Özlem Çerçioğlu 2009 seçimleri sonrası büfeleri kaldırdığında Topuklu Efe lakabı takılmıştı.

Esnafın kaldırım işgallerine son vermesini Yağcılariçin’den başlatan Efeler Belediye Başkanı Fatih Atay’a da şimdi biz “Efelerin Efesi” mi demeliyiz?

Espriyle karışık bu hatırlatma cümlesini kuran bir vatandaş...

Büfe kaldırma girişimi bilindiği üzere 2014’de rekor oyla Özlem Çerçioğlu’na seçim kazandırmıştı.

“Efelerin Efesi” yakıştırmasıyla anlatılmak istenen o olay.

Çünkü bu tür eylemler bizim toplumumuzda fazlasıyla karşılık bulan seçim malzemesi yapmada siyasetçilerin arayıp da bulamadığı cinsten olaylardır.

Millet ona “Efelerin Efesi” sıfatına layık görür mü bilmem ama Fatih Atay’ın bu davranışı yerinde bir karardır.

Tabi arkasını getirmesi kaydıyla…

Nasıl ki, her topluluğa millet denemiyorsa her kalabalık yerleşim yerine de kent, şehir adı verilemiyor.

İlk başta millet olabilmek için fertlerin aralarında özümsedikleri ortak tarihe, coğrafyaya ve kültüre sahip olmaları gerekir.

Kent sıfatını hak edilebilmenin yolu kuralların işlemesinden,kent  sakinlerinin  yaşam memnuniyetinden, mimarisinden, tarihi ve edebi şahsiyetlere ait heykellerden ve  ilk görende hayranlık uyandıran sanat eserlerinden ve hepsinin aralarında bir armoni teşkil etmesinden geçer.

Marka haline gelebilmesi de sahip olduğu farklılıklarla emsallerine model olmasına bağlıdır.

Bunun dışındakilere ne kadar nüfus barındırırsa barındırsın günümüzde kasaba ya da kocaman köy deniyor.

Fiziki olarak bu açıdan bakıldığında trafik sıkışıklığı ve araç park yeri sorununa ek olarak tarihi yapıları perişan, sosyalleşme alanlarından yoksun Efeler’e modern bir kent denemez.

Sanat, kültür fakirliği deseniz ona hakeza…

Belediyelerin hangisinde kadrolu ya da sözleşmeli bir orkestra, bir tiyatro ekibi var?

Hepsini geçtik yaklaşık 300 bin kişinin barındığı bir kentte üç bin izleyici kapasiteli bir salon bile yok.

İlber Ortaylı Hoca çadırda düzenlenen kitap fuarı hakkında demediğini bırakmayınca Aydın’ın bir ferdi olarak yüzümüz kızardı.

Velhasıl beton yığını bu hal Aydın’a yakışan bir manzara değil.

BŞB tarafından yapımı sürdürülen Tekstil Parkı’nın ve Efeler Belediyesince hizmete sokma çalışmaları devam edilen Pınarbaşı Mesire Alanı kent kimliğini ucundan yakalamada bir umut olma özelliği taşıyor.

Geçtiğimiz hafta Yağcılariçi’nde yayaların hareketini kısıtlayan esnafın kaldırımları işgaline Efeler Belediyesinin son verme girişimi bir şeylerin değişeceği konusunda  ihtiyatla karışık beklentiye yol açtı.

Neden ihtiyatla?

Çünkü aynı eylemin benzerini 2009 seçimlerinde Aydın Belediye Başkanı seçilen Özlem Çerçioğlu da göreve gelir gelmez şehrin görüntüsünü bozan, halkın şikâyetçi olduğu büfeleri kaldırılmakla yapmıştı.

Başkan’a o cesur hareketinden dolayı da Topuklu Efe denmişti.

Fakat sonrasında Özlem Çerçioğlu kimliği kentin önüne geçince Aydın bundan zarar gördü.

Çünkü o kimliği korumaya yönelik  oya tahvili kolay olan halka bir şeyler ikram etmek, hediye dağıtmak, konser düzenlemek gibi gelir, geçer işlere öncelik verildi.

Sonuçta ne çözümü gereken köklü sorunlara el atıldı ne de Aydın emsalleri ile yarıştırıldı.

Yani kaybeden içine kapanan Aydın oldu.

Geçmişte böyle bir örnek yaşandığı için Fatih Atay’ın bu girişimine kentin bütününü kapsayıcı bir adım mı yoksa algı yaratma mı olduğunda çoğunluk kararsız.

Bakalım ilerleyen süreçte olayın seyri ne olacak?

Zafer Mahallesi’ndeki eski minibüs garajı arsasına ne yapılmalı?

Fatih Atay açıklamasaydı Zafer Mahallesi’ndeki mülkiyeti Efeler Belediyesine aitken 31 Mart seçimlerinden sonra BŞB’ ne devri yapılan eski Minibüs Garajı arsasının Efeler’e iadesine kimseler inanmazdı.

Çünkü Özlem Çerçioğlu taşınmaz söz konusu olduğunda cimriliği tutar hatta BŞB haklarını korumada kavga etmekten çekinmez.

Geçmişi hatırlayalım.

 Özel İdare Mallarının büyükşehre devri konusunda Valilikle aralarında anlaşmazlık  çıkmıştı ve olay Başkan tarafında mahkemeye taşınmıştı.

Yenilenen taksimde aradığını bulamayan Özlem Çerçioğlu Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmuş aslan payını Efeler’e kaptırmıştı.

İtirazında da sonuç değişmeyince de Başkan Mesut Özakçan’la kavgalı hale gelmişti.

Bunu bilenlere Özlem Çerçioğlu’nun bu cömertliği hangi dağda kurt öldü, dedirtti.

Şimdi merak konusu ise Efeler Belediyesi’nin bu değerli alanı halkın yararına nasıl değerlendireceğidir.

Basına yansıyan sözlerinden anlaşıldığı kadarıyla Fatih Atay’ın aklında burası ile ilgili bir proje yok.

Meydana bakan binalar da kamulaştırılırsa Efeler Belediyesinin mali imkânları ne kamulaştırmaya ne de kısa vadede bir projenin hayata geçirilmesine yeter.

En kötü karar da madem bir şeyler yapmaya gücümüz yetmiyor ticari alana dönüştürelim,sonrasında elden çıkaralım düşüncesidir.

O konuda Fatih Atay’ın yapması gereken geçen yıl BŞB’nin Mimar Sinan Mahallesi’nde yaptığını yapmak sandık aracılığıyla halkın görüşüne başvurmaktır.

Yoksa dilberim arsaya yazık olur.