Müzeler özellikle turizme yönelmiş kentlerin önemli gelir kaynaklarından birisidir. Bu yolla önemli miktarda turistin gelip bu müzeleri ziyaret etmek istemeleri önemli miktarda turizm hareketi oluşturur. Ayrıca müzeler kent kimliğinin oluşması, eğitimde farklılık yaratması gibi değişik misyonlara da sahiptir.

Kuşadası ülkemizin en önemli turizm merkezlerinden birisidir. Ayrıca Kuşadası ülkemizde dış turizm hareketinin ve kruvaziyer turizminin başlangıç noktasıdır. Şimdilerde ön planda olan birçok turizm merkezi ortalarda yok iken Kuşadası önemli bir merkezdi. Şimdilerde ise eski güzel günlerine dönmek için yoğun emek harcayan Kuşadası’nı gözlüyoruz. Son dönemdeki Belediye Başkanı Ömer Günel bu çalışmaları yüreklilik ve kararlılık ile sürdürüyor.

Şimdi sizlere iki örnek vermek isterim. Birincisi Almanya Berlin kenti. Berlin kenti sınırları içerisinde 170’ten fazla müze var. Berlin müzeleri; Dünya Kültürleri, Resim Sanatı ve Uygulamalı Sanat, Fen Bilimleri ve Teknoloji, Tarih ve Kültür Tarihi, Nasyonal Sosyalizm Dönemindeki Berlin, Bölünmüş Şehir ve Kent Tarihi başlıkları altında sınıflandırılmış. Birçok tematik müzenin bulunduğu Berlin’in en önemli müzesi Bergama Müzesi’dir. Her yıl milyonlarca turist bu müzeleri ziyaret etmektedir.

Vereceğim ikinci örnek ise Gaziantep. Müzeler şehri olarak adlandırılan Gaziantep oldukça ünlü arkeoloji ve mozaik müzelerine sahip. Yıllık bir milyondan fazla turist bu müzeleri gezmekte. Ancak benim için bu şehrin en büyük özelliği; Kendirli Gazi Kültür Merkezi, Hamam Müzesi, Bayazhan Kent Müzesi, Emine Göğüş Mutfak Müzesi, Gaziantep Kalesi ve Kahramanlık Panorama Müzesi, Atatürk Anı Müzesi, Oyun ve Oyuncak Müzesi, Ali İhsan Göğüş Müzesi ve Gaziantep Araştırmaları Merkezi ile 15 Temmuz Demokrasi Müzesi gibi müzelerin belediye tarafından kurulup işletilmesi. Bu özelliği ile ülkemizin diğer şehirlerinden ayrılmakta. Bu şehrimize sadece Eskişehir eşlik edebilmekte.

Yukarıda yazdığım gibi Kuşadası ülkemiz için turizmin doğduğu yer özelliği taşımakta. Bu özelliği ile bir Turizm Müzesi’ne sahip olmayı sonuna kadar hak ediyor. Ayrıca Kuşadası’nda çok sayıda mübadil bulunmakta, bu özelliği ile bir Mübadil Müzesi kurulmasının zamanı gelip geçti bile. Yine konumu gereği Deniz Müzesi, Kuvayı Milliye Müzesi, Tarım aletleri Müzesi, Arkeoloji müzesi, Etnografya Müzesi, Müzik müzesi, Resim müzesi, Fotoğraf Müzesi, Balmumu Müzesi, Tahnit Müzesi, Bitki Müzesi, Cam Eşyalar Müzesi, Kadın Hakları Müzesi, Dünyada eşi benzeri olmayan Kapı Tokmakları Müzesi gibi müzeler kurulabilir.

Herhangi bir müzeyi kurmak oldukça zor ve büyük bütçeler gerektiren bir çalışmadır. Bu müzeler devasa boyut yerine Kuşadası’nın tarihi mekânlarında iyi düzenlenmiş butik müzeler şeklinde yapılandırılabilir. Böylelikle daha küçük bütçelerle daha büyük işler kotarılabilir. Ayrıca sahipleri tarafından kullanılmayan ve restorasyonu yapılmayan binalar yapılacak restorasyon anlaşmaları ile belediye tarafından restore edilip sadece müze veya turizm amaçlı kullanımı belirli süreler için sağlanabilir.

Elbette bunların hepsinin Kuşadası Belediyesi tarafından finanse edilip kısa zamanda kurulması mümkün değil. Yapılacak orta vadeli bir plan dâhilinde bazı müzeler Kültür Bakanlığı ile bazıları sponsorlar aracılığı ile kurulabilir. Kuşadası’nda bu türden butik müze kuracak çok sayıda girişimci bulunabilir. Burada en büyük görev Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel’e düşmektedir. Ömer Günel, vizyoner yapısı ile bu sorunu çözebilecek birisidir. Yeter ki istensin.

"Medeniyet yolunda başarı, yenileşmeye bağlıdır." (Atatürk)