24 Haziran sonuçlarına bakıldığında AK Parti Aydın’da 1 Kasım ölçü alındığında mevcut oylarını korumuş görünüyor.

1 Kasımda Aydın’ın toplam seçmen sayısı 795 bin 993 idi.

24 Haziranda bu sayı 19 bin 981 artışla 815 bin 974’e yükseldi.  

Cumhurbaşkanlığında geçerli, geçersiz toplamda 726 bin 302, milletvekilliğinde de aynı şekilde 748 bin 162 seçmen bu seçimde sandıkta oy kullanmış.

Demek oluyor ki, pusulalar aynı zarfa konulduğu halde 21 bin 860 kişi milletvekilliğinde oy kullandığı halde Cumhurbaşkanlığında kullanmamış.

Geçersizlerin dışında kalan kullanılmayan oylar bunlar.

AK Parti 1 Kasımda yurt dışı payları da dâhil Aydın’da 236 bin 388 oyla 3 milletvekili çıkarmasına karşılık bu seçimde 1388 artışla aldığı 237 bin 771 oyla ittifak sayesinde 4 milletvekili çıkardı.

Türkiye genelinde oy kaybettiği halde minik bir artışla Aydın’da tersi oldu.

Cumhur İttifakı’nın toplam oyu 296 bin 978… Sayın Erdoğan’ın ise 268 bin 628…

Bu duruma göre 28 bin 350 Cumhur İttifakı seçmeni tercihini başka adaylardan yana kullanmış gözüküyor.  

1 Kasıma göre AK Parti’de 24 Haziranda oy artışı olan ilçeler ise Didim (1047 oy), Germencik (170 oy), İncirliova (373 oy), Koçarlı (289 oy), Kuşadası (314 oy), Söke (1889 oy) ve Sultanhisar’dır (30 oy).

Yine 1 Kasım’a göre 24 Haziranda en fazla oy kaybettiği ilçeler de Bozdoğan (617 oy), Çine (641 oy), Efeler (643 oy),Karpuzlu (443 oy), Köşk (573 oy), Kuyucak ve (563 oy), Nazilli’dir (358 oy).

Geri kalan ilçelerdeki kayıp, kaçak yekûn teşkil edecek sayıda değil.

Görüldüğü üzere AK Parti’de merkez Efeler’de, Nazilli merkezli Doğu’da küçük oy kayıpları görülürken Söke merkezli Batı’da az da olsa artış olmuş.

Demek oluyor ki, bazı parti içi muhaliflerin adaylara tepki nedeniyle başını çektiği “milletvekilliğinde MHP’ye, Cumhurbaşkanlığında Reis’e” kampanyası tutmamış.

Hâlbuki bu kesim o kadar iddialıydı ki, AK Parti taş çatlasın 2 vekil çıkarırken MHP 2 çıkaracaktı.

Bu sonuçlara AK Parti açısından zafer denebilir mi, eğer denirse kimin ya da kimlerin hanesine yazmak gerekir?

AK Parti’nin genelde yüzde 7 oy kaybettiği, CHP’nin 1 Kasımdaki 275 bin 553 oyunu 24 Haziranda 248 bin 188’e, MHP’nin 106 bin 559 olan oyunu 59 bin 207’ye düşürmesine bakılırsa Aydın’daki cüzi artış sevinç için yeterli sebeptir.

AK Parti’nin mevcudu koruması yeni kurulan İYİ Parti’ye kaçağın olmaması sayesinde olmuştur. Bunda da aday listesi önemli ölçüde rol oynamıştır.

Hem adayların liberal Aydın insanının yapısı ile örtüşen“yerli ve milli” olması hem de bölgeler arası dengeye uygun sıralanması bunda etkili olmuştur.

Bu başarıda en büyük pay da oyunu kuran Mustafa Savaş’a aittir. O kayıp, kaçağı önlemekle hem burnunu sürtmek için fırsat kollayan parti içi muhaliflerin çanına ot tıkadı hem de Ankara nezdinde elini güçlendirdi.

 Hakkını teslim etmek lazım… Başarıda etkili olan diğer isim de çok çalışmasıyla 4.sıradan seçilen Rıza Posacı’dır.

AK Parti’nin bu başarısında teşkilatların katkısı ne?

Her alanda hele siyasette başarının üzerine çöreklenen çok olur. Tıpkı AK Parti’nin ana kademesi ve çoğu ilçe teşkilatları gibi.

Elli kişilik ana kademe yöneticilerinden koordineli çalışanların sayısı onu geçmedi. Çoğunluk denge siyaseti güttü ve bir mazeretle ortada pek gözükmek istemedi.

İl seçim koordinasyon merkezi adayların ziyaret tarihlerini gösteren bir program yaptı ve ilçelere bildirdi.

Programın altını doldurma yetkisini de kendilerine bıraktı.

Ancak program göstermelikten öteye geçmedi.

Nedeni de:

BİR: Çoğu zaman adaya eşlik etmek durumunda olan ilçe koordinatörü konumundaki il yöneticisi bir bahane uydurarak adayı yalnız bıraktı.

İKİ: İlçeler gelen adayları tepki endişesiyle ya birkaç yöneticiyle geçiştirmeyi yeğledi ya da partinin güçlü olduğu mahalleyi ziyaretle başlarından savdı.

ÜÇ: Bazı yöneticiler de sergiledikleri davranışla AK Parti’nin mi yoksa başka partinin mi yöneticisi olduğu hakkında şüphe uyandırdı.

Bunlar hem de seçim ortamında diğer illerden olan rakip parti adaylarını Aydın’da ağırlamakta, beraber resim vermede sakınca görmediler.

Seçim dönemleri insani ilişkilerin yasaklandığı dönemler elbette değildir. Ancak bu tür ilişkiler sosyal medyada paylaşılırsa hele bir de partinizle ilişkinizde sorun varsa farklı şekilde yorumlanır.

DÖRT: Kadın kolları da isteksizlikte ana kademeyi aratmadı. Eskiden olduğu gibi onları mahalle ve ev ziyaretleri yaparken gören pek olmadı.

BEŞ: Arazi olanlar sadece ana kademe, kadın kolları ve ilçe teşkilatları değildi iktidar yetkisini en az onlar kadar kullanan STK Platformu da bu seçimde ortalıkta pek gözükmedi.

Bu durumda seçimi kotaran kimdi, derseniz adaylardı ve onlarla birlikte çiftçilerdi.. emeklilerdi.. ev hanımlarıydı.. öğrencilerdi.. işçilerdi.. esnaftı..çobanlardı…

Kısaca partili sade vatandaştı.

Teşkilatların yaptığı ise “çalıyı tepesinden sürümekti”.

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA