Önce Cumhurbaşkanının Beştepe'de,  eskiden Ak Partide siyaset yapan makam sahibi yaptığı(!) hizmetkarlarına verdiği yemekten söz edeyim.

Elbette, Erdoğan geçmişte partisinin(!) değişik kademelerinde görev verdiği hizmetkarlarına yemek verebilir, bu yemek vesilesiyle kendilerine verdiği makam ve nimetler(!) karşılığında eriyen itibarını korumaları, daha etkin olmaya ve yeni vazifeler için çağrı da yapabilir.

Bunda bir sakınca yok.

Hizmet alan ve hizmet verenler arasındaki ilişkiye biz ne diyebiliriz?

"Alan razı, veren razı."

İtirazımız bu ağırlamanın kamu bütçesinden yapılmasına.

Hepimiz biliyoruz, Ak Parti zaten hazine yardımından en fazla payı alıyor.

Öyleyse bu yemeğin bedeli, Ak Parti bütçesinden ödenmeliydi değil mi?

Yapıldığı şekliyle Erdoğan hakkı olmadığı halde kamu bütçesine hukuksuz bir şekilde "sarkıntılık yapmıştır."

Verilen yemeğin helalliği ve haramlığı hakkında hüküm verecek makamda değilim.

Ama vicdanım ve kendimi idare edecek kadar var olan dini bilgim, yapılanın meşru olmadığını söylüyor.

Yine hukukçu değilim ama, mevcut hukuk kurallarına, ilgili yasalara göre Cumhurbaşkanının hizmetkarlarına(!) verdiği yemeğin meşru olduğunu da düşünmüyorum.

       ****                       ****

SAĞANAK HALİNDE GELEN ZAMLAR

Maalesef zamlar yağmur gibi yağmaya devam ediyor.

Gün geçmiyor ki birkaç ürüne zam haberiyle sarsılmayalım.

Başta Erdoğan olmakla birlikte onun gösterdiği istikamette açıklama yapanlara göre zamlar, biraz dünyanın içine girdiği krizden ve birazda içeride Erdoğan iktidarını devirmek isteyenlerin fırsatçılığından(!) kaynaklanıyor.

Erdoğan iktidarını devirmek ve fırsatçılıkla suçlananlar ne gariptir ki, Erdoğan iktidarında zengin olan ve ülkenin her mahallesinde "pıtrak" gibi biten üç harfli marketlerdir.

Bize göre ortaya çıkan zamların sebebi Türk lirasında yaşanan alım gücü zaafiyetidir.

Maalesef, Türk lirası alım gücünü kaybetmiştir.

Bunu ben söylemiyorum.

Hazine ve Maliye Bakanı Nebati "Türk lirasının değer kaybedecek limiti kalmamış, dip yapmıştır" beyanı ona aittir.

Ama bu da doğru değildir.

Eğer bugün Erdoğan dövizde yaşanan hızlı yükselişi durdurmak için faiz artı Kredi Koruma Garantisi vermeseydi, Türk lirasının yaşayacağı değer kaybını hep birlikte görecektik.

Söylediğimizin doğruluğunu anlamak için önerim şudur.

Derhal Kredi Korumayı kaldıralım ve görelim değer kaybı dip mi yapmış yoksa üçyüzbin zengine faiz ve koruma yoluyla hazineden kaynak mı aktarılıyor anlarız.

         ****                   ****

SEÇİM YASASI NİÇİN DEĞİŞTİRİLMEK İSTENİYOR

Güç kaybeden her iktidar gibi Erdoğan iktidarıda seçim kanunuyla oynayarak hak etmediği şekilde mecliste sandalye elde etmenin derdine düştü.

Seçim kanununda ve yürütmenin teşekkülünde yaptıkları değişikliklere rağmen şimdi yeniden değişiklik arayışına girdiler.

Mesele, ittifak sistemlerinde ortaya çıkan "artık oyları" birinci partinin hanesine kaydetmek gibi görünüyor.

2018 yılında yapılan seçimlerin sonuçlarına göre avantaj elde etmek istiyorlar.

Bu mümkün mü?

Bana göre değil, ama başka da yapacak seçenekleri yok.

Getirmek istedikleri sistemde seçim barajını da %10'dan 7'ye düşürmek istiyorlar.

Bu çalışma, MHP için düşünülüyor.

Yani hem artık oylardan faydalanacaklar, hem MHP'yi koruma altına alacaklar.

Bu mümkün mü?

Bana göre hayır.

İktidar ve ortağı aslında bunu seçmen iradesinin temsilde yansıması için yapmıyor.

Eğer temsilde adaleti gözetecek olsalardı yapmaları gereken seçim barajını sıfıra indirmek olurdu.

Çünkü seçim barajı 12 Eylül'ün siyasal hayatımıza yürütmede istikrarın sağlanması için getirdiği formüldü.

Şimdi yürütme bu sistemde doğrudan seçiliyor.

Yani istikrar sorunu kalmadı.

O halde niye baraj var?

Temsilde adaleti önlemek için.

Temsilde adalet; toplumda var olan sosyolojik, siyasi, etnik, dini sair sebeplerle var olan kesimlerin meclise girmesiyle gerçekleşir.

Baraj bu bakımdan temsilde adaletin sağlanmasının önünde engel oluşturmaktadır ve kaldırılması gerekir.

İşin özü, iktidar yine seçim sistemi oyunlarıyla sistemi kirletmektedir.

Demokrasiyi geliştirmek yerine iktidarı için demokrasiyi engel görmektedir.