Değerli okuyucularım ve dostlarım, Aydın kazan ben kepçe, dolaşıp halkın nabzını tutmaya devam ediyorum. Bu hafta sizlere, geçmişte Aydın İl Kültür Müdürlüğü yapan, son seçimlerde AK Parti’den milletvekili adayı olan ve kısa zaman önce AK PARTİ MKYK’sına seçilen ADÜ İletişim Fakültesi’nin Doçenti, Sn. Umut Tuncer’le gerçekleştirdiğim ziyaretle ilgili notlar paylaşacağım.

Öte yandan, ADÜ Rektörü Sn. Bülent Kent’in daveti üzerine geçen hafta katıldığım ADÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi’nin düzenlediği AYDIN’IN FETHİ VE AYDIN BEY SEMPOZYUMU’ndan bahsedeceğim.

2 gün süren bu müthiş sempozyumda Vali Sn. Yakup Canpolat ve Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. Özlem Çerçioğlu yoktu.

 

ADÜ İLETİŞİM FAKÜLTESİ DOÇENTİ VE AK PARTİ MKYK ÜYESİ SN. UMUT TUNCER

  

Aydın’da değerli hocamızı tanımayan yoktur. Alçakgönüllüdür. ADÜ’de çok iyi yöneticilik ve hocalık yaptı. Bu performansını hâlihazırda iletişim fakültesinde de sürdürüyor. Kendisiyle yaptığım söyleşide Umut Tuncer Hocam geçmişinden de bahsetti, ben de ilgili kısmı aşağıya aldım.

“Ahmet Ağabey, Dokuz Eylül Üniversitesi’nde başlayan ön lisans eğitimim Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde devam etti. Doktora sonrasında memleketim Aydın’a yerleştim ve ADÜ İletişim Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak çalışmaya başladım. Doçentliğimi de yine iletişim alanında aldım. Akademik birikimim, kamuoyu araştırmaları, siyasal iletişim ve itibar konularını da kapsıyor.

ADÜ İletişim Fakültesi’nde Araştırma Yöntemleri Anabilim Dalı Başkanı olarak başlayan akademik yolculuğum Atça Meslek Yüksekokulu Müdürü olarak devam etti. Meslek lisesi mezunu bir öğrenci olarak meslek yüksekokullarının çok kıymetli olduğuna her zaman tüm kalbimle inandım.

Bu bağlamda meslek yüksek okulunda katma değer üretmek harika bir deneyim oldu. Aynı dönemde ADÜ Uzaktan Eğitim Merkezi Müdür Yardımcısı olarak atandım. Ekibimle birlikte üniversitemizin uzaktan eğitim sisteminin temelini attık. Aydınımızın çilek diyarı olarak bilinen Atça’daki idari yöneticiliğimin ardından ADÜ İletişim Fakültesi’nde Dekan Yardımcılığı görevine atandım. Bu süre içinde ekibimle birlikte üniversitemizin televizyonu ADU TV’yi kurduk. İletişim Fakültesi öğrencilerimizin eğitiminde eşsiz bir yere sahip olan ADU TV en gurur duyduğum projelerimden biridir.

   

Dekan Yardımcısıyken aynı zamanda Rektör Danışmanı olarak da görev yaptım. Rektör danışmanlığım süresince Sayın Rektörümüzle çok sayıda projeyi hayata geçirdik. Üniversitemde aldığım idari görevler bugün bulunduğum konuma sayısız deneyimi aktarmama da büyük vesile oldu. Ancak ben en çok, lisans eğitiminden doçentliğe uzanan her adımda, iletişim alanında çalışmaktan, bir iletişim akademisyeni olmaktan gurur duydum.

Doçentliğimi aldıktan çok kısa süre sonra Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın tensipleriyle memleketim Aydın’ın İl Kültür ve Turizm Müdürü olarak atandım. Medeniyet tarihinin başkenti olan eşsiz şehrimiz Aydın’ın zengin turizm potansiyelini ortaya çıkaracak ve kültürel değerlerini koruyacak projeler ürettim. 14 Mayıs 2023 tarihinde gerçekleştirilen genel seçimlerde AK Parti Aydın 5. Sıra Milletvekili Adayı oldum. Halihazırda ADÜ İletişim Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapıyorum. Sn. Cumhurbaşkanımız beni AK Parti MKYK Üyesi olarak seçti. MKYK Üyesi olarak Türkiye Yüzyılı vizyonunun gerçekleşmesi için çalışıyorum.”

Değerli okuyucularım, Umut Tuncer kardeşimizin Aydın İl Kültür Müdürlüğü dönemi başarılarla dolu.

Pandemi döneminde bile Aydın bu konuda üst lige çıktı. Sn. Tuncer, şehirdeki 17 ören yeri, Yörük Ali Müzesi ve diğer tüm kültür çalışmalarında gerçekten çok büyük katkılar sundu.

Öte yandan, CHP’li Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı ile Kuşadası dahil diğer CHP’li belediyelerin başarısız projelerini korkusuzca eleştirdi.

 

İşte bu zamanlarda CHP’liler kendisine “Karşımıza memur olarak değil, politikacı olarak çık da görelim” demişlerdi.

 

Umut Tuncer, Aydın iline hizmet etmek için önce Ak Parti’den milletvekili adayı oldu, şimdi ise bu başarısını gören Sn. Tayyip Erdoğan tarafından MKYK üyesi seçildi.

Yolun açık olsun Umut Tuncer, başarılarının devamını dilerim.

***

AYDIN’IN FETHİ VE AYDIN BEY SEMPOZYUMU’NA, BATI ANADOLUNUN FETHEDİLMESİ VE TÜRKLEŞMESİNDE EMEĞİ GEÇEN AYDINOĞULLARI’NA İLİŞKİN BU SEMPOZYUMA AYDIN VALİMİZ YAKUP CANBOLAT VE BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI ÖZLEM ÇERÇİOĞLU NEDEN KATILMADI?

 

Değerli okuyucularım, Aydın’da birçok kişiyi yoldan çevirin ister entelektüel ister sıradan bir vatandaş olsun, Aydın’ın tarihini sorsanız, ki sordum, “bilmem” der.

Aydınlı, tarihini bu sempozyumlar sayesinde öğrenir, şehrine aidiyetini bu vesilelerle kazanır.

ADÜ Rektörü Sn. Bülent Kent, “Ahmet Ağabey, AYDIN’IN FETHİ VE AYDIN BEY” başlıklı bir sempozyum düzenliyoruz” diyerek davetini iletince koşarak gittim.

 

Muhtemelen aynı davet, Vali Sn. Yakup Canbolat, Sn. Özlem Çerçioğlu, şehrin politikacıları ve ileri gelenlerine de gönderildi. Ama kendilerini göremedik.

 

  

Değerli okuyucularım, bu sempozyumun ADÜ’de düzenlenmesini sağlayan Değerli Rektörümüz Sn. Bülent Kent’e teşekkür ederim. Sempozyuma katkı sağlayan Nazilli Belediye Başkanı AK Partili Sn. Kürşat Engin Özcan ile Karacasu Belediye Başkanı MHP’li Sn. Mehmet Erikmen’e misafirlerimize ve hocalarımıza da teşekkürlerimi sunuyorum.

Sempozyumun Tanıtımı ve Katılım Sağlayan Öğretim Üyeleri

AYDIN’IN KURULUŞU VE AYDINOĞULLARI

Sempozyumdan kısa notlar

Aydınoğulları Beyliği’nin topraklarının Türklerin Anadolu'da ilk yerleştiği yerler olduğu kabul edilir. Beylik, Aydın’ın Karacasu Bölgesi’nde, Anadolu Selçuklu Devleti'nin yıkılmasından sonraki süreçte kurulmuştur. Aydınoğulları Beyliği, kurulduğu dönemde etkili bir Türkmen beyliğiydi. Beyliğin kurucusu Aydın Bey'dir. Aydın Bey'in babasının türbesi de Karacasu’da yer alır.

Beylik 1308'de Aydın ve çevresinde kurulmuştur. Devletin kurucusu Aydın oğlu Mehmet BeyGermiyanoğlu Yakup Bey'in ordusunda subaşıydı (ordu komutanı) ve Germiyanoğulları Beyliği'nin Batı Anadolu'daki sınırlarını genişletmekle görevlendirilmişti. Bizans'tan Birgi'yi aldıktan sonra bağımsızlığını ilan etti; Birgi'yi babasının adıyla anılan beyliğin başkenti yaptı (1308). Kente, kendi adıyla anılan bir ulu cami ve külliye inşa ettirdi. Birgi'nin ardından ÖdemişSultanhisar ve İzmir'i de topraklarına kattı. Ayasuluk’ta (bugünkü Selçuk) Aydınoğulları’nın ilk donanmasını kurdu. Topraklarını beş oğlu arasında paylaştırdı. İzmir Valiliği’ne oğullarından Umur Bey'i getirdi. Ayasuluk’taki donanma, Umur Bey'in komutasında Ege Adaları’na ve Rumeli kıyılarına akınlar yaptı.

Mehmet Bey’in 1334'te ölümü üzerine beyliğin başına oğlu Umur Bey geçti; 14 yıl saltanat sürdü. Umur Bey Selçuk ve İzmir'de tersaneler kurdu; donanmasını güçlendirdi. SakızBozcaadaEğribozMora ve Rumeli kıyılarına akınlar düzenledi. Bizans'taki taht kavgalarına müdahale etti ve Kantakuzen'in tahta oturmasında rol oynadı. Umur Bey Alaşehir'i de topraklarına katınca, VenedikCenevizRodos Şövalyeleri ve Kıbrıs Krallığı'nın donanmaları birleşerek harekete geçti. Birleşik haçlı donanması 1344’te İzmir'in sahil kesimini ele geçirdi ve Aydınoğulları bu savaşta donanmasını yitirdi. Umur Bey, İzmir'i geri almak için yaptığı kuşatma sırasında hayatını kaybetti.

Umur Bey'in 1348'deki ölümünden sonra Mehmet Bey'in oğullarından Hızır Bey ve İsa Bey sırayla Aydınoğulları hükümdarı oldu. Hızır Bey, 1348'de Venedik, Kıbrıs Krallığı ve Rodos Şövalyeleri ile çok ağır bir anlaşma imzalamak zoruna kaldı. Yirmi maddelik anlaşmanın şartları gereği, Aydın iskelesinde alınan gümrük vergisinin yarısı Latinlere bırakılıyordu. Aydınoğulları’na ait deniz kuvvetlerinin silahları alınıyor, gemiler karaya çekiliyordu. Bu anlaşma, beyliğin deniz faaliyetlerini durdurmasına ve gücünü yitirmesine sebep oldu. Benzer bir anlaşma 1351'de Ceneviz'le de imzalandı. Anlaşma, 1371'de İsa Bey döneminde yenilendi.

Aydınoğulları, başlangıçta Osmanlılarla dostane ilişkiler kurmuştu. Ancak ilişkiler, 1389'da Osmanlı tahtına çıkan I. Bayezid'in kardeşinin Yakup Bey'i öldürmesi üzerine bozuldu. Bu olaya tepki gösteren ve güçlerini birleştiren Anadolu Türkmen beyleri arasına Aydınoğulları Beyliği de katıldı. Genç Osmanlı Sultanı Yıldırım Bayezid, kendisine karşı birleşen beylikler üzerine 1390'da sefere çıktı. Aydınoğulları himayesinde bir Rum şehri olan Alaşehir'i Osmanlı idaresine kattı. İsa Bey, bu gelişmeler üzerine topraklarını Yıldırım Bayezid'e bırakarak Tire'de oturmayı kabul etti. İsa Bey'in kızı Hafsa Sultan'ın Yıldırım Bayezid ile evlendirilmesi sonucu iki aile arasında akrabalık ilişkisi sağlandı.

1402’deki Ankara Savaşı'nda Yıldırım Bayezid'i yenen Timur, Aydınoğulları’na eski topraklarını geri verdi. Beyliğin başına İsa Bey'in oğlu Musa Bey, onun kısa süre sonra ölümü üzerine de II. Umur Bey geçti (1403). II. Umur Bey, 1405 yılında beyliği amcasının oğlu Cüneyd Bey'e bırakmak zorunda kaldı. Aydınoğulları, Cüneyt Bey'in idaresinde bir süre daha varlığını sürdürebildi. Cüneyt Bey, Osmanlı Devleti'ndeki Fetret devri olayları ve Düzmece Mustafa isyanında önemli rol oynadı. En sonunda, İzmir yakınlarında sığındığı kalede teslim olmak zorunda kaldı ve hem kendisi hem ailesi öldürüldü. Böylece 1426'da Aydınoğulları Beyliği toprakları II. Murat tarafından kesin olarak Osmanlı Devleti'ne katılarak ilhak edildi.

SONUÇ

 

OSMANLI DEVLETİ 1302 YILINDA, AYDINOĞULLARI 1308’DE KURULUYOR. Buradan yola çıkarsak, Aydın’ın Türkleştirilmesinde AYDINOĞULLARI’nın çok önemli katkıları var. O dönemde hastaneler kurulmuş; Türkçe kitaplar yazılmıştır.

Aydın, Özlem Çerçioğlu’yla 2014 yılından beri fetret devrini yaşıyor
Makale: Aydın, Özlem Çerçioğlu’yla 2014 yılından beri fetret devrini yaşıyor
İçeriği Görüntüle