Eski sistem alışkanlığından mı, yoksa çaresizliğinden mi bilinmez.

Ana muhalefet lideri dışarıdan Cumhurbaşkanlığına aday arayışını ısrarla sürdürmekte...

Sayın Kılıçdaroğlu, madem yeni sistemde kurulacak iktidarın yürütmesinin başında olmayacaksın ne işin var genel başkanlıkta?

Bu tavrından şunu mu anlamalıyız?

50+1’den sonra CHP olarak iktidara gelmemiz mümkün değil mi diyorsunuz?

Bu yüzden mi siyasetin sağ yelpazesinden aday arıyorsunuz?

Velev ki sağcı bir aday buldunuz ve seçimi de kazandınız.

Seçilen kişi de sizin hükümette yapmak istediğiniz projelerinize karşı çıktı.

O zaman ne yapacaksınız?

Aday yaptığınız kişiyle beş yıl birlikte çalışabilecek misiniz?

Bu soruya verilen cevap “Parlamenter sisteme döneceğiz.”

Yani eskiye çağrı.

***

Uzun zamandır Kılıçdaroğlu ve Karamollaoğlu aday arayışında.

Çalınmadık kapı bırakılmıyor.

Tabi yeni sistemde baraj 50+1 olunca bu arayış kaçınılmaz.

Kim kiminle ittifak yapacaksa, millete anlatması ve doğrudan milletten onay alması lazım.

Milletin onaylamayacağı ittifakın başarı şansı yok.

Bu sebeple, Kılıçdaroğlu CHP’den çıkacak adayla başarılı olmayacaklarını düşündüğünden

kendi adaylığı dahil, parti içinden hiç bir adaya sıcak bakmıyor.

İlla sağcıların oyunu alacak bir ismi aday yapma gayretinde, 15 vekilini (rüşvet kabilinden) Akşener’e bunun için gönderdi.

Bekledi ki, Akşener adaylıktan çekilsin ortak adayda birleşelim.

Ama olmadı ve Akşener “Ben yoluma aday olarak devam edeceğim” ittifak konusunda ise “DP ve SP dışında bir partiyle ittifak yapmayacağım” deyiverdi..

Bu cevaptan sonra Kılıçdaroğlu şaşkın şaşkın “Biz 15 vekili niye verdik?” diye düşünüyor.

Bu projeye bel bağlayan Erdoğan karşıtı kalemşorlar, edepsizce Akşener’i “Kılıçdaroğlu’nun gösterdiği jeste aynı şekilde niye cevap vermedi?” diye nezaketsizlikle suçluyorlar.

Bu elitist şaklabanlar eski alışkanlıkları gereği siyaset mühendisliğine soyunmuş vaziyette.

Eskiden masa başında yapıyorlardı bu işleri ve yapamadıklarında tankları göreve çağırıyorlardı.

Şimdi, çağırdıklarında darbe yapacak subayları da kalmadı.

Ellerinde kalanlarla en son 15 Temmuz’da meydanlara çıktılar ve millet onları püskürttü.

Tespit etmekte fayda var, aday arayışları sadece Gül’ü bitirmedi.

Gül ve Akşener’le görüşmeden, hesapsız, kitapsız, plansız programsız aday arayışını sürdüren, adaylığın üzerinde kalmasından korkan Kılıçdaroğlu’nun da siyasi hayatını bitirmiştir.

24 Hazirandan sonra Kılıçdaroğlu o koltukta oturamaz.

Giderken yanında Sayın Gül’ü de götürmüştür.

Gül’ün kurucusu olduğu parti dışında bir partinin veya grubun adaylığına göz kırpması, gerekçesi ne olursa olsun onun siyasi hayatını ve itibarını bitirmiştir.

Gül CHP’nin kendisine yaptıklarını unutmuş veya affetmiş olabilir.

Onu Başbakan ve Cumhurbaşkanı yapan partililerin unutması ve affetmesi mümkün değil..

Gül bilmese de, milletimiz hak-hukuk-adalet tanımazlarla adalet aranmayacağını iyi bilir.

Sayın Gül, tutarsız ve sinsi tavrıyla siyasi mevta haline gelmiştir.

Yaptığı açıklama lüzumsuzdur.

Geçmişte beraber yürüdüğü partili seçmenler onu siyaset mezarlığına gömmüştür.

***

Son olarak, maşallah Ak Parti’de aday enflasyonu var.

Bu davaya olan sadakatten mi kaynaklanıyor, yoksa mevcut vekillerin değiştirileceği hakkında oluşan kanaatten mi? Bekleyip göreceğiz.

Ak Parti Genel Merkezi aday tespitlerinde partililerin beklentilerine uygun cevap veremezse,

sandıktan çıkacak sonuç sürpriz olmayacaktır.

Sistem gereği Cumhurbaşkanı için ayrı, parlamento için ayrı oy kullanılacak.

Cumhurbaşkanı kimin olacağı şimdiden belli.

Seçim 1. turda biter.

Parlamentoda partilerin oy dağılımı ne olacak ve kaç sandalye çıkaracakları meçhul?

Partilerin aldığı oy parlamentoda sandalye dağılımını belirleyecek.

Sandıktan çıkacak sürprizlere başta Ak Parti olmak üzere herkes hazırlıklı olsun.

Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA