Demokrasi, halkın kendini yönetenlerin özgürce seçtiği rejimin adıdır.

Platon, demokrasiden şöyle bahsetmiştir;

“Çok hoş bir siyasal düzendir, anarşik ve rengarenktir, eşit olanlara ve olmayanlara aynı şekilde ayrım yapmaksızın, bir tür eşitlik atfeder”.

Türk demokrasi hayatının en başarılı adımları Demokrat Partinin kurulması ve 1950 seçimlerinde tek parti iktidarını ezici bir çoğunlukla yenmesidir.

Bu seçimler muhalefet rolü biçilen Demokrat Parti'yi iktidara, bu rolü onlara biçen CHP’yi ise muhalefete taşımıştır.

Çok kısa bir sürede, çok cesur bir hamleyle kurulan Demokrat Partinin varlığı yurdun her köşesindeki halka bir heyecan, bir umut ve özgür bir irade sağlamıştır.

Demokrat Partinin zaferinin nedenlerini Fransız yazar Duverger şu şekilde açıklamıştır;

“Demokrat Parti bütün gayri memnunları bir araya getirmede muvaffak olmuştu. Devletçilik yüzünden hiddetlenmiş sanayici ve tüccar, siyasi liberalizmin aşık ve hayran olan münevverleri, dinde daha çok serbestlik isteyen Müslümanları, toprak kanunu yüzünden telaş ve endişeye düşen büyük toprak sahiplerini bunların peşine takılmış köylü kitlelerini, sendika hürriyetleriyle grev hakkini özleyip bu husustaki vaatlere kapılan işçileri. Bunlar yeni politika hattına aynı şekilde tasavvur etmese bile, bir değişikliği arzu etmede hep beraber hareket etmekte idi”.

İşte bu ifadeler ile o dönemki iktidardan bıkmış kitlelerin DP saflarına koştuğu anlaşılmıştır.

Demokrat Parti doğrularıyla ve yanlışlarıyla Türk demokrasi tarihine damga vurmuştur.

Ve demokrasi adına yaşananlar siyasete ve liderlere örnek olmuş, ilham vermiştir.

O dönemde yapılan iyi işler hatalarının arasına kaybolmuş olsa bile bugün DP’nin hatırlanması demokrasi kültürüne hizmetini ve demokrasi devrimine yaptığı tesirin halkı ne denli etkilediğinin göstergesidir.

Bugünün tarihi geçmişin siyasetine ne kadar da benziyor değil mi?

Geçmişte olduğu gibi bugünde siyaset ve düşünce hayatında demokratik ideallerin büyük ölçüde hüküm sürmeye ihtiyacı vardır.

****

14 Mayıs 1950'de “Yeter söz milletindir” diyen demokrasi devrimini başlatan Adnan Menderes, partili devlet anlayışını  ve nizamını değiştirmiştir.

Bürokraside, akademide, yargıda ve askeri alanda devletin tüm kılcal damarlarına sirayet eden vesayeti kaldırmış, milli iradeyi üstün kılmıştır.

Maalesef o zamanın koşulları demokrasi tarihine kara bir leke sürmüştür.

Demokrasi şehidi Menderesin memleketi Aydın İlimizde bugünlerde tarihin en önemli seçimlerine hazırlanıyor.

Meral Akşener’in öncülüğünde kurulan İyi Parti, 14 Mayıs 2023 seçimlerine demokrasinin beşiği Aydın’ da ilerisi aydınlık günlere doğru hazırlanıyor.

Her türlü esarete rağmen, memleketin gelecek siyasal sistemini yeniden inşa etmede gösterdikleri cesaretleriyle, gayretleriyle milletin hayatının içindeki taşları kaldırmada elleriyle değil tüm gövdelerini koyan bu cesur insanlar çok iddialı ve inançlı geliyorlar.

Onlar, elektrikleri kesilerek, kongreleri iptal edilerek, araçlarının yolu kesilerek, iftiralar atılarak bir çok engellere maruz kalsalar bile yılmadılar.

22 Ocak Pazar günü Aydın'da İyi Parti kongresi heyecanı vardı.

Tek adaylı bir kongre olmadığı için oldukça kalabalık, güler yüzlerin umutla bakan insanların olduğu ama gençlerinde çok yoğun olmadığı  bir demokrasi yarışı vardı.

Kongrede İyi Parti kurucularından MHP eski milletvekili Recep Taner ile Ahmet Ertürk il başkanlığı için yarıştı.  

Kongrede kürsüden konuşan Milletvekili Aydın Adnan Sezgin bu bereketli toprakların sahiplerine, Aydınlılara yürekten inandığını birlik ve beraberlikle seçimlerde yüksek başarı elde edeceğine ve artık “Yeter Söz milletindir” söylemiyle geleceğin kararını halkın belirleyeceğini vurguladı.   

Aydın'da İyi Partiyi birinci parti yapma hedefiyle çalışan tecrübeli siyasetçi Recep Taner, 331 oyla il başkanlığını kazanırken ,göstermiş olduğu cesaretiyle ve sempatisiyle 288 delegenin oyunu alan Ahmet Ertürk ise önümüzdeki dönemlerde  il başkanlığında potansiyelinin yüksek olduğunu gösterdi.

Aydın İyi parti kongresinde iki adayında birlik ve beraberlik vurgusu çok güzeldi.

Demokrasinin beşiği bu bereketli topraklarda demokrasi gereğini yapmış ve çok seslilik hayata geçmiştir.