Değerli okuyucularım, Rusya ve Ukrayna arasındaki harpte Amerika ve Avrupa ve diğer ülkeler Ukrayna’nın yanında yer alması ve Avrupa sanayi üretimi ve konutlarda elektrik çevrim santrallerinde kullanılan Rus doğalgazının kuzey akım doğalgazı olarak %50’lere düşürülmesinden dolayı Fransa, Almanya, İngiltere ve diğer tüm Avrupa ülkeleri önümüzdeki kış buz kesecek ve panik içindeler.

Geçmişte 200 dolara aldıkları doğalgaz şimdilerde 3000 dolara doğru tırmanmaya başlamıştır.

Almanya ve Fransa atom santrallarını kapatmışken şimdi bu santralları tekrar işletmeye alıyorlar.

 

Türkiye’de bazı çevreciler ve Avrupa ülkeleri Türkiye’nin Ruslarla yaptığı Akkuyu Santrali için kıyametleri koparırken Avrupa yüzlerce Atom Santralini şimdi işletmeye aldıklarını söylüyor. Türkiye’deki çevrecilerin kulakları çınlasın.

Ne acıdır ki Avrupa’da yüzlerce Atom Santralı mevcut iken Türkiye 100 yıldır bir Atom Santralı yapmaya kalkışınca bizim çevreciler kıyameti kopardılar, neden Avrupa ülkeleri Türkiye’nin gelişmesini istemiyorlar?

Aynı ölçeği Aydın iline alırsanız, Aydın’da Jeotermal Enerji ve Rüzgar Enerjisi için kıyametleri kopardılar ama jeotermalden gelen YIKOP tarafından dağıtılan paraları alan CHP’li belediyeler hiç seslerini çıkarmamışlardır. Tam bir ironi.

 

Aydın jeotermalin başkenti olmasına rağmen şehirlerimiz maalesef jeotermal ile ısıtılmamış, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Özlem Çerçioğlu maalesef Aydın ilinin jeotermal ile ısıtılmasının önünü tıkamıştır.

Niye en kolay rey alacağı jeotermal zararlıdır diye sivil toplum örgütleri ve trolleri ile jeotermal firmalarına savaş açmıştır?

Öbür taraftan Sultanhisar jeotermal kuyusunu işletmek için A.Ş. kurmuş, buraya milyonlarca TL harcamış, Aydın çiftlik sahası ihalesini almak istemiş, alamayınca kıyamet koparmıştır.

 

Aydın YIKOB açtığı ihalede Aydın Büyükşehir’e “sen önce Sultanhisar Jeotermal sahasını işlet” deyip ihaleye sokmayınca kıyameti koparmıştır.

 

Değerli Okuyucularım, Sayın Özlem Çerçioğlu maalesef Aydın ilini doğalgaz ile ısınmaya mahkum etmiştir.

Peki, şimdi ne olacak?

 

Bu sene Aydın’da 100 m2 daire en az 2000.-TL ile ısınacaktır. Yanı başımızdaki Denizli İlçesi Sarayköy en fazla 300 TL ısınma parası ödeyecektir.

 

Buharkent Belediye Başkanı’nın Sayın Özlem Çerçioğlu ile yaptığı jeotermal konuşmalarındaki diyaloglarını geçmiş yazılarımda yazmıştım.

 

Halbuki jeotermal firmaları ile yapacağı diyaloglarla Aydın ilinin jeotermal ile ısıtılması varsa jeotermal firmalarının hataları düzeltilebilecekti.

 

Gelelim Avrupa’ya,

Almanya ve Avrupa daha şimdiden parlamentolarından birbiri ardına kararlar çıkartmakta. Doğalgaz kullanılmasını azaltılması kararları alınıyor.

Almanya’da bu sene konutlarda ısınma 19 dereceye düşecek. Tüm resmi dairelerde ısıtma kapatılacak veya minimuma inecek.

 

Avrupa’nın en aydınlık olan şehirleri akşam 18.00 ile sabah 06.00 arası tüm vitrinler aydınlatmalar kapatılacak.

 

Doğalgaz çok pahalı olduğu için tüm doğalgaz çevrim santralları kapatılacak, atom santralları birer birer devreye alınacak.

Velhasıl Avrupa karanlığa gömülecek. Bu kış Avrupa donacak.

Peki, Türkiye’de Ne Oluyor? Bununla İlgili YENADER Yenilebilir Enerjiler Araştırma Derneği Başkanı Sayın Mak. Yük. Müh. Sn. Ali Karaduman ile yaptığım röportajı size sunuyorum.

 

Ahmet Gözen

Sn. Ali Karaduman, siz Türkiye’de Yenilebilir Enerji’de duayen bir kişisiniz, kendinizi okuyucularıma tanıtır mısınız?

 

Ali Karaduman

1981 yılında TED Ankara Koleji'nden ve 1989 yılında Ortadoğu Teknik Üniversitesi Makina Mühendisliği bölümünden Makina Yüksek Mühendisi olarak mezun oldum.

Yüksek lisans diplomasını “Parabolik Kanal Güneş Kollektörü Sistem Tasarımı ve İnşası” konulu tez yazısıyla aldım.

Türkiye'nin en büyük yenilebilir enerji üreticisi Güriş İnşaat ve Mühendislik A.Ş.’de 2000 yılından beri genel müdür yardımcısı.

Ayrıca Güriş’in jeotermal enerji alanındaki grup şirketi olan Gürmat Elektrik Üretim A.Ş.’de 2006’dan ve enerji alanındaki grup şirketi olan Mogan Enerji Yatırım Holding A.Ş.’de de 2011’den beri Genel Müdür olarak ve Güriş Holding Enerji Grup CEO'su görev yapmaktayım.

Ahmet Gözen

Ali Bey, Türkiye’nin yenilenebilir enerjideki potansiyelini nasıl görüyorsunuz, anlatabilir misiniz?

 

Ali Karaduman

Tüm dünyanın sonuçlarına maruz kalacağı iklim krizine ek yaşanan küresel ve bölgesel boyutlu siyasi ve ekonomik problemlere yeni çözümler bulunması gerektiği gözüküyor.

Bu çerçevede çevre dostu, yenilenebilir enerji kaynaklarının ekonomik, siyasal ve sosyolojik anlamda her geçen gün önemi artıyor. Enerjinin ekonomik büyüme üzerindeki rolü çok önemli. Çünkü ülkelerin hem bireysel hem de milli gelir seviyesinin belirlenmesi anlamında en önemli göstergelerden biri. Yüksek enerji tüketilen ülkelerin ekonomisinde enerji tüketiminde mevcut dalgalanmalar ülke ekonomisini ciddi oranda etkiliyor. Tüm bunlara ek yenilenebilir enerji alanında oluşan ek istihdam, işsizlik oranlarının düşmesine yardımcı olurken refah düzeyinin artmasına katkı sağlıyor. Ayrıca yerli kaynak kullanımına dayanan yenilenebilir enerji, yurt içindeki tüketim ve yatırım harcamalarının artmasına yardımcı oluyor.

Mevcut coğrafi yapımızın yenilenebilir enerji kaynaklarından enerji üretmek için oldukça büyük bir potansiyeli bulunuyor. Yerli ve milli kaynaklar ile bu potansiyelin daha iyi ve etkin kullanılması ülke ekonomisine de oldukça katkı sağlayacak. Enerji alanında dışa bağımlılığı minimum seviyeye indirmek için yenilenebilir enerji kaynaklarını maksimum düzeyde kullanmak çok büyük önem taşıyor.

Ahmet Gözen

Türkiye’nin yenilenebilir enerjideki durumunu anlatır mısınız?

 

Ali Karaduman

Türkiye’deki rüzgâr enerjisi santrallerinin toplam kurulu gücü 11.054 megavata ulaşırken, jeotermal enerji alanında ise 1.676 megavata ulaştı.

 

Ülkemiz 2000’li yıllarda çok düşük yenilenebilir enerji kapasitesine sahipken, bu alanda yaptığı yatırımlarla toplam yenilenebilir enerji kurulu gücü bakımından Avrupa’da 5’inci, dünyada 12’inci sıraya yükseldi. 

 

Türkiye jeotermal enerji kaynaklarının kullanımı açısından ise dünyada 4’üncü, Avrupa da ise 1’inci sırada yer alıyor. Jeotermal örtü altı yetiştiriciliğinde 5.000 dekar üzerinde alanla dünyada birinciyiz.

(Değerli okuyucularım Aydın ilinde örtü altı yetiştiricilikte neredeyse sıfır seviyesindeyiz.)

Ancak kullanabileceğimiz potansiyelimiz çok daha yüksek. Jeotermal tarım sayesinde iklim koşulları fark etmeksizin yılın 11 ayı üretim yapılabiliyor.

 Gıda ve tarım sektöründe yaşanan krizlere karşı bu alana daha fazla yatırım yaparak çözüm üretebilir, mevcut potansiyelimizi çok daha geliştirebiliriz.

Potansiyelimizi doğru kullanıp, bu alandaki yatırımlara hız kesmeden devam edersek yenilenebilir enerji üretimi ile hem cari açık kapanacak hem de enerji alanında kendi kendine yetebilen bir ülke olarak dünyada yükselen yıldız konumuna geleceğiz.

 

Ahmet Gözen

Devletimiz yatırımcılara eskiden olduğu gibi destek oluyor mu, anlatır mısınız?

 

Ali Karaduman

Ahmet Ağabey, 2050 yılına kadar net sıfır karbon hedeflerine ulaşmak için devletimizin yatırımcıyı teşvik etmesi gerekiyor. Yeni YEKDEM fiyatlarını, artan hammadde fiyatları ile karşılaştırdığımızda yatırımların azaldığını görüyoruz.

Yeni bir enerji santralının oluşumu izinler dahil minimum 36 aydır. Bu nedenle yavaşlayan enerji yatırımlarının tekrardan canlandırılması Türkiye Cumhuriyeti’nin enerji yatırımlarının tekrardan atağa geçmesi için elzemdir.

Mevcut fiyatlar ile yatırım yapılması mümkün görülmemektedir.

Yeni YEKDEM mekanizması belirlenip yatırım maliyetleri göz önüne alınıp, finansın yurtdışından temin edileceği düşünülerek döviz bazında destek sağlanması gerekmektedir.

"Yaklaşan enerji krizleri karşısında güçlü durabilmek ve enerji ihtiyacımızı yerli ve milli kaynaklarla karşılamak için yenilenebilir enerji kaynaklarına daha çok yönelmemiz gerekiyor.

Yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretimi için Yeşil Mutabakat Eylem Planı kapsamında yeşil finansman desteğinin verilmesi, bu alandaki yatırımların önünü açacaktır.

Ülke olarak yenilenebilir enerjide büyük potansiyele sahibiz.

İhtiyacımız olan enerjinin büyük bir kısmını yerli ve milli kaynaklarla elde edebilmek mümkün.

Teşvikler artırılarak bu konuda yapılacak desteklerle elektrik üretiminin önemli bir kısmını yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlayabiliriz."

Ahmet Gözen

Türkiye’nin yenilebilir enerjideki durumu nedir?

 

Ali Karaduman

"Çözüm yenilenebilir enerjide"

Türkiye'nin yenilenebilir enerjiden elektrik üretiminde 10 Nisan Pazar günü yeni bir rekor kırmıştır.

 "Ülkemizin 10 Nisan Pazar günü toplam elektrik üretiminde hidroelektrik santrallerinin payı yüzde 39'a çıktı.

 Ulaşılan bu rakam son ayların en yüksek üretimi olurken,

·         Rüzgar enerjisi santrallerinden elektrik üretiminin payı ise yüzde 19'a çıktı.

·         Toplamda yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretimi ise yüzde 70,3'lük rekor bir orana ulaşmış oldu.

Tüm bu güzel gelişmeler bizlere ülkemizin bu alandaki potansiyelini bir kez daha gösterirken, enerjide dışa bağımlılığı azaltmamızın, yaklaşan krizler karşısında güçlü kalabilmemizin kritik çözümünün yenilenebilir enerji kaynaklarından geçtiğini verilerle birlikte ortaya çıkarıyor.

Ahmet Gözen

Sayın Ali Karaduman,  bana bu röportaj imkânını verdiğiniz için teşekkür ederim.

Son sözlerinizi alabilir miyim?

 

Ali Karaduman

Ahmet Ağabey, bana bu röportaj imkanını verdiğiniz için size ve aydinpost.com’a teşekkür ederim.

***

Sözlerime Atatürk’ümüzün veciz sözü ile bitirmek istiyorum.

Ne mutlu Türküm diyene!

 

30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun!