Malatya Belediye Başkanı Hamit Fendoğlu gönderilen bombalı paketle 17 Nisan 1978 günü katledildi. Gelini ve iki torununu da kaybeden Fendoğlu, bölgede sevilen isimdi. Aynı tür paketler başka merkezlere de gönderilerek büyük çaplı bir tertip tezgâhlanmıştı.

 

Malatya Belediye Başkanı Hamit Fendoğlu, gönderilen bombalı paketle 17 Nisan 1978 günü evinde gelini ve iki torunuyla birlikte katledilmişti. Fendoğlu'nun öldürülmesi üzerine çıkan olaylarda 10'a yakın vatandaş hayatını kaybetmiş, yüzlerce vatandaşımız yaralanmış, 500'e yakın ev ve işyeri ise yağmalanmıştı. Suya zehir atlıdı söylentisi nedeniyle halk şebeke suyunu içemedi. İş yerleri kapalı olduğu için ekmeksiz kaldı. Malatya'da 24 Ocak'tan itibaren adım adım gelişen bir gerginlik dikkat çekicidir. Bu süre içinde karşıt görüşlü gençlere yönelik saldırılarda ise 10'a yakın vatandaş hayatını kaybeder, Alevi ve Sünni vatandaşlar arasında gerginlik çıkarılır. Fendoğlu'nun öldürülmesi ise olayların zirvesi olur. Aynı gün üç sol görüşlü liseli gencin öldürülerek tren yoluna atılması ise tertibin büyüklüğünü gösteren ayrı bir eylemdi.

Saldırı her yönüyle tipik bir Gladyo eylemidir. Amaç ise Ecevit Hükümeti'ni yıkmaktır... Olayın en ilginç yanı, benzer paketlerin, aynı tarihlerde Ankara'dan, bir kaç merkeze daha gönderilmesidir. 12 Eylül 1980 darbesine giden süreçte bu önemli saldırı bugüne kadar aydınlatılamadı. Benzer tertip Eylül ayında Sivas'ta, 23 Aralık 1978'de Kahramanmaraş'ta, 28 Mayıs 1980'de de Çorum'da tezgâhmandı ve günlerce süren olaylarda sadece Maraş'ta 111 vatandaşımız hayatını kaybederken, yüzlerce vatandaşımız ise yaralandı. Evler ve işyerleri tahrip edildi... Hedef Alevi ve CHP'li vatandaşların ve kurumların olması dikkat çekiciydi. Malatya, Maraş, Çorum ve Sivas tarihimize kara sayfa olarak yazıldı.

Malatya, Sivas Maraş ve Çorum hattı, Alevi ve Sünni vatandaşlarımızın birlikte yaşadığı bölge olması açısından dikkat çekici. Tezgâhlanan bu olaylar, Alevi vatandaşlarımızı hedef aldı ve ülkede kırılmayı artırdı. Alevi vatandaşlarımız bu bölgeleri terketti. CHP'nin seçim kazandığı bu bölgeler adım adım sağ partilerin kalesi haline geldi. En önemlisi iç kırılma artırılarak Türkiye'nin bölünmesi ve iç kargaşalıkla "istenmeyen hükümetlerin" zor duruma düşürülerek devrilmesiydi. Bu merkez de dünyanın birçok ülkesinde benzer eylemler yapan Gladyo örgütüydi. Bu örgütün merkezinde ABD'nin CIA'sı ve onun işbirlikçi karanlık yerli teşkilatı vardı. Bu olaylarda görev alanlar bu merkez tarafından korundu. İlginç olan da bu merkezin adımı olduğu açığa çıkan Muharrem Şemşek ve Abdullah Çatlı gibi ünlü isimlerin benzer olaylarda rol alması ve bunun ortaya çıkmasıydı.

 

Hamit Fendoğlu Kimdir?

 

1919 yılında Malatya’nın Bulgurlu Köyü'nde dünyaya gelen Hamit Fendoğlu lise mezunuydu. "Hamido" lakabıyla tanındı. 1950 sonrası Demokrat Parti'yi destekledi. XIII. Dönem (1965-69) Malatya Milletvekili olarak TBMM'ye girdi. Meclisteki günleri çok hareketli geçti. Sert tartışmalara ve kavgalara tutuştu. Bu kavgalar mensubu olduğu Adalet Partisi'ni zor duruma soktu. Bu nedenle AP'den ihraç edildi. Ferruh Bozbeyli'nin kurduğu Demokratik Parti'ye geçti. Sert ve kavgacı mizacıyla tanındı. 1973 Milletvekili Genel Seçimlerinde bu partiden aday oldu, ama seçilemedi. 15 Şubat 1975’de Malatya’da meydana gelen saldırıda yer aldı. Tutuklanarak Adana Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde yargılandı. Sonrasında bir süre Sivas’ın Gürün ilçesinde cezasını çektikten sonra serbest kaldı. 11 Aralık 1977 yerel seçimlerinde ise bağımsız olarak Malatya Belediye Başkanı seçildi. 54 yıl sonra CHP'nin elinde belediye başkanlığını almış oldu. Daha sonra Adalet Partisi’ne geçti.

 

Bombalı Paketle Katledildi

 

Bulgurlu Arşireti reisi de olan Başkan Fendoğlu'na saldırı şöyle gerçekleşti: Bir belediye görevlisi PTT'ye giderek, Ankara'dan gönderilen koliyi alır ve makamında Belediye Başkanı Hamit Fendoğlu'na verir. Saat: 19.00 sıralarında belediyeden ayrılarak evine gelir. Salonda paketi açar. Patlama sonucu Başkan Fendoğlu kimliğinin saptanması olanaksız biçimde parçalanarak hayatını kaybeder. Olay sırasında Fendoğlu'nun yanında bulunan gelini Hanife, 5 yaşındaki torunu Bozkurt ve 1 yaşındaki torunu Mehmet de hayatını kaybeder. Eşi Mukaddes Hanım ise mutfakta olduğu için hafif yaralarla kurtulur. Mukaddes Fendoğlu olayı "Hamit geldi. Elinde bir paket vardı. Çocuklar, 'Ne o dede?' diye etrafını aldılar. Hamit de 'Kasım amcanız size çikolata göndermiş' dedi" sözleriyle açıklar. (Milliyet, 20 Nisan 1978, s.9.)

 

Birçok Merkeze Bombalı Paket Gönderildi

 

Yapılan soruşturmada Fendoğlu'na gönderilen paketlerden aynı gün Emek PTT'sinden, Adana ve Adıyaman'a da benzer biçimde koliler gönderildiği saptanır. Geri getirilen bu koliler içinde yapılan aramada Adana'ya gönderilmiş olanda da bomba olduğu saptanır. Öbür koli ise incelemeye alınır.

İşiçleri Bakanı İrfan Özaydınlı yaptığı açıklamada şunlara değinir: "Bu bombaların Ankara'da MHP'li Komandoların hakim bulunduğu Nükleer Araştırma Merkezi'nde yapıldığına ilişkin belirtiler saptandı. Malatya olayının tertip olduğu kanısındayım. Malatya, Pazarcık gibi yöresel ve sosyolojik özellikleri bulunan yerlerin seçildiği ve bomba paketlerinin Ankara'dan gönderildiği, bunların tertip olduğu kanısını kuvvetlendirmektedir. Bu bölgelerin seçilerek, özellikle buralarda karışıklık çıkarılmaya çalışılıyor."

Pazarcık'ta PTT binasında patlayan bombanın eski CHP ilçe başkanına gönderildiğini, ancak paketin alınmadığını, PTT memurlarının merak ederek paketi açmaları sonunda bombanın patladığını belirten Bakan Özaydınlı, "Hamit Fendoğlu'na gönderilen bombanın da 7 Nisan günü postaya verildiğini, Fendoğlu'nun bu paketi 3 gün belediyede beklettiğini, işleri dolayısıyla açmadığını, evine götürüp orada açınca patladığını" söyler. Bakan, "Malatya Belediye Başkanına gönderilen pakette gönderici adresinin olduğu yerde Hamido'nun yakın bir arkadaşının adı yazılı bulunduğunu, bunun için kuşkulanmadan açtığını" da belirtir. Özaydınlı son olarak, "Bu bombaların Ankara'da MHP'li Komandoların hakim bulunduğu Nükleer Araştırma Merkezi'nde yapıldığına ilişkin belirtiler saptandığını" da vurgular. Bunun üzerine bu merkezde çalışan Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Muharrem Şemşek gözaltına alınır, sorgudan sonra serbest bırakılır. (Milliyet, 19 Nisan 1978, s.1, 8. Aydınlık, 19 Nisan 1978, s.1,7.)

 

İçişleri Bakanı Özaydınlı'nın Açıklaması

 

İçişleri Bakanı İrfan Özaydınlı 19 Nisan günü TBMM'de yaptığı açıklamada ise, bombalı paketlerin ve gizli örgütlerin saptandığını belirterek şunları söyler: "Zamanlama bakımından ADMMA'da giriş yolunda bir oto içerisinde patlayarak öğrencilerimizin yaralanmasına neden olan olay 12 Nisan, Pazarcık'taki olay 14 Nisan'da olmuştur. Malatya'daki olay ise 17 Nisan'da olmuştur, ancak 14 Nisan'da PTT'den alınmıştır paket. Bu tarihler dikkate alındığı zaman bütün Türkiye sathında bir yürüyüş nedeni ile gerginliğin artırıldığı günlere rastlamaktadır bu günler. Pazarcık'a gönderilen 7 Nisan'da Ankara Çankaya PTT'sinden, Malatya'ya gönderilen paketi de 6 Nisan'da Emek PTT'sinden ve yerlerine varış tarihleri de yol boyu hesaplandığı zaman bu tarihlere denk gelmektedir. Şimdi yer seçimi üzerinde de durmak isterim. Niçin Pazarcık seçilmiş, niçin Malatya seçilmiştir. Toplum yapısı dikkate alınarak seçilmiştir. Çünkü Pazarcık ve Malatya toplum yapısı bakımından senelerce kışkırtmalar neticesinde toplum birbirine kırgın, kızgın hale getirilmiştir. Maraş'ın küçük bir ilçesi olmasına rağmen Pazarcık tamamen ikiye bölünmüştür. Toplum her an patlamayla siyasal niteliğe bürünmektedir. Kişi seçimine gelince, Pazarcık'taki seçilen kişi eski CHP ilçe başkanı ve yörenin sevilen bir kişisidir. Malatya'da da gene sevilen bir kişidir. Bunlara yapılacak bir suikast hiç kimse aranmadan kimin tarafından yapıldığı araştırılmadan kargaşalığın çıkarılmasına sebep olacak niteliktedir. Nitekim bu amaca da ulaşılmıştır." (Milliyet, 20 Nisan 1978, s.8.)

 

Eşi Mukaddes Fendoğlu: Hâlâ faili bulunamadı

 

Hamit Fendoğlu'nu eşi Mukaddes Fendoğlu, 32 yıl sonra Anadolu Ajansı muhabirine şu açıklamalarda bulunur: "Geçmişle ilgili hiç bir şey konuşmak istemiyorum. 84 yaşındayım ve hâlâ aklıma geldiğinde olayı dün gibi yaşıyorum. Olayla ilgili konuşulduğunda eskiye gidiyorum. Onsuz 32 sene nasıl geçti bir Allah, bir de ben bilirim. Eşimle ilgili hiç unutamadığım bir sürü anım var. Eşim gitti, ev yakıldı, yıkıldı. 32 sene geçti, ama hâlâ faili bulunamadı.

"Devletin, katillerin bulunması için bazen çalıştığını bazen çalışmadığını düşünüyorum. Eşimin katilleri ne zaman yakalanırsa o zaman rahatlarım. Eşimin öldürülmesiyle ilgili aklıma başka bir şey gelmiyor. Her ölüm yıl dönümünde aynı acıyı yaşıyoruz. Benim yerimde bir başkası olsaydı, bu acıya dayanamazdı. O yiğit ve özü sözü doğru bir insandı. O çok sevilen bir insandı. Bu yüzden bana göre öldürülmesinin nedeni yok.

 

Oğlu Adnan Fendoğlu: 'Paket Arkadaşı Adına Gelmiş'

 

Olayda eşini ve iki çocuğunu kaybeden Hamit Fendoğlu’nun oğlu Adnan Fendoğlu (55) ise şunları kaydeder: "Bombanın patladığı gün ben askerdeydim. Bomba postayla Ankara’dan gelmiş. Kendisi burada olmadığı için 1-2 hafta postanede beklemiş. Ankara’dan geldikten sonra odacısı vesilesiyle bombayı getirip, meclis salonunda açmak istemiş, ancak o anda bıçak bulamamış. Paketi alarak eve getirmiş. Paket çok sevdiği arkadaşı eski Bursa Milletvekili Kasım Önadım adına gelmiş. Bu yüzden şüphe etmemiş. Biri iki, diğeri üç yaşındaki oğlumu kucağına alarak paketi açmış. Ben olayı duyunca hemen geldim. Gördüğüm manzara karşısında şok geçirdim. Bir hafta kendimde değildim. Olay sonrasında katillerin bulunması için çok mücadele ettik. Annem Kenan Evren’in yanına kadar çıktı. Evren, 'katiller bulunacak' dedi, ama hâlâ bekliyoruz. Babamın katilleri bulunursa, Türkiye’deki tüm faili meçhul cinayetlerin katilleri bulunur." (AA haberi; Radikal, 20 Nisan 2010.)

 

Abdullah Çatlı'nın Rolü

 

1997 yılında Susurluk Komisyonu'na MİT tarafından gönderilen bir belgede, 3 Kasım 1996 günü Susurluk kazasında hayatını kaybeden ülkücü militan Abdullah Çatlı'nın, Malatya olaylarında bir grup militanı yönettiği belirtildi. 16 Mart 1978 günü İstanbul Üniversitesi merkez binası önünde öğrencilerin üzerine atılan C-4 bombalı saldırıda da Çatlı'nın parmağı olduğu iddia edilmişti. Bu olayda 7 öğrenci hayatını kaybederken, 40 öğrenci de yaralanmıştı. Hamido'ya gönderilen bombanın da plastik C-4 olduğu ileri sürüldü. (Aydınlık, 14 Eylül 1997, s.15.)

 

Evren Anılarında Ne Diyor?

 

12 Eylül darbesinin başı Kenan Evren de, sonradan yayımladığı anılarında Hamido suikastini, "kamuoyunu etkileyen önemli olay" diye niteler. Evren, Milliyet Yayınları tarafından basılan anılarının birinci cildinin 195-196. sayfalarında şunları yazar:

"Ecevit iktidarı balayı günlerini yaşarken daha evvelce de işaret ettiğim gibi sol ve sağ örgütler, teşkilatlarını gittikçe genişletmekte ve terör eylemlerini de çoğaltmaktaydılar. Bütün kamuoyunu etkileyecek bir eylem hazırlığı içerisindeydiler. Günlük terör olayları onların istediği ölçüde etkili olmuyordu. Nisan ayının 17'nci günü istedikleri gerçekleşti. Daha evvelki dönemlerde AP'den milletvekili olup Meclis'te kabadayılığı ve kavgacılığı ile ün yapmış ve halen Malatya Belediye Başkanı olan meşhur Hamido, kendisine postane vasıtasıyla gönderilen bir hediye paketinin elinde açılmasıyla patlayan bombanın tesiri ile kendisi, gelini ve torunu paramparça olarak öldüğü haberi bir bomba gibi yurt çapında çalkalandı. Bu olay yüzünden Malatya'da büyük çapta gösteri, yağma ve dükkanları tahrip eylemleri oldu. Askeri birliklerin de müdahalesiyle güçlükle daha büyük olayların vukuu önlenebildi. Hamido'ya gönderilen bombalı paketler aynı anda Pazarcık ve Adıyaman'a da gönderilmişti. Fakat Pazarcık'ta kutuyu açmak isteyen bir posta memuru hayatını kaybetmiş, Adıyaman'daki ise bir tesadüf eseri patlamamıştı."

img_5401.jpgmilliyet-19-nisan-78.pngoda-bomba.jpgtarama0008.jpg

fendoglu-hamit-w.jpghamido-esi.pngtorunlar.jpg

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA