Taşınmaz için tespit edilen bedelde bir anlaşmama durumu söz konusu ise Kamulaştırma yapan kurum Asliye hukuk Mahkemesinde, taşınmaz sahibi ya da sahiplerine karşı “Kamulaştırma Bedel Tespiti ve Tescili ” için dava açıyor. 

- Taşınmaz için tespit edilen değerde anlaşamadığını varsayalım; Bu noktadan sonra kamulaştırma yapan idare tarafından açılan kamulaştırma bedel tespit ve tescil davasında açılıyor ve taşınmaz maliklerine davalı olarak tebligat yapılıyor. Bu davada taşınmaz bedelinin değerinin eksik tespit edildiğini ve ödendiğini iddia ediyorsanız, cevap dilekçeniz bunu ileri sürebilirsiniz. Alınacak bilirkişi raporuna itirazlarınız ile gerekçelerinizi ve itirazlarını sunabilirsiniz. Bu davanın sonucundan eğer yeni raporda kamulaştırma bedeli daha yüksek çıkarsa aradaki fark tamamlattırılacak olup ve eksik tespit edilen bedel mal sahibine mevduata uygulanan en yüksek faiz ile ödeneceğini belirtilmesinde yarar var.

Peki idare tarafından acele kamulaştırma kararı alındı, taşınmazını el konuldu ve piyasa rayicinden daha az bir bedel kamulaştırma bedeli olarak ödendi. İdare tarafından bir Kamulaştırma Bedel Tespiti ve Tescili Davası da açılmadı. Bu noktada ne yapmanız gerekiyor?

Burada ilk olarak davacı idare açısından makul bir süre içinde bedel tespiti ve tescil davası açmak zorunda olduğunu belirtmek isteriz.
    
Yargıtay, idare tarafından açılacak olan davanın taşınmaz sahibinin mağdur olmaması adına süreyi 6 ay olarak belirlemiştir. Eğer idare tarafından 6 ay içinde bu kamulaştırma bedel tespit ve tescil davasını açmazsa ve fiili el koyma varsa, idarenin eylemi kamulaştırmasız el atma olarak değerlendiriliyor.

Sonuç olarak taşınmaz hakkında acele kamulaştırma kararı verildikten sonra 6 ay içinde idare tarafından dava açılmaz ise taşınmaz sahibi tarafından, idareye karşı  kamulaştırmasız el atma davasının açılmasında hiçbir engel bulunmamaktadır.