Son zamanlarda hem danışanlarım hem de yakın çevremde sıklıkla gözlemlediğim bir ilişki problemine değinmek istiyorum bu hafta. Aslında pek çoğumuzun hayatımızın bir döneminde maruz kaldığı ya da şahit olduğu bir durum, duvar örme (stonewalling). Bir küsme şekli ya da alışılmış bir davranış gibi görülse de ikili ilişkilere özellikle de romantik ilişkilere süreç içerisinde zarar vermekte.  


Peki nasıl duvar örebilir partnerler birbirlerine?

Sıklıkla partnerlerden biri tartışmanın ortasında ya da sonrasında kendini kapatır. Diğer partner yokmuş gibi davranır. Göz temasından kaçınır. Bir taraf konuşmak için çabalarken duvar ören taraf tepkisiz hatta başka şeylerle meşgul görünür. Bir taraf çözüm için çabalarken duvar ören partnerden “sıktın artık, işine bak, sürekli saçmalıyorsun” gibi söylemlerde gelebilir. Duvar ören partnerle konuşmakla duvarla konuşmak arasında pek de bir fark yoktur. Peki böyle bir senaryoda  sorun çözmek ya da olumlu bir ilerleme almak mümkün mü? Elbette değil. Aksine var olan problemler çözümlenemeyeceği gibi duvar örmeden kaynaklanan farklı sorunlar da yaşanmaya başlayacaktır. Karşılıklı soğuma, diğer partnerin değersiz hissederek kendini kapatması, çözüme isteksizlik gibi durumlar gelişecek ayrılık sinyalleri görülmeye başlayacaktır.   Farklı bir yerden ifade etmek gerekirse, duygusal yanıt vericilik giderek azalacağı için partnerler kendini güvensiz hissedecek kalpler giderek soğumaya başlayacaktır.


Peki partnerler hiç sessiz kalıp geri çekilmez mi? Sessizlik her zaman kötü müdür?

Elbette değil, tartışma anında gerilim yükseldiğinde ortamdan uzaklaşıp sakinleşmek için zaman kazanılabilir. Sonrasında kurulan iletişim daha sağlıklı olacaktır. Ancak bu ortamı değiştirme sırasında da mümkünse, “sakinleşmek için zamana ihtiyacım var sonra konuşalım” diyebilmek gerekir. Bu sağlıklı ve saygı çerçevesinde olandır. Hayatın herhangi bir alanında İletişim kurmadan çözebileceğimiz bir sorun olmadığı gibi iletişimsizliğin başlı başına problem olduğunu bilmek temel farkındalıklarımızdan biri olmalı. İletişim problemi yaşanan ve karşılıklı sağlıklı diyalog sürdürülemeyen ilişkiler uzun vadede (bazen kısa sürede) bitmeye mahkumdur. Bu bazen boşanma ya da ayrılık gibi resmi adımla dışarıdan görülemese de kendi içinde o ilişki çoktan yaşam kaybetmiştir. Diğer taraftan bu problemlerin erken dönemde önlem ve destek alınarak geliştirilebilecek durumlar olduğunu unutmamak gerekir. Bu noktada partnerlerin erken dönemde uzman desteği alması önemlidir aksi halde saygı, sevgi, güven, sadakat gibi diğer alanlarda zaman içinde hasar göreceği için toparlamak daha zor olacaktır.

Yazımı çok sevdiğim bir soruyla bitirmek istiyorum. İlişkinizdeki sorundan bağımsız olarak partnerinizle geçinmeye niyetiniz var mı? Size yarın sabah partneriniz tam da istediğiniz gibi biri olacak desem heyecanla devam eder miydiniz? Cevabınız evetse umut hep var ve çabayla sürdürmek mümkün. Ama sorudan sonra durup düşünüyorsanız sorgulanması gereken başka şeyler var demektir ki bu da aslında daha çok desteğe ihtiyacınız olduğunu gösterir.

Aşkla kalın, iyi haftalar.               
 

Aşk Acısıyla Başa Çıkmak Mümkün mü? Makale: Aşk Acısıyla Başa Çıkmak Mümkün mü?