Nihayetinde demem o ki, bizim algılarımızla oynanarak bizleri kırk katır mı, kırk satır mı arasında bir tercihe zorlayan tuzaktan kurtularak, özgür irademizle hangi parti olursa olsun oyumuzu kullanmak birinci öncelik olmalıdır. Gerisi nasıl olsa gelir ve su akar yolunu bulur.
Adayların millet kantarına çıkma günü 31 Mart geldi çattı, şurada üç gün kaldı. Adaylar yorucu da olsa süreci tamamlamak üzereler.
Aydın özelinde bu sürede CHP BŞB adayı mevcut başkan Özlem Çerçioğlu gayet rahat bir görüntü verdi.
Endişe duyduysa bile dışa vurmadı.
Kampanya dönemi başladı, başlayalı sahada seçmenle beraber.
Onu çarşıda, pazarda halka etli pilav dağıtırken, büyükşehir adına kurulan iftar sofralarında yemek servisine yardım ederken gördü millet.
Yeri geldi fidan dağıttı.
Çiftçilere gübre, hayvan üreticisine yem desteğinde bulundu.
Şehri eminlerini birden aralarında gören halk ne yapacağını bilemedi, kimi bayan sarıldı, bağrına bastı, kimileri resim çektirdi sosyal medya hesabından servis etti.
Onun ziyareti “başkan vatandaşla kucaklaştı”, formatında haberlere konu oldu.
Bu haberleri okuyan insanlar “bravo başkanımıza lütfedip bizi ziyarete gelme zahmetinde bulundu” diyerek sevindiler, onur duydular.
Meraklıları için mahallelere boydan resimler asılmak suretiyle duyulan özlem giderilmeye çalışıldı.
Sonuçta çarşıdan, pazardan “,seçilirseniz de ki, bunda şüphe yok, seçilmeseniz de en kısa zamanda yine bekleriz” temennileriyle uğurlandılar.
Böylece seçmenle, tensip buyururlarsa- beş yıl sonrasına randevulaşmış oldular.
Nihayetinde halktaki başkana karşı bu gizemli algı izleyenlere Kafka’nın o ünlü eseri Şato’yu anımsattı.
***
Cumhur İttifakı BŞB adayı milletvekili Mustafa Savaş da Allah var,gayet rahattı. Diğer iki seçimden farklı hiç bir telâşe emaresi görülmedi.
Sakinliği ve kendine olan güveni onun daha önce her ne kadar kaybetse de iki kez BŞB adayı olarak kantara çıkmış olmanın kendine kazandırdığı tecrübeye bağlandı.
Bazı seçmenler de farklı yorumladı ve “nasıl olsa milletvekili kaybedeceği bir şey yok, KİT Komisyonu Başkanlığı da garanti,” dedi.
Üç dönemdir milletvekili, buna ek olarak iki dönemdir de BŞB adayı olunca AK Parti’nin ve Aydın’ın adaylıkta vazgeçilmezi olduğunu bir kez daha kanıtlamış oldu.
Cadde ve bulvarlarda duvarlara asılan büyük resimli pankartlar ve mahallelerin işlek cadde ve kavşaklarına park edilen giydirilmiş arabalar rekabette rakibinden geri kalmadığının bir göstergesi.
Her kampanya döneminde olduğu gibi bunda da ihtiyatı hiçbir zaman elden bırakmadı Mustafa Savaş...
Olası bir provokasyona karşı ne olur olmaz, şeytan doldurur, hassasiyeti içinde oldu. O nedenle ekibini bile özenle kendi seçti.
Hele bereket ki, korktuğu başına gelmedi, kampanya dönemi kazasız, belasız atlatıldı, sayılır.
***
İYİ Parti BŞB adayı Özer Kayalı Kuşadası dışında pek ortalarda gözükmedi.
Bu gruptan asıl ter döken diğer partilerin BŞB adayları oldu. Kendilerini tanıtmak ve meramlarını anlatabilmek Aydın kazan onlar kepçe ziyaret etmedik ilçe,belde,mahalle bırakmadılar,dense yeridir.
Hem de dar imkânlarına rağmen...
Maddi olarak içlerinden kent içi reklam panolarına resimli ilanlar verebilenler de oldu o gücü bulamayanlar da... Gücü yettiği kadar çarşı, pazar dolaşmakla yetinenler de oldu.
Asıl yarış ilçelerdeydi.
Her ilçede kıran kırana bir mücadele yaşandı ve bazılarında heyecan sandıklar açılıncaya kadar da devam edecek, görünüyor.
BŞB adaylarına göre daha sıkı çalıştılar, sıkmadık el, çalmadık kapı bırakmadılar, yeri geldi günde on-on beş kapı gezdiler.
Buna rağmen yarış medeni ölçüleri aşmadı, kimse rakiplerine karşı kırıcı bir dil de kullanmadı, her şey nezaket ve saygı çerçevesinde geçti.
En çekişmeli geçenlerden biri de muhtarlıklardı.
Kimisi görsellerle, kimisi bizzat kendi gayretleriyle seçmende rıza oluşturmaya çalıştı.
Sonuç olarak demokrasi adına her şey güzel ve olgunluk içersinde geçti.
Şimdi söz sırası sizde, bizde...
Parti genel merkezlerinin milletin hareket alanını iyice daraltarak özne, milletin de nesne olduğu yani oy kullanmak dışında pek bir seçenek bırakılmadığı günümüz şartlarında bir daha oy kullanarak belirleyici olma nöbeti beş yıl sonra gelecektir.
Ayrıca kullanacağınız oy Aydın’ın işsizlik, yaşam kalitesi düşüklüğü, ucuz iş gücü cenneti olması gibi benzer sorunlarının devamına ya da çözümünün de kararını verecektir.
Unutmayalım bu tercihimizin iki adaydan birini seçmekten öte bir anlamı vardır.
Bizim her seçimde kullandığımız oylar çocuklarımızın ve torunlarımızın geleceğine dair vereceğimiz önemli bir karardır.
O nedenle birinci görev sandık başına gitmek olmalıdır.
İkincisi bizim oylarımızı suiistimal ederek seçileceği makamı ganimet yeri olarak kullanmak isteyenlerden kaçınabilmek adına tercih edeceğimiz adayı iyi ölçüp tartmamız, duygularımız kadar aklımızla da hareket etmemiz gerekiyor.
Aksi takdirde algılarımızla oynanarak, düşüncelerimiz manipüle edilerek aldatılan ve kaybeden unutmayalım sadece Aydın olmaz biz de oluruz.
O nedenle unutmayalım, kullandığımız oyların Ağrı Dağı kadar bize yüklediği mesuliyet var.
Nihayetinde demem o ki, bizim algılarımızla oynanarak bizleri kırk katır mı, kırk satır mı arasında bir tercihe zorlayan tuzaktan kurtularak özgür irademizle hangi parti olursa olsun oyumuzu kullanmak birinci öncelik olmalıdır.Gerisi nasıl olsa gelir ve su akar yolunu bulur.
Böylece hem Aydın’ın önü açılır-baksanıza en büyük partiler BŞB adayI bulamıyor ve aynı adayla seçime girmek zorunda kalıyor-hem de millet her seçimde aynı tiyatroyu izlemekten kurtulur.
Bunun için karar da mühür de sizde... Sonradan elim kırılaydı da vermeyeydim, pişmanlığı çare olmayacağı için beş yılda bir gelen fırsatı herkesin çok iyi değerlendirmesi gerekir.
Seçimlerin Ülkemize, ulusumuza ve Aydın’ımıza hayırlı olması dileğiyle...