İşten ya da kısa bir tatilden sonra eve girdiğinizi hayal edin. Salona geçtiniz ve bir baktınız ki o çok sevdiğiniz çiçek solmaya başlamış, yaprakları yerde. Ne yaparsınız? “Ah yaramaz çiçek yine mi soldun, bıktım artık! Hep bilerek yapıyorsun.” Der misiniz mesela. Sanmıyorum. Hemen suya ihtiyacı var mı diye toprağına bakar, yerini mi sevmedi diyerek farklı bir yere koyarız. İnternette çiçeğin bakımıyla ilgili araştırma yaparız belki. Kısacası neye “ihtiyacı” var anlamaya çalışırız. Şimdi kendi davranışlarımızı düşünelim. Susadığımızda su içeriz, ekmek almak için fırına gideriz, birine kızdıysak anlaşılmak için sesimizi yükseltiriz ya da kırıldığımız biriyle konuşmamayı tercih edebiliriz. Yani her davranışımız bir amaca yöneliktir ve bir ihtiyacımızı karşılar.

            Peki ya çocuklarımız istemediğimiz davranışları sergilediğinde nasıl yaklaşıyoruz? Değerli ebeveynler, çocuklar hiçbir olumsuz davranışı anne babaları üzmek için yapmazlar. Yaramazlık olarak etiketlediğimiz her davranış,tıpkı yetişkinlerde olduğu gibi çocuğun gereksiniminin bir yansımasıdır. Çocuklar henüz isteklerini ertelemeyi bilmezler. Örneğin, üç aylık bir bebek tam doymadıysa sabaha kadar uyumayıp ağlayabilir. İki yaşındaki bir çocuk, bağımsızlığını kazanmaya çalıştığı dönemde en ufak bir engellenme de gelişim dönemi gereği öfke nöbeti geçirebilir. Anne baba ilgisini kaybetmek istemeyen çocuk, kardeşine zarar verebilir. Sürekli ağlayan çocuk, bunu anne babasıyla iletişim kurmanın tek yolu olarak öğrenmiş olabilir. Kendi görüntüsünden hoşnut olmayan ergen, artık okula gitmek istemediğini söyleyebilir. Yani her istenmeyen davranış, aslında bize çocuklarımızın ihtiyacını anlatan bir işarettir. Diğer taraftan bu istenmeyen davranışlar her zaman psikolojik kökenli olmayabilir. Çocuklar aç, yorgun ve uykusuz oldukları içinde huzursuz olabilirler.Bu nedenle çocuğun olumsuz davranışını etiketleyip ani tepki vermeden önce gereksinimini anlamaya çalışmak önemlidir. Büyük bir çocuksa doğrudan iletişim kurulabilir. Ancak bir bebekse ya da 2-3 yaşlarında bir çocuksa tahmin yürütmek gerekebilir. Bu nedenle çocuğumuzun gelişim dönemiyle ilgili bilgi sahibi olmak, bazı konularda ön araştırmalar yapmak önemlidir. Çocuğumuzun istenmeyen davranışıyla ilişkili gereksinimlerini anlamaya çalışırken bazı sorulardan faydalanabiliriz:

-İstenmeyen davranış ne zamandır var ?

-Hangi durumlarda ve ne sıklıkta ortaya çıkıyor ?

-Bu davranış ilk ortaya çıktığında evde önemli bir değişiklik (taşınma, boşanma, kardeş gelişi vb.) oldu mu ?

-Evde sürekli bir huzursuzluk var mı ?

-Fizyolojik bir problem var mı ?

-Ev dışında da benzer davranışları sergiliyor mu ?

-Fark etmeden bu davranış pekiştirilmiş olabilir mi ?

            Yukarıdaki sorulara vereceğiniz yanıtları not almanız, istenmeyen davranışın sürekli hale gelerek çözülemediği ve bir uzmana başvurulması gereken durumlarda değerlendirme ve takip açısından faydalı olacaktır.

Sağlıkla kalın