Değerli okuyucularım, Türkiye’de çok yoğun bir haftayı daha geride bıraktık. Gazeteciler olarak davet aldığımız yerlere yetişmeye çalıştık. Partilerin çalışmaları, iftarlar, teravih namazları…

Aydın 180 km’lik bir mücavir alana sahip. Bu mücavir alanda 10 yıl boyunca Sn. Özlem Çerçioğlu’nu takip ettim. Bu yıl özellikle davetli olarak Ak Parti milletvekillerini ve Ak Parti il teşkilatının çalışmalarını takip ediyorum. Aydın kazan ben kepçe dolaşıyor; kazandan kepçeme takılanları yazıyorum.

Ak Parti Aydın İl Başkanı Sn. Gökhan Ökten’le birlikte yönetim kurulunun çalışmaları müthiş bir ivme kazandı. Daha önceki yazılarımda değindiğim üzere, örgüte Gökhan Ökten, milletvekillerine ise Sn. Mustafa Savaş ağabeylik yapıyor. Parti teşkilatında disiplin var. İleriki satırlarda bu konuya döneceğim.

Türkiye’de Neler Oluyor?

Türkiye, her türlü dedikoduya rağmen, enerji ve teknolojide çok hızlı bir devrim yaşıyor ve çağ atlıyor. Bir ülke için enerji, sanayi ve günlük yaşamda doğalgaz, elektrik ve akaryakıt olmazsa olmazdır.

Önce doğalgazdan başlayalım. Karadeniz Gazı Filyos Gaz İşleme Tesisi’nin açılışı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan tüm dünyanın merakla beklediği törende müjdeleri peş peşe sıraladı. Burada Berat Bey’in öncülüğünü ve hakkını teslim etmek gerekiyor.

Yerli doğal gaz, hanelere ve sanayi bölgelerine dağıtılmak üzere depolara yönlendirildi. Türkiye'ye ait, dünyada sayılı enerji filosunun Karadeniz'de keşfettiği 710 milyar metreküplük dev doğal gaz rezervi karaya taşınmaya başladı.

Sn. Erdoğan, mutfak ve sıcak su tüketimi için gerekli, aylık ortalama 25 metreküpe denk gelen doğal gaz bedelinin bir yıl boyunca faturalardan düşüleceğini, ısınma dahil doğal gaz tüketiminin tamamından ise bir ay boyunca herhangi bir ücret alınmayacağını müjdeledi.

Türk doğalgazının çıkarılması için Türk mühendislerin yanı sıra yabancı mühendisler de çalışıyorlar. Bu o kadar önemli bir kazanım ki. Bu, çıkarılan doğalgaz miktarından çok daha kıymetli. Çünkü benzeri araştırmaları başka yerlerde de mesela Akdeniz Karadeniz ve Ege’de de üçüncü ülkelerde de yapabilirsiniz.  Önemli olan bu teknoloji ve donanıma sahip olmak.

Peki bu aşamada muhalefet ne yapıyor? Cumhurbaşkanı Erdoğan ne derse, onun tersini söylüyor, ne yapsa “yanlış” diye nitelendiriyor. Aslında kendilerine zarar veriyorlar ancak farkında değiller.   

Filyos’ta dünyanın en büyük gübre tesisi kuruluyor. Gübrenin ham maddesinin % 95’i doğalgaz. Çıkarılan bu doğalgazın Türk tarımına sağlayacağı imkanları düşünebiliyor musunuz? Muhalefet ise bu doğalgazın nereden çıkarıldığını hala bilmiyor.

Dünya doğalgaz ihtiyacı nedeniyle inim inim inlerken, Türkiye neredeyse 50 yıl boyunca kullanacağı doğalgazı çıkarıyor ve depoluyor. Ayrıca, Avrupa’ya ihracat yapmaya hazırlanıyor. Bazı muhalefet liderleri ise utanmadan bunun yalan olduğunu söylüyorlar.

Bu tür yatırımların finansmanı global şirketlerinden sağlanır. Bu şirketler, doğalgaz bulunmayan yataklara asla kredi vermezler. Muhalefet bunu dahi bilmiyor.

Sn. Kemal Kılıçdaroğlu, “iktidar olduğumda 300 milyar dolar yatırım getireceğim” diyor. Halkımız buna inanmasın. Yabancı bizim kara gözümüz kara kaşımız için mi verecek bu parayı. Bu 300 milyar dolar net şekilde tefeci parasıdır.

Diğer taraftan, Sn. Tayyip Erdoğan otomobil ve silah üretiyor, yollar yapıyor, havalimanları inşa ediyor, atom santralleri kuruyor. Kemal Bey ise, Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyeti yıkmak, devleti yok etmek için HDPKK’yla anlaşma yapıyor. Hey Allah’ım, aklıma mukayyet ol.

Değerli okuyucularım, eski yıllarda, çok değil Ecevit iktidarken, aydınlanmak için mum yaktığımız, kaçak mazot ve benzinle İstanbul’a gittiğim günleri hatırlıyorum. Zamanın bakanlarına ve müsteşarlarına “neden atom santrali kurmuyoruz, Almanya ve Avrupa’da en az 225 atom santrali var” dediğimde “yabancılar yaptırmıyorlar, finans sağlamıyorlar” şeklinde mukabelede bulunuyorlardı.

Şimdilerde ise Rusya’yla Akkuyu Atom Santrali inşa ediliyor; Türkiye 60 yıllık hayaline adım adım ilerliyor. İlk nükleer santral, Mersin'in Gülnar İlçesi’nde yükseliyor. Akkuyu tamamlandığında, sağlayacağı 4 bin 800 megavatlık güçle Türkiye'nin kesintisiz enerji kaynağı olacak.

Türkiye'nin 2000 yılında toplam kurulu 27,3 giga vatlık elektrik gücü, 2019 yılının sonuna kadar 3,5 kat artarak 91,3 giga vat seviyesine ulaştı. 2050 yılına kadar kurulu gücün 150 giga vata çıkarılması hedefleniyor.

İlk reaktör, Cumhuriyet'in kuruluşunun 100'üncü yılında, 2023'te hizmete alınacak. Kalan 3 ünitenin ise birer yıl arayla 2026 sonuna kadar devreye alınması planlanıyor. Santralin maliyeti 20 milyar dolar. 4 bin 800 megavatlık tam kapasiteyle hizmet verdiğinde yıllık ortalama 35 milyar kilovatsaat elektrik üretecek. Bu rakam İstanbul'un enerji ihtiyacının tamamına, Türkiye'nin ise yüzde 10'una denk geliyor. Akkuyu, dünyada "yap-sahip ol-işlet" modeliyle inşa edilen ilk nükleer güç santrali. 

Tahmini hizmet ömrü 60 yıl olan santrali ilk 15 yıl Ruslar işletecek. Ancak, inşa sürecinde olduğu gibi hizmet verirken de çalışanlarının %80’i Türklerden oluşacak. Son etaba geldiğimizde sahadaki işçilerin ve uzmanların sayısı 12 bine çıkacak. Santralde çalışmak üzere 600 Türk öğrenciye Rusya'da eğitim verilmeye başlandı. Personel yetiştirme programını tamamlayan 143 mezun, Akkuyu’daki ekibe katıldı. Şu anda 107 Türk öğrenci ise lisans ve lisansüstü öğrenimlerine devam ediyor.

Çok iyi hatırlıyorum. Muhalefet başta Akkuyu olmak üzere jeotermal, hidroelektrik ve rüzgâr elektrik santrallerini yaptırmamak için trolleriyle birlikte çok uğraştılar. Ama, bunların hepsini Sn. Tayyip Erdoğan yaptı. Tabi hizmet sunan kişinin hata yapması da çok normal. Etrafında bir sürü lüzumsuz insanın bulunması da… Ancak bunları yapan lidere ve partiye laf söylemek anlamsız. “Sn. Erdoğan gitsin de ne olursa olsun” demenin Türk halkında karşılığı yok.

Değerli okuyucularım, geçen hafta CHP’yi yazacağımı söylemiştim.

Hadi başlayalım.

CHP ile İYİ Parti çok büyük hatalar yapıyor. Öncelikle buçuklu partilere 80 civarında milletvekili kontenjanı açan Kemal Kılıçdaroğlu CHP’lileri ve partileri küstürdü. Ayrıca, HDPKK’yla yaptığı ortaklık anlaşması hala muğlak. Anlaşılır gibi değil. Parti ileri gelenlerinin, Atatürk’ün 103 yıl önce açtığı ve dün (23 Nisan) açılışı vesileyle kutlamalar yaptığımız meclisin ruhunda mündemiç “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Türk Milletinindir” anlayışını yok ederek yeniden cumhuriyet kuracağız demeleri Türkiye’nin dibine dinamit koymaktır.

Bir kepçe misali dolaştığım Aydın ve Türkiye’de HDPKK ile HÜDAPAR sempatizanları dışında kimse bu yaklaşımı kabul etmiyor. İşte bu aşamada, Sn. Meral Akşener, “asla bir araya gelemem” dediği HDPKK’yla tıpış tıpış bir araya gelerek ortaklık yapmış ve böylece inanırlığını kaybetmiştir. Ön seçim yaparak adayları tespit edeceklerini söyledikleri Aydın’da 1. ve 3. sıralardaki adayları genel merkezin koyması çok yanlış olmuştur.

Gelelim Aydın’da CHP ve İYİ Parti’nin ortaklık yaptıkları buçuklu partilere verdikleri kontenjanlara.

Aydın’da buna karşı CHP’lilerde hiçbir reaksiyon görmüyorum. Partinin şehirdeki lokomotifi Özlem Çerçioğlu’nun eski cevvaliyeti yok. Bunda da haklı. Kefil olduğu, aday olmaları için aylarca uğraştığı Tümer Apaydın ve Evrim Karakoz genel merkez tarafından ya aday gösterilmedi ya da seçilemeyecek yerlere konuldu.  

Aydınpost Genel Yayın Yönetmeni Erman Çetin köşesinde yazdı. İftar çadırlarında kepçeyle çorba dağıtmakla bu işler olmuyor. Hele de dağıttığın çorba senin paranla değil de sırf beyefendiler milletvekili olsun diye belediyenin parasından karşılanıyorsa bu iş çok yanlış. Halk bunu görüyor ve bize şikayetlerini iletiyor.

Sayın Özlem Çerçioğlu’nun seçim çalışmalarını geçmişte çok yakından takip ettim. Özlem Çerçioğlu şimdilerde bu çalışmaları kerhen yapıyor.

Deprem olmuş bitmiş, Adıyaman’da Kılıçdaroğlu’nun peşinde dolaşıyor. Hanımefendiye birileri söylemeli; seçimlere 20 gün var.

Sanki umurunda değil gibi. Yanında taşıdığı kadrolu Bursalı anketçisi etrafta algı operasyonu yapıyor. A takımı ise Özlem Çerçioğlu’nun iktidarında yaptırdıkları villalarla ve lüks arabalarla keyif çatıyorlar. “Paraları nerden buldunuz” diyen yok. Biz deyince emirlerindeki avukatlar davalar açıyorlar. Nerde o gece gündüz, dağ bayır halkla bütünleşen Özlem Çerçioğlu?

Uzun boylu, endamlı Aydın Efeler İlçe Başkanı ve kadrolu il Başkanı, maşallah keyfiniz yerinde. Hadi milletvekilleriyle çıkın ortaya da endamınız görülsün. Siz ancak halkın parasıyla çorba dağıtırsınız. Kendi kazançlarınızla partinize katkı sağlasanıza.

Bakın Ak Parti yeri göğü inletiyor. Ak Parti teşkilatı ve milletvekili adayları gittikleri ilçelere tekrar tekrar gidiyorlar. Ancak, CHP’li Sn. Süleyman Bülbül ve Sn. Hüseyin Yıldız’a sözüm yok. CHP 3. sıra milletvekili adayı Sn. Süleyman Bülbül’le Nazilli’de karşılaştım. Yanımda AK Parti eski Milletvekili Ahmet Ertürk ve Nazilli Belediye Başkanı Kürşat Engin Özcan vardı. Sn. Bülbül’ün ayaküstü söylediği bir söz çok ilginçti.

“Ahmet ağabey, ikametgâhımı Kuyucak’a aldırdım” dedi. Arı gibi çalışıyordu, ancak yalnızdı. Bu, Aydın’ın doğu tarafına sahip çıkacağı anlamına geliyor. Bu arada Nazilli Belediye Başkanı ile Sn. Bülbül arasında geçen diyalog çok ilginçti. Seçimlerden sonra buna değineceğim.

Politika boşluk kaldırmaz. Ak Partili Kuyucak Belediye Başkanı Metin Ertürk, aday gösterilmeyince haliyle bir kırgınlık oldu. Ancak bu boşluğun, tekrar sahaya inen Sn. Ahmet Ertürk, Sn. Metin Ertürk, Sn. Mustafa Savaş ve ÖRKOOP Başkanı Ünal Önal arasında gerçekleşen toplantıda doldurulduğunu gördüm.

                            

 

Sn. Süleyman Bülbül-Sn. Ahmet Ertürk                                      Sn. Süleyman Bülbül-Sn. Kürşat Engin Özcan

Ancak, Sn. Süleyman Bülbül burada insan üstü bir performans gösteriyor. Hani nerede Nazilli’nin kızı olduğunu ifade eden Özlem Çerçioğlu ve A takımı.

Villalarında, lüks arabalarında, rakı sofralarındalar. Efeler İlçesi’nin endamlı İlçe Başkanı ortalarda yok. Halkın parasıyla çorba dağıtarak halka ineceğini zannediyor. Endamlı Başkan unutma; o çorbaları bizden aldığınız paralarla kaynatıyorsunuz. Biraz da partinizin kesesinden harcayın.

Aydın Ak Parti eski Milletvekili Sn. Ahmet Ertürk’ün neden 3. sıradan aday yapıldığını sorduğu Sn. Süleyman Bülbül bu soruya cevap veremedi.

Ak Parti Aydın İl Başkanlığı Bayramlaşması

Değerli okuyucularım, biliyorsunuz, hep yazıyorum. Ak Parti Adın İl Teşkilatı ve Milletvekilleri müthiş çalışıyorlar. İl Başkanı Gökhan Öktem ve Ak Parti Milletvekillerinin kıdemli abisi Mustafa Savaş partiye inanılmaz hakimler. Bugüne kadar, kendilerinden olsunlar ya da olmasınlar, gazeteciler için yaptıkları bilgilendirmeler çok değerliydi.

Bayramlaşmaya gitmeden evvel Aydın Tekstil Camisi’nde Ak Parti eski Milletvekili Sn. Ahmet Ertürk ve Nazilli Kızılay Başkanı Mevlüt Günay’la cuma namazı kıldık.    

    

Av. Sn. Gökhan Öktem   

Müezzin Hasan Güngör-Ahmet Ertürk-Mevlüt Günay

 

Eski Milletvekilleri Sn. Mehmet Erdem, Sn. Ahmet Rıza Acar ve Sn. Ahmet Ertürk ile sıralamaya giremeyen Sn. Rıza Posacı, Sn. Metin Yavuz ve Sn. Kuvvet Erim’in partilerine bağlılıklarını ve bu doğrultuda yaptıkları çalışmaları görmenizi isterdim. Bayramlaşmada hepsi vardı. Hepsi AK Parti için halkın içinde çalışmalar yapıyorlar.

  

     Sn.Mehmet Erdem                                                      Sn. Rıza Posacı

   

Burada ilgimi çeken bir olay yaşandı. Sn. Mustafa Savaş’ı çok takdir ettim. Sayın Mustafa Savaş, eski Milletvekili Mehmet Erdem’in arka sıralarda oturduğunu görünce hemen teşkilatı ayağa kaldırıp, Mehmet Erdem’i, Ahmet Rıza Acar’ı, Ahmet Ertürk’ü ve beni ön sıralara aldırması çok nazik bir hareketti.

          

Sn.Ahmet Ertürk -Sn.Ahmet Rıza Acar                                                         Sn. Mustafa Savaş

Sn. Mustafa Savaş efeliğini göstererek bayramlaşmada insanlarla ayrı ayrı ilgilendi. Kişide en önemli hasletler vefa, nezaket ve büyüklere saygıdır. Kendisini kutlarım. Esasında bu tüm politikacılara ders olmalı.

Milletvekili Adayı Seda Sarıbaş’ın partililerle kaynaşması bana çok ümit verdi. Onun listelerde olması ve AK Parti’nin kadınlara değer vermesi çok güzel. Ancak, kendisinin biraz daha pişmesi gerekiyor.

Sn. Umut Tuncer’in de maşallahı var. İnşallah o da milletvekili olur. Aydın için bu isimler çok önemli.

    

Sn. Seda Sarıbaş-Sn Umut Tuncer

Değerli okuyucularım, Nisan’da, depremde yaşadığımız acılar, bayram sevinçleri birbirine karıştı. Önümüzdeki seçimler vatanın bölünmez bütünlüğü için çok önemli. Herkes aklını başına toplamalı. Sağlıcakla kalın.