Geçen hafta yaşanan en ilginç olaylardan biri Anadolu Ajansının, koronavirüs tedbirleri nedeniyle zor durumda olan Japonya esnafının dertlerini dinlediği haber oldu.

Haber şöyle;

"Japonya'da yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle 11 eyalette olağanüstü hal (OHAL) bir ay daha uzatılırken, işletme sahipleri, hükümetten yeterli yardımı alamadıklarını ve zor durumda olduklarını söylüyor.

AA muhabiri, Japonya'nın başkenti Tokyo'da esnafa, salgının gelir düzeylerine etkisi, OHAL sürecinde yaşadıkları zorlukları soruyor.

Kıyafet satıcısı Ojima, salgın dolayısıyla seyahat, alışveriş ve eğlence faaliyetlerinin durmasının işlerini olumsuz etkilediğini belirterek, "Dışarı çıkılmıyorsa yeni kıyafet ihtiyacınız olmuyor demektir." dedi.

Geçen yıl satışların yarı yarıya düştüğünü, bu yıl da düşüşün sürdüğünü anlatan Ojima, "Hükümetten maddi destek istiyoruz." diye konuştu.

Ojima, hafta içi Meclis'ten geçen "çalışma saatlerini kısaltmayan işletmelere ceza verilmesini öngören yasaya ilişkin, "Düzgünce destek verilse, dükkânlar da ilgili kararlara ilişkin rahat hisseder ve sizi dinler. Öyle bile olsa para cezaları biraz sert." dedi.

Elbette Anadolu Ajans’ının dünyada yaşanan olaylar nedeniyle haber yapması, dünyayı takip etmesi son derece doğal. Böyle haberlerin yapılması da gerekir.

Fakat Anadolu Ajans’ının koronavirüs tedbirleri nedeniyle zor durumda olan Japon esnafının dertlerini dinlediği kadar, Türk esnafının ne sıkıntılar çektiğini, neler yaşadığını, kaç esnafın kepenk indirmek zorunda kaldığını da haber yapması gerekmiyor mu?

Türkiye'de Covid-19 vaka sayılarının artması üzerine İçişleri Bakanlığı'nın genelgesiyle çok sayıda işletmenin faaliyetleri durduruldu ya da kısıtlandı. Bu durum, normal şartlarda bile ekonomik güçlükleri aşamayan işletmelerde yeni sıkıntılar doğurdu.

Restoranların tamamen paket servise geçmesi, hafta içi ve hafta sonu uygulanan sokağa çıkma kısıtlamaları bazı işletmelerin gelirlerini tamamen ortadan kaldırıyor.

24 Mart 2020 tarihinde İçişleri Bakanlığı'nın genelgesiyle faaliyetlerine geçici süreliğine ara verilmesine karar verilen işyerleri için mücbir sebep hali ilan edilmiş, 1 Nisan ile 30 Haziran 2020 tarihleri arasındaki vergi yükümlülükleri yılın son üç ayına ertelenmişti.

Geri ödemeler, ikinci kapanmanın tam da ertelenen KDV ve SGK prim ödemelerinin yapılacağı döneme denk gelmesi esnafı daha da zor duruma soktu. İşin daha da ilginç yanı ise bu borçların 17 Kasım 2020'de yürürlüğe giren 7256 Sayılı Kanun'la getirilen borç taksitlendirilmesi ve yapılandırılmasının kapsamına alınmaması oldu.

İstanbul Ticaret Odası Covid-19 salgını kapsamında alınan tedbirler sebebiyle İstanbul'da 20 bin işletmenin, Ankara Ticaret Odası ise başkentte 15 bin işletmenin geçici süreyle ya da tamamen faaliyetlerini durdurduğunu açıkladı.

Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Sicil Gazetesi verilerine göre 2020 yılında en az 99 bin 588 esnaf meslekten ve sicilden terkini gerçekleştirerek kepenk kapattı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, 25 Ocak 2021 tarihinde yaptığı açıklama ile “…2020 yılında her gün ortalama en az 273 esnaf iflas etmiş oldu. 2020 yılında toplamda 80 bin 166 esnaf sicil terkini gerçekleştirirken, 19 bin 422 esnaf ise meslek terkini gerçekleştirdi. 2019 yılında ise bu oran 114 bindi, yani son iki yılda toplamda en az 213 bin esnaf sicilden ve meslekten terkini yaparak kepenk kapatmış oldu.” şeklinde açıklama yaptı.

Esnaf kan ağlıyor. Artık evine ekmek götüremeyecek hale gelmek üzere.

Fakat Anadolu Ajansı Japon esnafının derdini dinliyor.