Değerli okuyucularım, İstanbul evliya, enbiya şehri. Türkiye demek, İstanbul demektir. Türkiye, Ankara’dan yönetilir. Ama para ve ticaretin kalbi İstanbul’dur. Paranın olduğu yerde hükmetme vardır. Paraya hükmedenler ise tüm düzeni idare ederler.

           AHMET GÖZEN                 SN AHMET ÖKSÜZ

Devletimiz toplam verginin üçte ikisini İstanbul’dan toplar. Türkiye’nin önemli ihracat kalemlerinden tekstil ürünleri ve tekstil hammaddesinden elde ettiğimiz ihracat geliri 30 ila 50 milyar dolar. Bu ihracatın önemli kısmı da İstanbul’dan yapılmaktadır.

Hazır İstanbul’a gelmişken, Tekstil ve Hammadde İhracatçılar Birliği Başkanı Sayın Ahmet Öksüz’le bir röportaj yapmak istedim. Röportajda Aydın’daki pamuk üretimi ile bu seneki pamuk fiyatlarını da konuştuk.

Türkiye’nin en önemli tekstil merkezlerinden Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya, Adana, Hatay ve Bingöl çok büyük hasar gördü; fabrikalar, OSB’ler maalesef devre dışı kaldı. Türkiye’nin tekstil ve tekstil hammaddesi üretiminin % 50’si bu şehirlerimizde yapılmaktaydı.

Sayın Ahmet Öksüz, konuyla ilgili en doğru bilginin alınacağı kişilerden biri. Aydın Sanayii Odası, Sayın Öksüz’ü Aydın’a muhakkak bir konferans düzenleyerek davet etmeli. Özellikle Aydın Pamuk Üreticileri Birliği ile çiftçi vekil Sayın Rıza Posacı’ya bu konuda çok iş düşüyor.

Ahmet Gözen: Sayın Ahmet Öksüz, siz şu anda tekstil sektörünün en önemli başkanlarından birisiniz. Sizin görüşleriniz, özellikle depremden sonra Aydın’daki pamuk üreticileri için çok önemli. Buyurun…

Ahmet Öksüz: Türkiye her şeyden önce çok önemli bir tekstil üreticisi. Dünyanın en büyük beşinci, Avrupa’nın en büyük ikinci tedarikçisiyiz. Dünya tekstil üretiminde birçok ülkeyi geride bıraktık. Tabi, çok kuvvetli bir alt yapımız var. Peki, bu alt yapımız nerelerde? Mesela, Kahramanmaraş’ta. Deprem bölgesi, Türkiye’nin en önemli tekstil bölgelerinden birisi. İplik, dokuma ve örme kumaş alanlarında buralara ciddi yatırımlar yapıldı. Maalesef depremden fabrikalarımız da etkilendi.

Fabrikaların tabi ki etkilenme düzeyleri aynı değil. Genel olarak fabrikalar kısa vadede %20-%25 kapasiteyle faaliyete geçecektir. Özellikle orta hasarlılar 5 ila 6 ay arasında onarılacak, yüksek hasarlılar ise mecburen yeniden yapılacaktır. Yeniden yapılacaklar en az 2 yıl üretime başlayamazlar. Tabi, tekstil aynı zamanda Türkiye’nin istihdam kaynağı. Sektörde bir milyon iki yüz bin kişi çalışıyor. İmalat sektöründeki en büyük istihdam tekstilde. Bizim birliğimiz tekstilde Türkiye’nin en büyük ihracatçılar birliği. Yaklaşık 5 bin üyemiz var. Türkiye’nin tekstil hammaddesi ihracatının yarısını (6,5 milyar dolar) üyelerimiz yapıyor. Ülkemizin hazır giyimle birlikte 30 milyar doların üstünde ihracatı var.

Tekstil ham madde alanı iplik, örme ve dokuma işini kapsıyor. Bunun bir sonraki aşaması ise konfeksiyon. 32 milyar dolar ihracat yapan tüm tekstil sektörü bir milyon iki yüz bin kişiyi de istihdam ediyor. Tekstil Türkiye’nin en stratejik öneme sahip sektörlerinden biri.

(Değerli okuyucularım, şu anda tüm Aydın’ının ihracatı bir milyar dolar. Sayın Ahmet Öksüz’den Aydınlı sanayiciler, Aydın Ticaret Odası ve diğer yerel kuruluşlar çok faydalanacaktır.)

Ahmet Gözen: Sayın Öksüz, deprem bu bölgedeki tekstil faaliyetlerini ne kadar etkiler?

Ahmet Öksüz: Kahramanmaraş, Adıyaman, Gaziantep, Malatya ve Adana’da en önemli sanayi alanı tekstildir. Sadece Kahramanmaraş, tekstilde bir milyar dolar ihracat yapıyor. Depremden etkilenen diğer illeri de dahi ettiğimizde, yaklaşık 4 milyar dolarlık bir ihracat demek bu.

Asıl önemlisi, bu bölge tekstilde ara malı üretiyor. Bu mal batıda konfeksiyona dönüşüyor. 30 milyarlık ihracatın ham maddesini deprem bölgesindeki iller sağlıyor. Yani bu iller, 7 ila 8 milyar dolarlık üretim yapıyor denilebilir.

Ahmet Gözen: Bölge 6 ayda ancak ayağa kalkar dediğinize göre, tekstilde büyük bir ihracat kaybı olacaktır.  

Ahmet Öksüz: Az hasarlı fabrikaları ayağa kaldırabilirsek ülkemiz için faydalı olur. Orada en önemli konu insanları tekrar çalıştırabilmek ve fabrikalara entegre edebilmektir. Bu bağlamda en büyük sorun barınma. Bu çalışanlara güvenli bir barınma alanı ayarlamak çok önemli. Çünkü insanlar, tekstil çalışanlarının yarıdan fazlası bu şehirleri terk ettiler. Bu insanların şehre kazandırılması önemli. Niye önemli; çünkü, bu şehirlerin demografik yapıları var. Bu yapının bozulmaması lazım. Buraları çok göç alan iller. Suriye’den çok göç aldılar. Buraların kimyalarının bozulmaması gerekir.

Ahmet ağabey, şu anda deprem bölgelerindeki OSB’lerde konteyner kentler kuruyoruz. İşçileri buralara yerleştirip fabrikaları faaliyete geçireceğiz. Bilahare bu konteyner şehirlere aileleri de alacağız. Biz Bunu TİM ve Tekstil ve Hammadde İhracatçılar Birliği olarak yapıyoruz. İşçilerimizin barınma sorununu çözmeden hiçbir şey yapamayız.

“Uzaktan Eğitim Yaparsınız Ama Uzaktan Sanayi Üretimi Olmaz.”

Üniversite eğitimiyle ilgili verilen karar da gözden geçirilmeli. Üretim fabrikalardan başka bir yerde yapılamaz. Bunun için işçilerimizin yaşam konforunu sağlamamız gerekir. Bu hizmet-emek yoğun bir sektördür, insana dayalıdır.

Ahmet Gözen: Sizi çok moralli görüyorum. “Biz yeniden başaracağız, devletimizle birlikteyiz” diyorsunuz.

Ahmet Öksüz: Bizler bu depremin altından kalkacağız.  Biz çok zorluk gördük. Elbirliğiyle, devletimizin, işçimizin yardımlarıyla bu felaketi de yeneceğiz. “İşveren, devlet, işçi el ele” sloganıyla yine eski günlerimize döneceğiz inşallah. Atatürk’ümüz bu Cumhuriyet’i kurarken ne zorluklar yaşamış; bizimki ne ki?

Tabi, depremde ölen insanlarımıza rahmet, yaralılarımıza şifalar diliyorum. Evsiz barksızlara Allah yardım etsin. Bizler de halkımızın yanındayız. Bu vatan bizim. Bu vatan için her şeyi yapmaya hazırız. Başkanı olduğum Tekstil ve Hammadde İhracatçılar Birliği ve TİM olarak milletimizin yanındayız.

Ahmet Gözen: Sayın Öksüz, abiniz Sn. Hanefi Öksüz’ün ifadesiyle, siz Aydın Sökelisiniz. Burada jeotermal, kâğıt, gaz ve beton alanlarında yaptığınız yatırımların tutarı yaklaşık 4 milyar dolar. Fabrikalarınızda binlerce Sökeli, Aydınlı çalışıyor. Aydınlılara ve Sökelilere neler söylemek istersiniz?

Ahmet Öksüz: Ahmet ağabey, Kahramanmaraşlı olduğumuz kadar Aydınlıyız, Sökeliyiz. Bizim Aydın’la güçlü bir bağımız var. 13 senedir biz Aydın’dayız; Aydın’ı, halkını seviyoruz. Ciddi istihdamımız var. Bana göre Kahramanmaraş ile Aydın kardeş şehirlerdir. Özellikle Söke’den depremden sonra Kahramanmaraş’ çok destek geldi. Sökeli arama-kurtarma ekibi şehirde çok can kurtardı. Batı Kipaş kurtarma ekibi var; hepsinden Allah razı olsun.

Aydın ve Kahramanmaraş kadim şehirler. Bu şehirlerin demografik yapılarını muhafaza etmek gerekir. Aydınlı hemşerilerime selamlarımı iletmenizi rica ediyorum. Sizi, Aydınpost’u çok seviyoruz. Bize moral veriyorsunuz, sesimizi duyuruyorsunuz. Allah razı olsun. Sizleri Kahramanmaraş’a bekliyoruz.