Değerli takipçilerim, Aydınpost’un değerli okuyucuları ve Aydınlılar.

Türkiye'de işsizlik zirveye çıkmış durumda. Bunun sebeplerinin en başında ise maruz kaldığımız salgınlar geliyor. Bugün, iş ve işçi bulma konularında yetkili olan, devletin çok önemli kurumlarından İŞKUR’un Aydın İl Müdürü Rahmi Terzi ile konuştuk.

Yaklaşık bir yıl evvel kendisiyle bir görüşme yapmıştım. Çok çarpıcı bilgiler vermişti. 2022 yılı sonu itibariyle kendisiyle bir röportaj daha yapmak için sözleşmiştik. Bugünkü röportajımızın en önemli konusu, kadın işçilerimiz. İŞKUR kadın işçilerle ilgili nasıl bir tutum belirliyor, kadın işçilerimiz için neler yapıyor ve ne yapmayı düşünüyor? Ayrıca, kadınların sorunlarını da dile getireceğimiz güzel bir söyleşi olacağını düşünüyorum.

Ahmet Gözen: Rahmi Bey, yıllardır Aydın İŞKUR’da müdürlük yapmaktasınız. Girişte de ifade ettiğim gibi kadın işçilerimizle ilgili Aydın'da neler yaptınız?

İşkur Md. Rahmi Terzi: Ahmet abi, aydinpost.com olarak bana bu fırsatı verdiğiniz için kurumum ve Aydın adına size teşekkür ediyorum. Siz de ifade ettiniz; kadın istihdamı ve işsizlik hem ülkemizin hem dünyanın en büyük sorunlarından biri. Ama ilimiz özelinde işsizlikte Türkiye ortalamasından daha iyi olduğumuzu belirtmek istiyorum.

Şöyle genel bir bilgi vereyim. Ülkemizde 2021 yılında kadınların iş gücüne katılım oranı %32,8, ilimizin de içinde yer aldığı TR 32 bölgesinde ise %38,3. Yine aynı yıl Türkiye’de kadın istihdam oranı %28, TR32 bölgesinde ise %33,5.

Ahmet Gözen: İlginç.

İşkur Md. Rahmi Terzi: İşsizlik oranlarına ilişkin bilgiyi de paylaşayım. 2021 yılı kadın işsizlik oranı Türkiye’de %14,7, TR32 bölgesinde ise %12,6.

Ahmet Gözen: TR32 bölgesi nedir?

 

İşkur Md. Rahmi Terzi: TR 32 bölgesi Aydın, Muğla ve Denizli illerini kapsamaktadır. Aydın, Denizli, Muğla… Bu üç ilde kadın iş durumunu konuşuyoruz şimdi.

Bunları söyledikten sonra Ahmet abi, başka sektörleri söylemeyeceğim. Ana konumuz, ilimizin de ülkemizin de ihtiyaç duyduğu kadınlarımızın erkek egemen mesleklerde de var olduğunu, var olması gerektiğini bundan sonra da var olacağını söyleyeceğim.

 

Ahmet Gözen: Erkek egemen ne demek, biraz açar mısın? Okuyucularımız biraz bilgilensinler.

İşkur Md. Rahmi Terzi: Evet, mesela diyorlar ki kaynak işini sadece erkek yapar. Metal işçiliğini, marangozluğu, şoförlüğü, kamyon şoförlüğünü, tır şoförlüğünü… Hayır, bu işleri sadece erkekler yapmaz, kadınlar da yapar, yapabilir. Yapıyorlar da…

Ahmet Gözen: Peki, bunun şu anda dağılımı nedir? Aydın'da mesela kaynak hangi firmalarda kullanılıyor?


İşkur Md. Rahmi Terzi: Evet. Dağılımını ve kadınlarımızın hangi firmalarda çalıştığını biliyoruz. Kadınlarımız gaz altı kaynağından tutun da marangoz işçiliğine kadar birçok alanda istihdam ediliyor. Kadın işçilerimiz ağır metal işçiliğinde de varlar. İlimizde, sanayimizde erkek egemen olarak bilinen, erkeklerin yapabildiği bütün işlerde kadınlarımız da çalışıyor.

Yıllar önce buraya ilk geldiğimde buna itiraz ettim. Erkek egemen bütün işleri kadınlarımızın da yapabileceğini söyledim. “Ülkemiz gelişecek, kalkınacak, kadınımız gelişecek kalkınacaksa onların da işgücüne katılması, bu alanlarda istihdam edilmesi şart” demiştim.
Çok şükür haklı çıktım. Ben kendi dönemimi söylüyorum. Bundan önce de bazı uygulamalar vardır, ama bizim dönemimizde ciddi anlamda gelişti. İlimizde bunu başarı ile uygulayan firmalarımız var. İsim vermemde mahsur yok ise, HAUS, OKT, ORGE, QUA Seramik, Osman Akça, Kırloğlu, Uğurlu Balık, EYS Metal, Aydın Zincir ilk aklıma gelenler. Şunu çok rahatlıkla söyleyebilirim Ahmet abi. Aydın İŞKUR ve personelinin girmediği işletme yoktur. Bu kadar iddialı konuşuyorum.

Ahmet Gözen: Ne kadar güzel. O zaman şunu mu diyorsun? Erkek egemen üretim dallarında kadınlarımız var. Peki ağır işlerde çalışan bu kadınlarımızın çocuklarının kreşlerine ilişkin sorunlar nasıl çözülüyor? Hepimiz ailelerimizle yaşıyoruz. Kadınların üretime katkılarının yanında ailelerine katkıları da var. Ayrıca, bir de çocukları var. Şimdi bugünkü röportajımızın ana konularından biri bu. Kadınlarımız tır kullanıyor. Madencilikte ve balıkçılık sektörlerinde çalışıyor. Tüm üretim dallarında, erkek egemen üretim dallarının hepsinde varlar.

Peki kadınlarımız çocuklarını nereye bırakıyorlar? Evet, nasıl oluyor? Bunları anlatır mısınız?

 

İşkur Md. Rahmi Terzi: Şunları söylemeden geçmeyeyim İŞKUR her yerde, neler yaptığımızı kısaca ifade etmek istiyorum.

Sadece sanayi sektöründe, imalatta 1 Ocak- 13 Kasım 2022 tarihleri arasında 647 kadınımız işbaşı eğitim programlarımıza katılıp meslek öğrendikten sonra işbaşı yaptılar. Türkiye İş Kurumu Aydin İl Müdürlüğü olarak bu programlar için 16 milyon 698 Bin TL harcadık. Yani, Aydin İŞKUR İl Müdürlüğü olarak 647 kadınımızın meslek edinmesi için 16 Milyon 698 bin TL harcadık. Bu çalışan kadınlarımıza ayrıca eğitimleri döneminde maaş verdik.

Firmalarımıza, örneğin HAUS’a, OKT’ye, Kırlıoğlu’na, ORGE’ye, Hayal Seramik’e “bu kadınlarımıza işbaşı eğitim programı ile meslek öğretin, altı ay boyunca maaş, sigorta, bütün giderlerini biz karşılayalım” dedik. Tabii bütçemiz çok daha fazla, ama konumuz sadece kadınlarımız olduğu için, yalnızca onlara ilişkin sayısal verileri paylaştım.

Ahmet abi, ilimizde 20 ve üzerinde işçi çalıştıran 1042 iş yeriyle görüşerek 2022 İşgücü Piyasası Araştırma Raporu hazırladık. Kadınlarımızın ihtiyaçlarının, beklentilerinin ne olduğunu tespit etmeye çalışıyoruz. Örneğin bu firmalara ‘‘Şu anda elemana ihtiyacınız var mı?” diye soruyor, bunun cevabını almak istiyoruz. Örneğin, gelecek yıl ya da 3 yıl içinde istihdam planlarının olup olmadığını öğrenmek istiyoruz. Her yıl bu araştırmayı yaparak İşgücü Piyasası Araştırması Raporumuzu hazırlıyoruz. Bu yıl 20 ve üzeri çalışanı olan 1042 işyerinde bu araştırmayı yaptık. Bu firmalarda toplam 85 bin 582 çalışan var, bunların 26 bini imalatta istihdam ediliyor. Bu 26 bin çalışanın %34,5’i, yani 9351’i kadınlardan oluşuyor. İmalat sektöründe erkek egemen işlerin %34,5’inde kadınlarımız var. Bu çok büyük bir rakam.

 

KADINLARIMIZIN EN BÜYÜK İSTEĞİ

 

Biz özellikle sanayide çalışacak eleman bulamamaktan dertliyiz, sanayide çalışacak eleman bulmakta zorlanıyoruz. Lütfen sözlerim yanlış anlaşılmasın, “iş beğenmiyorlar” ifadesi kurumuma ve şahsıma ait bir ifade değildir, biz onların tercihlerine saygı duyuyoruz. Biz gerekli iş imkanları oluşturuyor muyuz? OSB’lerimiz kadınlarımızın çalışması için gerekli imkanları oluşturuyor mu? Biz bunlarla ilgileniyoruz.

Bize iş için başvuran kadınlarımızın belki %30-40’ının bakıma muhtaç çocukları var. Biliyorsunuz, cezaevindeki bir annenin çocuğu 6 yaşına kadar annesinin yanında, cezaevinde kalıyor. Devletimiz bu imkânı sağlıyor. Peki çalışan annelerin çocukları için neler yapıyoruz?

Ahmet Gözen: Ne yapılıyor, cezaevindeki kadının çocuğu için ne yapılıyor?

 

İşkur Md. Rahmi Terzi: Anaokuluna gidecek yaştaki çocuklar anaokuluna gidiyor, ilkokul çağına geldiğinde annesinden ayrılıyor.

Ahmet Gözen: Bu muhteşem bir örnek. Cezaevinde devlet bu çocuğa bakıyor ise ağır işte veya sanayide çalışan anneler için neler yapılıyor? Kadınlarımız çocuklarını kime emanet edecek? Kadınlarımızın hem işgücü piyasasına katılmasını hem aile hem ülke ekonomisine katkı sağlamasını istiyoruz. Aileyi ayakta tutsunlar istiyoruz. Cumhurbaşkanımız güçlü ve huzurlu bir ülke olmanın ön şartının güçlü aile yapısı olduğunu vurguluyor. Türk milletinin, Türk kültürünün, dinimizin özünde kadınlarımız var. Kadınlarımızın çalışma imkanları için neler yapıyoruz?

İşkur Md. Rahmi Terzi: Devlet üzerine düşeni yapıyor. Millî Eğitim Bakanlığının anaokulları var. İşçimiz de memurumuz da çocuklarını anaokuluna gönderebiliyor. Şanslıysanız anneanne, babaanne bakıyor. Yoksa, bulabilirse bakıcıyla çocuğunun bakımını sağlıyor. Bulamazsanız, yandınız.

Ahmet Gözen: 5.500TL maaş alıyorsa, 2000 TL kadına verse, çalışan kadına maaş kalmaz o zaman. Bu işlerde kadınlar da olmaz.

İşkur Md. Rahmi Terzi: Aydın’da 7 organize sanayi bölgemiz var. İhracat tutarlarını Sanayi Odamız her ay açıklıyor. İhracatımız geçen yıl Eylül ayından itibaren son 1 yıl içinde 1 Milyar 200 milyon dolara ulaştı. 1 milyar 200 milyon dolar ihracat yapan organize sanayi bölgelerinde bir tane anaokulu olmaz mı? Yok işte. Bu Aydın sanayicisinin ayıbıdır. Kadın işçilerimizin bu konuda yaraları çok büyük. Organize sanayi bölge yetkililerimiz, koca koca fabrika kuran sanayicilerimiz gitsinler Atatürk’ün kurduğu Nazilli Basma Fabrikası’na baksınlar. Esasında organize sanayi bölgeleri için devlet bu konuda kanun çıkarmalı. Her organize sanayi bölgesi büyüklüğüne göre kreş, çocuk bakım evleri ve ilkokul açmalı. Maalesef benim gezdiğim 7 organize sanayi bölgesinden sadece Umurlu’dakinde ana okulu var. Bu konuda Aydın Sanayi Odası Başkanı Gökhan Maraş ilk adımı atmalı.

 

Ahmet abi sizinle bu konuyu gündeme getirdik, inşallah bir başlangıç yaptık. Sizin de bu konuda çok katkı sağlayacağınıza inanıyorum. Biz geçen hafta 50 kadınla sanayicilerimizi görüştürdük, sadece 1 kadın işe başladı. Konuyla ilgili birçok faktör var, ama ana faktör çocuklar. Kadınlarımız, “İşe başlarsam çocuğum ne olacak, ben mesaiye 7.00-7.30’da başlayacağım, anaokulları 8.30’da başlıyor, çocuğumu işe giderken nereye bırakacağım, akşam mesaiden 19.00’da çıkacağım, çocuğumu ne yapacağım” diye düşünüyorlar. İşverenlerimiz sanayide çalışacak işçi bulamıyor. İşverenlerimizin taşın altına elini koymaları lazım, organize sanayi bölgelerine anaokulu açılması bütün OSB’lere örnek olacak, ivme kazanacaktır.   

 

İş insanları, sivil toplum örgütleri, diğer paydaşlar ve Aydın’ın cömert, gözü tok insanları koordinasyon içinde hareket ederek bunun hayata geçirilmesini sağlayacaktır. Yeter ki organize olalım. Bunu başarabilirsek hem insanımız hem ilimiz hem de ülkemiz için büyük bir iş yapmış olacağız. İŞKUR olarak her gün sahada, kadınlarımız ile engelli vatandaşlarımız başta olmak üzere, Aydın’daki tüm vatandaşlarımız için çözüm üretmeye odaklı, karınca misali çalışan bir ekibimiz var. Bu açığı görmemek elbette mümkün değil. Kadınlarımızla konuşuyoruz. “Çalışayım, sosyal yardım almadan hayatıma devam edeyim” diyor, ancak çocuğuna bakacak kimsesi olmadığını belirtiyor. Sorunları görmezden gelerek, yok sayarak değil, ihtiyaçlar için cesurca hareket ederek çözüm üretilmesi gerekli. İşverenlerimize sesleniyorum: “Lütfen bu sorunu çözelim.’’

 

Ahmet Gözen: Bu sorunu işverenlerimizle konuşuyor musunuz?

 

İşkur Md. Rahmi Terzi: Evet konuşuyoruz. Ama sizlerin de aktarması çok önemli.

Samimiyetle söylüyorum, Aydınımızın insanı bu sorunu çözer, yeter ki OSB’lerde alan oluşturulsun. Aydın insanı bunu yapar. Bunu yapmazsak gelecekte ağır faturalar ödeyeceğiz. İnsan bulamazlarsa daha pahalı ekipmanlar, robotlar alarak iş yapmak durumunda kalacaklar. Onlar paralarını, biz insanımızı kaybedeceğiz. Kadın istihdam oranlarını biraz önce verdim. Bu ülke kalkınacaksa, bu yüzyıl Türklerin Yüzyılı olacaksa kadınlarla olacak. Kadınlarımızın aktif şekilde iş hayatının tüm alanlarında yer almasıyla bunu başaracağız. Kadınlarımız yaptıkları her işi özenle ve güzel yaparlar. Kadın gibi CNC yapan, kaynak yapan, boya yapan yok. Kadınlarımızı biliyorsunuz.

 

Ahmet Gözen: Kurtuluş savaşında çete başı Ayşelerimiz vardı. Rahmi Bey kadınlarımızın sorunlarıyla ilgili çok önemli şeyler söylüyorsunuz, ben sanayide çalışan kadınlarımızı şu ana kadar göz ardı etmişim. Görüyorum ki, sanayide çalışan kadınları çok ihmal etmişiz. Burada Aydın Valimize ve eşine çok iş düşüyor. Teklif ediyorum, Aydın Valisi’nin kıymetli eşi Aydın sanayicilerinin eşleriyle toplantı yapsın, sanayici eşlerini bu konuda yardıma çağırsın. Sanayide çalışan kadınların derdinden Aydın Valimizin eşi ve Aydınlı sanayicilerin eşleri daha iyi anlayacaklardır. Sayın Valim, sizi göreve davet ediyorum. Lütfen bu konuda eşinizle birlikte bu sanayicilerimizi bir çay partisi yaparak ikna edin.

 

İşkur Md. Rahmi Terzi: İşçilerimiz de işverenlerimiz de kıymetli. İnsanın rızkını veren Allah. Ama evlerine ekmek götürmesine vesile olan da işverenlerimiz. İşverenlerimiz çok kıymetli. Aydın sanayisinin, ihracatının 1 milyar 200 bin dolara ulaşması çok sevindirici. İhracatımız için yeni hedefler koyuluyor. Ama işçilerimizin, çalışanlarımızın değerini bilmemiz gerekiyor.

Ahmet Gözen: İhracata ve üretime verilen önem kadar çalışanların sorunlarına da önem verilsin mi diyorsunuz?

 

İşkur Md. Rahmi Terzi: Evet, kesinlikle. Biliyorsunuz, bütün dünyada en temel şey insan kaynağı. Ne kadar iyi ve sağlam bir insan kaynağına sahipseniz… Rahmetli Sakıp Sabancı’nın bir sözü var. “Ben bu serveti doğru insanlara verdiğim yüksek maaşlara ve sosyal hizmetlere borçluyum’’ diyor. Kendisini hayırla yad edelim.

Çalışanlardan aidiyet duygusu, başarı, özveri istiyorsak sadece maaş anlamında değil servis, yemek, iş kıyafeti, dinlenme alanları gibi hususlarda da iyileştirme yapmak gerekir. Onlara gösterdiğimiz güler yüz ve samimiyetin de önemli olduğunu düşünüyorum.

  

Tek istediğim kadınların çalışma hayatına girmeleri. “Sanayide 6000-7000 kadınımız var” dedik, bu kadınlarımızın çocuklarına anneanneleri, babaanneleri veya bakıcıları bakıyor. Bu konuya hassasiyet gösterelim. Ailemizin birliği, dirliği için de hassasiyet gösterelim.

Aydın’da görüştüğümüz bir sanayicimiz, “Haziran ayına kadar sipariş alamıyorum, sipariş almam için 200 eleman istihdam edip vardiya yapmam lazım’’ dedi. Eğer bu Müdür uçuyor derlerse benimle görüştürün. Elimdeki rakamlarla konuşuyorum. Bu konuştuklarım gerçek.

Buradaki nitelikli insan kaynağı sorununu çözersek 1 milyar 200 Milyon dolarlık ihracat rakamının çok üstünde rakamları yakalarız. Nitelikli eleman hem ilimizde hem ülkemizde büyük bir ihtiyaç.

Ahmet Gözen: Bu modeli Atatürk getirmişti. Nazilli Basma Fabrikası ne güzel bir örnek. Geçen hafta oraya gittim. 15 yıl evvel gittiğimde o kampüsün çocukların, anaokulundan tiyatroya ve ekmek fabrikasına kadar birçok ihtiyacının düşünülerek inşa edildiğini görmüştüm. Doç. Ali Petek’le gezmiştik. Bu haberimiz Aydınpost arşivinde de duruyor. Bu kadar OSB’ler yapıyoruz, Rahmi Bey bunları gündeme getirdiğiniz için size teşekkür ediyorum. OSB’ler sadece üretim alanları olmamalı. İçinde spor, sosyal aktivite gibi birçok ihtiyacın düşünüldüğü, hazırlandığı alanlar olmalı. Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyorum, Türk ailesini koruyacak sistemi kurmamız gerekiyor.

Şimdi gelelim o zaman Cumhurbaşkanımızın belirttiği ara personel değil ana personel ifadesine. İŞKUR ne anlıyor bundan?

 

İşkur Md. Rahmi Terzi: Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi zamanla ara eleman olarak ifade ettiğimiz elektrik teknikeri, makine teknikeri ve teknisyeni gibi meslek lisesinden mezun olmuş veya ön lisans seviyesinde eğitim almış teknik personel noktasında sıkıntı yaşayacağımızı düşünüyoruz. Bizim okullarımız var ama öğrencimiz yok. Bu ortamları sağlamadan fiziki anlamda bina yapmanın çok da bir önemi bulunmuyor. Şöyle bir öngörümüz var; ileride, örneğin bir fabrikada belki 100 mühendis olacak, ama sadece 50 tekniker olacak.

 

Ahmet Gözen: Rahmi Bey 1968 yılında Zincirlikuyu’da bulunan Yapı Sanat’a gitmiştim. Bunu konuşmamız lazım, biz 68 kuşağıyız. Sanat enstitüsüne gittiğimizde bize amele diyorlardı. Sonra tekniker okullarına gittik, 1965’li yıllarda boykotlara başladık. İsmet İnönü Başbakandı. Milli Eğitim Bakanı Orhan Dengiz’di. Sayın Ercan Karakaş da Tekniker Okulları Başkanı’ydı. Sonradan Turizm Bakanı oldu. Biz yüksek matematik, fizik, kimya ve lisan eğitimi istedik. O dönem CHP’li İsmet İnönü Amerikalılar ile yaptığı Fulbright Anlaşması’yla köy enstitülerinin kapanmasının önünü açmıştı. Bu istek Amerikalılardan gelmişti. Başbakan İnönü, Milli Eğitim Bakanı Orhan Dengiz “siz ustasınız, ara personelsiniz’’ dedi ve bizim okullarımızı kapattı.

Tüm Türkiye’deki sanat okulları, tekniker okulları o zaman kapatıldı. Sonradan öğreniyoruz ki, Fulbright Anlaşması’yla tüm eğitim sistemi Amerikalılara teslim edilmiş. Biraz önce söylediğin sözlere aynen katılıyorum. Liseden mezun olan bir çocuk makine mühendisi olamaz. Ama sanat okulu, şimdiki endüstri meslek lisesi mezunu makine mühendisi, inşaat mühendisi olabilir. Sıva yapmayı bilmeyen, beton bilmeyen inşaat mühendisi olamaz.  Torna görmeyen çocuk makine mühendisi olamaz. Bu konuda bu okulların önünü kim ne derse desin, Sayın Tayyip Erdoğan açmıştır. Hatta öyle ki, biz kız istemeye gittiğimizde elimiz yağlı nasırlı diye, ameleyiz diye kız vermek istemezlerdi. Lise mezununa verirlerdi. Ben bunu yaşadım. Sanat okuluna gittiğimde, 12 yaşındayken elimin içi çekiç sapı tutmaktan nasır bağladığında, su topladığında çok acı çekmiştim.

 

Gelelim Aydın’a. Aydın Sanayi Odası tarafından yapılan bir meslek lisesi vardı. 1 Milyar 200 milyon dolarlık ihracat yapan Aydın sanayisi bu binayı Emniyet Müdürlüğü’ne verdi. Bu konudaki görüşünüz nedir?

 

İşkur Md. Rahmi Terzi: Büyüklerimizin takdiri, o konuda bir şey demeyeyim. Ben konuya şu açıdan bakarım. Vermeselerdi, meslek lisesi açılsaydı bir çözüm olur muydu? Ben çözüm olacağına inanmıyorum.

Mimar Sinan Endüstri Meslek Lisemiz de var. Bazı meseleleri halletmeden, bina yaparak bu sorunu çözeceğimize inanmıyorum. Meslek lisesine öğrenci gitmiyor, öğrenci bulamıyorsunuz. Ben de meslek lisesi mezunuyum, meslek lisesini kazandığımda annem çok sevinmiş ve kurban kesmişti.

Meslek lisesi ve mesleklerin itibarıyla ilgili algının öncelikle değişmesi gerekiyor.

Örnek veriyorum, güvenlik görevlisi 5500 TL maaş alıyor, kaynakçı ustaları bugün 10-15 bin TL maaş alıyor. Bir genç güvenlik görevlisiyim demeyi, kaynakçıyım demeye tercih ediyor. Bunları çözmeden, algıyı değiştirmeden bina yapmak yeterli olmayacaktır.

Ahmet Gözen: Rahmi Bey zaten söyleyeceğinizi söylediniz. ASTİM’de yapılan binanın sanayi eğitimi yerine emniyet binası olarak kullanılması Aydın Ticaret Odası, Aydın Sanayi Odası’nın ayıbıdır. Acaba bu konuda Ticaret Odası ve Sanayi Odası Başkanı utanıyor mudur merak ediyorum?

2022 başında sizinle röportaj yapmıştık, 1 yılda neler yaptınız?

 

İşkur Md. Rahmi Terzi: Arkadaşlarımla beraber 10 bin işyerini ziyaret ettik. Aynı işyerini 2-3 defa ziyaret ettiğimiz de olmuştur. İşyerlerini ziyaret ederek teşviklerimizi ve programlarımızı anlattık, personel durumunu sorduk. Aynı işyeri için birden fazla ziyaret yapmamız kayıtlara tek ziyaret olarak giriyor.

1 Ocak-14 Kasım 2022 tarih aralığında, 25838 kişinin özel sektörde iş bulmasına aracılık ettik. Bunların 9381’i kadın. Yine aynı dönemde 706 engelli vatandaşımızın işe yerleşmesine aracılık ettik. 2121 işverenle iş birliği yaptık.

 

Ahmet Gözen: Aydın sanayicisi, İŞKUR’la iş birliği yapıyor mu?

 

İşkur Md. Rahmi Terzi: Kesinlikle iş birliği yapıyoruz. 32174 kişiye bireysel danışmanlık sağladık. Bireysel danışmanlık kapsamında iş nasıl aranır, iş görüşmesine nasıl gidilir, nelere dikkat edilir gibi hususlarda iş arayanlara hizmet verdik ve meslek ile kariyer rehberliği yaptık. İş bulmakta zorlanan ve dezavantajlı grupta yer alan, engelli ve eski hükümlü vatandaşlarımızın devletimizin sağladığı imkanlarla kendi işlerini kurmalarını sağlıyoruz. İl Müdürlüğümüzün engelli ve eski hükümlü vatandaşlarımıza kendi işlerini kurmak üzere verdiği hibe desteğiyle şu ana kadar toplam 170 işletme faaliyete geçti. Ancak bu bizim için yeterli değil. Devletimiz var olsun.

 

Ahmet Gözen: Rahmi Bey, bu görüşmelerimiz devam edecek. Kadın istihdamı konusunda 2022 röportajımızı yapmış olduk.

İşkur Md. Rahmi Terzi: Aydınlılara hizmet etmek büyük bir onur.

OSB’lerde anaokullarımız açılsın, kadınlarımız çalışsın.