Değerli okuyucularım ve dostlarım, uzun zamandır benden Aydın siyasetine ilişkin yazı yazmamı bekliyorsunuz. Kusura bakmayın, ortalığın bu kadar karışık olduğu bir dönemde Aydın’ın kısır siyasetine girmeyeceğim. Bu kısır çekişmeler içinde Aydın’ın ileriye gitmesi içinde elinden geleni yapan pırıl pırıl insanlar var. İnanın bu kişiler isimsiz kahramanlar.

İşte bunlardan biriyle yaptığım röportajı bu hafta sizinle paylaşmak istiyorum.

Binlerce ortağı olan ÖRKOOP’un Yönetim Kurulu Başkanı Sn. Ünal Önal’la yaptığım bu söyleşiyi dikkatle okumanızı rica ediyorum.

 

Malumunuz, bu kooperatifi kuran kişilerden biri de halihazırda Türkiye HAYKOOP Genel Başkanı ve AK Parti Milletvekili Sn. Ahmet Ertürk. Ahmet Bey’den de Sn. ÖNAL hakkında övücü sözler duydum. Öte yandan, ÖRKOOP ortaklarının Sn. Önal için söyledikleri sözler de bu değerli insanın ilgimi çekmesine vesile oldu. Kendisiyle röportaj yapmak istediğimi ifade edince, “Ahmet Ağabey sizinle yaptığımız TV programından sonra 6 aydır görüşmedik. Benim de size anlatacaklarım var” dedi ve geçen hafta ÖRKOOP merkezinde buluşarak aşağıda sunduğum söyleşiyi yaptık.  

Bugün Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkelerinde kooperatifçilik üretimin bel kemiği. Türkiye’de ise maalesef kooperatifler gerçek değerine ulaşamadı. Son 10 yıldır Sn. Tayyip Erdoğan’ın iktidarında çok büyük mesafe almalarına rağmen büyük holdinglere ait şirketlerle özellikle et, süt ve gübre konusunda yarışamayacak durumdalar. Özelikle gıda kooperatifleri başarı işler yapıyorlar, ancak desteğe ihtiyaçları var.

Pandemi döneminde AK Parti iktidarı Sn. Tayyip Erdoğan liderliğinde TARIM KREDİ KOOPERATİFLERİ’ne çok büyük önem verdi. Piyasadaki holdinglere karşı halka hizmet götürdü ve büyük başarı elde etti.

Türkiye’de KOOPERATİFLERE en büyük darbeyi UĞUR DÜNDAR Bey vurdu. Sn. Dündar, özellikle YAPI KOOPERATİFLERİ üzerinden KOOPERATİFÇİLİĞİN tu kaka olmasını sağladı. Uğur Dündar’ın yaptığı programlar Türkiye’de yapı kooperatifçiliğini bitirdi.

 

 

    

Değerli okuyucularım, ÖRKOOP, Aydın’ın 8 ilçesinde faaliyet gösteriyor. Bugün itibarıyla 3236 kayıtlı ortağı, yaklaşık 18 bin üyesi var. Bu sayıları 5’le çarptığınızda ÖRKOOP yaklaşık 100 bin kişiye dokunuyor demektir. Bu değerli kooperatif günde 300 ton süt topluyor, işliyor ve halkımıza aracısız olarak sunuyor.

Ünal Önal Bey’le birlikte yem üretim fabrikasını gezdik. 20 bin m2 üzerine kurulu bu tesis saatte 40 ton yem üretiyor. Tesis kiraya verilmiş, ancak ÖRKOOP buradan ortakları için yem tedarik ediyor. Soğuk hava kısmı -20 dereceye kadar soğutma yapabiliyor. Soğutma birimi 10 bin m2 üzerine kurulu. 10 metre yüksekliğe sahip 150 m2’lik 6 soğutma odasıyla yaklaşık 15 bin m3 hacme sahip.

Bu tesis bu yıl ilk defa üreticiden kilosu 200 TL’den, maliyeti eski parayla 200 trilyona tekabül eden 1000 ton kuru incir de almış. Satış için gerekli bağlantılar şimdiden yapılmış. Bu tesisi de gezdim. Önümüzdeki yıllarda hedef 10 bin ton. Ayrıca yaş incir alımı ve pazarlanması için de çalışmalar yapılıyor.

   

Üzerinde çalışılan diğer bir ürünler ise zeytin ve zeytinyağı. ÖRKOOP Başkanı Sn. Ünal Önal “Türkiye’de Tarım Satış Kooperatifleri bizim inciri satıyor, Ahmet Ağabey çok talep var, yetişemiyoruz” diyor.  

Öte yandan, ÖRKOOP, çiftçinin mazot ihtiyacı için Kuyucak-Nazilli Karayolu üzerinde bir benzin istasyonu satın almış. Bu tesis üretilen ürünlerin satışını da yapıyor. Burada yakında faaliyete geçecek kahvaltı salonu için çalışmalar ise sürüyor.

 

·         Ahmet Gözen: Ünal Bey, gördüğüm kadarıyla ÖRKOOP sadece süt ürünleri üretmiyor. Ayrıca, üreticinizin her türlü ürününü alıp paketleyerek soğuk hava depolarında muhafaza ediyor ve müthiş bir iş çıkarıyor. Özellikle 200 milyon TL değerinde 1000 ton inciri satın alarak pazarlamanız, ürün gamınızın genişlemesini de sağlıyor. Peki, pandemi dönemini nasıl geçirdiniz, anlatır mısınız?

 

·         Sn. Ünal Önal: Ahmet ağabey, üreticilerimiz üretimlerine devam ettiler. Süt hayvanı olanlar süt üretmeye devam ettiler. Asıl sorun PAZARLAMA kısmındaydı. Bu dönemde Bakanlığımız süt tozuna ağırlık verdi. Şükürler olsun ki, ülke olarak, kooperatif olarak, bu zor süreci bitirmiş olduk.

İnsanlar evinden çıkamadı. Turizm adeta durdu, tabii ticaret de. Bakanlığımızın destekleriyle, kendi gayretlerimizle bu zor dönemi atlattık. Sizinle 6 ay evvel röportaj için bir görüşme yapmıştık. O zaman, “kooperatife akaryakıt istasyonu kazandırmak istiyorum” demiştim. Şimdi kazandırdık. Ayrıca, üyelerimizin pandemideki nakit ihtiyaçlarını da karşıladık. ÖRKOOP üyelerine bugüne kadar 43 milyon TL (Eski parayla 43 trilyon TL) avans verdi. Verdiğimiz avansları süt parasından kesiyoruz. KOOPERATİFİMİZ ÇİFTÇİMİZE VERDİĞİ BU AVANSTAN HİÇ FAİZ ALMIYOR.

Birlikte çalıştığımız Kaanlar, Murat Bey ve Tarım Kredi Kooperatifleri gibi ortaklarımız var. Bizim sütçülük politikamızda ipotek, teminat mektubu verme diye bir olay yok. Biz bu sektörde bir aile ortamı yarattık. AHİLİK MÜESSESİ BİZDE HALA gelenek olarak mevcut. Biz güvene dayalı çalışırız. Bu anlayışı ben yerleştirdim.

Biz aynı anlayışı YEM temininde de benimsiyoruz. Verdiğimiz aylık 43 milyon TL, yıllık 500 milyon TL avans karşılığında bugüne kadar çiftçimizin hayvanına, damına, evine, bağına İCRA UYGULAMADIK. Ortaklarımızın binde biri bile borcunu ödemezlik yapmadı.

Yem konusuna gelelim. Süt sanayisi temsilcileriyle bir araya geldiğimde, “SÜT SANAYİCİSİ YEMCİ OLDU ÇIKTI” diyorum. Sütaş olsun, Pınar Olsun, Ak Gıda olsun, SÜTÜN KARŞILIĞINDA YEM SATMAYA KALKIŞTILAR. 2016 yılından itibaren bu büyük firmalar süt üreticilerine çok baskı yaptılar. Sanayici süt üreticisinden 1000 TL’lik süt alıyorsa, “benden 400 TL’lik, yani %40’ı oranında yem alacaksın” şartı koşuyordu. ÖRKOOP’un yem fabrikası var, biz burada tam hedefimize ulaşamadık.

Süt firmalarının baskıları sonucunda Türkiye’deki kooperatifler içinde YEM fabrikasına sahip tek kooperatif ÖRKOOP kaldı. Ancak 5 yıldır devlete ait Türk Tarım Firması’yla anlaşmamız var. Şeker Fabrikaları’nın % 51, Vakıf Yatırım Bankası’nın %49 hissedar olduğu ortaklığa yem fabrikamızın işletilmesini bedel karşılığında verdik. Buradan süt üreticimize yem tedarik ediyoruz.

  

·         Ahmet Gözen: ÖRKOOP olarak soğuk hava deponuz var. Bu depoda ne yapıyorsunuz? Sn. Ahmet Ertürk’le burayı bir yıl evvel gezdiğimde, “sütçünün soğuk hava deposuyla ne işi var” diye sormuştum. Ama şimdi depolarda 1000 ton incirin -18 dereceye kadar muhafaza edildiğini gördüm. Bu da milyonlarca TL’lik ciddi bir iş. Nerden çıktı bu incir işi?

·         Sn. Ünal Önal: Soğuk hava deposu ürettiğimiz peynir, tereyağı, yoğurt ve sütün muhafazası için bir ihtiyaçtı. 150 m2’lik alanı, 10 metre yüksekliğiyle 6 soğutma odasından oluşan bu kısım yaklaşık 15 bin m3 hacme sahip. Sütten, satılmadığı zaman tost ve kaşar peynirinin ham maddesi teleme peyniri yaparız. İşte bu teleme peynirini bu soğuk hava depolarımızda muhafaza ediyoruz. Öte yandan, bu soğuk hava depolarını kullanarak incir ve kestane satışına başladık. İleride zeytini de bu zincire dahil edeceğiz. Ayrıca, soğuk hava depolarımızda özel sektör ürünleri de var. En büyük alıcımız Tarım Satış Kooperatifleri. Çiftçimiz, malını bize güvendiği için veriyor. Satışlarımız 1000 tonu geçmiş durumda. Stoklarımızda ambalajlanmış 300 ton civarında incir var ve incir alımına devam ediyoruz. Yağışlar sebebiyle incirin kalitesi biraz düştü. Bu sene incir kıtlığı var. Geçen sene 10 birim olan incir rekoltesi yağmurlardan dolayı bu sene 7 birime düştü. ÖRKOOP şu anda 1000 tonluk incir alımı yaparak 200 Milyon TL’lik bir mal tedarik döngüsünü yönetiyor. Bizim incir alıcısı olmamız, incir üreticisinin elini güçlendiriyor.

Geçen sene 1900 ton incir alımı ve satımı yapmıştık. Bu yaklaşık 400 milyon TL’lik ciro ediyordu. Bu sene bizden yabancı bir alıcı 2000 ton yaş incir talep etti. Ancak, hazırlıksız yakalandık. Önümüzdeki sene için bağlantıları şimdiden kuruyoruz ve gerekli hazırlıkları yapıyoruz. Bu yabancı yatırımcı, YEM FABRİKAMIZI birlikte işletme teklifinde de bulundu. Görüşmelerimiz devam ediyor.

 

Bu yatırımcı 5000 ton kuru incir de istiyor. Ancak şimdilik veremeyiz. Ama gelecek seneler için hazırlıklarımızı yapıyoruz. ÖRKOOP’un hedefleri çok büyük Ahmet Ağabey.

 

Şu anda Metro market Almanya’yla görüşmelerimiz sürüyor. Ürünlerimizin örneklerini gönderdik, çok beğendiler. İnşallah ÖRKOOP olarak Almanya başta olmak üzere Avrupa pazarına ürünlerimizi pazarlayacağız.  

·         Ahmet Gözen: Ünal Bey, süt ürünleri çok pahalı. Süt içemiyoruz, ne olacak bu süt ürünlerinin fiyatları?

 

·         Sn. Ünal Önal: Dövizdeki hareketler, yem, akaryakıt ve işçilik maliyetlerinin artması süt üreticisini doğrudan etkiliyor. 1,5 yıl önce sütün litresi 2,80 TL’ydi, şimdi 14-15 TL. Açıkçası, 1,5 yıl önce 2,80 TL’den süt satarken birisi bir yıl sonra sütü 13,50 TL’den satacağımı söyleseydi inanmazdım. Ancak dünyanın yanı sıra Türkiye’deki piyasaların içinde bulunduğu durum ve dövizde yaşanan artış bizi bu günlere getirdi. Bu faktörlerden tüm sektörler etkilendi. Kişisel olarak bu fiyat artışlarının durması gerektiğini düşünüyorum. Benim yanımda 150 kişi çalışıyor; ben bu insanlara asgari ücret olarak her ay yaklaşık 11500 TL ödüyorum.

Bu insanlar geçimlerini nasıl sağlayacaklar, kiralarını nasıl verecekler? Gerçekten üzülüyorum. Artık fiyat artışlarının durması gerekiyor. Böylece bizim sektör de düzene girecektir. Biz fiyatlarda istikrar istiyoruz.

   

ÖRKOOP olarak işçilik fiyatları, akaryakıt fiyatları ne olacak bilemiyoruz. Süt ürünleri insan gelişimi ve sağlığı için ana besin kaynaklarından biri. Devletin bu konuda desteklerini artırması lazım. Süt sektöründeki karın azalması sebebiyle incir, kestane, zeytin ve zeytinyağına yöneliyoruz. ÖRKOOP’u daha ilerilere taşımamız gerekiyor.

·         Ahmet Gözen: Ünal Bey kardeşim, Aydın Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleriyle ilişkileriniz nasıl?

 

·         Sn. Ünal Önal: Ahmet Ağabey, maalesef Aydın Büyükşehir Belediye’siyle bir alışverişimiz yok. Bizden ürün almıyorlar. Yaklaşık 8 yıldır Aydın Büyükşehir Belediyesi’yle çalışmıyoruz. Daha önce alışverişimiz oldu. Efeler Belediyesi’yle 8 aydır alışverişimiz yok. Diğer belediyelerle de alışverişimiz yok. Belediyeler yaptıkları sosyal faaliyetlerde bizden faydalansa ve çiftçimize destek çıksa çok iyi olur. Burada 4000 ortağımız var; maalesef bunu göremiyorlar.

·         Ahmet Gözen: Ünal Bey, seninle yemi, inciri, kestaneyi, sütü, üreticiyi ve pazarlamayı konuştuk. Biraz da politika konuşalım. Politikaya atılacak mısın? ÖRKOOP için neler yapacaksın?

·         Sn. Ünal Önal: Öncelikle, güneş enerjisi üretim tesisleri kurmak istiyorum. Bunun için hazineden 200 dönüm yer aldım. 15 megavatlık üretim yapacak bir tesis kuracağım. Bu benim hayalim. Bakanlık her türlü desteği veriyor. ÖRKOOP’un imkânlarıyla kuracağım bu tesisin kooperatifime yıllarca gelir sağlamasını istiyorum. Bunu yapmadan başkanlıktan ayrılırsam, GÖZÜM AÇIK GİDER. Bu projeyi mutlaka hayata geçireceğim.

 

Tesis için Milli Emlak’tan tahsis edilen arazi Nazilli’nin Uzun Çam Mevkisi’nde. Almanların katkısıyla 15 megavatlık bu tesisi açmak istiyoruz. Bakanlığımızdan trafo tesisimize bir trafo yapmasını istedik. Almanlar, bu trafo yapılırsa devreye gireceklerini söylediler. Ayrıca, Kırsal Destekleme Fonu kapsamında burada 9 milyon TL’lik bir proje için plan yaptık. Mandıra tesislerimizi yenileyip büyüteceğiz. 2 tane ayran taşıma makinesi alacağım. Süt ve tereyağı üretimini yenilemek için Kırsal Kalkınma Fonu’ndan 9 milyon TL talep ettik. Bakanlığımız inşallah kabul eder.

Önümüzdeki turizm dönemi için Pamucak, Kuşadası ve Didim’deki otellerle çalışmaya başlamıştık. Bu turizm sezonuna hazırlıklı girmemiz lazım. Bizim tesislerimiz 1989 yılında yapıldı. Burayı modernleştirmemiz lazım.

·         Ahmet Gözen: Ünal Bey kardeşim, son kısma geldik. Seninle röportaj yapmak zevkti. Yaptığın kooperatifçilik için de seni kutluyorum. ÖRKOOP’un sosyal hizmetleri, halka dokunan hizmetleri ne durumda? Nazilli Spor Kulübü Başkanlığı yapmıştın. Politikaya nasıl bakıyorsun?

·         Sn. Ünal Önal: Bu görevler gelip geçici. Eğer başarılıysam, yönetim kurulundaki dört arkadaşımla başarılı oldum. Benden önce bu görevi Ahmet Ertürk Başkanımız ve diğer başkanlarımız üstlendiler. Şimdi ise biz varız. İleride kooperatifimizin başkanlığını genç arkadaşlarımıza devrettiğimizde, gönlümün huzur içinde olmasını istiyorum.

Türkiye’de kooperatifçilik %10 civarında. Gelişmesi gerekiyor. Dünyada, bilhassa Avrupa’da çok gelişmiş durumda.

Nazilli Spor konusuna gelirsek, benim 22 yıllık futbolculuğum var. O buradan kaynaklanıyor. Nazilli Spor 2. ligde kaldı, başarılı olduk. Emaneti teslim ettim. Ama hala sponsorluk yapıyorum. Nazillispor’a hizmet ettim, başarılı olduğumu düşünüyorum. Şimdi o konuyu kapattım.

Politika konusu… ÖRKOOP’taki görevimi hiçbir şeyle değiştirmem. Hele de makam ve mevkii için. ANCAK, bir yerlere getirilmek istenirsem, bunun yalnızca kooperatifçiliğe faydalı bir yer olmasını isterim. Politik hizmet alanları, topluma hizmet vesileleridir. Kooperatifteki ortaklarım ve büyüklerim Nazillispor’da olduğu gibi göreve davet ederlerse, vatanıma ve şehrime hizmet etmek için politik bir görevi kabul edebilirim.

 

Son sözüm; daima yanımda olan Aydınpost ailesine ve size teşekkür ederim.

Yenilenebilir enerji konusunu Sn Ali Karaduman ile konuştuk Makale: Yenilenebilir enerji konusunu Sn Ali Karaduman ile konuştuk