Cinsel kimlik gelişimi; çocuğun kendi bedenini keşfetmesi ve kabullenmesi, kendi cinsiyetinin farkına varması, başkalarının cinsiyetini ayırt edebilmesi, sahip olduğu cinsiyetin özelliklerine göre hareket etmesi gibi olguların bütününe denir. Sağlıklı cinsel kimlik gelişiminde; erkek çocuğun kendini erkek, kız çocuğunda kendini kız olarak algılaması, kabullenmesi ve buna uygun davranış biçimleri sergilemesi beklenir.

                0-2 yaş döneminde bebeğin temel gereksinimi sevgi ve güven; tanıma ve haz alma organı ise ağızdır. Bebekler bu dönemde eline aldığı her nesneyi ağzına alarak tanımaya çalışırlar. Meme, emzik ve biberon emmekten keyif alırlar. Çocuklarda cinsel kimliği anlama 2 yaş döneminde başlar. Çocuklar bu dönemde kendilerinin kız ya da erkek olduğunu söyleyebilirler. Ancak zaman zaman karıştırabilir, karşı cinsin davranışlarını sergileyebilirler (erkek çocuğunun oyunda ruj sürmesi gibi). 2-3 yaş döneminde henüz cinsel kimlik süreklilik kazanmadığı için bu durum normaldir. Ancak 4 yaş itibariyle, çocukların cinsel kimlik sürekliliğini kazanmış olmaları beklenir. 2 yaşına dek cinsiyet farkını biyolojik olarak bilmeyen çocuk, tuvalet eğitimi ve banyo sırasında cinsel organını fark edip dokunmaya başlar. Bu nedenle tuvalet eğitimi ve banyo zamanı çocuğun cinsel organını isimlendirmek ve basitçe tanıtmak için iyi bir fırsattır. Çocuk cinsel organına dokunduğu zaman, ayıp günah elleme vb. şekilde bir yaklaşım cinsel kimlik gelişimini olumsuz etkiler. 3-4 yaş civarında çocuklar arasında bedene dokunulan oyunlar oynanabilir (doktorculuk, evcilik, birbirlerine özel bölgelerini gösterme veya dokunma gibi). Çünkü çocuk kendi bedenini tanımaya çalışırken başkasını da merak etmektedir. Bu oyunlar kötü niyetli olmamakla birlikte çocuğu azarlamadan, utandırmadan davranışı artırmamak adına uyarmak, bu bölgeyi korumak ve örtmek konusunda en somut şekilde bilgilendirmek önemlidir. Yine 3-4 yaşlarından itibaren kız ve erkeklerle ilgili sorular da başlar. Çocuğun sorularına hazırlıklı olmak ve yaşına uygun somutlukta yanıtlamak gerekir.

                Cinsiyet rollerinin kazanılmasında anne babalar önemli rol oynar. Kız çocuklarının annelerini erkek çocuklarının babalarını gözlemlemesi çok önemlidir. Çünkü çocuklar model alarak öğrenirler.  Eğer anne baba doğru model olamaz ve çocuk kendi cinsini gözlemleme fırsatı bulamazsa, cinsel kimlik gelişiminde problemler görülebilir. 3-6 yaş arası dönemde çocuklar kendi cinsinden olan ebeveynle özdeşim kurarlar. Yani kız çocukları anneyi erkekler ise babayı taklit etmeye başlar. Bu dönemde kızların babalarına erkeklerin annelerine yakın olma isteği daha fazladır. Kızlar babalarını annelerinden, erkekler ise annelerini babalarından kıskanabilirler. Bu dönemde ebeveynler dikkatli olmalı; çocuğun yanında giyinip soyunmamalı, birlikte banyo yapmamalı ve mümkün olduğunca birlikte uyumaktan kaçınmalıdır. Yine aşkım, hayatım gibi eşlere kullanılan kelimeler çocuğa kullanılmamalı; çocuklar dudaktan öpülmemelidir. Bu yaklaşımlar çocukta rol karmaşasına neden olabilir. Bu dönemde hem kızlar hem de erkekler her türlü oyuncakla oynayabilirler. Kızların arabalarla erkeklerin ise evcilik oynaması normaldir. Dikkat edilmesi gereken şey, karşı cinsin oyunlarını ısrarla oynama ve bu tercihte süreklilik görülme durumudur.

                6-13 yaş arası dönemde çocukların cinsellikle ilgili konulara merakı durulurken; okul hayatı ve arkadaşlık ilişkileri zamanlarının ve enerjilerinin çoğunu alır. 13 yaş sonrasında ise ergenlik dönemiyle birlikte hem hormonal hem fiziksel değişiklikler meydana gelirken, cinsel dürtüler tekrar uyanır ve bu dönemde romantik ilişkiler görülmeye başlar. Özetle, cinsel kimlik kazanımı bir süreçtir ve bu süreç doğumdan başlar genç yetişkinliğe kadar devam eder. Ebeveynler olarak bu dönemlerin özelliklerini bilerek yaklaşırsak çocuklarımızın sağlıklı cinsel kimlik geliştirmelerine yardımcı olabiliriz.

Sağlıkla kalın