O CHP’liler bunu da yapmıyor, birileri hesabına da çalışmıyorlarsa, bütün yaptıkları Rahmetli Süleyman Demirel’in deyimiyle, doğmamış çocuğa don biçmektir.

2023 Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine yükledikleri anlam ve önemi ittifakların kazanmak için aynı şekilde propagandalarına da yansıtacaklarını gösteriyor.

Başvurulacak oyunların içinde ötekinden seçmen koparmak yanında başkalarını tercihe yönlendirmek, son çare sandığa gitmelerine engel olmaya yönelik kaçırmak da var.

Çünkü ittifaklar arası denge oldukça değişken, yürünecek yol kıldan ince, kılıçtan keskin olunca en küçük bir ihmal kelebek metaforuna dönüşebilir.

(Kaos teorisine göre Amazon’da kanat çırpan bir kelebeğin estirdiği rüzgâr ABD’de bir kasırgaya neden olabilir, örnek Çin’de ortaya çıkan bir virüsün bütün dünyayı esir alması gibi.)

Çünkü yapılan kamuoyu yoklamaları gerek Cumhur İttifakı gerek 6’lı masa bileşeni partilerin-bunda 6’lı masa adayının henüz belirlenmemesinin de payı vardır-oylarının bu gün itibariyle birbirlerine yakın olduğunu gösteriyor.

İttifaklar arası hassas dengede diğer bir etken de, çoğunluğun iktidar partisinden olduğu bilinen, oranı bir hayli yüksek, yüzde 20’lere varan kararsız seçmen sayısındaki fazlalıktır.

İktidar Cumhur İttifakının birinci hedefi bu seçmenin çoğunluğunu geri kazanmaktır ikincisi de kazanma ihtimali olmayanları, rakibi 6’lı masaya kaptırmaktansa, başka partilere yönlendirmek ya da hiç olmadı sandığı boykot ettirmektir.

Cumhur ittifakı bu konuda aslanların avlanma taktiğini uyguluyor, İlk önce gözüne kestirdiği avı sürüden ayırmak, tek başına kaldığında da sürünün karşı müdahalesi olmadan kolayca avlamak.

İktidarın bu amaca yönelik hamlesini de ilk önce zihni bir siyaset alan belirlemek, ötekileri de bu çerçevenin içinde tutmaktır, şeklinde özetlemek mümkündür.

Buna göre Cumhur İttifakının Millet İttifakı-6’lı masaya yönelttikleri gizli ortaklarının HDP olduğuna dair iddiayla amaçladığı   milliyetçi tabanı olan İYİ Parti ^yi yelpazede HDP’den  uzakta tutmaktır..

 Çünkü iktidar HDP’nin örtülü de olsa millet ittifakına olabilecek desteğinin kendine nelere mal olduğunu başta İstanbul olmak üzere belediye seçimlerinde gördü.

O nedenle Cumhur İttifakının mevcut şartlarda 6’lı masayla işbirliği yapmasını bu seçimi almasında önünde bir engel gördüğü için iktidar ve bağlı medya HDP’yi çizdiği zihni alanın dışında tutuyor ve yaptığı alan savunması sonucu 6’lı masa da bunun dışına çıkamıyor.

Bunun bir sonucudur ki, CHP’de önemli görevlerde bulunmuş bir milletvekilinin iktidar olduklarında HDP’ye bakanlık verilebileceğine dair sözlerine İYİ Partililerin gösterdiği tepkiyi iktidara yakın medya 6’lı masa dağılıyor şeklinde kamuoyuna sundu..

Diğer bir örnek de CHP İstanbul İl Başkanıyken sosyal medya üzerinden geçmişte yaptığı paylaşımlar nedeniyle yargılanan ve ceza alan Canan Kaftancıoğlu olayıdır.

İktidara yakın medyada 6’lı masanın bir üyesi muhafazakâr kimlikli Saadet Partisi Lideri Temel Karamollaoğlu ve parti yöneticilerinin olaya eleştirel yaklaşımları bile eleştiri konusu oldu.

Aynı çevreler tarafından İYİ Parti lideri Meral Akşener’in olay karşısında takındığı tavır da eleştirildi.

Rakipleri tarafından istenen  Cumhurbaşkanlığı adaylığına adı geçen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın da tavrını ortaya koyması,nedeni de o paylaşımlara geçmişte muhafazakar ve milliyetçi kesimlerce de yapılan itirazlar..

Bu her iki olayda da görüleceği üzere amaç seçmen kazanmaktan daha çok ötekinden seçmen kaçırmak, muhtemel Cumhurbaşkanı adaylarını yıpratmaktır.(Muharrem Sarıkaya, Haber Türk,17.05,2022)

Şüphesiz, nepotizm, yoksulluk, ekonomik kriz ve hayat pahalılığı üzerinden aynı oyunu 6’lı masa, bir yolsuzluk olayında Ankara Cumhuriyet savcılığa yapılan suç duyurusu gibi  Cumhur İttifakına karşı da oynuyor.

Fakat CHP kanadında bu oyunda Cumhur İttifakının elinin daha güçlü olduğunun hesabını bilmeyenlerden bazılarında, her şey oldu, bitti, seçimi kazandık ve iktidar garanti gibi bir havanın olduğu gözlemleniyor.

O havayla olacak, gönlünde genel başkanlık yatan bazıları meydanlara çıktı,seçim sonrasına hazırlık yapıyor.

Eski parlamenter de olan birileri “nasıl olsa iktidarız,6’lı masada bulunan diğer partileri zaferimize ve sonucunda oluşacak ganimete niye ortak edelim” havasında, kanal kanal dolaşarak en sadık partnerleri İYİ Parti’yi eleştiriyor.

Bunlar zamanın ruhunu bilmeyenlerin ve erken havaya girenlerin her zaman kaybettiğini bilmiyor olmalılar.

Oysa her an her şeyin olabileceği bir dönemden geçiyoruz. Böylesi ortamların tek belirleyicisi belirsizliktir.

Çünkü bir aktörün alacağı bir karar, yapacağı bir hamle kelebek etkisi yaratarak  her şeyi değiştirebilir.

Olayı bir metaforla anlatmak gerekirse siyasette bu gün için  bir tenis oynanıyor ancak bu oyun biraz farklı. Tenis sahasındaki ağın öbür tarafında yoğun bir sis var. Rakibinizi göremiyorsunuz.

Kim/ler olduğunu da tam olarak bilmiyorsunuz. Hatta ağın öbür tarafında bir oyuncu mu var yoksa birden fazla mı onu da bilmiyorsunuz. İlk servisi kullanıyorsunuz, topu ağın öbür tarafına atıyorsunuz fakat sonrası muamma.

İlk anda servisinizin hedefine ulaşıp ulaşmadığını ne görüyorsunuz ne de biliyorsunuz.

Hâlbuki öbür taraftan birden fazla raket sesi duyuyorsunuz, birden fazla da sahanıza top geliyor ve hepsi de sahanın farklı yerlerine, farklı hızla düşüyor.

 Sağanak gibi yağan toplar karşısında yetersiz kalıyor,şaşkına dönüyorsunuz

Sahadan kaçmak, oyun kurallarına göre oynanmıyor itirazında bulunmak, protesto edip raketinizi yere çarpmak, hakemin üzerine yürümek, seyirciye tepki göstermek gibi birçok seçenekleriniz var, ama karşı toplar durmuyor, gelmeye devam ediyor.

Durum budur. O zaman sakince olayı düşünmeye, yeni bir analiz yapmaya, kendinizi yenilemeye velhasıl sporculuk becerilerinizi yeni baştan gözden geçirmeye ihtiyacınız var demektir, yoksa sahalardan silinirsiniz.(Bekir Ağırdır, Hikâyesini Arayan Gelecek, s.56-57)

O CHP’liler bunu da yapmıyor, birileri hesabına da çalışmıyorlarsa, bütün yaptıkları Rahmetli Süleyman Demirel’in deyimiyle  doğmamış çocuğa don biçmektir.