Evliya Çelebi Anadolu'yu gezerken Aydın için; "Dağlarından yağ, ovalarından bal akan yer" demiştir. Güzel Aydın şehrimiz binlerce yıldır burada yaşayan insanlara oldukça cömert davranmış, insanlar refah ve huzur içinde yaşamışlardır.

Günümüzde ise Aydın kentinde sorunlar yumak haline gelmiştir. Tarih boyunca herkesin beğendiği bir şehir olan Aydın son zamanlarda adeta çarpık kentleşmenin pençesine düşmüştür. Özellikle Aydın merkez olarak bilinen Efeler İlçesi 300 bin nüfusu ile büyük bir kent özelliği kazanmıştır ama şehir içinde sanayi kuruluşları ve sanayi siteleri yer almaktadır. Halk sağlığını tehdit eden ve marka kent imajını yok eden bu sanayi bölgelerinin acilen şehir dışına alınmaları ve bu alanların toplu kullanım alanlarına dönüştürülmesi gerekmektedir.

Eski Aydın olarak bilinen mahallelerde restorasyon ihtiyaç duyan çok sayıda bina vardır. Özellikle Farabi Sokak ve çevresinin acilen Efeler ilçemize özgü olacak şekilde restore edilip turizme kazandırılması yerinde olacaktır. Zaten buradaki çalışmalar başlamış, Gümrükönü Hanı tamamlanmış ama hizmete girememiştir.

Başta Atatürk Kent Meydanı'ndaki çocuk bahçesi olmak üzere çocuklarımızın güvenle oynayabileceği, aileleri ile birlikte vakit geçirebileceği oyun alanlarının yeniden düzenlenmesi ve bunlara yenilerinin eklenmesi gerekmektedir. Çocuğumuzun ya da torunumuzun elinden tutup götürebileceğimiz geniş bir oyun alanı yok.

Yine başta Atatürk Kent Meydanı olmak üzere yeşil alan eksikliği göze çarpmaktadır. Yukarıda söz ettiğimiz gibi bir annenin çocuğunu veya bir dedenin torununu elinden tutup gezdirebileceği, orada onlara yeşil sevgisini ve doğayı anlatabileceği rekreasyon alanları da yok desek yeridir. Başta Tekstil Park'ın acilen tamamlanması ve buna yenilerinin eklenmesi çok elzemdir.

Marka Kent olmak gibi bir isteği olan Efeler'de binaların kentin karakterine uygun olarak boyanması, en azından yeni ruhsat verilirken buna dikkat edilerek kriterlerin belirlenmesi yerinde olacaktır. Benzer bir uygulama Hüseyin Aksu döneminde yapılmış ve kentin estetik görünümü olumlu etkilenmiştir. Ayrıca Marka Kent için kentimizde sembol yerler yaratılmalı, yeni çekim merkezleri oluşturulmalıdır.

Günümüzde başta ana bulvarlar olmak üzere kentin çoğu alanında trafik berbat durumdadır. Neredeyse bu alanlara arabayla girilmeyecek duruma gelmiş, arabalar yollarda gidemez, yayalar kaldırımlarda bile yürüyemez duruma gelmiştir. Bu sorunla ilgili kimin yetkisi varsa acilen önlem alması gerekir.

Efeler'de sadece sanayi siteleri değil, önemli kamu kurumlarının, bankaların kurumsal işlem yapan birimlerinin, yoğun nüfus barındıran ortaöğretim kurumlarının da şehir merkezinden uzaklaştırılması yerinde olacaktır. Böylece şehir merkezi sakin ve yaşanabilir olacaktır.

Şehir dışına alınan okul ve kurumların boşalttığı alanlara ise otoparklar, yeşil alanlar, geniş caddeler yapılıp, yaya yürüyüş yolları yapılarak merkez taşıt trafiğinin rahatlatılması sağlanmış olacaktır.

Ayrıca kentin mimarisinde ve renginde belirli mimari yapılara ve renklere izin verilip kente bir ruh katılması düşünülebilecek başka bir ayrıntıdır. Yerel yönetimin ve merkezi yönetim temsilcilerinin Efeler için bir şeyler yapma zamanı geldi geçiyor. Efeler şehrini yönetenler kişisel tercihlerini değil, topluma karşı olan sorumluluğunu yerine getirmelidir.

Aklıma Cem Yılmaz'ın meşhur "Hadi" repliği geldi. Hadi bakalım, kolay gelsin.

"İnsanların çalışarak öğrendiği birtakım sanatlar vardır; bunların kökü görgüdür, görgüye dayanarak yaşayanın hayatı bu bakımdan sanata uygun olur, oysa görgüye uğraşmaya dayanmadı mı yaşayışın ne yön alacağı belli olmaz." (Sokrates)