Bakanlıktan konuya ilişkin uyarılar özetle şöyle:

“Bazı cümleler insanları daha fazla üzgün, anlaşılmamış, çaresiz veya öfkeli hissettirebilir. Bu nedenle depremzedelere ‘Bir süre sonra kendini daha iyi hissedeceksin. Ne hissettiğini anlıyorum. Ağlama artık. Ailen için güçlü kalmalısın. Her şeyin bir nedeni var. O çok iyi bir insandı. Allah, onu yanına almak istedi. Zamana bırak, zaman her şeyin ilacıdır. Çocuklarını düşün, bırakma kendini. Daha kötüsü olabilirdi. Ölenle ölünmüyor. Hayat devam ediyor. Senden daha beterlerini düşün. Gençsin toparlarsın. Sakin ol’ gibi cümleler asla söylenmemeli. Bu cümleler yerine onları anladığınızı, destek olmak istediğinizi göstermek için ‘Kaybınız için gerçekten çok üzgünüm. Umarım doğru cümleler kurabilirim, sizin için burada olduğumuzu bilmenizi isterim. Yaşamayan anlayamaz çok haklısınız, yanınızda durabilir, sizi dinleyebilirim. Şu an neler hissettiğini hayal bile edemiyorum. Senin için buradayım. Neler olduğunu anlatmak ister misin? Ölen kişi ile olan güzel bir anınızı anlatmak ister misiniz? Ne kadar iyi bir insanmış meğer ne güzel şeyler yaşamışsınız’ gibi cümleler kurabilirsiniz.

ŞUNLAR YERİNE: Ölenle ölünmüyor, hayat devam ediyor. Senden daha beterlerini düşün. Ne
hissettiğini anlıyorum. Zaman her şeyin ilacıdır.

BUNLARI SÖYLEYİN:  Kaybın için gerçekten çok üzgünüm. Senin için buradayım. Yaşamayan anlayamaz çok haklısın. Neler olduğunu anlatmak ister misin?

Depremden etkilenenlerde görülebilecek normal stres tepkileri şok ve inkâr, endişe, korku, panik, suçluluk, utanç, öfke duyguları yaşama, her an kötü bir şey olacağından korkma, sürekli deprem ile ilgili konuşma veya içine kapanma, ağrı, bulantı, uyuşukluk, çarpıntı gibi bedensel sıkıntılar, istemsizce aklınıza gelen depreme dair görüntüler, sesler ve kokular, çabuk irkilme, umutsuzluk, çaresizlik hissi, uykuya dalmada zorlanma veya sürekli uyuma, sürekli Yemek yeme veya iştahsızlık, aşırı enerji veya yoğun yorgunluk ve halsizlik, depremi hatırlatacak şeylerden kaçma olarak belirtilebilir. Üç dört hafta içerisinde bu belirtilerin şiddeti azalmıyorsa, günlük yaşamınızı etkilemeye devam ediyor ya da daha fazla olumsuz etkiliyorsa, kendinize ya da çevrenize zarar verme ihtimali aklınıza geliyorsa lütfen size en yakın bir hastane ya da ruh sağlığı uzmanına başvurun. Mümkün olduğunca günlük rutinlerinize devam etmeniz hem sizin hem de ailenizin bu durumla baş etmesini kolaylaştırır.”

ONLARA SORUNLARINIZDAN BAHSETMEYİN

- Oyunun çocuklar için sosyalleşmek ve rahatlamak açısından oldukça önemli olduğu belirtilen açıklamada, “Yoğun stres dönemlerinde çocuklar güvenli kişilerle oyun oynamaya teşvik edilmelidir. Çünkü oyun çocuklar için bir anlamda hayatlarındaki normalliğin ve rutini hatırlatmasının yanında ruh sağlığının korunmasına da yardımcı olur. Kendi sorunlarınız hakkında konuşmayın. Doğru olmayan sözler ya da güvenceler vermeyin. Çözebilecekleri problemleri veya yerine getirebilecekleri sorumlulukları kendilerinin yapması için onları cesaretlendirin” denildi.