Değerli okuyucularım ve dostlarım, hepinize mutlu bir hafta diliyorum. Aydın’da güzel şeyler de oluyor. Bunların en başında Aydın AK Parti yönetimindeki değişiklikler ve AGC Başkanlığı seçimleri geliyor. Yılların politikacısı Sn. Mehmet Erdem’in, Aydın’da Partiyi toparlamak amacıyla Sn. Cumhurbaşkanımızın takdirleri doğrultusunda İl Başkanı olarak elini taşın altına koyması çok güzel bir olay.
Sn. Erdem akçeli konularda çok temiz bir isimdir. Öte yandan, geçmişte Özlem Çerçioğlu’yla girdiği diyalogları da biliyorum. Mehmet Bey’de KİBİR VE KENDİNİ BEĞENMİŞLİK de yoktur. Sn. Özlem Çerçioğlu ve CHP’nin AK Parti’ye attığı 100 bin oyluk farkın kapanıp kapanmayacağını önümüzdeki seçimde göreceğiz. Ama bana biraz zor görünüyor. Aydın için hayırlısı olsun. AK Parti Milletvekillerine ve teşkilata ağabeylik yapacaktır Sn. Mehmet Erdem.
Diğer güzel bir gelişme ise Aydınpost Genel Yayın Yönetmenş Sn. Erman Çetin’in AGC Aydın Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığına seçilmesi.
Kendisi Aydın basınında güvenilir ve inanılır bir kişi olduğu için bu göreve layık görüldü. Ayrıca, ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYARAK bu göreve talip olması biz AYDINPOST ailesini de gururlandırdı. Kendisini kutluyorum. 20 yıldır AYDINPOST’ta birlikte yol yürüdük. Yeni görevinde de başarılı olacağına yürekten inanıyorum.
ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMAK
Bir gün uzak bir ülkede kral kimselere fark ettirmeden yolun ortasına koca bir taş koydurur ve insanların bu durum karşısında ne yapacaklarını görmek için kenarda beklemeye koyulur. Önce Veziri gelir, taşın etrafından dolaşır ve “bu taşı kaldıracak bir ekip kurmamız lazım” der. Ancak taş hâlâ yerindedir. Sonra Komutan gelir, “Bunu yapan bulunmalı ve cezası verilmeli,” diyerek olayın suçlusunu aramaya niyetlenir ama yine taşı yerinden kaldırmaya yeltenmez. Ardından Dalkavuk gelir, taşın etrafında taklalar atar. Dalkavuklar, menfaatperest ve ikiyüzlüler böyledir; sürekli sorunların etrafında taklalar atar ve asla yanlışları düzeltmezler. Böylece sorunlar hep çözümsüz kalır. Hatta yeri geldiğinde sorunları çoğaltanları da överler.
Bizim Dalkavuk da taşla ilgili şiirler yazıp kendi şanını artırma derdine düşer. Ama o da taşı yerinden oynatmaz.
Sonunda bir köylü gelir. Sırtındaki ağır yüküne rağmen taşı görür görmez durur, “bu engel kalkmalı,” diyerek elini taşın altına koyar. O koca taşı güç bela kenara çeker. Taşın altından bir kese altın çıkar. Kesenin içinde bir de not vardır ve notta Kralın şu mesajı yazılıdır: “Bu altınlar, elini taşın altına koyanlara aittir.” İşte “elini taşın altına koymak” deyimi buradan gelir.
Bu hikâyeyi neden anlattım? Çünkü bugün de yolumuzdaki taşlar toplum olarak hepimizin ortak sorumluluğu. Ancak, bizler bireyler olarak yetkinliğimiz bulunmadığı için bu konuların hallini yönetici pozisyonundaki insanlara bırakıyoruz. Onlar da bazen Vezir gibi sadece tartışıyor, Komutan gibi suçlu arıyor ya da Dalkavuk gibi sorunların etrafında dönüp duruyorlar. Elini taşın altına koyanlar ise nadiren çıkıyor.
10 OCAK ve ŞEHRİMİZE GELEN DÜNYA LİDERİ RECEP TAYYİP ERDOĞAN
Sn. Cumhurbaşkanımız 10 Ocak’ta şehrimize teşrif etti. Hem Aydın-Denizli Otoyolu’nun açılışını gerçekleştirdi hem de Partisinin İl Kongresi’ne katıldı. Sn. Cumhurbaşkanımızın ziyareti aynı zamanda eksiklerimizin ortaya çıkmasına da vesile oldu. Düşünün ki, Dünya Lideri Cumhurbaşkanımız Aydın’a geliyor, yöneticilerimiz ve siyasetçilerimiz yıllardır kronikleşen sorunlarımızı kendisine iletmek yerine susmayı ve kendisiyle fotoğraf çekilmeyi tercih ediyor. Güya, “benim Cumhurbaşkanıyla fotoğrafım var” deyip küçük dünyalarında itibar kazanacaklar. Hatta Cumhurbaşkanımızın uçağının indiği pistin hali bile gerçek sorunları yeterince yansıtmadıklarını gösteriyor. Sn. Cumhurbaşkanımız rast geldiği sorunlara müdahale edilmesi için anında talimat veren bir liderdir. Peki ya yöneticilerimiz? Onlar bu sorunları yıllardır neden dile getirmiyor? Getirdilerse bunlar neden çözülmüyor?
Aydın’ın Sorunları ve Çözüm Önerileri
1. Havalimanı Eksikliği ve Ulaşım Sorunu
Şehrimizde hâlen aktif bir havalimanı bulunmuyor. Bu durum, turizmden ticarete kadar pek çok alanda geri kalmamıza neden oluyor. Uygun alanlar gözden geçirilmeli ve bölgesel havalimanı projelerine öncelik verilmeli.
2. Tarımın Modernizasyonu
Türkiye’nin önemli tarım merkezlerinden biri olmamıza rağmen sulama sistemlerimiz eski ve verimsiz. Çiftçimize destek sağlanmalı, modern sulama yöntemleri teşvik edilmeli. Ayrıca, ürünlerin ihracatını kolaylaştıracak lojistik altyapı da geliştirilmeli.
3. Sanayi ve İş İmkânları
Aydın Ege’nin potansiyeli yüksek bir şehri olmasına rağmen sanayide geri kaldı. Organize sanayi bölgelerinin genişletilmesi ve gençlerimiz için istihdam alanları yaratılması gerekiyor.
4. Turizmde Geri Kalma
Aydın, doğası, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle bir cennet. Ancak bu potansiyel yeterince değerlendirilmiyor. Turizm yatırımları artırılmalı, şehir merkezine cazibe kazandırılmalı.
5. Alt Yapı ve Kentsel Dönüşüm
Şehir merkezimizde ve ilçelerde hâlâ ciddi altyapı eksiklikleri var. Kentsel dönüşüm projeleri hızlandırılmalı, özellikle deprem riski taşıyan bölgelerde önlemler alınmalı.
6. Arıtma ve Çevresel Sorunlar
Aydın, tarım ve turizm açısından önemli bir şehir. Buna rağmen arıtma sistemlerindeki yetersizlik gerek doğayı gerek halk sağlığını tehdit ediyor. Daha modern ve etkili arıtma tesisleri kurulmalı. Devlet, arıtma işini “biz yaparız” diyerek Aydın Büyükşehir’den aldı ve sorumluluğu DSİ’ye verdi. Ortada ciddi hiçbir çalışma yok.
7. Eğitim ve Altyapısı Sorunları
Aydın’da eğitim altyapısı öğrencilerin ve öğretmenlerin ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde değil. İlk ve orta öğretim öğrencilerinin durumu içler acısı. Bir sınıfta 40 öğrenciyle verimli bir eğitim mümkün değil. Birçok ilçemizdeki ve en önemlisi kent merkezindeki okulların fiziksel şartları yetersiz. Modern sınıflar yok; laboratuvarlar ve sosyal alanlar eksik.
Öğrencilerimizin nitelikli eğitim alabilmesi için
• Yeni okulların yapılması,
• Mevcut okulların modernize edilmesi,
• Köylerdeki okulların yeniden aktif hale getirilmesi ve
• Öğretmen kalitesinin artırılması gerekiyor.
“Nasılsa devlete sırtımı dayadım, gerisi beni ilgilendirmez” diyen ve yüksek maaş alan öğretmenler idealist öğretmenleri de olumsuz etkiliyor. Ayrıca, çocuklarımızın çağın gereklerine uygun eğitim alması için teknoloji yatırımları da artırılmalı.
8. Nazilli’nin İl Olması
Bu konu askıda. Her seçimde İktidar yetkilileri konuyu ortaya üfürürler. Ne var ki Nazilli üvey evlat muamelesi görüyor. Sümer Kampüsü’ne üniversite kurulacaktı; bu konuda da bir gelişme yok. Adnan Menderes Stadı da yapılmadı. Aydın-İzmir Hızlı Tren Projesi hala yerinde sayıyor. Aydın Adliye Binası’nın yer seçimi yanlış.
Size devletimizin yatırımlarıyla neler olabileceğini anlatmama gerek yok her halde. Ancak bunları devletin ilgili birimlerine iletecek yöneticilerimizin dalkavukluğunu ve bu dalkavukluğun sonuçlarının bizi ne zorluklara soktuğunu anlatmaya çalışsam zaman yetmez; ansiklopediler yazmam gerekir.
Sevgili hemşerilerim, her birimizin elini taşın altına koyması gereken bir dönemdeyiz. Madem ki İktidar Partisi milletvekilleri, Valimiz ve yöneticilerimiz beceremiyorlar, o halde biz birlikte sesimizi duyurmalıyız.
Şehrimizin sorunlarını görmezden gelmek, suçu başkalarına atmak ya da sadece konuşmakla yetinmek yerine çözüm üretme zamanı geldi.
Aydın’ı hak ettiği yere taşımak artık bizim sorumluluğumuz.
Unutmayalım; yolun ortasındaki taş hepimizin önünde. Onu kaldırmak ise sadece elini altına koyanların başaracağı bir iş. Sn. Cumhurbaşkanımız Aydın’a geldi ve gitti. Maalesef kendisine bu konular aktarılmadı.
AĞLAMAYAN ÇOCUĞA MEME VERMEZLER.
BUNUN HERKES FARKINDA OLSUN.