İnsan ve hayat, ırmak gibidir.

Başlangıçta; saftır, arı duru, temiz.

Sonra mecrasında akarken kendi halinde ne tam olarak arı duru temiz kalabilir, ne de kendine ait; tadını, rengini, kokusunu koruyabilir.

Irmak bir bakıma akarken temizler kendini.

Onun için demişlerdir, akan su hem temizdir, hem temizler diye..

Hayatımızda salt kötü değildir, salt iyi olmadığı gibi..

İnsan ömrünü yaşarken iyilikte yapar kötülükte..

Bu sonuç kaçınılmaz.

Kabul edelim, insan şeytan olmadığı gibi melek de değildir.

İnsan, kendisine biçilen rol veya daha doğrusu verilen duygular, yetiler, dürtülerle insandır.

Bu duygular, yetiler ve dürtülerle belirler insan iyi olma ve kötü olma kaderini..

İnsan oluş halindedir.

Oluş hali belirler mukadderatını.

Mukadderat kaderdir.

Kaderi ortaya çıkaran ise iradedir.

İnsan iradesini başkasına devrederek özgür kalamaz.

İnsanın biricik değeri iradesidir.

İradesiyle kirlenir ve temizlenir, olgunlaşır..

Hani ırmak kendini temizler demiştik ya, aynen öyle..

Peki bir ırmak nasıl kaybeder tadını, kokusunu, rengini?

Elbette harici, dışarıdan aldığı unsurlarla.

Genellikle insan kirletir ve temizlenemez kılar arı duru akan ırmağı..

Tabiat; pislik, çöp, atık üretmez

Sürekli yeniler kendini..

Bütün tabiat varlıkları; hayvanların, bitkilerin, börtü böceğin, sahile vuran deniz dalgalarının, gürül gürül akan ırmakların, çağıl çağıl çağlayan nehirlerin, şırıl şırıl akan derelerin insana sunduğu eşşiz senfoninin kulağımıza bıraktığı tınıların ahenginin bize tattırdığı ince zevkler..

Bütün bunlara rağmen, insan kendi hayatına yaptığı gibi yapar bu kötülüğü emanet olarak verilen tabiat varlıklarına..

Arzuların, hırsların, tamahların, sahip olma, tahakküm kurma isteğinin mağruru ve mağduru olduğu gibi..

İnsan özünde iyiliğe de meyyaldir kötülüğede..

İnsan, arınıp temizlendiği gibi çamurlaşabilir de..

İmar ettiği gibi, tarumar da edebilir.

İnsanın bir ırmak gibi temizlenmesi için kirlendiğini kabul etmesi, arınma arzusu taşıması gerekir.

Arınma arzusu; nedamet, pişmanlık duygusunun varlığıyla mümkündür.

Arınmanın en belirgin yolu tevbedir.

Tevbe temizlenme, arınma kapısıdır insan için.

İyilik yapması ve erdemli davranışlara yönelmesi de temizliğini koruma zırhıdır.

İnsan; nedamet, pişmanlık duydukça arınır, arındıkça temizlenir, temizlendikçe iyilik ve erdem onu insaniyet noktasında geliştirir, olgunlaştırır ve itibarını korur ve yüceltir.