Değerli Aydınpost okurlarım, Aydın KOSGEB İl Müdürü Sadullah Bey’le röportaj yaptık. Bu röportajda genellikle KOSGEB’ten ziyade Aydın’ın sanayileşmesi, Yenipazar’daki fıstığı durumunu konuşacağız, çünkü Sadullah Bey kardeşimiz Yenipazarlıdır.

 

Sadullah Bey, seni tanıyalım öncelikle. Tabi Aydınlıların bir kısmı tanıyor, bir kısmı tanımıyor. O yüzden sen kimlerdensin onu bir anlatır mısın? Hangi okulları bitirdin? Çocukluğundan itibaren anlatırsan memnun olurum.

aydın kosgeb1

Sadullah Dülger

Ahmet Ağabey, öncelikle hoş geldiniz.  Siz de ben de Yenipazarlıyız. Ben 1986 Yenipazar/Eğridere doğumluyum. Baba tarafım Yenipazarlı. Anne tarafım Köşk/Uzundereli. İlk ve orta öğrenimimi Köşk’te tamamladım. Orta öğrenimimi Köşk ilçe birincisi olarak tamamladım.

1986 doğumluyum. 5,5 yaşında okula başladım. Biraz erken başladım 86-91 olsa işte muhtemelen 96-2000 Köşk’teydim.

2000-2003 Adnan Menderes Anadolu Lisesi mezunuyum. İşte Aydın’ın o dönem en iyi Anadolu Lisesi idi. Fen Lisesi de vardı. 2003’te Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü ilk tercihimdi zaten sonra 2007’de mezun oldum. 2008 yılında KOSGEB’e başladım. 2008-2022 arası 14 yıldır bu kurumda çalışıyorum. 11 yıl İstanbul’da çalıştım İstanbul’un çeşitli bölgelerinde. İlk görev yerime İstanbul Avcılar’da başladım Teknoloji Geliştirme Merkezi’nde. Aslında benim uzmanlık alanım Ar-ge ve inovasyon. Teknoloji Geliştirme Merkezi’nde başladım sonra Başakşehir/İkitelli Sanayi içerisinde İkitelli KOSGEB Müdürlüğü var, orda sanayinin içerisinde çalıştım sonra Topkapı’da İstanbul Haliç Müdürlüğü’nde çalıştım. Başakşehir’de de 2011-2012 arası çalıştım. 2008-2019 arası İstanbul’daydım.

Ahmet Gözen:

Başakşehir’deki Organize Sanayi’yi kimin kurduğunu biliyor musun? Bedrettin Dalan.

Sadullah Dülger

İşte İkitelli OSB mesela orada ayakkabıcılar ne biliyim işte tamirciler vesaire o bölgede sanayiye biz bakıyorduk. Sefaköy Sanayi Sitesi oralara hep biz bakıyorduk.

Ahmet Gözen:

11 yıl İstanbul’da çalıştın. İstanbul, tabi büyük bir tecrübe senin için. Ne kazandırdı sana İstanbul?

 

Sadullah Dülger:

İstanbul tabi bana büyük bir işletme tecrübesi, sanayi tecrübesi kazandırdı. Çok fazla işletmeye gittik, çok farklı sektörlerde yani bir yat sanayinde çalışan bir işletmeye de gittik, çorap üretene de gittik alüminyum üretene de gittik ayakkabı üretene de gittik çok farklı üretim yapanlara, deri üretene de gittik. Bunlar hep farklı bilimler, bana çok ciddi tecrübe kattı. Teknoloji geliştirme merkezlerinde yazılımcı işletmelerde çok fazla bulunduk. Bu tecrübelerimi tabi ben memleketime aktarmak istedim yani böyle bir gelişme oldu.

İstanbul’da 2010’da evlendim. Eşim Çineli. Ben Çine’nin damadıyım.

2010’ da evlendik şimdi işte iki tane kızım var.

Birisi 6, birisi 7 yaşında.

Tabi, hanım psikolojik danışman/rehber öğretmen. 2019’da Allah nasip etti, buradaki müdür arkadaşımız görevden ayrılınca biz geldik. 14 Mayıs 2019’da ben görev başı yaptım. Tabi İstanbul’daki sanayi tecrübemizin burada avantajını gördük. Zaten şehir, tarım şehri. Sanayi tarafı güçsüz. Biz oraya doğru hareket kazandıralım istedik. Kurumumuzun bilinirliğini artırmak noktasında gayretlerimiz oldu.

Aydın’da ciddi miktarda sunumlu toplantılar yaptık. İlk başladığımız toplantılar 2019 Eylül.

Ben Mayıs ayında Aydın’a geldim.

Ahmet Gözen

O zaman şöyle başlayalım. KOSGEB’i biraz anlatır mısın?

 

Sadullah dülger:

KOSGEB’in açılımı, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın ilgili kuruluşuyuz. Biz girişimciliğe destek veriyoruz yani işletmeyi kurduruyoruz, KOSGEB desteği ile biz iş geliştirmeye destek veriyoruz. İşletmeyi geliştiriyoruz, büyütüyoruz. Bu işletmelerin dünya piyasalarına açılmalarına yine destek oluyoruz. İhracata destek veriyoruz. Ben onu şöyle diyorum; işletmeyi doğumundan ölümüne kadar destekleyen bir kurum KOSGEB.

Dış pazarlara ürününü sunmasında destek oluyoruz. İhracat projesi ve geliştirme projesi getirirse destek oluyoruz.

Ahmet Gözen:

Nerden bilecek bir köylü mesela şimdi Aydın’ın Yenipazar kazasında dağ köyünde Antep fıstığı kuracak, bunun geliştirme planını nasıl yapacak? Sizden mi alıyor bu desteği?

Sadullah dülger:

İşte biz bunu aslında sahaya entegre ettik. Biz daha çok potansiyeli olan yerlere, ilgili kurumlara, esnaf odalarına, esnaf kredi kefalet kooperatiflerine, ticaret odalarına, sanayi odalarına, ziraat odalarına, ilgili meslek liselerine, ilgili OSB’lere, küçük sanayi sitelerine yani bizim paydaşımız kimse biz oralara gittik.

Her yere gidip desteklerimizi detaylı şekilde anlattık. Biz toplantılara 2019’da ilk ihracat temalı olarak başladık.

“KOSGEB Desteğiyle Aydın KOBİ’leri Dünya’ya Açılıyor” şeklinde bir başlık belirledik, tabi siyasilerimizin de desteğiyle onlar da katıldılar. Örneğin Karacasu’da biz hiç yapılmayan bir toplantıyı yaptık. Söke’de Köşk’te gibi, aklıma gelmiyor hepsi, Çine’de birçok yerde sunumlu toplantılar yaptık.

 

Ahmet Gözen:

Aydın’da, sanayide ve tarımda üretilen  malların pazarlanabilmesi için tesisler kurulmasına mı yardımcı oldunuz?

 

Sadullah Dülger:

Yol gösterdik aslında. Sunumlar yaptık. Bak dedik; İstanbul’dan birçok fotoğraf getirdik. İstanbul’da bunu böyle yapıyorlar dedik. Örnek vermek gerekirse mesela İstanbul’da o dönem 2019’da kuru portakal 110 liraya satılıyordu kilogramı. Bizim Kuyucak’ta haber çıkmıştı 2019’da “Portakalını Dereye Döktü” diye. Bizim burada Kuyucak’taki portakalını dereye döküyor ama 2019’da Zorlu Center’da kuru portakal 110 TL’ye satılıyordu. Biz de dedik ki tamam taze satmak zorunda değilsiniz. Siz tarımsal sanayide kalkınabilecek teknolojileri kullanın, kurutma teknolojisi, dondurma teknolojisi ne bileyim işte bundan ezme veya bundan türev ürünler üretme teknolojilerini kullanın ve biz bunları destekleyelim dedik. Ne oldu sonra? Ciddi miktarda kurutma işletmeleri çıktı. Marmelat yapan işletmeler, konsantre üreten işletmeler çıktı ve bu işletmeler şu an ihracat tarafına yöneldiler ve bu strateji başarılı oldu. 100’ü aşkın bu tarz sunumlu toplantı yaptık. Ahmet Abi bunun iki yılı pandemi olduğunu, toplantıların yapılamadığını düşünürsek buradaki ciddi miktarda gayretin olduğunu görebiliyorsunuz. Halk Eğitim Müdürlükleri ile iş birliği yaptık, İl Milli Eğitim Müdürlüğümüzle 17 ilçedeki halk eğitim kursiyerleri ve usta öğreticilerine bu eğitimleri verdik. Girişimcilik eğitimi, KOSGEB Destekleri eğitimi işte başka şehirlerde kimler hangi işlerde destek almışlar gibi. Eğitimi, sonra meslek liselerine indirdik. 40 tane meslek lisesinde bu toplantıları gerçekleştirdik.

Ahmet Gözen:

Ne yaptınız meslek lisesinde?

 

Sadullah Dülger: Meslek lisesi son sınıf öğrencilerine yönelik ve öğretmenlerine yönelik bu eğitimleri verdik KOSGEB’in.

Mezun olunca girişimci olsunlar diye.

Sıfır lirası varsa tabi ki biraz zor ancak devletimiz iki vasıtayla destekliyor. Bir KOSGEB vasıtasıyla ön finansman tarzında destek veriyor, örneğin biz destek kararı verdik işletmeyi açmış, biz ona ön finansman veriyoruz.

aydın kosgeb2

Ahmet Gözen:

İşletmenin seçiminde siz yardımcı oluyor musunuz?

 

Sadullah Dülger:

Yok, aslında ama bize danışırsa bilgilendirme birimimiz var veya uzmanlarımız var bize danışırsa biz ona yol gösteriyoruz. Bir de Halkbank vasıtasıyla girişimcilik kredileri veriliyor. Örneğin siz girişimcisiniz, elinizde ustalık belgeniz var veya meslek lisesi mezunusunuz. Halkbank onlara bir ön finansman veriyor Ama hiç parası yoksa iş yapması biraz daha zor. Az buçuk yedek akçesi olmasını biz bekliyoruz. Biz yaklaşık 40 tane meslek lisesinde tam sayıyı hatırlamıyorum ama Aydın’da tüm meslek liselerinde, ÇPL’lerde, çıraklık eğitimlerde eğitimleri verdik. Ne oldu bu eğitimlerde geri dönüşünde, kurumun bilinirliği en alt tabakalardan en üst tabakaya Aydın’ın Sanayi Odası’nın yönetim kurulundaki kişiler de bizi bilir hale geldi, halk eğitimdeki kurs alan ev hanımı da bizi bilir hale geldi zaten bakanımızın talimatı da buydu. Benim KOSGEB müdürümü ilde herkes tanıyacak demişti.

İlde herkes tanıyacaktı ve böylelikle bizi “siz sahadasınız ve bizi az çok takip de ediyorsunuz.” Sanırım herkes tanıyor, tanıması gereken herkes tanıyor zaten tanıması gerekmeyen de bu vesileyle 100 tane toplantı ile tanımış oldu. Tabi bu bizim iş hacmimize yansıdı. Siz gelmeden şöyle bir hazırlık yaptım.

30.05.2019’dan sonraki aldığım rakama göre 19.698 işletme KOSGEB’in veri tabanına kayıtlıydı. Şu an bugün baktım rakama 23.948 yani 4250 tane yeni işletme KOSGEB’in veri tabanına kayıt olmuş. Zaten Aydın’da toplamda 30.000 civarında işletme var, bazıları KOSGEB’in destek alanında değiller, buna da Bakanlar Kurulu karar veriyor.

Ahmet Gözen:

KOSGEB’in desteklediği bu firmalardan Aydın’a katma değer, ülkemize katma değer rakamları var mı sizde?

 

Sadullah Dülger:

Şimdi katma değer olarak yok, ama şöyle bir durum var. Bizim desteklediğimiz işletmelerden girişimci olarak başlayan ama ihracat yapan hiç yoktu. 2019’da girişimci olarak kurulmuş, işini geliştirmiş, şu an konteynıra mal saran, yurt dışına mal gönderen işletmeler var.

 

Ahmet Gözen:

Aydın’da ne kadar kredi verdiniz bu işletmelere bu söylediğiniz yıllar içerisinde?

Sadullah Dülger:

Mesela sadece 2022 yılında şu ana kadar 60 milyon lira destek vermişiz 1254 işletmeye.

Yani 60 milyonun 11.8 milyonu hibe, geri kalanlarda sıfır faizli uzun vadeli kredi. Kendi bütçemizden KOSGEB’in kendi milli bütçesinden verdiğimiz 2017’de bu rakam 5 milyon, 2018’de 11 milyon, şu an 2022’de 60 milyon yani rakamlarda ciddi bir ivme var.

Ciddi bir çarpan etkisi mevcut biz birçok alanda destek veriyoruz, sadece girişimcilik değil.

Ya da üye olmayan üye olmuş bilmeyen duymayan.

Sadece 2022’in dokuz ayı için söylüyorum, 2021’de 20 milyon, 2020’de 11 milyon, 2019’da 17 milyon destek vermişiz.

Yani mesela ben son dört yılın rakamını toplarsam 109 milyon. Tüm destekler olarak söylüyoruz.

Bu rakamın ne kadarı hibe rakamı çıkartırım size. 2022 için ben ona bakmıştım. 11 milyon 803 bin lirası hibe yani 60 milyonda 11 milyon 803 bin hibe. Onu da biz geri almıyoruz. Yani devletimizin hibe olarak verdiği bir rakam. Tabi biz burada birçok alanda sadece girişimcilik değil Ar-Ge inovasyonda, dijitalleşmede, ihracatta, işbirliğinde ve teknolojik yatırımda da destekler veriyoruz. İşletmeler test yaptıracak adam teste destek veriyoruz, belge alacak belgeye destek veriyoruz, fuara katılacak fuara destek veriyoruz gibi yani birçok alanda destek veriyoruz sadece girişimcilik değil.

Ahmet Gözen:

Peki, benim en çok ilgimi çeken tabi Yenipazarlı olduğumuz için Yenipazar’daki Antep fıstığı olayı. Çok önemli, neden önemli, zeytin ağacı bir yıl veriyor bir yıl vermiyor. Antep fıstığı ise hem bedeli çok yüksek, katma değeri çok yüksek ve o gördüğünüz Madran Dağı belki ileride Antep fıstık üreticileriyle dolacak. Bu konuyla ilgili ne söyleyeceksin?

Sadullah Dülger.

Şimdi tabi ben Yenipazar’ın köyündenim yani Antep fıstığı bizim o bölgede var ama buraya gelişi 1956’lı yıllarda aslında gelmiş ama Aydın’a gelişi Yenipazar’a zamanında birisi askere gidiyor Antep’e oradan bu aşı yöntemini öğrenip geliyor. Bu bölgede Atça Uzunlar bölgesinde işte Yenipazar bölgesinde bu melengiçleri aşılamış.

Bildiğimiz melengiç yani.

Evet melengiç. Çok dayanıklı bir ağaç ve her iklimde oluyor neredeyse.

Keçilerin en çok sevdiği ağaç.

Tabi bizim bu bölgede çıtlık diyorlar, çitlembik diyorlar, kahvesini yapıyorlar İstanbul bölgesinde.

Maraş’ta çitlembik ne diyorlar ona bilmem ne kahvesi diyorlar.

Orada marmelatını yapıyorlar Maraş’ta, şurup gibi çıkartıp kahveye koyup içiyorlar filan. Şimdi bu ürün çok değerli, şimdi basında okuyorsunuz ara ara Antep fıstığı altınla yarışıyor. Şimdi ben bu haberleri okuduktan sonra baktım Hacıköseler köyünde de yıllardır festival yapılıyor, yıllardır da muhtarın bir açıklaması var gazetelerde 2011’de başlayan buraya bir tesis kurulsa iyi olacak.

Ahmet Gözen:

Adı ne muhtarın?

 

Sadullah Dülger:

Alaattin Sarıoğlu. Hacıköseler muhtarı “tesis kurulsa iyi olacak, tesis kurulsa güzel olacak” tarzında beyanatlar vermiş daha önce. Ben 2019’da Aydın’a geldikten sonra dedik ki biz buraya KOSGEB destekli bir tane tesis kurduralım en azından destek verelim bir tesis kurulsun. 2019’un Ağustos’unda festival oldu. Orada da sayın milletvekilimiz Metin Yavuz tabi ona da brifing vermiştik. O da dedi ki: “buraya bir tesis kuralım ve KOSGEB destek versin” diye açıkladı sahnede. Sahneden de açıklayınca biz bunu görev addettik. Sonra çalışmaya başladık. İşletme kuruldu ancak bir öğrendim ki…

Aslında işletme kurmak basit bir şey yani tabela olarak resmi olarak işletmeyi kurmuşlar.

Yer belli değildi henüz daha doğrusu yer belliydi ama bina yapılmamıştı. İşletme, limited şirket kurulmuş Green Gold (yeşil atın) ismi verilmiş. Ancak muhtarla ortağı olan kişi muhasebecilerine gittiklerinde ve KOSGEB’in buna destek vereceğini söylediklerinde muhasebeci de bu işi karlı görüp, Ali Abi -soyadını tam çıkaramayacağım- Yenipazar’da muhasebeci Ali abi demiş ki ben de gireyim. Şimdi ortaklık payları yüzde 33-33-34 olmuş.

 Limited için 33-33-34.

 Yani girişimcinin ortaklık payı yüzde 50’nin altına düşmüş. Bizde de mevzuat olarak girişimcinin ortaklık payının en düşük yüzde 50 olması zorunlu.

Ahmet Gözen:

Yüzde 66 olunca verilmiyor mu?

 

Sadullah Dülger:

Yok, yüzde 49 olunca verilmiyor. 50 olunca veriliyor sonradan ortaklık payı değişirse de kabul etmiyoruz. Kurucu ortaklık payı 50 olması lazım. Yani mevzuat buna müsaade etmiyor.

Ahmet Gözen:

Ne demek yani şimdi bu yüzde 100’le şirket kurulurken yüzde 50?

 

Sadullah Dülger:

Yüzde 100’e veriyoruz, yüzde 50’ye de veriyoruz. Girişimcisiniz, ortaklık kurdunuz ve yüzde 50 Ahmet Gözen, ortak yüzde 50 başka birisi tamam veriyoruz. Ama yüzde 49 Ahmet Gözen ortak, yüzde 51 başkası birisi ortak siz girişimci olacaksınız o zaman olmuyor. Mevzuat bunu engelliyor dolayısıyla aslında KOSGEB’in destek vereceği bu girişim ortaklık payı hatasından pişman oldu ortaklar ama her şerde bir hayır vardır. Başka bir şeye vesile oldu, onu da anlatacağım. Biz ona destek veremedik. 2020 yılında 2019 sonunda mı ne kuruldu, 2020’nin başında ne oldu? 2020 Mart’ta pandemi ortaya çıktı. Zaten birçok faaliyet durdu, yatırımlar durdu ve akabinde kırsal kalkınma çağrıya çıktı. Dedik ki, kırsal kalkınma binaya da destek veriyor hem daha çok destek veriyor.

O çağrıya başvurdular aslında böylelikle biz bir nevi mentörlük yapmış olduk o bölgedeki yatırıma, 1,5 milyonluk bir yatırım yapıldı. Fabrika, Tarım Bakanlığı’ndan 707 bin lira destek aldı.

O bölgeye, Aydın’a yaklaşık 100 km belki 80 km olan dağın tepesine Green Gold Antep Fıstığı İşleme Tesisi kuruldu.

Rakımı muhtemelen 750 olabilir belki daha fazla. Serin bir yer. Oraya kuruldu, makineler Antep’ten geldi, yerleşti tabi bu sürece biz katkı sunduk.

Yaklaşık toplam alan bahçesiyle birlikte 2000 m2 belki daha fazla vardır. Güzel de bir tesis.

Ahmet Gözen

Ne kadar yatırım harcadılar?

 

Sadullah Dülger:

1,5 milyon TL’yi geçti yatırım. 707 bin TL destek aldılar. Tabi bu süreçte de şöyle bir şey oldu. Kaymakam Beyle biz bu konuları görüşüyorduk, giden Kaymakam Bekir Yalçın Bey projenin üzerinde durdu ancak görev süresi doldu gitti. Osman Kural Kaymakam geldi Osman Kural Kaymakam 2020 sonunda geldi. Biz Osman Kaymakam’a bu konuyu aktardık. Dedik, burada Antep fıstığı var, böyle böyle süreçler var yani aslında ben bir nevi köprü olmuş oldum. Burada böyle bir fabrika kurulması planlanıyor, festival yapılıyor, 40 bin civarında ağaç var vesaire Kaymakam Bey de çok ilgi gösterdi, sağ olsun. Hemen bir Antep fıstığı izleme ve değerlendirme komisyonu kurdu kaymakamlık bünyesinde sonra envanteri çıkarttı, ağaç varlığını çıkarttı. ÇKS’den ve tarımdan verileri aldı. Bahçeleri tespit etti.

Üretim Yenipazar’da, 150 ton civarında.

Evet, Aydın’ın genelinde de sadece Yenipazar’da yetişmiyor bu. Bozdoğan’da, Karacasu’da.

Sayın Valimizin verdiği festivalde 326 ton vardı Aydın’ın genelinde.

Tabi şu an 326 ton ama yaş ağırlık 326 bin kg.

Şu an 20 liraya satıldı yaş olarak 6,5 milyon TL’lik bir rakam yapıyor

Yani 150 ton da 3 milyon düşün, ufacık 80 haneli bir köyde 3 milyon liralık yaş dönüyor, kuruduğunda bu değer katlanıyor.

Yenipazar Hacıköseler’de ben 2019 sahnede yaptığım konuşmada festivalde “sizden bu fıstığı 7 liraya alıyorlar. Yaş o zaman 7 idi, 2019’da Antep’e götürüyorlar kamyondan iniyor 37 oluyor. Kamyona bindi Antep’e gitti 37 oldu. Kabuğunu soyuyorlar 137 oluyor o sert kabuğunu içinde beyaz kabuğu içinde yaş kabuğu soyuyorlar 137 oluyor. İç fıstığı çıkartıyorlar o zaman 280 – 300 oluyor. Geçen aylarda haber vardı, baklavacılar Antep fıstıklı baklava üretimini durdurdu. Niye durdurdu fiyat 425 lira baklavalık fıstığın fiyatın kilogramı.” dedim.

Ahmet Gözen:

Yaş Antep fıstığının iç kuru hale gelmesi ne kaybediyor, yüzde 30 mu kaybediyor?

Sadullah Dülger:

Kuruyemiş olarak gelirse yaklaşık yüzde 50’si kaybolur.

 

Ahmet Gözen:

Yine de 150 ton Hacıköseler’de çıkıyorsa demek ki bunlar bu tesisleri kurabilirlerse 150 ton diyelim 70 ton.

 

Sadullah dülger: Tam olarak öyle bir veri yok elimizde ama 50 ton olsun.

Kuruyemişte 300’den çarpamazsın 150’den çarparsın, 7,5 milyon yapar

Ahmet Gözen:

Hacıköselerin 80 hanelik yere 7,5 milyon lirayı gözleri parlamıyor mu Hacıköselilerin?

Sadullah Dülger:

Zaten şimdi bizim çıkış nedenimiz Hacıköseler bu işi az çok biliyordu, orda bir “know how” oluşmuştu. Üreticiler nasıl budanacağını, nasıl ilaçlanacağını biliyorlardı. Antep’e gidip geliyorlardı. Çünkü değerli bir ürün orda, 150 bin liralık fıstık satan amcalar vardı geçen yıllarda ama aşağı köylerde de var bu melengiç, Çavdar’da var, Karacaören’de var, Eğridere’de var, Paşaköy’de var, Alioğlularında var, Karaçakal’da var. E biz dedik ki yani Kaymakam Bey’le ben de Yenipazarlı da olduğum için Yenipazar kalkınsın, gelişmiş bir yer haline dönüşsün. İncir var, zeytin var, hayvancılık da var diğer ürünlere alternatif olarak Antep fıstığı da burada yetişsin.

İşte ilerde bunun anlamı şu an tohum atıldı, ilerde çınar haline geldiğinde anlaşılacak ana ürün mü olacak diğer ürünlerin gelirini bypass edecek mi, etmeyecek mi?

Ahmet Gözen:

Şöyle edebilir bir kere melengiç ağacı anlatılan Antep fıstığı ağacı çok dayanıklı bir ağaç kuruyan narin bir ağaç değil yani?

 

400 yıl 500 yıl yaşayan bir melengiç ağacı ben yıllardır giderdik çitlembik yerdik orda karatavuk gelirdi sapanla karatavuk avlardık. Sadullah Bey, seni kutluyorum. Hep bunu söylüyorum yöneticiler mümkün mertebe yerelden olmalı bu tür yatırım sektöründeki genellikle çünkü şimdi sen bunu bilmesen Yenipazar’ın Hacıköseler’ini bilmesen nereye kadar?

Hayatta gitmez KOSGEB müdürünün ne işi var orada?

Birde melengiç ağacı biliyorsun yanmıyor.

Melengiç ağacını yakmak istesen de kolay kolay yakamazsın. Benim avcılık merakım olduğu için bilirim.

Çok dayanıklı. Peki, bir dönem burada çiftleşme olayı varmış ağaçların tıpkı zeytin ağacın da oluğu gibi Allah’ın çok önemli olayı döllenme yani incir ağacına erkeğinden ilek atmadan olmuyor. Bu Antep fıstığında da mı var?

Sadullah Dülger: Var tabi şimdi kaymakam bey bu işi sahiplenince biraz daha bilimsel gittik artık Hacıköseler’de bu bilgi var. Ama aşağı köylerde yok. Kaymakam bey de bunu projelendirdi YİKOB’a sundu

Yenipazar eski kaymakamı Osman Kural kaymakam sağ olsun tabi onun sayesinde

Tabi onun sayesinde bu işler oldu. Biz destek verdik ama benim 17 ilçede yoğunluğum var bu süre zarfında Muğla’ya da ben bakar oldum. 14 aydır Muğla’nın da müdürüyüm 13 tane ilçe de orada var. Dolayısıyla kaymakam bey yürüttü aslında projeyi biz yanında destek olduk. Kaymakam bey bilimsel olarak araştırdı. Antep fıstığı araştırma enstitüsü ile görüştü. Projeyi hazırladı proje ekibiyle birlikte YİKOB’a sundu. Sayın Valimize brifing verdi.

Sayın valimiz Hüseyin Aksoy YİKOB’tan bu projeyi destekledi sağ olsun. Tarım Müdürlüğü’ne proje sundu kaymakam bey. Örnek Bahçe, Örnek Çiftçi projesi yaptı. Örnek bahçeler belirledi ve sahip çıkabilecek çiftçi üreticiler belirledi. Budama ekibi kurdu. Hacıköseler’deki o budama ekibini aşağı indirdi. O örnek bahçelerde budama yapıldı. Ben nasıl destek oldum; sponsor firmalar buldum, üretici firmalar buldum, ilaç sponsorluğu verdi firmalar gönüllü olarak oraları gezdiler. Üniversiteden hocamızla görüştük.

Ahmet Gözen:

Kimdi o?

 

Sadullah Dülger:

Prof. Engin Ertan Hoca. Evet, Ziraat Fakültesinden Prof. Engin Ertan hocanın bu alanla ilgili zamanında yazdığı makaleler ve araştırmalar var. Bu hocamızı Hacıköseler’e götürdük. Hani ben Aydın’daki kontakları sağlamış gibi oldum. Yazılımcı işletmeyi bulduk.

Bu yazılımcı şuna yaradı Ahmet Abi; ileride tabi kaymakam bey gitti, proje devam ettiğinde orada Yenipazar Belediyesi arazi tahsis etti, devretti daha doğrusu. Orada da damızlık sahası yapıldı.

Tam olarak bilmiyorum ama 8 dönüm civarı olması lazım. Damızlık sahasında melengiçler vardı. Onlar damızlık sahası olarak belirlendi projede yine Valiliğimizin ödenek olarak destek verdiği alanlardan bir tanesi burası. Önce temizlendi, etrafı çevrildi. Şimdi çeşitli cins Antep fıstığı aşılanacak. Nasıl atlarda damızlık atlar cins atlar bulunuyor, köpeklerde yapılıyor, zeytinde yapılıyor, aynı şey damızlık sahasında yapılacak. Çeşitli dönemlerde gelen açan erkek Antep fıstığı aşılanacak. O erkek Antep fıstığı aşağıda döllenme sorunu olan ve rakıma göre açma zamanları değişen yerlere, bahçelere aşılanacak. Örneğin 200 m. rakımlı yerle 800 m. rakımlı yerde Antep fıstığının dişisinin ve erkeğinin açtığı zaman farklı oluyor Ahmet Abi. Bizim bugüne kadar melengiçlerimiz var ama içleri yok, Antep fıstığı vermiyor. Niye? Döllenme sorunundan dolayı. Orada damızlık sahası yapıldı. Bu damızlık sahasına inşallah farklı cinste Antep fıstığı erkek aşıları yapılacak. Örneğin; zeytinde Memecik tipi, Gemlik tipi, Manzinello tipi gibi gibi.

10 dişi Antep fıstığına 1 tane erkek Antep fıstığı lazım. Şimdi adam diyor ki bahçemde Antep fıstığı var ama içi dolu olmuyor diyor, senin bahçende erkek yok.

Engin Hoca da orada bir makale yazmış. Bizde Engin Hoca’yı hem oraya götürdük hasta haliyle sağ olsun bizi kırmadı hem de Engin hocanın makalelerini aldık.

Engin hoca her türlü destek vereceğinin sözünü verdi bize. Bu Yenipazar’ın kalkınması aslında.

Aydın’ın kalkınması tabi. Yenipazar sadece küçük ölçekte aslında Sayın KOSGEB başkanı Hasan Basri Kurt’un talimatı var. İlçelere de gidin sadece il merkezinde olmayın çünkü bizim ilçelerde yapılanmamız yok, ilçelere de gidin. Yerel dinamikleri harekete geçirin.

İlçede yerel dinamik neyse mesela Söke’de pamuk makinalarıysa pamuk makinaları, çırçır makinaları, Yenipazar’da Antep fıstığıysa Antep fıstığı, ne bileyim işte Koçarlı’da çam fıstığı.

 Germencik’te incirse incir, Buharkent’te taze incirse, incir cipsiyse incir cipsi yani Sayın Başkanımızın bu talimatını biz burada uygulamış oluyoruz. Yenipazar’ın kalkınmasında bu alanda bir şeyler yapabiliriz sanayisiyle ilgili.

Zaten Kaymakam Bey’in bu alanda diğer kaymakamlarımızla görüşmeleri vardı. Hatta bırakın Aydın’ı, Manisa’nın Kırkağaç tarafında da var oradaki kaymakamlarımızla görüştü. Bu fabrika, Ege Bölgesi’nde tek fabrikası belki Manisa’nın da fıstığı bize gelecek, bu fabrikada işlenecek. Düşünün, Kırkağaç’tan kamyon gelecek Hacıköseler’e, burada işlenecek.

 Hepsini ayıklayabiliyor, önce sapıyla getiriyor bizimkiler, makinaya giriyor, makine beyaz kabuklu hale getiriyor. Beyaz kabuklu hale gelince seriliyor. Bu fıstık kururken arada taraklarla taranıyor.

Ahmet Abi, bizim dağ köyü tozlu bir yer değil, Antep’te de bunlar böyle doğal kuruyor. Kurutma fırını yapılabilir.

O tarafa gidilebilir. Kurudu, kuru yemişlik olarak satılacaksa böyle satılacak. Baklavalık olarak satılacaksa.

Olabilir yani çok değerli olduğu için bizim Yenipazar bölgesinin fıstığı melengiçten elde edilen fıstık çok yeşil olduğu için bizimki baklavalığa uygun. Biz ne yaptık, baklava firmasını da götürdük oraya.

Değirmencioğlu Baklava gitti, gördü, bahçeleri de gördü. Antep’tekilerle görüştük hatta bazı başka baklava firmalarıyla. 

Ahmet Gözen:

O zaman şunu yapalım, MADO’nun sahibi Sn. Atilla Kambur’u Maraş’tan çağıralım buraya.

 

Sadullah Dülger:

Çağır abi, gelsin bizim misafirimiz olsun inşallah. Biz orayı gösterelim ama hasat bitmek üzere. Şu an hasat bitiyor, bu senenin hasatı bir hafta belki var yok çünkü artık fıstıklar kırmızılaştı. Fıstık sezonu bir ay civarında sürüyor. Sonra biz firma desteği verdik aslında onlara baklavacı firma gitti. Oradan ürünler buraya geldi. Biz baklava firmalarıyla toplantı yaptık.

Ahmet Gözen:

Hedef ne buradaki ürün miktarı ne olacak, şimdilik sadece başlangıç anladığım kadarıyla?

 

Sadullah Dülger:

150 ton civarında zaten bir üretim var, Aydın civarında 326 ton civarında bir üretim var. Bizim hedefimiz buradaki üretimin artması, çiftçi sayısının çoğalması. Bu ağaç çok bakım isteyen bir ağaç değil. İnciri ve zeytini engelleyen bir ağaç değil aynı bahçenin içinde biz şöyle ağaçlar gördük. İncir burada, yanında zeytin, yanında Antep fıstığı ağacı.

Evet, o kadar da güzel uyum içerisinde yaşıyor bahçelerde. Yani çiftçimiz, bizim amacımız Yenipazar’ın, Aydın’ın halkı alternatif bir üründen daha gelir elde etsin.

Ve bu ürün değerli. Şu an baklavalık Antep fıstığı 400 liraya satılıyor.

Yaz ağacı zaten yazın veriyor meyveyi. Düzgün bir imar bakımla oradan da gelir elde edelim yani niye elde etmeyelim. Yani bizim derdimiz vatandaşımızın alternatif bir gelir elde etmesi, tesis de var. Tesis bu soyma işlemini kg başına cüzi bir miktara yapıyor. 1,5 liraya kg başına bunu soyuyor.

Ahmet Gözen:

Peki, Hacıköseler halkı diyelim ki bilmem neredeki bir köy bölgesi bu işi bilmiyor yapmasın diye hasislik yapıyor mu? Üretim yapmasınlar onlar diyor mu? Yani yardımcı olmama gibi bir düşünceleri oluyor mu?

S: Yok, aslında böyle bir şey. Anteplilerin böyle bir düşüncesi vardı. Antepliler bilgiyi tam olarak paylaşmıyorlardı. Çünkü biz bu projeyi yapmadan önce Kaymakam Beyle bu sene de dahil tohur satışı vardı.

Ahmet gözen:  

O ne demek?

 

S: Tohur satışı ne biliyor musunuz? Aralık ayında Antepli adam cebine biraz yüklü miktar para koyuyor, geliyor Aydın’a. Herkese önden 5’er bin lira para filan ödüyor, senin tohurunu diyor 5 bin liraya aldım diyor.

Ahmet gözen: Tohur ne?

S: Tohur işte ürünü alıyor, bahçeyi bağlıyor. Yani sen diyor hiçbir şeyi elleme diyor, ben sana 10 bin lira vereceğim diyor. Ama bahçede 100 bin liralık ürün var. Bizim çiftçimiz uğraşmıyor, gelir elde ediyormuş gibi oluyor, o gün önden bağlıyor. Ama şimdi bizim örnek çiftçi örnek bahçe projesinde Kaymakam Ney bir yönerge yazdı ve tohur satışı yasak.

Ahmet Gözen:

Aferin ya.

S: Projedeki kimse tohur satışı yapmayacak. Şimdi bu sene tohur satışı yasak. Bu sene tohurunu satanlar pişman. Çünkü örneğin duyduk bir bahçeye 3 bin lira tohur teklif edilmiş ama kişi 15 bin liralık fıstık aldı 5 kat. Şimdi 12 bin lira kimin cebine gitti, tacirin cebine gitti. Onun için o bilgiyi tam paylaşmıyorlar. Şu an artık bilgi bizde var, fabrika hayata geçti, gelir elde edenler görüldü. Muhtemelen seneye tohur satışı burada pek yapılmayacak.

 

A: Yasaklama o zaman geçerli olmadı?

S: Şöyle, 34 bahçede kimse satmadı ama başka kişiler satıyor. Çünkü bölgede birçok üretici var, tohur satanlar var.

A: Ne kadar üretici var bu bölgede?

 

S: Yenipazar’da 106 tane Antep fıstığı üreten çiftçimiz var. 106 tane muhtemelen Aydın genelinde bahçelerinde Antep fıstığı olan 300, 500, 1000 kişi vardır belki de. Çünkü Aydın’da Karpuzlu’ya kadar var. Biz Karpuzlu Kaymakamımızla görüştük. Karpuzlu’da da Antep fıstığı varmış. Çine’de var yani Germencik’te de var. Germencik’ten Hacıköseler’e fıstık soydurmaya gidiyorlar. Bizim bu dağ olan bölgelerin hepsinde var.

A: O zaman bu şekil değişecek, yani Aydın’daki üretim gamı çeşitlenecek Antep fıstığıyla?

 

S: Evet, yani içine Antep fıstığını da koyacağız inşallah. İlerleyen süreçlerde belki bu fiyatı belirlenebilir bir ürün olacak, önden açıklanabilir bir ürün olacak.

 

Ahmet Gözen:  Henüz borsaya girmedi mi?

S: Girmedi, benim öyle bir hedefim var. İlerde sonuçta biz borsanın içinde çalışıyoruz Başkan Bey’le de görüşüp bunu bir borsa ürünü haline getireceğiz. Çünkü Antep’te bu böyle Nizip Ticaret Borsası açıklıyor fiyatları.

Fevzi Başkanım tabi böyle bir şeyi kabul ederse üretimin artması lazım. O bin tonla falan olmaz ama biz tohumu attık. İnsanlar gelir elde ettikçe bu ürüne daha çok bakacaklar, ağaca daha çok bakacaklar daha çok baktıkça daha çok ürün alacaklar.

Ahmet Gözen: O çitlembik dediğimiz kargıya koyup üflediğimiz şey bak, ne hale geldi.

S: Değerli hale geldi şu an tabi. Kaymakam Bey’in o projesinde aşılama da yapıldı. Bu sene ciddi miktarda aşılama da yapıldı o çitlembiklere. Yol kenarında duran çitlembiklere biz aşılama yaptırdık o projede ve bu aşılama inşallah her yıl artacak. Tutmayanlar bir daha aşılanır, tutanlar devam eder. Yani varlık da artacak.

A: İl Tarım Müdürlüğünde bu konuyla ilgili bir müdürlük kuruldu mu?

S: Yok. Aydın Müdürlüğünde yok. Ama İl Tarım Müdürümüz geldi, destek verdi. Kırsal Kalkınma Müdürümüz konuyu biliyor o zaten, bu tesise destek verdiler. Ekibi de geldi bahçeleri gezdi Kaymakam Bey’in önderliğinde, ilçe tarım müdürlüğü bu konu da bilgi sahibi oldu.

A: Bir melengicin ağacı fidan olarak dikildiğinde kaç yılda verim veriyor?

S: Fidan olarak dikildiğinde biraz uzun sürüyor çünkü melengiç hızlı büyüyen bir ağaç değil öyle incir gibi hemen büyümüyor cılız duruyor yani. Bunu aşılama yöntemi daha basit gibi sanırım 10 yılda veriyor o zamanlar konuşmuştuk. Projede Antep’ten hoca da geldi sağolsun. Aydınlı bir hocaymış o da Antep Fıstığı Araştırma Enstitüsü’nde. Geldi, çiftçilerimizi eğitti, sunum yaptı ve bilgiler verdi. Yenipazar için kapsamlı bir proje olmuş oldu. Sağolsun tabi Kaymakam Bey’in önderliğinde biz de destek olduk. Şu an Yenipazar’da kahveye oturun buralarda herkes Antep fıstığını konuşuyormuş deyin, herkes bundan haberdar oldu. Festivalde tanıtımı çok iyi yapıldı, bu sene 5000 kişi geldi burada da tanıtımı yapıldı, basında yer aldı.

A:  O zaman bizim buradaki Yörükler şanslı?

S: Tabi fıstığı olanlar şanslı yani. Karaçakal’da güzel, orada da üretim var ama orada hala tohur satan bazı kişiler var. İnşallah onlar seneye tohurunu satmazlar üretirlerse bakarlarsa çok ciddi.

A: O zaman Yenipazar Kaymakamının gitmesi kayıp olmuş?

                                

S: Yani devletimizin takdiridir ama Kaymakam Bey proje konusunda çok hevesliydi, ekibi iyi yönetiyordu, ekip kurmuştu. Her hafta rapor alıyordu. Her hafta Çarşamba günü izleme ve değerlendirme komisyonu rapor sunuyordu.

A: Ne diyorsun?

S: Çok önemsemişti. Onun için bu noktada bende Kaymakam Bey’e bu vesileyle teşekkür etmiş olayım. İnşallah yeni gelen kaymakamla senkron bir şekilde biz projeye yine devam ederiz.

S: 13 personelim var. Benimle birlikte 14. Bir personelimiz emekli oldu.

Tabi ben en son İstanbul’da çalıştım. İstanbul’da fiziki mekânlar ya da birçok müdürlüğe gittiğimizde mesela bizim KOSGEB başkanlığımız da yenilendi.

A: Biliyorum koca bina yaptınız.

S: Ulus’ta eskiden Mamak’taydı. Şimdi kurum aslında vizyoner bir kurum, öncü bir kurum, lokomotif bir kurum ve birçok kuruluşla da işbirliği olan bir kurum. Mesela ticaret odalarıyla, esnaf odalarıyla, esnaf kredi kefalet kooperatifiyle. Yani burası bir temsil yeri. Ekip arkadaşlarımızın da motivasyonunu artırmak istedik. Eski fiziki mekanımız karanlık, kasvetli ve eski bir yerdi. Ben geldiğimden beri böyle bir hedefim de vardı. Fiziki mekânı yenileyelim. Düzenli olalım. Ben düzenli çalışmayı seven bir adamım, masayı da görüyorsunuz çok fazla evrak seven bir adam değilim.

A: Bankacı gibisin masanın üstünde evrak yok maşallah.

S: Hüseyin Aksoy valimiz burada böyle bir tadilat yapacağımızı söylediğimizde sağolsun, her türlü desteği imkânı bize sundu ve kısa bir sürede geçen yılın sonunda fiyat artışlarından etkilenmeden 47 günde bitti buranın tadilatı.

A: Kaç m2 burası toplamda?

S: Burası toplamda 650 m2 2 kat oldu. 650 m2 tabi brüt bu tabi. 6. Katta, 7. Katta iş yapmak zor vinçle bu kadar yüksek bir yerde iş yapmak biraz zor oldu ama başardık. Ben inşaatçı falan değilim ama böyle bir eseri de en azından buraya kazandırmış olmaktan çok mutluyum. Kamu binalarının çok ferah olması lazım.

A: Bir kere buraya gelen yatırımcı olsun veyahut önce sizin yerinizin güzel olması lazım ki karşınızdakine güzel şeyler sunabilesiniz. O manada güzel olmuş. En son ne diyeceksiniz ne mesaj vereceksiniz Aydın halkına?

S: Aydın’da 5 hedef belirledim ben geldiğimde ekip arkadaşlarımla. 1-Arge, 2-
İnovasyon, 3- Aydın’ın imalat sanayisinin güçlendirilmesi, tarımsal imalat ve tarımsal sanayi 4- İhracat 5- Markalaşma. Aydın yıllardır zeytinyağı üretiyor, marka konusunda eksiği mevcut. Aydın yıllardır zeytin üretiyor, incir üretiyor ancak global marka konusunda eksiği mevcut ve satış noktaları konusunda eksiği mevcut. İşte Muğla aksında, Denizli aksında, İzmir aksında gittiğinizde yörede kaliteli markalı ürün alabileceğiniz lokasyonların bulunmaması kurumsal firmaların olmaması.

A: Aydın yolu üzerinde bir tane yerel ürünler satan mağaza yok?

S: Evet, İşte biz bu noktada aslında işletmelerimizi yönlendirmeye çalışıyoruz. Bu aksa işletmeler kurun, açın tesisleşin, markalaşın, reklam verin, sosyal medyada reklam verin gibi aslında biz bir nevi mentörlük yapıyoruz işletmelere. Açanlar var mesela bu bölgede Nazilli bölgesinde.

A: Bir tek Germencik açtı.

S: Germencik tarafında var. İncirliova’da yeni yapılan tarımsal ürünler satış noktası var. Şimdi yeni yapılan AVM’de açılacak olan yerler var, oralarla da görüştük. Hani biz Aydın’ın kalkınması noktasında bir gayret sarf etmeye çalışıyoruz ve bu hedefler doğrultusunda kurumumuzun faaliyetlerini tüm paydaşlarla etkin bir şekilde yürütmeye çalışıyoruz. İşbirliğine çok açığız, tüm kurumlarla işbirliği yapıyoruz; İl Milli Eğitim Müdürlüğümüz, Aile Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğümüz, Gençlik Spor İl Müdürlüğümüz, Kültür Turizm İl Müdürlüğümüz, Esnaf Odaları Birliği, Esnaf Kredi Kefalet Kooperatifi Birliği, Ticaret Odası, Sanayi Odası, Ticaret Borsası. yani OSB’ler bu noktada gerçekten ulaşılabilir bir kurum, saha odaklı bir kurum zaten şu anda kurumumuzun çalışma sistemi de sahaya çıkmak. Personellerimiz sahaya çıkıyorlar, işletmeleri ziyaret ediyorlar tesisleri geziyorlar ve bu bilgilerimizi oralara aktarıyoruz. İnşallah bunun Aydın’ın sanayisine katkısı olduğunu da düşünüyorum. Bir bilinç gelişti, tarımsal ürünü tarım ürünü olarak satmayıp katma değerli hale getirmemiz gerektiğini herkes söylüyor ancak aksiyona geçmek konusunda biraz eksik vardı. Biz birçok tesisi aksiyona geçirdik ve 17 ilçede bu aksiyonlar devam ediyor. Didim’de de bizim zeytinyağı üreten butik tesisimiz var. Çine Akçaova’da da var. Buharkent’te kuru meyve üreten, Kuyucak’ta kuru meyve üreten işletmelerimiz var. Germencik’te de var, Efeler’de de var. Teknoloji geliştiren işletmelerimiz var. Mesela genç mühendisler şu an bize geliyorlar, projeler sunuyorlar. Birisi blockchainle teknoloji geliştiriyor, yazılım geliştiriyor. Birisi makine ile ilgili teknoloji geliştiriyor. Birisi tarımsal makinayla ilgili teknoloji geliştiriyor. Üniversite hocalarına da açtık kurumu çünkü üniversite hocalarının yaptığı projelere kurduğu şirketlere KOSGEB destek veriyor. Hocalarımızdan ilaç geliştirenler var, buzağı ölümlerini engelleyici ilaç ARGE’si yapan hocamız var. Şu an veteriner kişiler bize proje sunmaya başladı. Veterinerler geliyor diyor ki işte ayak hastalığına yönelik ben bir ilaç geliştireceğim. Proje sunuyor bize Ar-Ge İnovasyona. Yazılım geliştiren gençler var. Teknokent’in neredeyse tamamını destekliyoruz, Teknokent’teki işletmelerin. Teknoloji geliştiren KOBİ’leri destekliyoruz. Bu noktada bu destek rakamları bundan artıyor ciddi miktarda yani son yıllardaki artışta.

A: O zaman Aydın kabuk değiştiriyor diyelim mi KOSGEB ile?

S: Bu çok iddialı olur ama biz kabuk değiştirmesine katkı sağlıyoruz diyelim, kolaylaştırıyoruz diyelim.

Çünkü 44 milyonluk bir bütçeyi 8 ayda ödemek az bir rakam değil. Bu çarpan etkisiyle çok daha büyüyor, bunun daha da artması lazım. Yani Aydın’ın 7 OSB si var, 8.si kuruldu, işte 9.su hazırlanıyor. Aydın’ın tarım veya sanayi şehri olması amacıyla veya sanayi şehri olması için büyük bir gayret ve katkı veriyoruz. Olması lazım. Büyümüş, sanayileşmiş işletmeleri olması lazım. Ama bir yandan…

A: Tarım sanayisi olsun.

S: Tabi tarımsal sanayide.

Ahmet Gözen:

Tarımsal sanayi için Adnan Menderes’in bu konuyla ilgili bir sözü var. Adnan Menderes’e diyorlar ki “niye Aydın’a gübre fabrikası kurmadın? Yani Kütahya’yı niye buraya getirmedin? Diyor ki iki dağ arası 10 km olan Aydın’a dumanlı bir sanayi getirseydim Aydın ovası kalmazdı” diyor. Yani senin Antep fıstığı kurutulmuş gıda işte İbrahim Köşdere’nin 11 bin ton ihracat. Aydın Hollanda olmalı.

S: Peynir tesisleri kurulsun.Tabi, peynir tesisleri kurulsun burada, et tesisleri kurulsun. Çünkü biz organik hayvancılık yapıyoruz. Burada reçel tesisleri kurulsun, meyve suyu tesisleri kurulsun.

Salça tesisleri kurulsun. Dediğiniz gibi dondurulmuş gıda tesisleri kurulsun. Yani burada tarıma dayalı her türlü sanayi. Bakın burada görüyorsunuz, incir çekirdeğinin yağı.

A: Ben kullanıyorum.

S: Bunları kullanalım. Bakın, incir unu getirmiş birisi bunlar kullanılsın. Glütensiz ürünlerle ilgili bizim Aydın bir noktada olsun. Kozmetik sanayinde çünkü biz tarım ürünlerinin yağını çıkartabiliyoruz, bunlar geliştirilsin. İncirli dondurmalar üretilsin, incirli dondurma yemeden gitmesin insanlar gibi.

Ahmet abi, sizler Aydın ilinin gelişmesi için çok ilgilisiniz. Bu alanda basın tabi çok önemli bizim faaliyetlerimizin duyulması noktasında.

Turgut Gözen abimiz de Aydın’da KOSGEB kurucusudur. Kendisine minnet duyuyoruz, uzun yıllar burada yöneticilik yapmış kişidir. Turgut Bey’in abisi olarak KOSGEB’i de eskiden beri takip ediyorsunuz.

 

Size ve Aydınpost’a çok teşekkür ediyoruz.

***

AYDIN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NDEN AÇIKLAMA

 26/09/2022 tarihli köşe yazımız sonrası Aydın Büyükşehir Belediyesi’nden açıklama yayınlandı.

Açıklama şu şekilde;

Tüm ilçe belediyelerinde Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin yetki ve sorumluluk alanında yer alan iş ve işlemler vatandaşımızın hizmetten en iyi yararlanabileceği şekilde mevzuata uygun olarak sunulmuş ve sunulmaya devam edilmektedir.

Karacasu belediyesi tarafından Karacasu halkını cezalandırıldığı için havuzun çalıştırılmadığı ifadesine yer verilmişse de aksine Karacasu Belediyesince tahsis süresi içerisinde havuz vatandaşımızın hizmetine sunulmamıştır.

Karacasu Belediyesi’nin kurumumuza gönderdiği 06/07/2022 tarih ve 1547 sayılı yazıyla söz konusu tesislerin Karacasu Belediyesi tarafından işletilemeyeceği, dolasıyla tesisleri istemedikleri tarafımıza bildirilmiş, bu nedenle ivedilikle tesisteki gerekli bakımlar yapılarak Karacasu halkının kullanımına sunulmuştur.

Kamuoyunun bilgisine sunulur.