Merhaba.

“Aydın Türkiye'nin İlk Beş Vilayeti Arasında Yer Alır mı? Kısa bir cümleye çok şey sığdırılmış, güzel, anlamlı ve çok yönlü bir soru aslında? Cevabı “neden olmasın”. Büyük bir olasılıkla Aydın Türkiye'nin İlk Beş Vilayeti Arasında Yer Alır, inancım bu yöndedir ve tamdır.

Aydın İli son yetmiş yılda ülkemizde ürettiği Gayri Safi Hasıla yönüyle sahip olduğu insan kaynakları, toprak ve su kaynakları yani tarım, turizm, gıda sanayi, madencilik, enerji potansiyeline rağmen hak ettiği değeri korumanın dışına 8.sıradan 46. sıraya gerilemiştir.

Milli Gelir’den aldığı pay yönüyle 1950’li yılarda ilk sekiz il içinde olan Aydın  sahip olduğu toprak, su ve insan kaynakları potansiyele rağmen son yıllarda hak ettiği noktaya gelememiş özellikle, son on yılda daha da  fakirleşmiş ve Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’dan kişi başına düşen milli gelir yönüyle 2020 yılında 5.991 $ ile 45. sıraya  gerilemiştir. Sürekli düşen gelir eğilimi gerek il, gerekse ülke ölçeğinde yaşanmaktadır(DİE, TÜİK ilgili yıllar).

Özellikle son yıllarda gerek dünyada gerek ülkemizde gerekse ilimiz Aydında toplumların yüzde bir-ikisinin çok zenginleştiği, yüzde 98’nin fakirleştiği bir dönem olmuştur.

“Dünyanın en zengin yüzde 1'lik kesimi küresel servetin %82'sine sahip. Küresel ekonomik sistemin başarısızlığına işaret ediyor. Vergiden kaçınma, şirketlerin siyaset üzerinde artan etkisi, işçi haklarının uğradığı erozyon ve (çiftçiye, esnafa, sanayiciye, memura uygulanan) kemer sıkma politikaları gelir adaletsizliğindeki uçurumun derinleşmesinde başlıca nedenler. 2017 yılının başında bir kaynağın (OXFAM) raporuna göre Dünya nüfusunun yarısının serveti 42 kişinin elindedir.

Katılımcılık ilkesi önünde tutularak, Aydın İlinin her kesimi dâhil edilmeye çalışılacağı,  kamu, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ile yerelde halkın gözlemleri, ihtiyaçları ve düşünceleri de göz önüne alınarak toplumun ortak aklıyla AYDIN İLİNİ REFAH TOPLUMUNA DÖNÜŞTÜRME PROJESİ adı altında 11 proje tasarladık ve Projeler kapsamında şunları söyleyebiliriz.

-E-ticaret dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hızla büyümeye devam ediyor.  “Dijitalleşen Dünyada Ekonominin İtici Gücü e-Ticaret” olmuştur. Aydın taşıdığı muazzam potansiyeli neden e-ticarette değerlendirmesin? Neden e-ticaretin inanılmaz fırsatlarını gözümüzün önünden kayıp gitsin, neden insanlarımız zengin potansiyelin gittikçe fakirleşen bekçileri olsun?

Hele ki Ülkemiz tarımsal üretimindeki Aydının payı % 3,5 civarında, toplam ekilebilir alan olarak 3.535.090 dekarla ülkenin % 1.53 payı ile İzmir İlinden önce gelmekte, Ülke incir üretiminin 185.4 ton üretimle %60.65’i, kestanede 24.3 ton üretimle %38’i, zeytinde 455.38 ton üretimle %21’i ile birinci sırada iken.

-Neden her alanda Ulasal ve uluslararası ölçekte “ örneğin Anne Sepeti adıyla, marka il” haline gelmesin? Neden Tarih, Kültür Mirası ve Turizm Varlıklarının değerinde tanıtımı ve hali hazırda elde edilen gelirin en az on misli gelir elde etmesi mümkün olmasın?

-Neden gelir getirici katma değer yaracak hemen her sektörde atıl ve uygun yatırım alanları değerlendirmesin?

Aydın’da çok tartışmalı ve kamuoyunun tepkisini çeken jeotermal enerji kullanımına değinmek istiyorum: Bir farkla jeotermal enerjinin ilkel bir şekilde kullanılıp kamuoyunun tepkisini çeken ve biraz maliyet gerektiren atıklarının doğaya salınması şeklinde değil, “temiz suyun yer altında ısıtılıp temiz suyun kullanımı (eşanjör)” farkıyla.

Avustralya’da elin oğlu yerin 5000 m derinliklerine inip temiz suyu sıcak kayalarda ısıtıp yeryüzüne çıkarıyor da,  yer altı adeta kaynayan enerji olan Aydında 1000 ile 1500 m arasında neden ısıtılmasın! Aydın İli jeotermal enerji varlığı bakımından Avrupa da birinci, Dünyada ise yedinci sıradadır. Ülkemizdeki jeotermal potansiyelin % 80’i İlimizde bulunmaktadır. Sahip olduğu jeotermal potansiyel ile elektrik üretimi, seracılık ve termal turizm sektörlerinde cazip yatırım olanaklarına sahiptir. Gelecekte enerji üssü olması beklenilen ve hali hazırda çok sayıda elektrik santraline sahip Aydın, büyük bir rüzgâr enerjisi potansiyeline de sahip bulunmaktadır. Ancak jeotermal elektrik santrallerinin tarımsal üretimi, çevreyi, doğayı ve havayı saldıkları sülfürlü, borlu, karbonlu ve diğer gazlarla kirlettikleri görülmekte ve Aydın Kamuoyunda büyük tepkiye ve bir infiale yol açmaktadır.

Dünyada temiz sıcak suyun yer altına enjekte edilmek suretiyle 5000 metreye kadar dahi inip, o noktadaki ısı enerjisinden faydalanarak 200-300 santigrad derecede ısıtılıp tekrar yeryüzüne çıkaran çok sayıda örnekler mevcuttur. Bu husus göz önünde bulundurularak Yerel ve Merkezi idarenin özellikle büyük bir tarımsal potansiyeli ve üretimi bulunan Aydın ve diğer iller için tarımsal üretimi, çevreyi, doğayı ve havayı saldıkları sülfürlü, borlu, karbonlu ve diğer gazlar ile Menderese salınan akışkanlarla kirleten Jeotermal Elektrik Santrali İşletmelerine yapılacak kanuni düzenlemelerle yaptırım getirmelidir. Aksi durumda yani mevcut statükonun korunması durumunda Aydın halkı ve tarımı durumdan artan derecede olumsuz etkilenecektir. Kanaatimizce temiz suyu yer altında ısıttığımız ya da çevreye zararlı olmayan jeotermal akışkanda eşanjör usulüyle elde ettiğimiz temiz sıcak su varsayımından hareketle yukarıda belirtilen projelerin yapılabilir (fizibıl) olduğunu değerlendirmekteyiz.

-Temiz Isı Ve Elektrik Enerjisi İçin Belediyelere Finansmanında Uluslararası Hibe, Ucuz Ve Uzun Vadeli Fonlar Temin edilip hayata pekâlâ geçirmek mümkündür. Sıraladığımız bu projeler hayat bulduğunda Aydın halkı bu zenginlikten doğacak değerleri paylaştığında sağlanacak fayda ve dışsal faydalar ile hayal bile edilemeyecek refah ve zenginliğe kavuşacaktır. Örneğin Aydın İli genelinde 608.709 aboneye Aylık Ortalama 200 TL Gibi, Kömür Ve Doğalgazın kötümser öngörüyle ¼ Fiyatından da daha  ucuz kışın ısınma, yazın soğutma (klima) amacıyla verilecek hizmetin 1.119.084 kişide yaratacağı etkiyi lütfen hayal ediniz….(Abone sayısı, ASKİ 2020-2024 Stratejik Planı)

Örneğin bir voltunu 0.2 sente üretip günümüzde yaklaşık 16 sente satılan elektriği, ayda ısıtıp soğutacağınız Aydın ilindeki tüm konut abonelerini, Kuşadası ve Didim’de temiz sıcak su vererek kış turizmin de açık olmasını sağlayacağınız turizm tesislerinden elde edilecek gelirler varsayıldığında Aydın için hayal ötesi bir gelir ve refah söz konusu olacaktır.

Gerçekten de Aydın Türkiye’nin ilk beş ili arasına girmenin en önemli adımlarından birini gerçekleştirmiş olacaktır.

Geçmişte başarılamadı. Engellendi bir şekilde! Üstelik tarafımızdan kaleme alınmış 12 Mayıs 2003 tarih ve 2106 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış Aydın Valiliğinin “Aydın İlinde Bulunan Jeotermal Kaynakların Araştırılması, Kuyu Açılması ve İşletilmesi ile Ruhsatlandırılmasına İlişkin Esas ve Usullerin Uygulanmasına Dair Karar”a göre; Aydın ili Mülki sınırları içerisinde yer alan bugüne kadar keşfedilmiş   (bulunmuş) veya keşfedilmemiş (bulunacak) jeotermal kaynakların araştırılması, kuyu açılması, ekonomik olarak kullanılması, işletilmesi ve ruhsatlandırılması ile benzeri iş ve işlemler 927 sayılı “Sıcak ve Soğuk Maden Sularının İstismarı ile Kaplıcalar Tesisatı Hakkında Kanun” hükümleri gereğince “Aydın İl Özel İdaresi tarafından yürütülmesi ve tüm Jeotermal Sahalarda Aydın İl Özel İdaresine mülkiyet ve tasarruf etme hakkı ihdas edilmişken” ayrıca; 10.05.2005 gün ve 5346 sayılı YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARININ ELEKTRİK ENERJİSİ ÜRETİMİ AMAÇLI KULLANIMINA İLİŞKİN KANUN’a göre; Yeterli jeotermal kaynakların bulunduğu bölgelerdeki valilik ve belediyelerin sınırları içinde kalan yerleşim birimlerinin ısı enerjisi ihtiyaçlarını öncelikle jeotermal ve güneş termal kaynaklarından karşılamaları esastır” denilmesine rağmen Aydın İl Özel İdaresi ve ilgili Belediyeler bunu gerçekleştirememiş olmaları düşüncürüdür. NEDEN?

İnancım ve kanaatim odur ki hala geç kalınmamıştır. Başarılabilir, Aydın Halkı başarabilir, Yenilenebilir Enerji  Kaynakları Kanununda yapılacak tek satırlık bir kanuni düzenlemeyle, Aydın Halkının bu kaynaklardan faydalanması sağlanabilir.

-Neden Aydın’ı çevre ve insan sağlığına zarar vermeyecek hâlihazırda Dünyada kullanılan teknik yöntemlerle jeotermal zenginlikten elde edilecek muazzam gelirle Türkiye’nin ilk beş Vilayeti arasına yükseltmeyelim?

-Neden halkımıza makro ölçekte nihai hedefte, kimseden tek kuruş dilenmeden, bilgiyle, hünerle, zekâyla, bilinçli emekle kaynak yaratarak yurt içi ve yurt dışı fon ve krediler gibi faizli değil, geri dönüşümlü, kaynak yaratmayı amaçlamayalım? 

-Neden Yoksul’a yardım etmekte yarışmayı hüner gören iflas etmiş yerel ve genel politikalar değil, yoksulluğu Aydın ve belki de ülke gündeminden yok etmeyi amaçlamayalım?

-Neden projelerden elde edilecek kaynaklarla oluşturulacak İmece Fonu tarafından;  neden;

-Gençlere Spor, Müzik Ve Güzel Sanatlar,

-Yetenekli Gençler Scout Ofisi,

-Yaşlılara Ölüm Evleri Değil Termal Havuzlu Kaliteli Yaşam,

-Her Mahalleye Dayanışma, Kültür, Sanat Ve Etkinlik,

-Şiddete Maruz Kalmış Kadınların Rehabilitasyon Ve Yaşam,

-Her mahallede Sosyal Yardım Merkezleri neden kurmayalım?

-İhtiyaç sahibi Gençlere, Yoksul Çocuklara,  Yaz Aylarında neden tatil yaptırmayalım?

-Büyük Menderes Havzası içinde 584 kilometre uzunluğundaki Aydın’ın can damarlarından Büyük Menderes Nehri endüstriyel atık, birçok arıtma tesisinin doğru çalışmaması, tarımda kullanılan bazı zirai ilaçların yarattığı kirlilik, katı atıkların Menderes Nehri’ne atılması ve benzeri nedenlerle oluşan kirliliği neden havza bazında önlemeyelim.

-Her sene onlarca kişinin ölümüne neden olan; Aydın metropolünü şehir içinden kateden demir yolunun Şehrin Altından ya da Şehir Dışından Geçirilmesi Projesi’nin gerçekleştirilmesinin büyük önem taşımaktadır.

-Trafik yoğunluğunun had safhaya ulaştığı merkez ve yakın mahallelerde neden Aydına metro düşünülmesin?

Neden Aydın Halkı, Aydın ilinin potansiyelini etkin ve verimli kullanarak yukarıda belirlenen amacı gerçekleştirme yolunda İl yerel ekonomilerini, ülke ekonomisini, ülke ekonomilerini ve Dünya Ekonomisini bilen donanımlı, birikimli demokrat yöneticileri seçmesin?

Şimdi soruyorum size; büyük bir organizasyon ve koordinasyonla modern tarım tekniklerini kullanarak, dijital ekonomi araçlarını da kullanarak tarımsal, hayvansal tarımsal ürünlerini, tarım dışı sanayi, turizm ürünleri elektronik-dijital ortamda pazarlayan; Jeotermal kaynaklarının da sağlayacağı ısıtma, soğutma, sera, elektrik, termal su ile kışın otellerin çalıştırılması suretiyle turizm sektöründen de sağlanacak muazzam gelirle “AYDIN TÜRKİYE'NİN İLK BEŞ VİLAYETİ ARASINDA YER ALIR MI? ALMAZ MI? “Alır” dediğinizi duyar gibiyim. Küçücük Hollanda örneğini düşünün, üstelik orada güneş yok ya da çok az, üstelik jeotermal kaynaklara yönünden de Aydın çok üstün bir konumda olup Aydın ile  kıyaslanamaz bile!

Soruyorum size geçmişte ürettiğimiz, günümüz koşullarına revize ettiğimiz ve fikir sahibi olduğumuz “Aydın İlinin, Türkiye’nin İlk Beş İli Arasında Yer Almasını Sağlama Yolunda Çağdaş, Katılımcı, Örgütlü, Yaşam Standardı Yüksek, Yer Altı Ve Yer Üstü Zenginlikleri İle Yüksek Katma Değerli Tarım Ve Tarıma Dayalı Sanayisini Sürdürülebilir Biçimde Geliştirmiş, Rekabet Gücü Olan, Dijital Pazarlarda Söz Sahibi, Doğal Ve Kültür Mirasını Turizm Ve Eğitim İle Dünyaya Sunan, Dağlarından Yağ, Ovalarından Bal Akan Aydın hedefini gerçekleştirmek hatta Türkiye’de refah ve yaratacağı gelir yönüyle ilk beş il arasına yükseltmek, yüceltmek mümkün değil mi? “Gayet de mümkün” dediğinizi duyuyorum.

 “Aydın Türkiye'nin İlk Beş Vilayeti Arasında Yer Alır mı? Projemizi detaylı bir şekilde ilgi duyacak kurumlara talep gelmesi ve yer tahsis etmeleri durumunda bedelsiz olarak sunum yapmaya ve paylaşmaya hazırız. Mevlana’nın dediği gibi “bilgi yüktür, paylaşmayınca”.

”Dün dünde kaldı cancığımız, artık yeni şeyler söylemek lazım” değil mi AYDIN?

Saygı ile…