Bu yazıyla Jeotermalin Aydın üzerine etkilerini anlattığımız yazı dizisinin sona erecek. Birinci yazımızda Jeotermal tesislerin faaliyetleri sonucunda ortaya çıkan atık suyun doğaya salınması sonucu oluşan çevresel etkileri inceledik. İkinci yazıda ise Jeotermal tesislerin faaliyetleri sırasında doğaya salınan buharın çevresel etkilerini ortaya koyduk. Bu yazımızda ise Jeotermalin insan sağlığı üzerindeki etkilerini değerlendireceğiz.

Bir önceki yazımızda, Jeotermal tesislerden havaya salınan gazın etkileri ile ilgili olarak Sunay Dağ tarafından hazırlanan, Adnan Menderes Üniversitesi Bahçe Bitkileri Anabilim Dalında, tez danışmanı Prof. Dr. Engin Ertan’ın danışmanlığında gerçekleştirilen İncirde Verim ve Kalite Üzerine Jeotermal Enerji Tesislerinin Olası Etkilerinin Belirlenmesi doktora tezinden bahsetmiştik.

Çalışma sonucu elde edilen veriler değerlendirildiğinde; jeotermal tesise yakın mesafede (600-650 m) bulunan incir bahçelerinde, yaprak ve kuru incir meyve örneklerinin besin elementleri ve ağır metaller açısından genel olarak diğer mesafelere göre daha yüksek içeriklere sahip olduğu ve tesisten uzaklaştıkça özellikle meyve örneklerinin ağır metal içeriklerinin azaldığı saptanmıştır. Bunun yanı sıra, kuru incir verimi ve kalitesine ilişkin elde edilen sonuçların da değerlendirilmesi sonucu; benzer şekilde tesisten uzaklaştıkça kalite ve verim ile ilgili olumsuz etkinin azaldığı belirlenmiştir.

Çalışmanın sonucunda üç temel sonuç ortaya çıkmıştır.

Birincisi tesislerden havaya salınan gazdan incir ağaçları ve meyveleri bora maruz kalmaktadır.

İkinci sonuç, inceleme sırasında kuru incirde ağır metallere rastlanmıştır. Jeotermal tesislerden uzaklaştıkça kuru incirde ağır metal oranının azalması da, bunun kaynağını Jeotermal olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.

Üçüncü sonuç ise,bu bilimsel inceleme ile Jeotermal tesislere yakın alanlardakuru incir verimi ve kalitesinin olumsuz etkilendiği, tesislerden uzaklaştıkça da bu olumsuz etkinin azaldığı somut olarak ortaya çıkmıştır.

Sonuç olarak, Sunay Dağ tarafından hazırlanan İncirde Verim ve Kalite Üzerine Jeotermal Enerji Tesislerinin Olası Etkilerinin Belirlenmesi isimli bilimsel inceleme Jeotermal tesislerden havaya salınan gazın içeriğinin incir üzerinde olumsuz etkileri somut olarak ortaya konmuştur.

Jeotermal tesislerden havaya salınan gaz Bor ve ağır metaller içerdiğine göre insan sağlığı bundan etkilenmekte midir?

Bu konuda ilgili ilgisiz her kafadan bir ses çıkmaktadır. Peki, bilimsel incelemeler bu konuda ne demektedir?

İzlanda da Adalbjorg Kristbjornsdottira[1] ve Vilhjalmur Rafnsson[2] tarafından gerçekleştirilen Cancer mortality and other causes of death in users of geothermal hot water (Kanser ölümleri ve jeotermal sıcak su kullanıcıları ölüm nedenleri) isimli bilimsel inceleme ile Jeotermal tesislerden havaya salınan gaza ve sıvıya maruz kalan alanlardan kanser oranının yüksek olduğu bilimsel olarak ortaya konmuştur.

 

akinyakan141215.jpg

akinyakan141215-1.jpg

 

Jeotermal faaliyetler sonucu ortaya çıkan atıkların doğaya salınması nedeniyle insan sağlığı üzerindeki tehditlere yönelik olarak birçok bilimsel inceleme mevcuttur.

Aydın bulunan ve her geçen gün sayısı artan Jeotermal tesislerin havaya ve doğaya saldıkları gaz ve atık sıvıların insan sağlığı üzerine etkisi ile ilgili olarak Aydın Valiliği, Aydın Çevre İl Müdürlüğü ve Aydın Büyükşehir Belediyesi tarafından ne gibi çalışmalar yapılmıştır? “Jeotermalin kansere neden olup olmadığının yanıtını sadece bilimsel incelemeler ve bilim adamları verebilir.

“Jeotermalin Aydın Üzerine Etkileri”[3] isimli ilk yazımız ile Jeotermalin Aydın üzerindeki etkileri ayrıntıları ile irdelenebilmesi için öncelikle Aydın Valiliği tarafından, Jeotemalle ilgili tüm tesislerin (santrallerin, sera tesislerinin) Reenjeksiyon (yani yer altından çıkarılan buhar sonucunda elde edilen sıvının tekrar yeraltındaki aynı boşluğa bırakılması) bilgilerini kamuoyuna açıklaması gerekmektedir. Ayrıca Jeotermal tesislerden havaya salınan buharın, Aydın üzerindeki hava koşullarına, nisbi nem oranına etkileri ortaya konulmalıdır ve irdelenmelidir dememize rağmen 16.11.2015 tarihinden bu yana hiçbir açıklama yapılmamıştır.

“Jeotermalin Aydın Üzerine Etkileri-2”[4] isimli ikinci yazıda, Sayın Sunay Dağ tarafından hazırlanan İncirde Verim ve Kalite Üzerine Jeotermal Enerji Tesislerinin Olası Etkilerinin Belirlenmesi” isimli bilimsel inceleme ile Jeotermal tesislerden havaya salınan gazın incir üzerindeki etkisi somut olarak ortaya çıktığı, bu aşamadan sonra zeytin, pamuk,kestane, üzüm ve diğer tarım ürünleri üzerinde etkisinin aciliyetle incelenmesi gerektiği belirtilerek Çevre Bakanlığını, Aydın Valiliğini göreve ve açıklamaya davet etmemize rağmen, yazının yayınlandığı 30.11.2015 tarihinden bu yana hiçbir açıklama yapılmamıştır.

Dağlarından yağ, ovalarından bal akan şehir olan Aydın, zehir mi solumaya başlamıştır?

Yediğimizi incir, zeytin, üzüm, domates, biber, patlıcan… bor ve ağır metaller içermekte midir?

Aydın'da yaşayan insanların bu aşamada iki seçeneği bulunmaktadır. Ya bunu sorma hakkını kullanacak, yada devekuşu gibi kafalarını kuma gömüp, torunlarına açıklayamayacakları sessizliğe gömülecektir.

 

[1] The Centre of Public Health Sciences, Faculty of Medicine, University of Iceland, Reykjavik, Iceland.

[2] Department of Preventive Medicine, Faculty of Medicine, University of Iceland, Reykjavik, Iceland

[3] https://www.aydinpost.com/jeotermalin-aydin-uzerine-etkileri-890yy.htm

[4] https://www.aydinpost.com/jeotermalin-aydin-uzerine-etkileri-2-912yy.htm