Öncelikle herkese, hepimize geçmiş olsun demek istiyorum. Millet olarak pandeminin etkilerini atlatamadan üst üste felaketler yaşadık. Deprem oldu izlerini silemeden, yangınlar… Tam yangınlar azaldı derken sel felaketi.. Heyelan.. Büyük kaza haberleri.. Kadın cinayetleri.. Son zamanlarda iyi haberler alamadığımız bir gerçek. Bu olayları doğrudan yaşamasak bile sosyal medya ve basın aracılığıyla öyle yakından şahit oluyoruz ki izlerken travmatize oluyoruz. Şahit olunan tüm olayların ardından kendinizi üzgün, çaresiz, öfkeli, kaygılı hissedebilirsiniz bu çok normal. Hissedilenler insan olmanın gereğiyken, yaşanılanlara dönüp bakmadan bir şey olmamış gibi devam edebiliyorsanız burada bir problem var bence. Peki şimdi ne yapalım? Bu felaketleri doğrudan yaşayanlara ve yakınlarına önerim öncelikle mutlaka psikolojik destek almaları. Bunu kaza sonrası ilk yardım gibi düşünün. Nasıl ki fiziksel yaralanmaya doğrudan müdahale gerekiyorsa, ruhsal yaralanmalara da ileride daha büyük sorunlar yaşamamak için uzman yardımı gerekiyor. Gönüllü yardımda bulunan birçok kurum var. Lütfen destek almaktan, aramaktan çekinmeyin.

 Yaşananlara medya aracılığıyla tanık olarak travmatize olanlar var birde. Öfke, üzüntü, kaygı, korku, çaresizlik vb. birçok duygu bir arada yaşanıyor. Kayıplarımız gerçekten çok fazla. Çok fazla insanı, doğayı, hayvanları, anılarımızı ve daha birçok şeyi üst üste kaybettik. Acısını gördüğümüz insanlarla empati kurarak acılarını hissediyoruz. Bir diğer tarafta ise güvenlik algımızın yerle bir oluşu var. Üst üste gördük ki yaşadığımız alan aslında o kadar da güvenli değil. Konfor alanımızdayken bile yaşayabileceğimiz birçok felaket var. Ve ne yazık ki bir sonraki felaketin ne olacağını nerede olacağını öngöremiyoruz. Diğer taraftan, kendimiz ve çevremiz için yapmamız gereken yapabileceğimiz şeyler de var. Bu dönemi biraz daha rahat atlatabilmeniz ve çevrenize destek olabilmeniz için birkaç öneri.

  1. Başımıza gelebilecek bir sonraki olayı daha güçlü karşılayabilmek için iyi oluş halimizi desteklememiz gerek. Psikolojik dayanıklılığımız ne kadar yüksek olursa travmatik olayların ardından o kadar çabuk toparlıyoruz. Problem çözme becerimiz de çok daha iyi oluyor.
  2. Toparlanmak için önce fiziksel sağlığınızı korumanız gerek. Dengeli beslenmek, iyi uyku, kişisel bakım, mümkün olduğunca ılık duş almak iyi hissetmenizi sağlayacak şeylerden.
  3. Sosyal medyadan değil ancak bilgi kirliliğinden uzak durun. Haberleri güvenilir kaynaklardan aldığınızdan emin olun. Yatmadan bir süre önce haberlere ve medyaya ara vermeniz uykuya geçişinizi kolaylaştırır.
  4. Kurban rolünden çıkın. Suçluya değil çözüme odaklanın. Yaşananlar kadar olayları izlerken hissettiğiniz duygularda gerçek ve doğal. Ancak öfkemizi, üzüntümüzü doğru yönlendirebilmemiz gerek. Yaşadığımız duygularla birlikte, “Ben bu insanlara nasıl yardımcı olabilirim? Bir sonraki benzer bir durumu önlemek için bireysel olarak yapabileceğim ne var?” Sorularını kendimize sorabilmemiz gerek.
  5. Mümkün olduğunca yalnız kalmayın. Diğer insanlarla bir arada olmak, duyguları paylaşmak, yalnız olmadığını bilmek, yardımlaşmak ve yardım grupları oluşturmak bu dönemde çok değerli
  6. Eğer olayları yaşayan biriyle iletişim kuruyorsanız sosyal desteğiniz çok önemli. Sadece dinleyin ve empati kurun. Diğer taraftan ”seni anlıyorum, üzülecek ne var, beterin beteri var, bende yaşamıştım” gibi işlevsiz cümlelerden uzak durun.
  7. Maddi yardımlarınızı doğrudan ya da güvendiğiniz kaynaklar aracılığıyla nereye ulaştığını bilerek yapın.
  8. Kontrolünüzde olmayan olayları ayırt edin, kontrolünüzdekilere odaklanın. Sürekli yakındığınız konular elinizde mi? Yoksa zaman kaybı mı? Elbette ki her olay kontrolümüzde değil ve bu yüzden bazı şeylerin önüne geçemiyoruz. Düşüncelerimizi gözden geçirip kontrolümüzde olan olaylar için neler yapabiliriz kısmına odaklanmalıyız.
  9. Yaşadığımız her durum herkes için bir ders niteliğinde aynı zamanda. Benzer bir durumun yaşanması halinde neler yapabileceğimize dair bir planımız olursa kendimizi daha hazırlıklı ve dolayısıyla daha güvende hissedebiliriz.
  10. Umut edin… Her şeye rağmen umut edebilmek, el ele güzel günler göreceğiz diyebilmek gerek. Bir amacınız varsa yaşam daha anlamlı, sevgi varsa anlamlı. Şimdilerde zor görünse de bu günlerinde son bulacağını, yeni yarınlara uyanacağımızı unutmayın.

Sevgiyle, umutla, sağlıkla kalın.