Aydın gibi şanlı bir geçmişe sahip bir şehrin ikinci büyük ilçesi olan Nazilli, yıllardır il olma hayaliyle yaşıyor..

1933 yılında Atatürk'ün “Nazilli istikbalde vilayet olacaktır” söylemi ile başlayan İsmet İnönü, Demirel, Cevdet Sunay, Ecevit, Özal, Çiller, Mesut Yılmaz, Necmettin Erbakan, Erdal İnönü ile devam eden İl olma vaadi, şimdilerde ise Erdoğan ile heyecan buluyor.

Yerelde ki birçok siyasi temsilcinin en büyük idealinin Nazilli’yi il yapma sevdası her nedense özellikle seçim sürecinde ortaya çıkıyor.

“Nazilli il olsun plakası 90 olsun ama yeter ki İl olsun” sloganları artık bir söylemden öteye geçmeye hazırlanıyor iken akıllara şu soruyu bırakıyor;

Peki, Nazilli il olmaya hazır ?

İl, tamamen idari resmi bir tanımlamadır, il merkezini kavrayabilmek için ilçe kavramını anlamak gerekir, il olabilmek için önce şehir olabilmek gerekir.

Kent ve şehir aynı anlamda kullanılabilinir. Şehir, ekonomik, sosyal kültürel alanların geliştiği tarımdan çok ticari hayatin yoğunlaştığı sosyal bir yaşam alanıdır.

İl ise siyasi varlığı olan bir kavramdır bir egemenlik alanını tanımlar, mülki idarenin yetkili olduğu coğrafi bir bölgenin adıdır.

İl olabilmek için en büyük kriterlerde biri de siyasi bir lobi oluşturmak ve karar verici mekanizmalarda siyasileri ikna edebilmektir.

Ülkemiz deki sosyo-ekonomik gelişmişlik kategorisinde ikinci kademede ilk 100 e bile giremeyen Nazilli ilçesi kalkınma ve sanayi hamlelerinin ilk başladığı yıllarda nasıl idi?

Basma fabrikasıyla iplik dokuma alanlarında,  incir, pamuk, zeytin, tutun, sabun gibi ürünlerle tarım alanında, dondurma makinesi üreten fabrikasıyla istihdam, sanayi ve ekonomik yapılanmaya katkı sağlayarak bölgenin ve ülkenin üretimde faaliyet göstermiştir.  

O zamanlarda bile İl yapılmayan Nazilli şimdi İl olursa ne olur?

Aydın’ın birçok ilçesi gider ve büyükşehir statüsünde olan Aydin büyükşehir statüsünü kaybedebilir. (Ayrıca Aydın şehir olmadan büyükşehir olmuş o ayrı bir konu)

İlçenin İl olmasını bekleyenlere göre, ekonomik, sosyal, kültürel altyapının yeterli seviyede geliştiğini tüm kamu ve kuruluşlarında buna hazır olduğunu söylüyorlar.

Nazilli ilçesi ile bağları güçlü olan Buharkent, Kuyucak, Sultanhisar, Karacasu, Yenipazar ilçelerinin de bölgeye ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarında daha iyi hizmet sağlayacağını ve bu trenin kaçırılmaması gerektiğine inanıyorlar.

En önemli konu ise il olmanın şehirde yaşayanlara gerçekten ne faydası var?

İl olunca orada yaşayanların yaşam kalitesi yükselecek mi?

Sümer üniversitesi hayata geçirilip bilgiden değer üretilecek mi?

Tarım, turizm, ulaşım ve sanayi alanlarında yatırıma istihdama, ekonomiye katkı sunacak m?

Bir de burası çok önemli belediyenin geliri artacak ?

Belki de kurtuluşu İl olmada görenlerin davası, siyasi ilkeleri, ahlaki, değerleri bir tarafa bırakıp il olma idealinde olabilir...