Değerli okuyucularım,

Yeniden Aydın ilindeyim.

Aydın’da, geçtiğimiz günlerde Aydın Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu ve Başkanlık seçimlerini gerçekleştirdik ve bu seçimlerde birbirinden pırıl pırıl iki aday yarıştı. Bu seçime ait listeleri aşağıda sizlerle paylaşıyorum.

Kazanan Sn. Ferdi Uzun’un yer aldığı liste             Kaybeden Sn. Fatma Yazıcı’nın yer aldığı liste

 

Sadece mavi listede ismi yer alan Sn. Nijer Sağlık Hanımefendi mazeret sunarak bu listeden istifa etmiştir. Gerekçesi, mazereti ne olursa olsun, sağlık olsun demek gerekir; çünkü demokratik bir ortam bunu gerektirir.

Ben seçimden bir gün önce Aydın iline gelebildim. Bu seçimde beni en çok mutlu eden şey,  hem mavi listede hem de yeşil listede ikinci kez Denetim Kuruluna seçilmiş olmak oldu. Aydın Gazeteci Cemiyetinin değerli üyeleri tarafından, gazeteci ağabeyleri olarak onurlandırılma şerefine nail oldum. Var olsunlar.

Mensubu olduğum www.aydinpost.com adına da teşekkürü bir borç bilirim.

Kongrede söylediğim gibi, aylık 10 TL olan üyelik aidatının dernek üyeleri tarafından tekrar gözden geçirilmesini rica ettim.

Bu dönemde seçilen Sn. Ferdi Uzun ve onun yönetim kurulu üyelerini de kutluyorum. Devraldıkları bayrağı daha ileriye, onurlu bir şekilde taşıyacaklarına inancım tam. Ben de, elimden geldiğince Aydın Gazeteciler Cemiyetinin daha büyük başarılara imza atması için var gücümle çalışacağım. 

***

 

ŞİMDİ GELELİM SAYIN KUVVET ERİM İLE YAPTIĞIM RÖPORTAJA

Sayın Kuvvet Erim’i İsabeyli Belediye Başkanlığı yaptığı dönemden tanıyorum. İsabeyli’ye ADÜ Üniversitesi Kampüsünü getirmesi başlı başına çok büyük bir başarı. SÜMER KAMPÜSÜ için de aynı başarının gerçekleşmesini çok isterim.

Atatürk’ten yadigâr bu yer, eski devlet bakanı olan ve şimdilerde ADÜ’de öğretim üyesi olarak görev yapan Sayın Prof. Yüksel Yalova’nın büyük emekleri ile Adnan Menderes Üniversitesi’ne kazandırılmıştır.

Bu emeğinden ötürü kendisini tebrik ederim.

Bazı terbiye yoksunlarının, unvanlarını kullanarak Nazilli Sümerbank Fabrikasının makinelerini satmalarını Aydın ilinin Nazilli ilçesine ve Atatürk’ün aziz hatırasına yapılmış büyük bir hainlik olarak görüyorum. Yazıklar olsun!

Bu profesörler ve yöneticiler, Atatürk’ün hatırası olan Nazilli Basma Fabrikasının makinalarına sahip çıkamadılar. Bunları satanlar Aydınlı, Nazillili değillerdi.

Ahmet Gözen: Sayın Kuvvet Erim, kendinizi okuyucularımıza kısaca tanıtır mısınız?

Sn.Kuvvet Erim: 1957 yılında İsabeyli'de doğdum. İlkokulu İsabeyli'de, Ortaokulu İzmir’de Karşıyaka Özel Erdem Kolejinde, liseyi Nazilli Lisesi'nde okudum.

1975-1978 yılları arasında Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümünde öğrenim gördükten sonra, 1979 yılında Nazilli Eğitim Enstitüsü Matematik Bölümünden mezun olarak, matematik öğretmeni oldum. Evli ve 2 çocuk babasıyım.

1981 yılında Nazilli ve çevresini seracılıkla tanıştırdım. Şahsıma ait araziye cam seralar yaparak, üretime başladım. O dönemlerde bölgemiz sera imalatına yabancı olduğu için 1993 yılına kadar Nazilli, Bozdoğan, Yenipazar, Dalama, Ortaklar ve çevrelerinde yaşayan çiftçilerimize Ziraat Bankası ile anlaşmalı olarak, cam ve plastik örtülü seralar imal ettim.

1994 yılında Turyap Nazilli Temsilcisi olarak, gayrimenkul sektöründe hizmet vermeye başladım.

1999 yılında İsabeyli'de Anavatan Partisi'nden 1. sırada Meclis Üyesi seçildim.

2004 ve 2009'da AK Parti’den Belediye Başkanı seçildim.

2004'te 660,00 TL olan belediye bütçesini, ilk dokuz ay içerisinde 1.000.000 TL'nin üzerine çıkardım. Üçüncü yıldan itibaren de 10.000.000 TL'nin üzerinde artırarak, 2013'te ise yaklaşık 20.000.000 TL ile geride sıfır işsizlik, çağdaş ve yaşanır bir İsabeyli bırakarak görevimi tamamladım.

Belediye Başkanlığım süresince, kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum örgütleri, okullar, birçok köy, belde ve ilçeye makine, ekipman, malzeme, personel ve lojistik destek gibi birçok destekler sağladım.

İsabeyli'ye yapılacak yatırımlarla ilgili kamu kurumlarının, vatandaşların ve tüzel kişilerin önünü açtım.

2004 yılından bu yana İsabeyli Şırlanspor Kulübü Derneğinin ve 2009 yılından bu yana da İsabeyli Tarımsal Kalkınma Kooperatifi İSKO'nun başkanlık görevlerini yürütmekteyim.

Otomobil sporları ile yakından ilgileniyorum. Ralli şampiyonluklarım var.

Şu anda, TBMM Plan Bütçe Komisyonunda görevimi sürdürmekteyim.

Ahmet Gözen: İsabeyli’de Belediye Başkanlığı yaptığınız dönemden bahsedebilir misiniz?

Sn.Kuvvet Erim: Ben İsabeyli’ye Belediye Başkanı seçildiğimde 2780 nüfusu vardı. Benden önce İsabeyli’de hiçbir şey yapılmamıştı. Ben İsabeyli Belediyesini, 10 yıl sonra 21 Milyon denk bütçe ile teslim ettim.

Ahmet Gözen: ADÜ İsabeyli Kampüsünü sizin getirdiğiniz söyleniyor bu doğru mu?

Sn.Kuvvet Erim: Üniversite ile anlaşarak İsabeyli Belediyesi olarak birçok konuda destek oldum. Siz yeter ki hizmet yapmak isteyin. Söz konusu halka hizmetse, muhalefet de destek vermekten geri durmuyor. Şeffaf olmak çok önemli. 10 yıllık Belediye Başkanlığı görevim boyunca meclis üye sayım hep 9 kişiydi ve her konuda oybirliği ile karar alma üzerine bir sistemle ilerledik.

Görev sürecimde kendi tarlamı, bahçemi ipotek ettirdim ve buradan yarattığım kaynak ile İsabeyli’ye OPET benzin istasyonu yaptırdım. OPET yetkileri, “Biz seni tanırız” dedi ve ben kefil oldum. Seçime eski parayla 800 milyon kefaletle gittim ve cebimden para harcadım.

Ahmet Gözen: Kuvvet Erim, Belediye Başkanlığı döneminde elini taşın altına koydu diyebilir miyiz?

Sn. Kuvvet Erim: Ahmet Ağabey ne elinden söz ediyorsun, ben görevime gövdemi koydum. Gece 23.00’te eve gider, sabah 07.00’de işimin başında olurdum. Bu 10 yıl boyunca hep böyle oldu. Hanımım, “Yatağını yorganını da götür belediyeye” derdi.

Ben Böyle Belediye Başkanlığı yaptım.

Ahmet Gözen: Kuvvet Bey, sizden Nazilli bölgesinde “Atom Karınca” diye bahsediyorlar, her yere koşup, yetişiyorsunuz.  Sizinle Arpaz Kalesi’nde Sayın Vali Hüseyin Aksoy Bey ile yaptığımız bir inceleme gezisinde karşılaşmıştık. Orada, “Nazilli Belediye Başkanının elinden tutun. Kardeşim, ben senin yanındayım, senin için Nazilli’miz için elimden ne geliyorsa yapacağım” demiştin. Bu konuyu bir de senden dinleyebilir miyiz?

Sn.Kuvvet Erim: Ahmet Ağabey, Arpaz Kalesi’ni Rodoslular yapmış. Ben yurtdışına nereye gitsem tarihi yerlerden, turizm gelirleri ile ülkelerin muazzam paralar kazandığını gördüm. Arpaz Kalesi turizme kazandırılmalı. Nazilli’nin turizmden elde edeceği gelirlerin ilçeye muazzam katkısı olacak. Belediye Başkanlarını Beypazarı’na, Safranbolu’ya gitmeleri, oraları görmeleri için teşvik ediyorum. Koçarlı Belediye Başkanı Sn. Nedim Kaplan, tarihi eserlerin etrafını kamulaştırdı. Arpaz Kalesi için milletvekilliğim öncesinden beri uğraşıyorum. 

Ahmet Gözen: Kuvvet Bey, Arpaz Kalesi restorasyonu ne durumda?

Sn. Kuvvet Erim: Nazilli Belediye Başkanı buraya bakan personeli değiştirdiğini söylüyor; ama yine de bir gelişme yok. Bunun üzerine, konuyu bizim takip etmemiz için konuştum. Proje aslında şu an hazır, ihaleye çıkılacak. Aydın Valiliğinde para da hazır. Tabiat varlıkları fonundan da ayrılmış bir bütçe var. “Kardeşim, o zaman niye duruyorsun?” diyorum. İnsanlar bana mesajlar atıyor, buranın restorasyonu için neden hala beklediğimizi soruyor. Ne yazık ki Belediyenin ilgisizliğinden duruyor. Bunu Turizm Bakanına da ilettim. “Nazilli Belediye Başkanı bu yeri bize devir etsin, biz hemen yapalım” dedi.

Bunu konuşmak için Nazilli Belediye Başkanını aradım; ama bana cevap vermedi.

Böyle şey olur mu?

Ahmet Gözen: Turizm Bakanı, “Nazilli Belediyesi Arpaz Kalesi’ni bize devir etsin, hemen yapalım” dedi.  Doğru mu anladım?

Sn. Kuvvet Erim: Sadece burası değil, Koçarlı Belediyesinde bulunan Cihanoğlu Kulesi ve Konağı da yapılacak. Esasında 6 ayda bir belediyeler tarafından toplanan emlak vergilerinin %10’u, tabiat varlıkları fonunda valilik nezdinde toplanmaktadır. Burada Nazilli Belediyesi ve diğer belediyelerin emlak vergilerinden toplanan muazzam paraları var.

Aydın Valisi Arpaz Kalesi için yapılacak imalatın %95’ine kadarlık kısmını vermeye de hazır.

Fakat ne yazık ki Nazilli Belediyesinden bir icraat yok. Buna çok kızıyor ve üzülüyorum.

Arpaz Kalesinin geçtiğimiz yıl içindeki motiflerin renkleri daha canlıydı şimdi perişan olmuş.

Burada koyunlar kalıyor ve koyunların ortaya çıkardığı gazlar ve hayvan gübresi tavandaki motifleri bozuyor.

Nazilli Belediye Başkanı, “Efendim, bu adam burayı koruyor” diyor. Arkadaş, burayı koruyacak bekçi bulamıyorlar mı bunlar? Burası ahır değil ki!

Burada 17 dönüm de arazi var. Kamulaştırma sadece kule için yapılmış. Arazi için kamulaştırma yok. Bu eserin kulesi kamulaştırılırken, konak nasıl kamulaştırılmaz? 17 dönüm arazi ayrılır mı Ahmet Ağabey? 17 dönümde satış yerleri ve tanıtım bölümleri yapılması gerekir. Böyle rezillik olur mu?

 

Ahmet Gözen: Kuvvet Bey, siz emlak işlerinden anlarsınız. Bu bölge 1/100.000, 1/50.000, 1/25.000, 1/5000, 1/1000 planlarda turizm alanı ilan edilmiş mi? Aydın Büyükşehir ve Nazilli Belediyesi tarafından plan çalışması yapılmış mı?

Sn. Kuvvet Erim: Hayır, yok. Esasında bu konuya kimse hayır diyemez, aklın yolu bir; ama nedense bu bölgeyle ilgili bir plan çalışması yok. Bu planların yapılması gerekir. Nazilli Belediye Başkanı kendisinin yapacağını söylediği için Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı ile konuşmadım.

Ahmet Gözen: Yani siz bu eserin Nazilli’ye kazandırılması için var gücünüzle çalışıyorsunuz ama Nazilli Belediye Başkanı buraya gerekli ilgiyi göstermiyor diyebilir miyiz?

Sn.Kuvvet Erim: Evet, diyebilirsin. Nazilli Belediye Başkanı Arpaz Kalesi restorasyonu konusunda ilgi göstermiyor.

Ahmet Gözen: Nazilli şehir arıtması ile ilgili neler söylemek istersiniz?

Sn. Kuvvet Erim: Nazilli’nin mevcut arıtması maalesef kullanılmıyor. Aydın ASKİ Genel Müdürlüğü burayı çalıştırmıyor. Burayla 1,5 yıldır uğraşıyorum. Aydın Büyükşehir. Pamuk Araştırma’dan arıtma yapmak için 75 dönüm arazi istemiş. Tarım Bakanlığı, böyle verimli bir arazi yerine, başka bir yer bulunmasını ve ASKİ tarafından kamulaştırılmasını uygun gördü.

Bunun üzerine ben de büyük şehre döndüm. Büyükşehir’in arıtma tesisi yapmak için kamulaştırmaya niyeti olmadığını gördüm. İpe un seriyorlardı. 

Tarım Bakanlığı, “Aydın Büyükşehir Pamuk Araştırmadaki arazi yerine tarım yapılacak araziyi  versin, takas yapalım” dedi.

Bunun üzerine ben Dallıca Köyünde Nazilli Belediyesine ait 70 dönüm araziyi buldum; Tarım Bakanlığı da takas yapılmasını kabul etti.

“Bunun ardından geçen 2 yıllık süre boyunca bu konuyla ilgili Aydın Büyükşehir Belediyesi hiçbir icraatta bulunmadı’’

Şu an Nazilli ve diğer ilçelerinin kanalizasyonları, arıtmalar yapılmadığı için direkt Büyük Menderes’e veriliyor, pislik akıyor ve çok üzülüyorum.

Aydın Büyükşehir Belediyesi arıtmaları yapamadığı için, bunun üzerine DSİ ile protokol imzalanmıştır. Bu arıtmaları devlet yapacak, parasını Aydın Büyükşehir Belediyesi ödeyecektir. Hâlihazırda uzun vadeli olarak atık su paralarını halktan peşin peşin tahsil etmektedirler.

  

Aydın Büyükşehir Belediyesinin esas yapacağı iş bu olmalıdır.

Ben belediyecilik yaparken önce kanalizasyon, sonra da arıtma yapmakla işe başladım.

Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin bu konuda ciddiyeti sıfır.

Belediyecilik reklam panolarına boy boy fotoğraf asmak değildir.

Sayın Özlem Çerçioğlu’na telefon ettim ve kendisinden Aydın Büyükşehir organizasyon şemasını istedim.

“Belediyede 5000 kişi çalışıyor gözüküyor; ama sahada 2000 kişi çalışıyor, 3000 kişi de şuralarda çalışıyor” şeklinde bir açıklama yapmasını istedim. Bu durum Kuşadası’nda, Nazilli’de Didim’de ve CHP’li diğer ilçe belediyelerinde de ne yazık ki aynı.

Buharkent, Kuyucak Belediyelerinin bütçelerine ve borçlarına bak, bir de personel sayısına bak. Ben başka şey demiyorum. Bozdoğan’da CHP döneminde 400 kişi çalışıyor gözüküyordu; şimdi 220’ye düştü. Belediye resmen borç batağına düşürülmüştü ve personel paralarını dahi ödeyemiyordu.

Sayın Aydın Büyükşehir Belediyesinde bordrolarda 5000 kişi çalıştırılıyor gözüküyor ve bu personelin nerelerde çalıştığına dair bilgiyi Sn. Özlem Çerçioğlu’ndan istedim; ancak vermedi.

Sayın Özlem Çerçioğlu’ndan ayrıca iş planını istedim; ancak onu da vermedi. Şeffaflık bunu gerektirir.

Ahmet Gözen: Sümer Devlet Üniversitesi ile ilgili, sizin de içinde bulunduğunuz Sayın Vali Hüseyin Aksoy Başkanlığında Tüm AK Parti Milletvekillerin, Nazilli Kaymakamının ve Eski AK Parti Aydın Milletvekili Sayın Ahmet Ertürk’ün katıldığı, işleri dolayısıyla sadece Sayın Mustafa Savaş’ın katılamadığını; ama Sümer Üniversitesi’nin kurulmasına olumlu baktığını biliyoruz. Rica etsem, son durumu okuyucularımızla paylaşır mısınız?

Sn. Kuvvet Erim: Bu konuyu 1993’ten beri takip ediyorum. Hangi Rektör ADÜ’ye geldiyse, Nazilli tarafına hep üvey evlat muamelesi yapıldı.

Ben o dönemdeki İsabeyli Kampüsünün yapılmasında çok emek harcadım. Sümer Üniversitesi’ndeki fabrika şu anda hem eğitime açık hem çalışır durumda olmalıydı.

“Artık Sümer Nazilli Devlet Bilim ve Teknoloji Üniversitesi kurulması şart oldu’’

Bu hafta YÖK Başkanlığından randevu alarak ziyaret gerçekleştireceğim. Konuyu çok sıkı takip ediyorum. İsabeyli ADÜ Kampüsü’nün 10200 mevcudu vardı; şimdi 4600 mevcuda düştü. Neden ADÜ İsabeyli’nin birçok bölümü başka yerlerde açılmış? Böyle şey olur mu?

Diğer bir konu, bizim kültürel varlıklarımız var ve bu varlıklar ile ilgili 12 aylık çalışma yapılmasını Bakan beyden istedim. Şu an bu çalışmalar yapılıyor. Mesela Nazilli’deki Mastavra Antik Şehri çok önemli. Buradaki arena bir tek Roma’da var. Burası tarihte ilk para basılan yerdir.

Bu Arada Erzurum Üniversitesi’nden gelen Tralleis kazı hocasını değiştirdik; çünkü taşıma suyla değirmen dönmez. Dibinde ADÜ Arkeoloji Üniversitesi hocaları var; Kazı Heyeti Başkanı Erzurum’dan geliyor, olmaz. Bunu değiştirdik.

ADÜ’de Arkeoloji Bölümünde  500 öğrenci var; ama ADÜ Aydın’daki ören yerlerin hiçbir kazısında bu öğrenciler yok, bu da olmaz Rektör Başkanlığında yaptığımız toplantıda ören yeri kazılarının ADÜ tarafından yapılmasını söyledim.

 

Ahmet Gözen: Bu ören yerlerinin Aydın Büyükşehir Belediyesi tarafından 1/25.000 lik planları yapıldı mı?

Sn. Kuvvet Erim: Maalesef şehir planlaması için bu işle ilgili şirket kuracaklarını söylediler; ama ne plan yapıldı ne de şirket kuruldu. ABB Belediyesinde bir sürü boş insan var; ama plan ve çalışma yapılmıyor.

Aydın ili Turizm ile ilerler; ama maalesef Aydın turizmden faydalanmıyor. Çin’e, Amerika’ya, her yere gittim. Tüm ülkelerde turizme önem veriliyor. Aydın, sadece güneş plaj turizmi değil ki. Aydın Büyükşehir Belediyesi bu sene 50 bin TL Tralles’e ayırmış. Gerçekten çok gülünç bir rakam. Fidan dağıtmakla, çorba dağıtmakla Aydın ili gelişmez. Madem 5000 kişi almışsın, bu insanları çalıştır.

Sultanhisar  NYSSA Antik Şehri Kazısı’nda Jantsa sponsormuş. MASTAVRA Antik Şehrine gelmiş ve dolaşmış biri olarak Sn. Ercan Çerçioğlu’nun  ADÜ’de arkeoloji eğitimi aldığını bilmiyordum. Bu hizmetlerinden ötürü kendisine teşekkür ederim. Adam meraklı, arayan arasın. Ben aramıyorum; ama memnun oldum.

Magnezya’da bir tapınak var. Oraya da kazı yapılması için 23 milyon TL çıkarıyoruz.

Ahmet Gözen: Aydın Milletvekillerinden Sn. Kuvvet Erim ilk defa Aydın’daki antik kentler ve buradaki turizm ile ilgili ciddi çalışmalar yapıyor. Neden?

Sn. Kuvvet Erim: Ahmet Ağabey, ben Avrupa’ya veya dünyanın herhangi bir yerine gezmeye değil, görmeye gidiyorum.

Birçok ülke tarihi zenginlikleri ve kültür turizmi ile milyar dolarlar kazanıyor. Aydın ili neden kazanmasın? Gelecek nesillere bu eserleri aktarmamız gerekir.

Aydın ili tarımda cari fazlası vermektedir. Aydın ilinde antik kentlerle ilgili turizmi önceliklendirirsek Aydın ili uçar.

Son olarak, İsabeyli Belediyesinin kapısına şunu yazdırmıştım:

‘’Zoru hemen yaparız, imkânsız biraz zaman alır.”

 

Bunu Meclis’in kapısına da yazmak istiyorum; ama biraz desteğe ihtiyacım var.

 

Ahmet Gözen: Önümüzdeki dönem planlarınızda milletvekili veya Nazilli Belediye Başkanı olmak var mı?

Sn. Kuvvet Erim: Partim ve liderim Sayın Tayyip Erdoğan bana ne görev verirse onu yaparım. Benim ülkeme ve Aydın iline hizmet aşkım var.

Ben bu söyleşiyi hizmetlerimiz tamamen ortaya çıktıktan sonra vermek isterdim; ama yine de çok güzel oldu Ahmet Ağabey, size ve www.aydinpost.com ‘a teşekkür ederim.