Değerli okuyucularım, geçen haftalarda Aydın ilinin değerli okullarından Gazipaşa Ortaokulunun 6/D sınıfının öğrencileri, Okul Müdürü Sn. Nadir Coşkun ve

Fen Bilgisi Öğretmeni Sn. Gülseren Altıntaş’ın daveti üzerine aşağıda isimlerini yazdığım öğrenciler ile söyleşiye gittim, büyük coşkuyla karşılandım, çok mutlu oldum.

6/D Sınıfı

Arkadaşlarımla.

Okulun misyonunu okuyunca daha mutlu oldum, aynen şunu yazıyordu:

Okulun Misyonu;

“Gazipaşa Ortaokulu olarak misyonumuz, Atatürk’ün Türk milletine hedef gösterdiği üzere çağdaş milletler seviyesine ulaşmak için öğrencilerimizi öğrenmeyi öğrenen, bilgi üreten, ürettiğini paylaşan, kültürel değerlerine önem veren, özgürlükçü, takım çalışmasını özümsemiş, teknolojiyi takip eden birikimli bireyler yetiştirmektir.”

Değerli okuyucularım itirazınız var mı bu misyona?

Bu okul Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı. Efeler ilçesinin gururu bir okul, bilahare okul için bilgi vereceğim.

6/D sınıfına girişim.

Aman bir alkış kendimi stadyumda hissettim. Öğretmenleri Gülseren Hanım’a, “Sen bizim canımızsın Gülseren Öğretmenimiz diye, bana da Ahmet Abimiz hoş gelmişsiniz!” tezahüratları altında seslendiler, vallahi şımardım. Hele Fen Öğretmenleri Sn. Gülseren Altıntaş’a olan sevgileri inanılmazdı.

Atatürk’ün 33 pırıl pırıl genci inanılmaz sualler sordular.

En ilginci, “siz öğrenciliğinizi anlatır mısınız?” idi.

Haylazlıklarımı anlattım, münazara takımını anlattım ama en ilginci ilkokuldan sonra 13 yaşında İstanbul’a yalnız başıma bir tahta valiz gurbete Atça’dan iki gündüz bir gecede gidişimi anlatınca inanamadılar.

Ama onlara Atatürk’ün kurduğu Köy Enstitüsü olan Zincirlikuyu’daki yapı Sanat Enstitüsünü yatılı okuduğumu söyleyince ama “anneniz babanız sizi, siz de onları özlemediniz mi, çünkü ilkokuldan sonra nasıl olur?” dediler.

Gençler, ben çocukluk yıllarımı yaşayamadım. Ailemin durumu iyi değildi. Orta ikiden itibaren Beşiktaş Stadı’nda hafta sonları para kazanmak için tribünlerde sandviç satışımı, Eskimo satışımı anlatınca daha da şaşırdılar.

“Bakın siz bu kadar güzel okullarda annenizin babanızın yanında okuyorsunuz, bunun kıymetini bilin! Ben şimdilerde ne zaman çocuk bahçesinden geçsem hep hüzünlenirim dediğimde:

Sınıftaki çocukların hepsi birden, “Ahmet Ağabey Aydın’da bunların hiçbiri yok. Bizi düşünen Belediye Başkanı ve büyüklerimize söyle, bize yeşil alan, bisiklet binecek yerler, top oynayacak sahalar, yüzme havuzları yapsınlar. Kemer’de Atatürk Kültür Merkezi’ni Özlem Teyzemiz yaptı, oraya giremiyoruz. Pınarbaşı’na gidemiyoruz.” dediler ve ilave ettiler: “Başka illere gittiğimizde o illerde çocuklar için sosyal alanlar var ve Aydın adeta köy, Kuşadası da öyle.” dediler.

Hayattaki başarımı, Atatürk sevdalısı olduğumu, yazılara ve sosyal medyama bakınca “kırmızı çizginiz niye Atatürk?” dediler. Ben de Aydın ilinde efeleri anlattım. Türkiye’nin kurtuluşunu anlattım. Atatürk Kurtuluş Harbi’ni yapmasaydı, şu an bu medeniyet seviyesinde olamayacaklarını anlattım.

Nasıl gazeteci olduğumu, köşe yazılarımı www.aydinpost.com dan çok yakından takip ettiklerini ifade ettiler. İşte burada anneme, babama geçmişte çok mektup yazmamın bugünkü köşe yazılarımın temel taşı olduğunu ifade ettim.  Ablam edebiyat öğretmeniydi, onun faydasını gördüğümü ve çok okumalarını, çok yazmalarını, çok kültürlü olmalarını, Atatürk ilke inkılaplarına sıkı sıkı sarılmalarını anlattım. Manevi dünyalarını zenginleştirmelerini, annelerine, babalarına, arkadaşlarına, öğretmenlerine ve çevreye saygılı olmalarını, Türkiye’yi çok sevmeleri gerektiğini anlattım.

Özellikle erkek çocuklar para kazanmayla ilgili, kız çocukları ise sanat üzerine sualler sordular.

Türkiye’nin geleceğini, kendi geleceklerini sordular,  umutsuzluklarını anlattılar, umutlarını anlattılar. Şunu anladım ki bu gençler dopdolu, politikacılar, belediye başkanları ve bu kenti yönetenler bu Z kuşağının arasında dolaşsınlar çünkü önümüzdeki seçimlerde çok etkili olacaklar. Her şeyi biliyorlar inanın konuşmakta çok zorluk çektim. İşte Atatürk bunun için 23 Nisanları, 19 Mayısları bu gençlere ve çocuklara armağan etmiş. Öyle yuvarlak konuştuğunuzda hemen eleştiri koyuyorlar ama Ahmet Abi “o öyle değil” diyorlar. Kenti yönetenler, ülkeyi yönetenler bunu bilin, inanılmaz sorgulayan bir gençlik geliyor.

Bu sualler sorulurken Z kuşağının bu gençleri hep birlikte “Ahmet Abi, sen çok yaşa,  Gülseren Hocamız sen çok yaşa” tezahüratları ettiler. Bu tezahüratlarla söyleşiye devam ettim, bir saat nasıl geçti bilmiyorum.

Sınıf listesi

İnşallah 6/D sınıfında Ahmet Abileri olarak iz bırakmışımdırç

Oley 6/D Sınıfı.

Konuşmanın sonunu “Ne Mutlu Türküm” diye bitirdik.

Okul Müdürü Nadir Coşkun ve Sn. Gülseren Altıntaş ile konuşmamdan notlar…

Gazipaşa Ortaokulundan,

Gülseren Hanım

2015 yılından bu yana Gazipaşa Ortaokulundayım.

Her yıl başta Aydın, İzmir ve Nazilli Fen Liseleri olmak üzere 20-25 öğrencisini fen liselerine, 30-35 öğrencisini Aydın lisesi ve diğer puanlı liselere gönderen okulumuz öğretmen kadrosuyla Aydın’ın en iyi ortaokullarından biridir ve başta gelir.

Akademik başarılarının yanı sıra kültür ve spor konusunda da Aydın’ın en başat okuludur.

  1. Türkiye’nin ilk sekiz takımı arasına girerek Türkiye finaline Zonguldak’a gidiyor. Korling kız takımı Türkiye finalinde Eskişehir’de Aydınımızı temsil etmiş; voleybol, futbol ve futsalda sayısız Aydın şampiyonlukları kazandı okulumuz. Her sene düzenlenen TÜBİTAK bilim fuarına katılarak büyük projelere imza attılar.

Öğrencilerimizi hayata ve bir üst eğitim kurumuna hazırlarken medeniyetimizin üstün değerlerine bağlı, milletini ve devletini bilen, ona hizmet etmek için kendisini yetiştiren, okuyan ve okuduğuyla sorgulayan, düşünen ve kaderinin çabasına bağlı olduğunu bilen bir gençlik yetiştirme gayretinde bir okul olmak için çalışıyoruz.

1962 yılında eğitim öğretime başlayan okulumuz ihtiyaç oldukça bahçesine yapılan ek binalarla dört blok ve spor salonundan oluşur, ayrıca pek çok Aydınlının hayatında yer edinmiş bir kampüstür.

2021 yılında deprem riskinden dolayı B blok ve spor salonumuzun yıkım kararı alınmıştır, bu yazın yıkılacaktır. Toplumumuzun ve okulumuzun arzu ve isteği, bir an önce okulumuzun ve spor salonunuzun yapılmasıdır.

Tek isteğimiz,

Aydın’da spor salonu olan tek ortaokulduk, tekrar spor salonu istiyoruz.

Pandemi öncesi her sene öğrencilerimizi yazarlarla buluşturmaya çalışarak “yazar okulumuzda projesi” ve “onlarda çocuktu projesiyle” ile Türkiye’nin ve Aydınımızın ileri gelenlerinin hayatlarını irdeleyerek hangi aşamalardan geçtiğini sergiledik.

Size ve aydinpost.com ‘a bize vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz.

***

YAZAR ERGÜN POYRAZ’IN CHP’Lİ KUŞADASI BELEDİYE BAŞKANI ÖMER GÜNEL’İN KENDİSİNİ DÖVDÜRDÜĞÜ İDDİASI

Değerli okuyucularım, geçen hafta Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel’in bütçesindeki olumsuzlukları yazdığım köşe yazımın aynısında; dilekçesini cevaplaması üzerine Kuşadası Belediyesi’ne Sn. Ergun Poyraz dilekçe vermiş.

Verilen dilekçede tartışmanın mıcır ihalesini alan şahısların bürosunda çıktığını iddia eden gazeteci ve yazar Ergün Poyraz,  kendisinin komaya sokularak dövülmesinde Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel’in olduğunu tüm basın yayın organlarında iddia etmişti.

Kendisine geçmiş olsun dileklerimi sunarım.

Sn. Ergun Poyraz, sol cenaha daha yakındır, CHP’lidir. Sayın Ak Parti ve Cumhurbaşkanı hakkında kitaplar yazmış, Sayın Özlem Çerçioğlu ile de görüşebilen bir isimdir.

Yazar Ergün Poyraz ile değişik zamanlarda konuşmalarımda, “Ahmet Abi, Kuşadası’nda CHP’li Ömer Günel’in Davutlar ve Kuşadası Atatürkçü Düşünce Derneği’ne, Şehit Aileleri derneklerine ve Rumeliler Derneklerine yaptığı haksızlıkları, hainliklerini, CHP’li Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel’in imar vurgunlarını, mahkemelere bütçeden para ayırarak para harcamasını, Kuşadası savcılarını ve hâkimlerini zan altında bıraktığını, Kuşadası Beyaz masa vurgunlarını, Altın Güvercin Organizasyonu’nda “beş kuruş para bütçemden para çıkmadı” deyip köşe yazımda ifade ettiğim milyonlarca para harcandığını, bütçesinde ortaya çıkan daha bir sürü iddianın cevaplanmasını dilekçe yazarak Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel’den istemiş ama dilekçeyi verdiği günün akşamı hunharca ölümüne dövülmüştür.

KUŞADASI BAŞSAVCILIĞINA ARZUHALİMDİR

Tabii bu köşenin yazarı olarak geçmişte Deva Partisi Başkanı Sn. Behçet Alp ve Arya eski Müdürü Fuat Özen ile yaptığım röportajlarda taraftarlarını ve belediye zabıtalarını göndererek Sn. Fuat Özen’i işten attırdığını, Behçet Alp’in küçücük çocuğunun evde kalan eşyalarını ev mühürlü olduğu için alamadığını ifade ettiler.

Bu yayını yaptıktan sonra,

Masaj salonu işleten bir kadınla alakalı olarak, Ömer Günel seçim kazandığında, Ömer Günel’i destekleyenler arasında kura ile seçeceği kişileri kendisinin masaj salonunda ödüllendireceğini ifade eden kadından aldığım “şerefsizce” ifadeler,

Balıkçılar Meydanında lokanta yeri tahsis ettiği kişinin ifade ettiği “şeref”ten yoksun beyanları, bu beyanlarda Eşber Okayer’in etiketlenmesi,

Kuşadası’nda, kendi emrindeki trollerin bana utanmadan sosyal medyadan saldırması olaylarında,

Kuşadası Emniyet Müdürü’ne ve teşkilatına, Aydın Emniyet Müdürü’ne ve Aydın Valimize teşekkürlerimi sunarım.

Polis incelemesinde tüm deliller Kuşadası Savcılığı’na verilmiştir.

Kuşadası Başsavcısından şimdi bir ricam var.

Aşağıda Kuşadası Belediyesi bütçesinde ifade edilen önce bütçeye 500.000 sonra 842 499,52 TL olarak revize edilen harcamanın toplamda 742.280 TL şeklinde harcandığı ifade edilmektedir.

F.11.8 “Dava ve Takiplerin Belediye Lehine Sonuçlandırılmasının Sağlanması”

Bu maddedeki harcanan paranın neyi ifade ettiğini kamuoyu çok merak ediyor, Sayın Kuşadası Başsavcım, buradan Aydın Başsavcısına da aynı suali soruyorum.

 F.11.8 “Dava ve Takiplerin Belediye Lehine Sonuçlandırılmasının Sağlanması” ifadesinin Yargı mensubu olarak sizleri rahatsız etmiyor mu?

Yukarıdaki ifadeyle tüm hâkimler ve savcılar töhmet altında değil mi?

Aydın Emniyet Müdürümüze ve Valimize, Emniyet Teşkilatı’na, sosyal medyada teşekkür etmem üzerine, CHP yandaşları ve trolleri ile birlikte yandaş medyası ile hakkımda hedef göstermeye başladılar, olsun ne gam ama gün gün eriyorsunuz.

Buradan Ömer Günel’e bir şey söylemek istiyorum.

Ben 68 kuşağıyım ve eski MHP’liyim, biz eski MHP’liler çok kurşun yedik, geçmişte sol sağ diye çok kavga ettik. Çok manasız günlerdi. Sağ sol çok şehit verdik. Hepsine Allah rahmet eylesin.

Yalnız şunu bil Sn. Ömer Günel,

Rüzgâr eken fırtına biçer.

Seninle röportajlarımda, konuşmalarında hedefinin çok büyük olduğunu söylemiştin, ben de bunu alkışlamıştım ama sana abi olarak “dikkat et, seni harcarlar” demiştim.

Ne oldu, daha şimdiden senin yerine kimin getirileceği konuşuluyor ve senin yerine getirilecek kişi eğer sen görevden alınırsan Evrim Karaköz olacak, bak göreceksin.

Sen gerçekten dostunu düşmanını bilmiyorsun.

Son sürat giden yarış arabası pilotu gibisin, en sonunda duvara tosladın.

Şimdi sana gelenler senin dostların değil, seni mezara gömmeye gelen insanlardır.

Çünkü etrafın çembere alınmış, sen büyük resmi maalesef görmüyorsun.

Ben altına kırmızı halı serilen bakanlar, paşalar, milletvekilleri gördüm.

O adamlar sonra o ayaklarına kırmızı halı serenler, halı serdikleri adamın arkasından konuşmaya başladılar.

Roma imparatoru Sezar’ın kendini vuran Brütüs’e “sende mi Brütüs” dediğini unutma.

Sn Günel, hayatta hiçbir şey para değil, parayla satın alınamayacak çok şey var, muhakkak siz de tecrübe etmişsinizdir.

 Haysiyet, onur, şeref gibi…

Bir araya geldiğimizde CHP Genel Merkezi’nde senin için dönen dolapları anlatırım.

Çünkü ben sevdiğim insanı bırakmam o kişi  ihanet etse bile. Çünkü senin için çok olumlu şeyler söyledim, yazdım.

  

Ömer Günel, senin şu anda dostun yok çünkü dostlarını sen yok ettin. Bir büyüğün olarak tavsiyem, eski dostlarını mutlaka ara bul.

Onlar seni Ömer Günel olarak sever.

Kuşadası turizm kenti değil, adeta mafya şehri görüntüsüne doğru gitmektedir. Bir taraftan gazeteciler dövdürülüyor, bir taraftan gazeteciler troller vasıtasıyla susturuluyor, bir taraftan Başkan Yardımcısı kurşunlanıyor, bir taraftan adliyede iş görülmesi için bütçeye 780 bin TL konuyor. Milyonluk mıcır ihaleleri, imar rantları, milyonluk yol ihaleleri, Atatürkçü Düşünce Dernekleri taciz ediliyor. İşte tüm bu pislikler CHP’li Ömer Günel zamanında oluyor.

Başkan şunu unutma!

Kalem kılıçtan keskindir.

 

Ayrıca anlamadığım bir husus daha var.

Aydın Büyükşehir Gazeteciler Cemiyeti üyesi olan Ergün Poyraz için herhangi bir yayın yapmadı.

Aydın Gazeteciler Cemiyeti de Ergun Poyraz olayında niye açıklama yapmadınız, kınama yayınlamadınız?

Çok ayıp ettiniz beyler!