Bir süredir ilçemizin mahallelerini dolaşıyoruz. Aynı kentte beraberce yaşadığımız insanlarımız neler yapıyor, nasıl yaşıyor, nelerden memnun, hangi sorunları var?
Farklı mahallelerin farklı beklentileri ve sorunları olduğunu net biçimde gördük. Gördüğümüz en önemli şey korku imparatorluğunun halk üzerindeki etkisiydi. Bildiğini söylememek ya da söyleyememek, bana ne anlayışına sahip olmak, başvurulara sonuç alamama durumu, kurumların duyarsızlığı, muhatap bulamama sorunu, vurdum duymazlık, aymazlık, bezginlik vs. artık ne derseniz deyin.
Vatandaşın asıl derdi su elektrik falan değil. Cahiliye döneminde değiliz diyorlar. Tüm kurum ve kuruluşlardan insana saygı ve insanca yaşama standardında hizmet istiyorlar. Bir kuruma gittiklerinde, insanca muamele görüp kendilerinin muhatap kabul edilmelerini istiyorlar. Bir iş ya da hizmet istediklerinde bin dereden su getirilmeyip önceliğin ‘’insan’’ olduğu fikrinin yerleşmesini istiyorlar. Dilekçelerine iyi ya da kötü cevap istiyorlar. Bence haklılar, sizce.
Mesela fatih mahallesi sakinleri müftülükten cami istiyor.
Aydem’den yolların aydınlatılmasına önem vermesini hemen hemen herkes istiyor. Özellikle park alanlarında aydınlatma sıkıntısının oldukça yoğun olduğu anlaşılıyor. Ayrıca Adnan Menderes ve Ata mahalleleri başta olmak üzere bazı bölgelerde elektrik kablolarının tam olarak yer altına alınmadığı söyleniyor. Elektrik dağıtım kutularının yayaları rahatsız etmeyecek şekilde konulmasını istiyorlar.
Milli Eğitim Müdürlüğünden okul talebi söz konusu. 4+4+4 ile okulların ayrılmasının yeni okul ihtiyacını doğurduğunu ve mevcut okullarındonanımlarının iyileştirilmesin
İl sağlık Müdürlüğünden sağlık ocağı talepleri söz konusu. Ayrıca diyabet, tansiyon vb. yaygın kronik hastalıklar için seminerler düzenlenmesini, birinci kademe okullara sağlık personeli görevlendirilmes
Emniyet Müdürlüğünden ise, sahipsiz araçların ortadan kaldırılmasını, hırsızlığa karşı mobese sisteminin genişletilip devriye sayısınınartırılmasını istiyorlar. Ayrıca yaya geçitlerine ve kaldırımlara araç parkının önlenmesini, cadde ve sokaklarda aşırı hız yapılmasının önlenmesini ve otobanda silah atışlarının önüne geçilmesini istiyorlar.
İl Trafik Komisyonundan ise; tırların şehir içine girişinin ve gelişi güzel park etmelerinin önlenmesini, kavşak düzenlemelerinin gelişen mahallelerde gözden geçirilmesini, yollarda aşırı hızın önlenmesi konusunda çalışmalar yapılmasını, dolmuş güzergahlarının düzenlenmesini, ihtiyaca göre yeni güzergahların tespit edilmesini, ihtiyaç olan yerlere alt ve üst geçit yapılmasını, çevre yolu sorununun çözülmesini ve üniversiteye ulaşım için yeni yollar yapılması ile yeni dolmuş hatları konulmasını istiyorlar.
Doğal olarak en çok istek yerel yönetimlerden oluyor. Fatih mahallesinin kronikleşen Pazar yeri sorunu gibi her mahallenin çözülemeyen sorunları olduğu görülüyor. Aslında iyi gözlemci olan birisi bu sorunları çıplak gözle kolaylıkla görebilir. En çok dillendirilen sorunlar arasındakaldırımların ve yolların bozukluğu yer alıyor. Pazar yerlerinin düzensizliği ve pis olması önemli sorunlardan. Çevre temizliği ve çöp sorunu her mahallede görülüyor. İlaçlama başka bir ortak sorun. Parkların bakımı, parklarda oturacak bankların azlığı, çocuk oyun alanlarını yetersizliği, semt spor sahalarının yetersizliği, mevcut ağaçların yanlış budanması, yanlış ağaç seçimi, otopark sorunu, kişi başına düşen yeşil alanların yetersizliği diye liste uzayıp gidiyor.
Yaya geçitlerinin yetersiz ve düzensizliği, başıboş hayvanların çokluğu, şehir içinde koyun türü hayvan beslenmesi, hız kesicilerin yetersizliği, sosyal tesis yetersizliği, mesire alanı yokluğu, Arnavut kaldırımı tipi yollarda yürümenin zorluğu, çay bahçesi, market,düğün salonu isteği, parklara havuz yapılması, taşkın önlenmesine yönelik çalışma yapılması, kapalı dolmuş durakları, imar düzenlemesi, sanayi sitelerinin şehir dışına çıkarılması, daha fazla ekmek satış noktasının yapılması diğer istenenler arasında.
Özürlülere yönelik çalışmaların daha fazla olmasını da özellikle istiyorlar. Daha onlarca farklı istekler var. Bunlar yerel yönetimlerin ihtiyaç belirleme anketleri ya da mahalle muhtarları ile yapacağı görüşmelerle kısa sürede tespit edebileceği sorunlar. Halk insana yakışır bir ortamda yaşamak istiyor. Yapılması gereken insana gereken değeri vermek, sorun çözememe hastalığından kurtulmak, insanları dinlemek. Birde ilgili daire başkanları, müdürler, birim amirler masa başında oturmak yerine halkın arasına katılır, halkla iç içe olursa sorunlar çok kolay çözümlenebilir. Son söz; önce insan.
Devamı gelecek.