İştirak nafakası, çocuk lehine, velayeti kendisinde olmayan eş aleyhine, hakim tarafından hükmedilen nafaka türüdür. Türk Medeni Kanunu madde 182/3 "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlâk bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır." demektedir. Yani boşanma, ayrılık ya da herhangi bir sebeple velayet hakkı kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine de katlanmakla yükümlüdür. İştirak nafakası boşanma davası ile birlikte ya da boşanma davasından sonra açılabilecek bir dava ile istenen bir nafaka çeşididir. Türk Medeni Kanunu madde 176’ya göre “Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.” şeklindedir. Bu madde ile nafaka tesisi ya da nafaka artırım talebinde bulunan kişi, sürekli aynı mağduriyetleri yaşamaması için nafakaya hükmedilen ilk kararda veya nafaka artırımına ilişkin kararda nafaka alacağının her yıl belli oranda artırılmasına dair hüküm konulabilir. Yargıtay'ın yerleşik içtihadına göre nafaka artırımı yıllık Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) doğrultusunda yapılmaktadır. Böylece yıllık ekonomik verilere göre değişkenlik gösteren bir endeksin uygulanması ile kişilerin nafaka konusunda mağduriyetler yaşamasının önüne geçilmiştir. Eşlerin Kusur Durumunda Nafaka Miktarı Bu nafaka türünde eşlerin kusur durumunun hiçbir önemi yoktur. Bu nafaka türündeki amaç ergin olmayan çocuğun yetiştirilmesi, sağlık barınma, eğitim vs. giderlerine velayet kendisine verilmeyen eşin mali gücü oranında katılmasını sağlamaktır. (Medeni Kanun m.182/2) Nafakayı Belirleme Kriteri Müşterek çocuk için ödenecek olan iştirak nafakasında hakim bir çok farklı hususa dikkat ederek hüküm tesis edecektir. Örneğin çocuğun yaşı, nerede okuduğu, okula gidip gitmediği, kurs ve diğer tüm giderleri, paranın alım gücü genel ihtiyaçları da dikkate alınarak anne veya babanın ekonomik durumu doğrultusunda belirlenerek hakim tarafından takdir edilir. Gene çocuğun hali hazırdaki eğitim durumu (kreş, ana sınıfı, ilkokul, ortaokul gibi) iştirak nafakasının belirlenmesinde bir unsurdur. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2008/15449 E. 200(716067 K. sayılı ilamında "İştirak nafakası; çocuğun yaşı, öğrenim durumu, ihtiyaçları ile günün ekonomik koşulları ve ana-babanın mali durumlarına göre takdir edilir. Durumun değişmesi halinde hâkim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Hâkim nafaka takdirinde; tarafların mali durumlarındaki değişiklikleri ve çocukların ihtiyaçlarını araştırıp, gelirler arasında bir oranlama yaparak, önceki nafaka takdirinde taraflar arasında sağlanan dengeyi koruyacak bir karar vermelidir. Somut olayda; küçüklerin yaşlarının büyümesi ve sınıflarının değişmesi nedeni ile ihtiyaçlarının arttığı mahkemece kabul edilmiş olduğuna göre, artan ihtiyaçları karşılayacak uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekirken, düşük nafaka takdiri doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir." demektedir. Nafaka Artış Davası Ne Zaman Açılır ? Hukuk Genek Kurulunun 15.07.2009 tarihli, 2009/352 Esas ve 2009/348 Karar sayılı kararında da da belirtildiği üzere, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının değişmesi ve hakkaniyetin gerektirdiği hallerde taraflarca her zaman nafaka artırım davası açılabilir.

Sınırda karbon düzenleme mekanizması (SKDM) nedir? Makale: Sınırda karbon düzenleme mekanizması (SKDM) nedir?