Eğitim; sadece öğretmen ve okulların değil, bütün ülkenin ortak sorunudur. Ortak sorunlar, ortak sorumluluklar gerektirir. Bu ülkede yaşayan herkes, hem eğitim sorununun hem de eğitimle ilgili sorumluluklarının bilincinde olmalıdır.

İl Milli Eğitim Müdürümüz atandığı görevde bir yılını doldurdu. Gelince yaptığı ilk işlerden birisi mevcut dört müdür yardımcısını görevden almak oldu. Bunların yerine Kayseri’den ekip getirdi. Sanki Aydın’da görev yapan binlerce kişi içerisinde bu görevi liyakat ölçüsünde yapabilecek kimse yokmuş gibi. Şimdi bu görevden alınan arkadaşlar araştırma görevlisi olarak maaşlarını tıkır tıkır alıyorlar. Ülkenin birçok yerinde durum aynı. Görevden alınan milli eğitim müdür yardımcıları ile ilçe milli eğitim müdürlerinin dolgun maaşlarla eğitim uzmanı veya araştırmacı olarak atanmalarının da ne kadar etik olduğuna siz karar verin. Bu kişiler eğitim için bankamatik memurluğu dışında ne yapıyor? Bilinmiyor.

Yanlış anlaşılma olmasın, ben bu dört kişinin haksız görevden alındığına vurgu yapmak istemiyorum. Çünkü onlarda 2014 yılı Mart ayında çıkartılan yasa ile ülke genelinde olduğu gibi ilimizde birçok okul müdürü ve yardımcısı acımasızca görevden alınmasında etkin rol almışlardı. “Etme bulma dünyası”, sen milletin ekmeğini haksız yere elinden alırsan, seninkini de alırlar.

Eğitim yöneticisi atama mevzuatının sık sık değişmesi, bu tür konuların eğitim çevrelerinde fazla tartışılmasına ve bir bakıma enerji kaybına neden olmaktadır. Eğitimin en çok konuşulan konusu, atamalar değil, eğitimin seviyesini yükseltmek için yapılması gerekenler olmalıdır.

Gerek üniversite giriş sınavlarında, gerekse lise giriş sınavlarında Aydın sürekli başarılı iller arasında olmuş, uzun yıllar hep ilk üç arasında yer almıştır. Günümüzde ise bu sıralamada oldukça gerilemiş bulunmaktayız. Eğitim istatistiklerinde de son yıllarda bir gerileme söz konusu. Sadece öğretim kalitesine bağlı çıktılarda değil, eğitim çıktılarında da sorunlar yaşıyoruz. Ülke gündemine düşen olumsuz eğitim haberlerinin benzerleri ilimizde de yaşanıyor. Tek farkı bunlar medyatik boyuta fazla ulaşmıyor.

Şimdi İl Milli Eğitimin internet sayasını incelerseniz öğrencilerimizin akademik ve mesleki eğitimdeki başarılarının artırılmasına yönelik ne kadar az çalışma yapıldığını görürsünüz. Haberler arasında evlerde çay toplantıları bile var. En önemli haberler siyasi kişiliklerle birlikte karelere girildiğini göstermek. Gelen konuklarla içilen çay kahve haberleri eğitim haberlerinin önünde olduğunu açıkça görebilirsiniz.

Buradan samimiyetle sormak istiyorum.

Akademik eğitimde başarıyı eski haline getirebilmek için neler yapıyorsunuz?

Öğretmen, öğrenci ve veli arasındaki gerilimi azaltmak için ne yapıyorsunuz?

147, BİMER, CİMER’e gelen şikâyetler konusunda takındığınız tavır hangi yönde?

Madde bağımlısı öğrenciler için neler yapıyorsunuz?

Mesleki eğitim için yaptığınız çalışmalar nelerdir?

İmam-Hatip okulları açmadaki yoğun hevesinizin kaynağı nedir? Bu okulların verimli kullanıldığına inanıyor musunuz?

Mesela Umurlu’da30 öğrencinin bulunduğu koca imam hatip okul binası varken ikili öğretim yapan ilkokul hakkında ne düşünüyorsunuz?

Okul kantinlerinde birçok gıda maddesinin satılması yasaklanıyorken, hemen yanınızdaki okulların öğle aralarında ellerinde kola şişeleri ve uygunsuz yiyeceklerle okullara giren öğrenciler hakkında ne düşünüyorsunuz? Hem de bu okullardan dünya kadar kantin kirası alıyorken.

Yönetici görevlendirmelerinde liyakat yerine sendika üyeliği ve yandaşlık kriterine bağlı görevlendirmelerden aldığınız verim nedir?

Bu taşıma idareciler ilimizde hangi önemli projelere imza attılar?

Sözü uzatmaya gerek yok. Daha sorulacak onlarca soru var. Cevap veren olacak mı, göreceğiz.

Bir ülkenin geleceği, o ülke insanlarının göreceği eğitime bağlıdır. (Albert Einstein)