Jeotermal yataklarıyla ve inciriyle ünlü Aydın’ın Buharkent ilçesi hızla sanayi kenti oluyor. Aldığı mesafe herkese örnek nitelikte… 2014 yılında Belediye Başkanlığına seçilen 21 yıllık Çalışma Bakanlığı Müfettişi Mehmet Erol’un gayretiyle 14 yıl sonra canlanan Buharkent Organize Sanayi Bölgesi, şu an itibariyle 400 kişiye iş kapısı yarattı. 22 fabrikanın faaliyette bulunduğu bölgede, hedef tam doluluk ve 5 bin insana iş imkânı sağlamak!
30 yıl önce geldiğim Buharkent 5-6 bin nüfuslu bir beldeydi. Geçimi tamamen incir ve tarıma dayalıydı. Şimdi Belediye Başkanı Mehmet Erol’un gayretleriyle önüne büyük hedefler koymuş ve Organize Sanayi Bölgesini büyüterek Buharkent’i sanayi kendi yapmayı amaçlıyor.13 bin nüfuslu ilçenin önemli bir hedefi de ilçede çıkan jeotermal yataklarını şehrin ısıtılmasında kullanmak. Başkan Erol bunun için, “Önümüze çıkarılan engelleri de aşarak bunu Aydın’da ilk kez başaracağız. Bugüne kadar jeotermal yataklardan elektrik üretildi ancak şehrin kendi kaynaklarından yararlanarak ısınması sağlanamamıştı. Bunu da başaracağız.” diyor.
OSB 14 YIL SONRA CANLANDI
Buharkent Belediye Başkanı Mehmet Erol, Organize Sanayi Bölgesi (OSB)’nin faaliyete geçiş öyküsünü şöyle anlattı: “2000 yılında yer tespit yapılmış. 2001 yılında OSB tescil olmuş. 2004’te imar planı yapılmış ve bir kamu arazisi satın alınmış. Bunların dışında hiçbir ilerleme kaydedilmemiş. 2009 yılına kadar bir yönetimi varmış, sonra o da dağılmış ve 2014 yılında biz gelince tekrar canlandırdık.
Bizim en önemli seçim projemiz Buharkent Organize Sanayi Bölgesini faaliyete geçirmekti. Bu sözümüzü de zaman içinde tuttuk ve halkı da kazanarak bugünkü güzel seviyeye geldik. Bu iş çok zordu. Özel mülkiyeti de kamulaştırmak gerekiyordu. 198 kişiyi karşımıza aldık ama onlar da zaman içinde yapılan işin güzelliğini görünce ‘iyi ki vermişiz’ diyorlar. Şimdi onların da çocukları burada çalışıyor.
Şu an 4 büyük fabrika üretim yapıyor. 5 fabrikanın da inşaatı devam ediyor. Toplam 22 fabrika bölgemizde iş yapacak. İlgi büyük. Alt yapı ve üst yapı tamamlandı. Arıtma tesislerimiz de yapılıyor. Zamanla bu sayı daha da artacak. Bunları da karşılarız. Yeter ki gelsinler. Gelenleri sıkı denetliyoruz. Havayı ve çevreyi kirletmeyecekler. 160 bin metre kare alanda Türkiye’nin en çok ihracat yapan firması iş yapıyor. Ayrıca diğer fabrikalar da alanlarında büyük firmalar. Bölgemize uygun fabrikalar geliyor. Gıda, süt, tekstil sektörü geliyor. Yatırımlar sadece Buharkent için önemli değil, bölgemiz için önemli ve istihdam yaratacak türde. Bir de bunların yan sektörlerini düşünürsek, bugüne kadar yaptığımız işlerin en önemlisinin bu olduğunu söyleyebilirim.”
ÜRETİME İNANMIŞ İNSAN
Başkan Erol, yapılanlarla Buharkent’te yatırım iklimi oluştuğunu belirterek “Bu kapasiteyi karşılamak için büyüme imkanlarını da yaratırsak daha fazla firma gelecek. Buharkent iki dağ arasında en yakın noktada. Etrafımızda zeytin ağaçları var. Endemik yapımızı da dikkate alarak büyüyeceğiz. Şu an itibariyle çok sayıda kurumsal firma bize başvurdu. Bunlara cevap vermeye çalışıyoruz. İlçemiz Denizli, Aydın ve İzmir arasında. Her türlü ulaşım imkanına sahip.” diyor.
Üretime inandığını belirten Erol, bu konuda şunları söylüyor: “Şu an itibariyle OSB dolu. İmkân doğarsa bunu büyütürüz. Bu kadar daha yerimiz olsa inanın bir ay içinde dolardı. Çünkü yoğun talep var. Yatırım iklimi var. Yatırımcının önünü açmak lazım, yatırımcıya uygun şartları oluşturmak gerekiyor.
Yatırımcı yatırım yapacak. Ülkenin de çıkışı üretimden geçiyor. Üretirsek ancak refah seviyemizi artırabiliriz. Kalkınabiliriz, büyüyebiliriz, güçlü bir ülke oluruz. Üretmezsek olamayız.
Yerel yönetimlerin de burada rol alabileceğinin en iyi örneğidir Buharkent. Yerel yönetimlerin de üretim yapabileceğinin… Yerel yönetimlerin elinde bu manada çok yetkileri var, yapabilirler.”
‘JEOTERMALDEN ISINMADA YARARLANACAĞIZ’
Başkan Erol, Türkiye’nin jeotermal yatakları yönünden en zengin ili olan Aydın’da ismini aldığı bu kaynaktan yararlanma konusunda ise ‘fakir’ olduklarını belirterek şunları söylüyor:
“Şu an sadece elektrikte kullanıyoruz. Milli ve yerli enerji olarak görüyoruz. Tarım, turizm, kent ısınması ve seracılık gibi her alanda entegre olarak kullanılmalı. Dışa bağımlılığın önüne geçmek açısından önemli. Dışardan alacağımıza yerli enerji kaynaklarımızı kullanmalıyız.
Evlerin, konutların ısınması konusunda 2017 yılından buyana çalışma yürütüyoruz. Büyükşehir uygulamaya geçmemize engel oldu. Büyükşehir Yasasındaki bir maddeden yola çıkarak bu işe giremeyeceğimizi söylüyorlar. Bu konuda yasal değişiklik yapılmasını bekliyoruz. İlçe belediyeleri tarafından da yapılmalı. Ankara’da bu anlamda kulis çalışması yaptık. Yakında yasa değişikliğinin yapılacağına inanıyoruz. Bu engel kalkarsa Türkiye’de ilk kez jeotermalden kent ısınmasında kullanacağız ve halkımıza çok düşük maliyetle sunacağız. Ayrıca bu enerjinin çevre kirliliği yok. Sıfır emisyon…
240 dekar alanın sera bölgesi olması için de imar planını yaptık. Arazi satın almaları başladı. Yakında faaliyete geçireceğiz. Bu anlamda da Aydın’a örnek bir alan oluşturmuş olacağız. Buharkent’te termal otel de yaparak turizme açacağız. 500 kişilik otel yatırımı olacak. Şehrimizin ve ülkemizin kalkınma yolunun üretimden geçtiğini biliyoruz. Bu bilinçle hareket ediyoruz.”
