Cumhur İttifakında çatı adayının MHP’li Ümmet Akın olacağı beklenmeyen bir hadiseydi.

Onun için duyunca herkes bir anda şok oldu.

İlk yapılan yorumlar bu işten en karlı çıkanın CHP ve dolayısıyla Özlem Çerçioğlu olacağı yönündeydi.

Ama siyasetin bir satranç oyunu olduğu gerçeği göz önüne alındığında kazanmanız rakibin hamlesinin ne olacağını öngörmenize ve sizin de karşı hamle yapmanıza bağlıdır.

Aydın siyasetindeki Cumhur İttifakı merkezli son gelişmeleri büyükşehirde seçim sonrasını da içine alan Özlem Çerçioğlu’na rakip tarafın tasarlanmış bir hamlesi olduğunu düşünüyorum.

Nasıl mı?

Cumhur İttifakı’nın ilçeleri de içine alacak şekilde geniş tutulması, çatı adaylığını MHP’ye terki Özlem Çerçioğlu’nun AK Parti üzerinden kurduğu oyununu bozdu.

Oysa plan klasik usul, AK Partili bir adayla gireceği bir seçimde o büyükşehrin sağlayacağı imkânlarla kazanacağından emindi.

Kazanma ihtimali yok değil ancak muktedir olamama durumu vardır. Yani meclis çoğunluğunu elde edememe ile karşı karşıya kalabilir.

Ondaki özgüvenin diğer bir nedeni de AK Parti’nin kendisiyle yarışacak bir aday bulmada zorlanacak olmasıydı.

Hâlbuki ne büyükşehirde harikalar yaratmıştı ne de ortada Topuklu Efe diye nam saldığı 2014’deki seçim atmosferi vardı.

Ama algı operasyonlarıyla güçlü bir kamuoyu oluşturulmuş AY-BA elemanlarıyla, reklam panolarıyla başarılı gösterilmeye çalışılmıştı.

Elde edeceği seçim zaferine Ankara’da inandırılmış olacak ki, CHP, İYİ Parti arasındaki ittifak görüşmelerinde Aydın listeden çıkarılmıştı.

Ancak işler beklendiği gibi olmadı.

Cumhur İttifakı’nın yeniden ihyası ile Nazilli, Germencik, İncirliova ve büyük olasılıkla Efeler’de MHP, AK Parti’nin aday çıkarmamak suretiyle verdiği destekle seçimin favorisi olarak oyuna dâhil oldu.

Ayrıca olay büyükşehrin meclis dengesini değiştirecek özelliğe sahip olmasıyla da önemli.

CHP aleyhine dengeyi değiştiren diğer bir etken de büyükşehri MHP’ye bırakan Reis’e karşı mahcup durumdaki AK Parti’nin kendilerini affettirmek için ilçeleri almada dişini tırnağına takacak olmasıdır.

AK Parti’nin bu yöndeki göstereceği performans büyükşehri Ümmet Akın’a kazandıramaya belki yetmez ancak ortağı ile birlikte bir o kadar önemli meclis üstünlüğünü ele geçirmeye pekâlâ yeter.

Ayrıca mümkün değil gibi görünmüyor. 24 Haziran’daki oylarını alması demek ilçelerin üçte ikisinde belediyeyi AK Parti’nin ele geçirmesi demektir.

İlçeleri almaya her zamankinden daha çok ihtiyaçları var.

Bütün yönetim kademeleriyle, milletvekilleriyle velhasıl bütün partililer ilçeleri almaya her zamankinden daha fazla ihtiyaçları olduğu kesin.

Çünkü içine düştükleri mahcubiyetten kurtulmanın yegâne yolu bu başarıdan geçiyor.

Yoksa seçim sonunda bedelini ağır öderler.

CHP için başka bir tehlike de aday göstermeyeceği mevcut başkanlardan bazılarının kapılarını başka partilerin çalmaya hazır beklemesidir.

Hem MHP hem AK Parti ile temas halinde olan başkanların olduğunu söylemekle yetinelim.

CHP’nin Efeler, Söke’de henüz aday açıklamamasının temelinde bu endişenin yattığını düşünüyorum.

Ne de olsa CHP ve Özlem Çerçioğlu bu konuda tecrübelidir.

Bilenler hatırlayacaktır 2009’da aday olamayan bazı aday adaylarının MHP’ye gideceği şüphesiyle AK Parti adayını son ana kadar gizleme gereği duymuştu.

Özlem Çerçioğlu o aday adaylarının bazılarının partilerine hıncından istifade ile başkan seçilmişti.

Efeler ve Söke gibi büyük ilçelerde CHP’nin seçimi kaybetmesi demek büyükşehri kazansa bile mecliste “topal ördek” konumuna düşmesi demektir.

İYİ Parti ile yapılacak ittifak da yeterli olmayabilir. Çünkü yılan hikâyesine dönen süreçte gazozun gazı iyice kaçtı.

O nedenle ortakların 24 Haziran’da karşılıklı yakaladıkları sinerjiyi bu seçimde yakalamaları hayli zor görünüyor.

Diğer yandan oy potansiyeli olan partili, partisiz şahsiyetlere Sarı Bina merkezli seçimden seçime gündeme getirilen makam ve iş vaadiyle destek arayışları para etmeyebilir.

Çünkü bu tür sözlerin bir kandırmadan ibaret olduğunu, geçmişte noterden verilen sözlerin bile tutulmadığını artık herkes biliyor.

Sonuç olarak çatı adayın MHP’den olması ilk bakışta Özlem Çerçioğlu’nu seçimin şanslısı gibi gösterebilir.

Ancak bu kimseyi yanıltmasın geçmiş tecrübeler bize göstermiştir ki, sandığa diri girenin ölü, ölü girenin diri çıktığı çok seçim olmuştur.

BŞB’yi kazandığını farz etsek bile mecliste CHP aleyhine oluşacak sayısal fark 2014’deki gibi iki üyenin gönlünün hoş edilmesi ile giderilemeyebilir.

Bu da Özlem Çerçioğlu’nun her zaman ipi çekilecek konumundaki bir başkan olması demektir.

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA İNDİR!