Ülkemizde emeklilerin hali giderek kötüleşiyor. Çok iyi hatırlıyorum, kırk elli yıl önce emekli olan bir işçi mütevazi bir ev ve araba alabiliyordu. Daha yakın zamana kadar asgari ücret alan bir işçi emekli olduğunda asgari ücretten biraz daha fazla emekli maaşı aldığı için günü dolduğunda hemen emekli oluyordu. Son yıllarda ülkenin ekonomik yapısının giderek bozulması en çok emeklileri vurdu. Yapılan düzenlemeler ve kötü ekonomik şartlar emeklileri açlık sınırının çok altında gelire mahkum etti. Bir emekli olarak yıllarca emek verip çalışmamızın karşılığını alamamanın üzüntüsü yaşıyoruz.

Türkiye Bağımsız Emekliler Platformu Aralık 2020 tarihinden itibaren sosyal medya üzerinden kuruluşunu tamamlayan bir oluşumdur. Emeklinin ortak gücü olmak, emeklileri örgütlü bir sendika çatısı altında toplayıp güçlendirmek için kurulmuştur.

Ülkemizde yaşam mücadelesi veren milyonlarca emeklinin örgütlenerek birlikte hareket etmesini isteyenlerden birisi de Türkiye Bağımsız Emekliler Platformu Kurucu Başkanı Mehmet Öztürk'tür. Kendisiyle Isparta'da kısa bir söyleşi gerçekleştirdik.

Turizm sektöründe uzun yıllar gerek kamuda, gerekse özel sektörde hizmet vermiş ve emekli olmuş Mehmet Öztürk; yaşam koşullarının her geçen gün daha da zorlaştığını, bugünlerde emeklilerin rahat bir yaşamdan ziyade geçinebilmenin derdinde olduğunu altını çizerek söyledi. Emekliler olarak seslerini yöneticilere ve geniş kamuoyuna duyurabilmek için de örgütlenerek bir araya geldiklerini belirtti.

Türkiye Bağımsız Emekliler Platformu Yönetim Kurulu Başkanı (TÜRBEP) Mehmet Öztürk emeklilerin ortak talepler altında buluştuğu bir platform olduklarını ifade ederek emeklilerin bir bütün olarak talepleri etrafında birleşmeleri gerektiğini, aksi durumda açlık sınırı altında yaşamaya devam etmek zorunda kaldıklarını, amaçlarının yok sayılan, ötekileştiren ve kimliksizleştirilen emeklilerin haklarını savunmak olduğunu vurguladı.

Başkan Öztürk, süreç içerisinde emeklilerin büyük kayıplar yaşadığını, emeklilerin kaybolan haklarını almalarını sağlamak için yola çıktıklarını, yedi bölgede 51 ilde örgütlendiklerini ve ülke genelinde örgütlenmelerini sürdürdüklerini, aktif üye sayılarının kırk bine yaklaştığını, örgütlenme modellerinin ülkemizde ilk defa gerçekleştiğini ifade etti.

Öztürk; “Biz bağımsız emekliler platformu olarak; bütün emekli sendikalarına, emekli platformlarına, sosyal medya üzerinden örgütlenen emekli platformlarına, emekli derneklerine ve tüm emeklilerimize sesleniyoruz. Dün ve bugün uygulanan ekonomik ve sosyal politikaların haklarımızı yok ederek bizi yoksullaştırmasına, ekonomik sosyal ve kültürel yaşamın dışına atmasına karşı mücadelemizi, örgütlülüğümüzü daha güçlü kılarak sürdürmeliyiz. Bizleri görmezden gelen, sorunlarımızı çözmeyen, erteleyen siyasilere sesimizi duyurmak, sorumluluklarını, görevlerini hatırlatmak ve taleplerimizi toplu sözleşme masasında konuşmak istiyoruz. Ulusal ve uluslararası yasalarda var olan iç hukukta uygulamaları ve yargı kararları bulunan sendika hakkımızı beraber kullanarak mücadelemizi birlikte yürütmeye davet ediyoruz. Mücadelemiz insanca yaşam mücadelesidir. Toplumun ihtiyaçlarına uygun ve toplumun bütününü kapsayacak sosyal devlet olmanın ön koşulu olan yaşlılığın güvencesi olacak bir emeklilik sistemini yaşama geçirmenin yolunu açmak zorundayız. Bağımsız bir emekli sınıf ve kitle sendikasını yaşam alanlarımızda örgütleyerek güçlü bir yeni sendikal yapıyla, topluma yüzümüzü dönerek yaşam içerisinde yaşamımızı zorlaştıran, bizi yok sayan her türlü uygulamalara karşı durarak yaşamımızı kolaylaştırabiliriz. Sesimize ses verin. Gücümüze güç katın” ifadelerini kullandı.

Türkiye Bağımsız Emekliler Platformu Yönetim Kurulu Başkanı (TÜRBEP) Mehmet Öztürk platformun taleplerini şöyle sıraladı;

İntibak yasasının çıkarılması ve emekliler arasındaki maaş farklılıklarının giderilmesi,

Emeklilerden kesilen özel hastaneler dahil bütün katkı paylarının kaldırılması,

Emeklilere ödenen iki bayram ikramiyesinin dörde çıkarılması ve asgari ücrete eşitlenmesi,

Emeklilere verilen maaş zamlarının gıda enflasyon oranı kadar zam yapılması,

En düşük emekli maaşının 8.500 TL olmasını,

Özel sosyal güvenlik sandıklarının tek bir çatı altında toplanması,

Emekli banka promosyon ödemelerinin iki yılla sınırlanması ve asgari ücrete eşitlenmesi,

Emeklilerin aylık bağlama oranlarının yeniden düzenlenmesi ve %70’e çıkarılması.

Türkiye Bağımsız Emekliler Platformu önümüzdeki aylarda sendikalaşma süreci tamamlayacak ve en büyük emekli sendikası olarak söz sahibi olacak gibi görünüyor. Ülkemizdeki örgütlenmenin zorluğunu, mevcut sistemin örgütlenmeye pek izin vermediğini, yeterli eğitimi olmayan insanlarımızın duyarsızlaştığını, insanımızın takım tutar gibi siyasi düşünceye sahip olduğunu göz önüne alırsak platformun işinin zor olduğunu görüyoruz. Ekip olarak çalışan, iyi bir program ve tüzükleri olan, her yöneticinin eşit olduğu, tek dertlerinin emeklilerin insanca yaşamasının sağlamak olduğunu söyleyen Mehmet Öztürk ve büyük platform ailesine çıktıkları yolda bir emekli olarak başarılar diliyoruz.

"En yıkıcı, en öldürücü yara haksızlık yarasıdır." (Anonim)