Allah’ın iradesine boyun eğen, rızasına talip olan  ve inanç özgürlüğüne inanan biri olarak din adamlarına bir çağrım var!!

Çağrım şudur;

İnsanların hizmetkarı olun. İyilikleri güzellikleri teşvik edin.

Sizlere öğüt vermek tavsiyede bulunmak gibi bir görevde bir mevkide değilim.

Lakin, bir insanım ve anneyim.

Dünyayı kurtarmak gibi bir görevim ve gücümde yoktur.

Ancak iyi niyetli düşüncelerim ve projelerim ile topluma hizmetlerimi artırma niyetindeyim.

Öncelikle belirtmek isterim ki,herkes din ve inanç özgürlüğüne sahiptir. Herkesin dini anlayışı ve düşüncesi de kendinedir.

Din bireyseldir, özel ve sosyal bir alandır.

Kamusal ve ekonomik bir alan değildir. Siyasi bir ideoloji alanı ise hiç değildir.

İdeolojiler bu hayata kısa süreli kurtuluş reçeteleri sunarken, din sonsuz bir hayatın kurtuluşun anahtarını sunar ve yol gösterir.

Son zamanlarda ise anlıyoruz ki, dinîn insan ve dünya nimetleri ile ilgili bağlantılarını sağlayan duygular koparılmaya çalışılıyor!

Gerçek şu ki ,bu bağlantı koparılırsa ortada ne devlet,ne toplum, ne aile ne de insanlık kalır.

Günümüzde akılların ve vicdanların barışmadığı manevi fakirliğin arttığı toplumlarda maalesef ki sapkınlıklar, istismarlar, ahlaki ve vicdanı yoksunluklar da artmaktadır.

Bir taraftan da İnsanlar dini inançlarından soğumakta ve uzaklaşmaktadır

Halkın bu manevi fakirliği yaşaması ise toplumu hastalıklı bir ruh haline dönüştürmektedir.

Tüm peygamberlerin hikayesinde insanlara iyiliği ahlakı dürüst ve yardım severliği örgütleyen bir felsefe vardır.

Bu felsefe iyi bir kul olmayı teşvik eden bir öğretidir.

Hangi dinden hangi inanç mekanında olursa olsun tüm din adamlarımızın da bu inançla bu öğreti ile topluma yönelik mesajları akıllara ve ruhlara hitap edecek canlı, ilerici bir kültürde olmalı ve bağnaz bir dilden uzaklaşmalıdır.

Hakikatleri insanlardan gizleyerek, ölü toprağı örterek verilen bir din anlayışından vazgeçilmedir!

Çocuğundan kadınından, gencine ve yaşlısına  her türlü istismarın ve şiddetin karşısında olup, ahlaktan akıldan yoksun topluluklara, cemaatlere, tarikatlara geçit verilmemelidir

Toplumun her kesimine uygun daha anlaşılır ruhunu kalbini okşayan bir dil kullanılmalıdır.

Her türlü vesayetten, siyasetten uzak sadece Allah'ın varlığını, Batılın yokluğunu anlatılmalıdır.

Son olarak şunu söyleyebilirim ki,

Karanlıkları aydınlatın, güzel sözler ile ışıkları yakın, iyiliklerin karşılığını söylerken sesinizi de yükseltin ama kötülüklerin, haksızlıkların ve tacizlerin karşısında da savaşın, hakkı ve hukuku koruyun..