Değerli Aydınpost okuyanları, bu hafta Adnan Menderes Üniversitesi Nazilli İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Yusuf Kaderli ile bir röportaj için buluştuk.

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Nazilli İ.İ.B.F İşletme Bölümü Başkanı Prof. Dr. Yusuf Kaderli’yi sermaye piyasalarında tanımayan yok. Verdiği seminerler, yaptığı sermaye piyasası kampları katılımı için Türkiye sermaye piyasası uzmanları aylar öncesinden yer ayırtıyorlar ve bunlar yok satıyor. En büyük hayali, Nazilli’de ADÜ’ye ait Silikon Vadisi kurulması ve Nazilli ADÜ’yü ileriki yıllarda sermaye piyasasının eğitim öğretim merkezi yapmak.

Galiba Aydınlılar bu değerli bölümün neler yaptığını bilmiyorlar, ben de elimden geldiğince sizlere bu değerli hocaları tanıtmak istiyorum.

Bu bölümdeki Doçent Ali Petek’ten de size ileride söz edeceğim. Bu değerli insanlarla önce Nazilli’de röportaja başladım. 4 gün devam eden Ayvalık kampının sadece 1 gününde kendilerine zaman ayırabildim, burada Türkiye’nin dört bir yanından gelen Türkiye’nin finans uzmanları ile birlikte oldum.

Nazilli İ.İ.B.F İşletme Bölümü Başkanı Prof. Dr. Yusuf Kaderli ve ekibi için söylenen ifade “sermaye piyasalarını sevdiren hoca, biz kendisinden ekibinden çok şey öğreniyoruz” şeklinde.

Bundan 4 yıl önce de bir röportaj yapmıştık. O röportaj çok ses getirmişti, binlerce kişi www.aydinpost.com da yayınladığım köşe yazımı okumuştu.

Facebook sayfamı takip edenlerin Ayvalık kampı röportajlarımı izlediklerini görüyorum, çok olumlu mesajlar da aldım.

Bakalım bu 4 yıl içerisinde Sayın Dekanımız Yusuf Kaderli neler yapmış? 

 

Ahmet Gözen:

Bu dört yıl içerisinde, neler yaptınız hocam? O dönem çok iddialıydınız çünkü…

Yusuf Kaderli:

Şimdi Ahmet Abi, araya pandemi de girdi ama biz özellikle finans alanında Nazilli İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinin adını sermaye piyasası ve borsa alanında oldukça duyurmuştuk zaten sizinle ilk röportajımda söylemiştim.

Bu sektörün çok ciddi nitelikli insan gücüne ihtiyacı var ve özellikle aracı kurumlar bu nitelikli insan gücünü bulmakta çok fazla zorlanıyordu.

Biz de bu sektörün istediği nitelikli iş gücünü nasıl buluruz, öğrencilerimizi nasıl yetiştiririz diye yaklaşık 10 yıl önce bir düzen kurmuştuk.

Yani aracı kurumlarda, sermaye piyasalarının çeşitli kurumlarında öğrencileri daha okurken çalışacak hale getirme niyetindeydik.

Bunu da büyük ölçüde başardık.

Bugün aracı kurumların ve sermaye piyasalarının çeşitli kurumlarının iş alımlarında ilk baktığı, ilk sorduğu üniversitelerden biri haline geldik. 211 üniversite içerisinde özelikle Adnan Menderes Üniversitesi Nazilli İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi olduğunu görüyoruz.

Türkiye’nin toplamda 70-71 tane aracı kurumu var. Bunların içerisinde işlem hacmi en iyi olan ve en büyük kuruluşlarının çalışan profiline baktığınız zaman Adnan Menderes Üniversitesi Nazilli İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğrencilerinin olduğunu görüyoruz.

  

Hatta bununla ilgili  şöyle bir istatistik de verebilirim, oldukça büyük bir istatistik Türkiye için baktığınızda bütün Türkiye'de aracı kurum çalışanlarının neredeyse %6-7 gibi kısmını Nazilli İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi mezunları oluşturuyor.

 

Ahmet Gözen:

Toplam ne kadar bu miktar? Yani bu geneldeki aracı kurumlarda çalışan toplam personel sayıları ne kadar?

Yusuf Kaderli:

Şu andaki toplam personel sayısını bilmiyorum son durumda.

 

Ahmet Gözen:

5000 kişi var mıdır?

 

Yusuf Kaderli: 

Tabi tabi, rahat yaklaşık 5000-6000 kişi vardır.

Ahmet Gözen:

Yani bu 5000-6000 kişilik dilimin -%6-7’sini Nazilli İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi oluşturuyor doğru mu?

Yusuf Kaderli:

Tabi tabi.

Ahmet Gözen:

350 kişi yapar, bunlar Nazilli İktisadi İdari Bilimler Fakültesi mezunu mu, senin öğrencilerin mi?

 

 

Yusuf Kaderli:

Evet, benim öğrencilerim.

Ahmet Gözen:

Peki, neden, niye tercih ediliyorsun? Şurada da görüyorum kupaları dizmişsin zaten bu demek ki bir başarının getirdiği şeyler… Nedir bu kupalar?

 

Yusuf Kaderli: 

Bunun en önemli nedeni şu; öncelikle kupalarda bunun göstergesi şöyle söyleyeyim pandemiden beş yıl önce Boğaziçi Üniversitesi finansal okuryazarlığı geliştirip katkı vermek için bir yarışma düzenledi, bu bir borsa yarışmasıydı ve jüri üyeleri de borsa alanının en iyileriydi.

Ahmet Gözen:

Borsa yarışması nedir? Nasıl oluyor?

Yusuf Kaderli: 

Şöyle söyleyeyim içeriği ve kuralları çok çok güzel ve ben de öğrencilerim için iyi bir laboratuvar olacağını düşündüğüm için tercih ettim. Borsa yarışması şu, size -ki bu yarışmacılar öğrenciler oluyor- üniversitelerarası bir yarışma bu arada dışarıdan birileri katılamıyor bir sanal bir para veriyorlar yarışmacılara.

 

Ahmet Gözen:

1TL gibi yani.

Yusuf Kaderli:

Yok, 100.000 TL veriyorlar ve ondan sonra da bir platform bir sistem veriyorlar ama sistem doğrudan gerçek piyasaya bağlı eş zamanlı yani paranın sanal geri kalan her şeyin gerçek olduğunu düşünün. Öyle bir yarışma, size diyorlar ki bir buçuk ay içerisinde bu 100.000 TL’yi alım satım yaparak işte nelere sadece hisse senetlerine değil, altına, dövize tüm enstrümanlara yatırım yaparak 100.000 TL’nizi bir buçuk ay içerisinde katlamaya çalışıyorsunuz.

100.000’ini en çok değerlendiren, en yüksek getiriyi elde eden ilk 25 kişiyi biz ayıracağız diyorlar. Ha bunlara hemen ödül vermeyeceğiz, bunlardan bir de strateji raporu yazmalarını isteyeceğiz diyorlar.

Strateji raporu, bu bir ay içinde yapılan tüm işlemleri kapsıyor yani birçok enstrüman aldınız, neden aldınız, neden sattınız sebepleriyle o raporda açıklamanızı istiyorlar.

Örneğin yarışma sırasında dolar aldınız, niye aldınız? Sonra bunu beş gün sonra satmışsınız, niye sattınız? Bunu bilimsel gerekçelerle açıklamalarını istiyorlar, ikinci aşamada bu aşamadan sonra da büyük ödülü vermiyorlar ama diyorlar ki üçüncü aşama en güzel strateji raporu yazan sekiz kişiyi ayırıyoruz, 25 kişiden borsayı bilen sektörün en ünlü kişilerinin karşısına çıkarıyoruz, bir de mülakata tabi tutuyoruz.

Ahmet Gözen:

Yani borsanın en büyük babalarının karşısına bu sekiz kişiyi çıkarıyorlar ve orda mülakat yapıyorlar öyle mi?

 

Yusuf Kaderli:

Tabiri caizse terliyorlar abi, yani bu işin üstatları uzmanları karşılarında mülakata giriyorlar. Şimdi biz de Boğaziçi bu yarışmayı çıkardığında -ha bu arada büyük ödül Londra Borsasına seyahatti ilk yarışmada- ben de dedim ki neden Nazilli’den bir öğrenci Londra’ya gitmesin?

Ahmet Gözen:

Çok güzel, çok heyecanlandım şimdi.

Yusuf Kaderli:

Londra Borsası’nda finans tarihi okuyanlar bilir. Finans tarihinin en önemli borsalarından biri. Yani neden Nazilli’den bir çocuk bu yarışma vesilesiyle Londra’ya gitmesin ve ben çocukları topladım, motive ettim, yarışmaya kaydettim, yaklaşık 100-120 kadar çocuk ve biz ilk yarışmaya girdik.

Ahmet Abi, yarışma bir buçuk ay sürüyordu, toplam katılımcı 1.000 civarındaydı ve bunun da 100 tanesi bizdendi.

Pardon, yanlış olmasın ilk katılımcı 2.500 civarındaydı ve bu 100 öğrenci yarışmaya girdi. Çoğunluğu da Boğaziçi Üniversitesindendi katılımcıların zaten Boğaziçi düzenliyordu ve yarışmaya girdiler. Bir ay sonra sonuçlar açıklandı, ilk 25’e dört öğrencim girmeyi başardı ve taşradan neredeyse bir biz vardık, çoğunluk büyük üniversitelerdendi.

 

Sonrasında strateji raporu yazıldı, ondan da bir öğrencim geçti, finale kalmayı başardı. Bu çocuğun ismi Sibel Erocağı idi. Şimdi bu çocuk çok önemli bir bankada önemli bir görevde bizi temsil ediyor.

Ahmet Gözen:

Peki, ADÜ ile ilişkisini kesti mi, hala devam ediyor mu?

Yusuf Kaderli:

Yani bizle görüşüyor ama bankacılık yoğun. Kendi yoluna devam ediyor kızımız, mülakata giriyor Allah rahmet eylesin, kıymetli Yaşar Erdinç çok kıymetli bir insandı benim de idolüm yani ben öğrenciyken bir gün tanışma hayalim vardı, o da Boğaziçi yarışmasının jüri başkanıydı.

Tabi Yaşar Hoca sonrasında bizle ilgili yazıda yazdı, bahsedeceğim.

  

Yaşar Hoca mülakata girerken köşe yazısında da belirtiyor zaten taşradan geldiği için, “kız Anadolu’dan Aydın’dan pek bir şans vermiyor kıza, bu kız buraya kadar geldi ama borsanın babaları var, pek bir başarı ihtimali vermiyorum” demiş.

Yaşar Hoca soru sormaya başlamış, kız da çok güzel cevaplar vermeye başlamış mülakatta, Yaşar Hoca üç beş sorudan ve güzel cevaplardan sonra kesmiş mülakatı.

Sonra “ya kızım ne sorsak cevap veriyorsun, kaçıncı sınıfsın? Demiş. Kız da “ben işletme ikinci sınıfım daha” demiş.

Yaşar Hoca da şaşırmış ben seni dördüncü sınıf falan sandım, her sorumuza cevap veriyorsun demiş. Sibel de “ya bizde bir Yusuf Hoca var, o bize eğitimler veriyor, Nazilli İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde sorduğunuz tüm sorular o eğitimin içinde var” demiş.

Yaşar Hoca benim idolüm diyorum, bir gün tanışır mıyım acaba diyorum. O anda mülakatı kesmiş, telefon numaramı alıp beni aradı.

Ben seni tebrik etmeyi borç bildim kendi içimde diyor. Böyle de mütevazı bir adam yani Anadolu’da böyle borsanın anlatıldığı, çocukların piyasaya hazırlandığı böyle bir şey olduğunu bilmiyordum ben.

Sizi tebrik etmek için özellikle aradım, kızımız harikalar yaratıyor dedi ve sonra da,

Ahmet Abi, yarışmanın şampiyonu bizim kız oldu ve Londra Borsasına gitti hatta sonra kızımızın Londra Borsası önünde çekilmiş resmi var tabi ben o resmi tekrar revize ettiriyorum öğrencilere motivasyon olsun diye.

Tabi yarışma sonrası kocaman bir çerçeve yaptırıp okulun girişine astım bu resmi ben çocuklar daha fazla motive olsun diye. Nazilli’den biri Boğaziçi Üniversitesi yarışmasını kazanarak Londra’ya gitti, bizim de gururumuz oldu.

Ahmet Gözen: Değerli okuyucularım, sermaye piyasası sihirbazı Prof. Dr. Yusuf Kaderli’nin eğitimleri ile Atatürk kadınlarının neler yapabileceğini bu arada görmüş oluyoruz. O yüzden kızlarımızın okuması bizler için çok önemli.

 

Yusuf Kaderli:

Yukarıda anlattığım Londra Borsası olayından sonra bu olay öğrenciler için ciddi bir motivasyon oldu.

Güzel bir şeyi başlatmış olduk. Bir sonraki yıl Dubai Borsası büyük ödül, yarışmanın ikincisi düzenleniyor tabi bizden de yine öğrenciler katılıyor yarışmaya.

Ahmet Gözen:

Yani Londra Borsasından sonra Dubai Borsası önemli bir borsa mı?

Yusuf Kaderli

Tabii bunlar Ortadoğu’nun Asya’nın önemli borsalarından. Dolayısıyla da böyle önemli borsalara seyahati büyük ödül olarak koyma durumuna girdi Boğaziçi Üniversitesi.

Biz de dedik ki buradan Londra’ya öğrenci gönderdik, oraya niye göndermeyelim dedik.

Bu arada biz yarışmaya girdik, yine bir buçuk ay içerisinde parayı en iyi yöneten ilk yirmi beş kişi içine bu sefer beş öğrencim girdi.

Ahmet Gözen:

Ooo, önce bir kişi girdi şimdi beş öğrenci girdi.

Yusuf Kaderli

Yok, dört kişiydi giren 25’e. Finale bir kişi kalmıştı. Sonrasında strateji raporları yazıldığında abi sekiz kişilik finalist listesinin içine o beş kişiden üçü girdi ve Boğaziçi bizim altımıza düştü.

Boğaziçi’nden iki finalist, ADÜ İİBF’den üç finalist toplamda sekiz finalist düşünün ve İstanbul’da çok güzel bir mülakat yapıldı aynı şekilde 2016, 2017’de Dubai’de bu arada.

Yusuf Kaderli:

Evet, 2017’de de gene çocukların adları var. Dubai Borsası. Ondan sonra bunların hepsi de aynı zamanda görselleriyle beraber benim instagram sayfamda var.

Ondan sonra abi, yapılan mülakat sonucunda yarışmada ilk üçe girenlerin ikisi Nazilli İİBF’li oldu. Bu Bizim ADÜ’nün gururudur.

 

Ahmet Gözen:

Ne diyorsun ya!

Yusuf Kaderli:

Evet, Ahmet Abi, Dubai borsasına öğrencimizi gönderdik. Onlarında çekilmiş resimleri de yine instagramda var. Caner Türkmendağ. O da nerede diye sorarsan o da şu anda bir borsa aracı kurumunda yatırım danışmanı olarak çalışıyor. Bu arada bu bahsettiğim yarışmalarda dereceye girenlerin tamamı sektörde. Sektör hemen kaptı bunları. Sonra ODTÜ bir yarışma düzenledi.

Ahmet Gözen:

2018 yılı oluyor şimdi, değil mi?

Yusuf Kaderli:

Yok, ODTÜ 2017’de düzenledi. Boğaziçi ile beraber o yıl. Aynı yıl bir tane daha bu sefer ODTÜ. Ona da katıldık. Bizden katılımcı sayısı çok çok azdı.

Toplam katılımcıların belki yüzde beşi bizdendi. Ama yarışmada ilk üçe girenlerin ikisi Nazilli İİBF oldu ve ödül töreninde açılış konuşmasını yapmak için beni Ankara’ya ODTÜ’ye davet ettiler. Açılış konuşmasını yaptım yani kazanan üç öğrencinin ikisini yetiştirdiğim için.

Ahmet Gözen:

Bravo!

Yusuf Kaderli:

Böylelikle üçüncü yarışmayı kazandık. Sonra Boğaziçi’nin üçüncü yarışması toplamda da bizim girdiğimiz dördüncü yarışma. Burada abi.

 

Ahmet Gözen:

Kaç yılında?

Yusuf Kaderli:

2018 abi. 2018’de büyük ödül bu kez de Avrupa Merkez Bankasına seyahat.

Avrupa Merkez Bankasına seyahat üç kişi gönderecekler abi.

Bizim çocuklar yine katıldı tabi bir buçuk ay sonunda yarışma bittikten sonra sonuçlar bir açıklandı sayıca yine Boğaziçi’nden çok az olmamıza rağmen ilk yirmi beşe on yedi tane Nazilli İİBF öğrencisi girdi ilk yirmi beşin içine.

Düşünün… Sonra strateji raporu ve finalistler belirlenirken sekiz tane finalistin sekizi de Nazilli İİBF’dendi.

 

Ahmet Gözen:

Hadi ya, çok iyi oranlar bunlar.

Yusuf Kaderli:

Tabii. Bir tane Boğaziçili finale kalamadı. Bunun üzerine rahmetli Yaşar Erdinç “Mucize” diye bir yazı yazdı. O yazıyı da atacağım senin whatsappına onu mutlaka okumanı isterim. Bu anlattığımı doğrulayan kendi elinden bunu da bir milyon kişi okudu abi bu arada.

 

 

 

Ahmet Gözen:

Yazının ismi nedir?

Yusuf Kaderli:

Yazının ismi “Mucize.” Yaşar Hoca diyor ki yazısında bunları anlatıyor size anlattıklarımı, şu ana kadar anlattıklarımı anlatıyor ve diyor ki ben otuz beş yıllık meslek hayatımda böyle bir şey görmedim.

Nasıl olur da Anadolu’dan bir okul çıkar ve bu yarışmalarda Boğaziçi’ni istatistiksel olarak ciddi anlamda ezici bir üstünlükle yener? Bizden düşün ki üç kişiyi Avrupa Merkez Bankasına götürecekler sekizi bizden yani gidecek üç kişiden üçü de bizden nitekim Ekonomist Dergisi, Dünya Gazetesi hepsi oraya geldi böyle bir şey olunca artık ulusal basın geldi.

Orada da burada arkamda gördüğünüz kırmızı kutu içerisinde ki ödülü Boğaziçi’nden aldım. Bütün öğrencileri yetiştirdiğim için, orada finale giren sekiz kişiden sekizi de benim öğrencim olduğu için Yaşar Erdinç’in elinden -benim için çok kıymetlidir- hatta sosyal medyamda twitter sayfamda bu ödülü alırken ki çekilmiş fotoğrafım yer alır onu hiçbir zaman silmeyeceğim.

Sonra rahmetli oldu Yaşar Hoca. Benim için de çok anlamlıdır ve bizim öğrencilerimizden üç kişi de Avrupa Merkez Bankasına gitti bu arada ve biz de dördüncü yarışmayı kazanmış olduk. Tabi ulusal basın, Ekonomist Dergisi övgüler yağdırdı, Dünya gazetesi ‘sermaye piyasasını sevdiren hoca’ diye bir yazı yazdı benimle alakalı ve böylelikle ulusal basın bizi daha yakından tanımaya başladı. Sonrasında abi, Yaşar Hoca şöyle demişti “ya çocuklar bir durun sürekli siz kazanıyorsunuz, bütün ödülleri siz topluyorsunuz bu yarışmalar sizin yüzünüzden biter” demişti.

Nitekim ODTÜ sonradan bir yarışma daha yaptı, orada da ilk üçe iki öğrencim girdi. Yine açılış konuşması için beni Ankara’ya davet ettiler.

 

Ahmet Gözen:

Kaç yılında?

Yusuf Kaderli:

Gene 2018 abi ve abi orada açılış konuşmasını yaptım ve ondan sonra bir daha ODTÜ yarışmayı düzenlemedi.

Aradık, niye düzenlemiyorsunuz diye. İki yıl düzenledik iki yıl bütün ödülleri Nazilli İİBF aldı dediler.

Bir daha da yarışmayı düzenlemediler.

Boğaziçi devam etti bu arada. Rahmetli Yaşar Hoca göremedi. Yaşar Hoca o arada rahmetli oldu. Vefat etti beyin tümöründen hoca göremedi, biz Boğaziçi’ni dördüncü kere bir daha yendik.

İspanya Borsasına seyahatti ve dördüncü yarışmada da biz ilk sekize beş öğrencim girdi finalist. Ve ilk beşe de dört öğrencim girdi final sonrasında ve o yarışmadan da biz çok güzel ödüller aldık ve yarışma sonrası dereceye giren beş öğrencimin beşini de Garanti Yatırım Türkiye’nin en büyük aracı kurumlarından bir tanesi derhal işe aldı abi.

Kapıdan çıktılar işe girdiler düşünün.

Ondan sonra biz Boğaziçi’nin dört yarışması, ODTÜ’nün iki yarışması altı yarışmanın da şampiyonu olduk derken İş Yatırım en büyük aracı kurumudur. Ceo’su aradı. Basından takip ediyoruz, çok da etkileniyoruz. Bulunduğunuz yere bir borsa laboratuvarı yapmak istiyoruz dediler ki maliyeti 120-125 bin TL gibi o zamanın parasıyla düşünün ve normalinde de borsa laboratuvarımızı kurdular.

Normalinde abi, üniversiteler oraya gidiyor, talepte bulunuyor laboratuvar için onlar seçiyor yani açalım mı açmayalım mı bakıyor kriterlere.

Ama onlar bize teklif getirdiler, düşünün takdir ettiler ve buraya çok güzel bir borsa laboratuvarı yaptılar.

Ahmet Gözen:

Benim bu röportajı kitap yapmam lazım.

Yusuf Kaderli:

Sağ ol abi, teşekkür ederim.

Bir bağışçı buldum. Borsa laboratuvarını bir de borsa kütüphanesine çevirttirdim. Scala Yayıncılık çok önemli kitaplar üretir borsayla ilgili ve o kitaplardan üçer beşer sağ olsunlar bağışta bulundular ve biz orayı tabiri caizse bir mabet haline getirdik.

Yani finans yolundan giden çocuklar, finans sektöründe çalışmak isteyen çocukların sürekli zaman geçirdiği bir mabet haline getirdik ve orayı çok güzel çalıştırmaya devam ediyoruz.

Şu an daha devamında İş Yatırım işte bu laboratuvar açtığı üniversiteleri yarıştırıyormuş gene borsa yarışması tabi, bizim de bugüne kadar laboratuvarımız olmadığı için o yarışmalara girmeye hak kazanamıyorduk.

    

Laboratuvarımız yok sadece laboratuvar yaptığı üniversiteleri yarıştırıyor ve biz hak kazandık. Tabi biz hak kazandığımızdan itibaren bütün dengeler değişti. Nasıl değişti? Bu kupalar oradan geliyor dikkat ederseniz İş Yatırımın kupaları bunlar. İş Yatırımın çok ünlüdür bu yarışması Trade Master ve biz ilk girdik abi yarışmanın sonucu bir buçuk ay sonra ilk sekiz kişinin dereceye giren yedisi Nazilli. Yarışmanın tarihinde böyle bir şey yok geçmişte.     Bir sonraki İş Yatırım yarışmasına girdik. İlk beşin dördü Nazilli’den. Bir sonrakine girdik gene İş Yatırım ilk dördün üçü.

Burada şöyle diyeyim. Yani orada da şöyle söyleyeyim yani dereceye girenlerin bakın birinci yarışmada ilk sekizin yedisi, ikinci yarışmada ilk beşin dördü, üçüncü yarışmada ilk dördün üçü, son yarışmada ilk üçün ikisi. Hep dereceye girenler Nazilli İİBF.

Ahmet Gözen:

Real Madrid gibi olmuşsunuz…

Yusuf Kaderli:

Aynen. Bu arada buradan borsa laboratuvarımızdan bahsederken kendisini de analım Rıza Bey, Rıza Kutlusoy’du görüştüğümüz. Pandemi öncesinde bize İş Yatırım laboratuvarını yapan ve hala İş Yatırım Genel Müdürü ve CEO’sudur.

Ahmet Gözen:

Şimdi artık anladık ki ADÜ borsa konusunda üstat.

Yusuf Kaderli:

Şöyle diyeyim abi o tarihten bu tarihe toplam on iki yarışma oldu abi. On iki yarışmanın on ikisinin de dereceye gireni şampiyonu ADÜ Nazilli İİBF.

 

Ahmet Gözen:

Bunun üniversiteye yansıması ne oldu? Yani öğrencin mi arttı, yani ne sağladı ADÜ’ye?

Yusuf Kaderli:

Abi hemen söyleyeyim. Bu soru tabi çok önemli. Şimdi bir dış açıdan bakarsak bir kere borsa aracı kurumlarının kendilerine nitelikli eleman bulmada ilk uğrak yeri burası oldu.

Sürekli benimle dirsek temasındalar. Hocam yetiştirdiğiniz öğrencileri almak istiyoruz diyorlar ve şöyle söyleyeyim bana şu soruyu sorsanız veya hocam borsa konusunda yetiştirip de borsa aracı kurumunda işe giremeyen bir tane boşta gezen adam var mı deseniz bir tane boşta gezen öğrencim yok ve aracı kurumların talebi devam ediyor, ben yetiştiremiyorum şu anda.

Yani şöyle söyleyeyim, biz nereden bakarsanız bu sektöre en az 200-250 kişiyi ve oldukça iyi bir rakam olarak rahatça yerleştirdik.

Bizzat doğrudan ya da dolaylı yoldan benden eğitim almış olanlar belgesini alarak sektöre başvuruyor, referans Yusuf Kaderli görüyorlar “ha tamam diyorlar, o sistemden geliyor.”

SPK Lisanslama Yetki Belgesi. Bu sektörün pasaportu niteliğinde bu. Üç tane düzeyi var. Düzey bir, düzey iki, düzey üç. Ama işe girmek için birinci düzey yeterli, bu da böyle bizim burada verdiğimiz eğitimle rahat alınıyor.

 

Ahmet Gözen:

Sizin burada göreviniz ne?

Yusuf Kaderli:

İşletme bölümü. Ben o bölümün zaten aynı zamanda hem finans kürsüsü başkanıyım hem de bölüm başkanıyım hem de Uluslararası Ticaret ve Finansman bölümünün finans derslerine giriyorum.

Bu iki bölümüz abi. İşletme ve Uluslararası Ticaret ve Finansman. Bu iki bölüme gelen öğrencileri biz özendiriyoruz özellikle bu sektöre. Yani orda belirli bir derdimiz var çocukların sektöre olan ilgilerini nasıl artırırız diye çabalarımız var ve hakikaten ilgi duyanları alıyoruz, fabrika gibi çalışıyoruz, çocuklar önce ilgi duyuyorlar, ilgi duyduktan sonra borsa ve finans topluluğumuz var oraya üye yapıyoruz, o topluluk aracılığıyla hem onlara bir takım görevler veriyoruz hem borsa laboratuvarında çalışmalarını sağlıyoruz. Benim de temel borsa eğitimi adında eğitimlerim var, o eğitimlere de giriyorlar işte o eğitimler şunu sağlıyor. Bir öğrenci temel analiz yapabiliyor, teknik analiz yapabiliyor, takas analizi yapabiliyor. Peki, bu analizler ne işe yarıyor, bir gerçek hayatta doğru yatırım yapmalarını sağlıyor, iki iş hayatında aracı kurumların talep ettiği özellikler analiz yapabilme kabiliyeti; eğer temel, teknik analiz yapmayı bilmiyorsa aracı kurum onu yetiştirmek için ek çaba sarf etmek zorunda para harcamak zorunda ama aracı kurumlar peki neden tercih ediyor Nazilli İ.İ.B.F’den gelen adamı çünkü yetiştirmek, geliştirmek için para harcamama ek zaman harcamama gerek yok bu çocuk yetişmiş bu okulda tam istediğim kıvamda diyor. Ne yapıyor, bir tek kurumuna uyumlaştırıyor o kadar.

Ahmet Gözen:

Peki, buraya bu öğrencilerin hepsini alabiliyor musunuz? Ne kadar müracaat oluyor da ne kadarını alabiliyorsunuz?

Yusuf Kaderli:

Şöyle söyleyeyim özellikle son dönemden sonra benim hoşuma giden şeyler olmaya başladı. Hocam hangi bölümdesiniz? Oğlumu ilk tercih olarak o bölümü yazmak istiyoruz üniversite sınavında, yeğenimi, oğlumu, kızımı artık insanlar bu başarıları iyice duyuyor. Benim sosyal medyada da takipçim çok fazla abi hem instagram hem twitter. Ordan insanlar bu başarıları duyuyorlar, biz de paylaşıyoruz zaten başarı elde ettikçe bu sefer insanlar da ben oğlumu bu fakülteye göndereyim, oğlum en azından finans sektöründe olur ya da kızım işe girme problemi yok bu fakülteyi bitirenin, daha doğrusu fakülteye gelen demeyelim fakülteye gelip de finans alanına ilgi duyanların diyelim.

Ahmet Gözen:

Peki, ne kadar talep, ilgi duyanların hepsinin talebini karşılayabiliyor musun?

Yusuf Kaderli:

Herkes ilgi duymuyor, bir de bazen sadece ilgi duymak da yeterli değil biraz da kapasite önemli, biz ne yapıyoruz?

Önce ilgi duyanları alıyoruz bunların içerisinden. Hakikatten bu işleri becerebilecek küçücük ihtimali olanların bile kapasitesi orta düşük bile olsa biz bunu zorluyoruz. Nitekim en büyük kanıtı bu yarışmaları kazanmamız çünkü Boğaziçi’ne kaçıncı sıradan öğrenci giriyor Nazilli’ye kaçıncı sıradan öğrenci giriyor. Bu ikisi yarıştığında bizimkiler ezici bir farkla öne geçiyor yani kapasite düşük orta bile olsa gerçekten ilgi duyuyorsa biz bunun üstüne gidiyoruz, disiplinli özverili yoğun çalışmalarla biz bu kapasiteyi arttırmayı başarıyoruz. Ama dediğim gibi ilgi duyanların oranı toplamda bunu soruyorsunuz sanırım İşletme ya da Uluslararası Ticaret ve Finansman’a gelen öğrencilerin %20’si, %25’i. Bunların içinden elenenleri de yarısı desek aslında %12, %12,5’nu biz sektöre kazandırabiliyoruz o yüzden.

 

Ahmet Gözen:

Yani 50 kişi diyelim mi?

Yusuf Kaderli:

Tabi diyebiliriz.

Ahmet Gözen:

Peki, sen o zaman Türkiye’nin finans alanında Fatih Terim’isin. Yani şöyle iyi bir antrenörsün her şeyden önce bu takımı hazırlıyorsun ve topluma hazırlıyorsun. Senin bu faaliyetin ADÜ’ye öğrenci yönünden bu geçmiş röportajımızda bana dedin ki ben aynı zamanda ADÜ’ye para da kazandırıyorum. Seni duyuyorum konferansların oluyor, toplantıların oluyor, eğitimlerin oluyor üstelik Türkiye’nin her yerinde eğitimlerin. Biraz da bu konuyu açar mısın?

Yusuf Kaderli:

Estağfurullah abi, bu arada şöyle diyeyim onlar konferanstan ziyade eğitim aslında 30 saatlik eğitimler 3 gün süren konferanslara gidiyorum o ayrı ama Türkiye turnesi dediğimiz her biri 30’ar saatlik eğitimler bahsettiğim eğitimler. Türkiye’nin her yerine yapıyoruz, biz bunu ADÜSEM’le yaptık önce abi bir buçuk-iki sene kadar Adnan Menderes Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi’yle yani bunu belki hiçbir üniversite yapmamıştır. ADÜSEM bünyesinde ben Türkiye’yi dolaştım, çok büyük bir talep geldi milyonlarla ifade edilen cirolar geldi, 1-2 milyon lira ve bunun önemli bir kısmı.

Ahmet Gözen:

Şimdi yavaş yavaş ona geliyoruz zaten şimdi senin borsadaki, ADÜ’DEKİ çalışmaların seni sektörün içinde inanılır, güvenilir hoca haline getirdi. Bu tek başına yaptığın bir iş değil, senin etrafında bir takım var sen baş antrenörsün.

Yusuf Kaderli:

Tabi ekibimiz var. Şöyle söyleyeyim, bana bunu soran çok oluyor başarının sırrı ne diye? Şimdi aslında çok küçük bir cümleyle özetliyorum: usta çırak ilişkisi. Eğitimde bu kalktı artık kalite inanılmaz düştü, ben hala bu geleneği devam ettiriyorum. Burada da adını anmadan geçemeyeceğim çünkü ahde vefa çok önemlidir. Kıymetli hocam Prof. Dr. Selim Bekçioğlu vardır, bu işin kökeninde hocamız finans profesörüdür ve Türkiye’de sermaye piyasaları ve borsa üzerine ilk tezi yazmış kişidir. Hoca belki bu eğitimleri vermedi ama iyi bir eğitim nasıl verilir, bunu bana öğretti benim çıraklık dönemimde yani ben de onun çırağıydım. Bende onun ekolünü hala devam ettiriyorum, üniversitede bakın benim asistanım. Benim yanımda aynı odada bir masada durur hep benle beraberdir işlerle ilgili olarak sürekli.

Ahmet Gözen:

Nedir asistanınızın adı?

Yusuf Kaderli:

Kemal Özdemir, benim aynı zamanda hem sağ kolum hem de asistanım hem de bu işleri yapan ekibin başıdır. Aynı zamanda diğer ekip üyelerimiz de kıymetli öğrencilerimdir, onlar da o ekolden arkadan geliyorlar.

Ahmet Gözen:

Dur o zaman, Yenipazarlı olarak gururlanalım. Selim kardeşimiz Yenipazarlıdır, çok sevilir, çok sayılır, çok başarılıdır.

Yusuf Kaderli:

Selim hocadan gerçekten bir insan nasıl eğitilir öğrenebilirsin. En iyi Selim Hoca’dan öğrenirsin hatta. Orda da onun anlayışı usta-çırak ilişkisi, o da öyle yetişmiş, ben de asistanıma derim, “üzerinde çok emeğim var, bu ekolü devam ettirmezsen hakkımı helal etmem” diyorum Kemal’e. İnşallah bizden sonra kendisi de hoca olmak üzere artık çıraklıktan kalfalığa geçiyor inşallah. Artık şöyle de bir problemimiz var aslında, yeni nesil tahammülü zor bir nesil, hiçbir şeye tahammül edemiyor. Usta-çırak ilişkisinde de tahammül önemlidir bilirsiniz. Ne yazık ki tahammül edebilen öğrenci sayısı çok az. Selim Hoca her zaman derdi, “futbolda topa sert girdiğin zaman adam düşer, ayağa sert girdiğin zaman da adam düşer” derdi. Biz topa sert giriyoruz derdi ve güzel ifade ediyordu.

Biz şimdi yetiştirecek adam bulmakta zorlanıyoruz ama şunu net söyleyebilirim hakikaten biz bu işi öğrenmeye geldik, talebeyiz diyen çünkü talebe talep etmekten geliyor, bilgiyi talep eden insanlar öğrenciler geldiğinde biz, usta çırak ilişkisiyle bunları yetiştirmeye devam edeceğiz. Onlar da başkalarını bu şekilde yetiştirerek devam edecek.

Ahmet Gözen:

Bu finans kampların rektörlükten müsaadelerini alıyor musunuz?

Yusuf Kaderli:

Şimdi oraya geleceğim tabii ki izinler alıyoruz.

Bir de finans kampta beni en heyecanlandıran amaç olarak Türkiye’nin her yerinden borsa yatırımcıları gelecek, orda herkes bir araya gelecek, herkes aynı dili konuşacak, herkesin bir hayat tecrübesi var borsayla ilgili, bunlar bir araya gelecekler, kampta oturacaklar, tecrübelerini birbirlerine aktaracaklar aynı zamanda kampta çok güzel ileri düzey borsa eğitimi alacaklar, eğitimlerin çıktılarını aralarında konuşacaklar, böyle bir yapı hayal ettim.

ADÜ Teknokent’te daha bir yılı doldurmadık. Senin vasıtanla iki önemli projeden bahsedeyim daha duyurmadık bu arada, ilk kez sana söylüyorum. Bir tanesi Yukademy TV’yi kuruyorum abi çünkü artık canlı yayınlara çıkıyordum. Ekotürk ve youtube kanallarına çıkıyordum, oradan böyle bir şey esinlendim. Biz kendi kurduğumuz youtube kanalı üzerinden yatırımcılara ulaşalım dedik.

  

Abi şöyle bizim ADÜ olarak Türk sermaye piyasasına çok büyük katkılar veren bir fakültemiz var ve bu konudaki ağırlığınızı da gittikçe arttırıyoruz. Bu eğitimler yani şehir eğitimleri diye tabir ettiğimiz eğitimlerle bu finans kamplarda bunu daha fazla perçinliyor. Yani bugün ADÜ'nün en çok isim yaptığı yerlerden biri finans artık. Yani ADÜ, finans konusunda bir marka ise bu faaliyetlerin sonucunda ve biz de ADÜ’nün adını çok çok daha fazla duyurmalıyız Aydın'ın adını. Ben bu arada İskenderunlu olmama rağmen 1994 yılından beri buradayım. 94’te bu fakülteye geldim. Biliyorsunuz 1998’de bu fakülteden mezun oldum. Bu fakültenin ilk mezunuyum. Yani 19 yaşında buraya geldim, yaşım 46. Dolayısıyla 27 yıldır ben Aydın’dayım. Aydın’ı ayrıca çok seviyorum. O nedenle de hani Aydın'ın isminin de bu kadar duyurulmasında katkım olduğu için de ayrıca ben mutluyum. O yüzden ben şuna üzülüyorum abi, senin sayende bu dediğim olacak, Aydınların bu işlerden haberi olacak.

Ahmet Gözen:

Aydınlıların bundan haberi yok mu?

 

Yusuf Kaderli:

Aydın'ın bu gelişmelerden haberi yok abi. Ben burada zaman zaman işte odaların yapmış olduğu konferanslara katılıyorum. Sana anlattıklarımın küçücük bir kısmını anlatıyorum. Herkes, “hocam bizim haberimiz yok yani” diyor, yeterince duyurulamadık.

Gerçekten size ve www.aydinpost.com a çok teşekkür ediyorum, büyük katkılarınız var. Amacımız zaten Aydın’ı bu güzel projelerle duyurmak, sizler de buna katkı sağlıyorsunuz.