Değerli okuyucularım, biz gazeteciler yaptığımız haberler ve yazdığımız yazılar ile tarihe not düşeriz.

Yaptığımız röportajlarda, görüşmenin ses kayıtlarını alırız bunun için sonuçta yapılan röportajda eğer herhangi bir kişi muhatap alınırsa o kişiye de röportajlarımız ya da haberlerimizde söz hakkı tanırız.

Bu hafta, Aydın AK Parti Milletvekili ve TBMM KİT Komisyonu Başkanı Sayın Mustafa Savaş ile röportaj yaptım.

Çok önemli bilgiler verdi, buyurun.

Mustafa Bey, zamanınızın büyük kısmını Aydın’da geçiriyorsunuz. Aydın’da eviniz var, ofisiniz var. Devamlı seçmeninizle bir aradasınız. Aydın’da diğer CHP’li ve İYİ Partili Milletvekillerin burada evleri yok. Aydın’ın son halini anlatır mısınız? Nedir gözleminiz?

Ahmet ağabey, TBMM Genel Kurul çalışmalarının dışında vaktimin çoğunu memleketimde geçiriyorum. Milletvekili seçildiğim günden beri ikamet ettiğim bir evim var. Son bir yıldır ise ofis açtık. Adresim belli, hemşehrilerimizle bir araya geliyorum. Tarafımıza ulaşan talep ve ihtiyaçları gerekli yerlere iletiyoruz.

Aydın’da Cumhur İttifakı olarak belediyelerimiz çok iyi çalışıyor. AK belediyeciliğin güzel örneklerine şahit oluyoruz. Aydın ekonomisinde canlılık var. Çiftçilerimiz için özellikle ortaya çıkan fiyatlardan mutlu. İnşallah asgari ücret ile çalışanımızı da mutlu edeceğiz.

Özellikle pandemiden sonra, ülkemiz önemli bir üretim üssü olma yönünde müthiş avantaja sahip. İhracatımız her geçen gün artıyor. Gelecek yıllarda turizmde de önemli gelirler elde edeceğimizi umuyoruz. Öte yandan imalat sektöründe, gıdada Türkiye, emin adımlar ile yürüyor. Ülkemizin kazanımlarının üzerine yeni kazanımlar ekliyoruz.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, yatırımlarımızı arttırmaya devam ediyoruz. Böylece üretim artacak, istihdam artacak, ihracat artacak. Ülkemizin refahı artacak.

Aydın ilinin milletvekilleri olarak geçmişte verdiğimiz sözleri birer birer yerine getiriyoruz. Bunun da mutluluğunu yaşıyoruz.

Mustafa Bey, siz bir ekonomistsiniz. Tayyip Bey ise ısrarla ben faizi düşüreceğim diyor, halk anlamakta zorlanıyor, bunun gerekçesi nedir?

Gelişmiş ülkelere baktığımızda düşük faizin olduğu yerlerde kaynakların daha etkin bir şekilde kullanıldığını görüyoruz. Yatırım ortamının daha elverişli olduğunu görüyoruz. Üretim ve istihdamın daha yüksek olduğunu görüyoruz. İhracat imkanlarının daha fazla olduğunu görüyoruz.

Ülkemizde, yıllardır yüksek faiz düşük kur, ithalatı daha cazip hale getiriyordu. Bu durum, içerideki yatırımcılarımızın, üreticilerimizin dış dünya ile rekabetini zorlaştırıyordu.

Yatırım ortamını iyileştirebilmemiz için faizlerin düşürülmesi gerekiyordu.

Bizim daha fazla yatırım yaparak büyümemiz, gençlerimize istihdam imkânı oluşturmamız gerekiyor. Faizlerin düşürülmesi yatırımı arttıracak, böylece üretim, istihdam ve ihracat artacaktır.

Türkiye’nin dışarıdan temin ettiği ham maddelerde de kur yüksekliğinde artıyor buna ne diyorsunuz?

Bakınız, bu sorunun cevabı da diğer cevap da yer alıyor aslında. Biz ithalata dayalı bir üretim yapmak istemiyoruz. Biz dışarıdan ithal ettiğimiz; ihracat kalemleri içerisinde yer alan ürünleri de kendimiz üretmek istiyoruz.

Şu an ihracatın ithalatı karşılama oranı yaklaşık olarak yüzde 90. Bu oranlar, önümüzdeki dönemde artarak devam ederek çok daha iyi bir noktaya gelecektir. Sayın Cumhurbaşkanımız açıkladığı destek paketleriyle, ekonomi yönetimimiz tarafından içerideki üretimi destekleme yönünde çalışmalar artacaktır.

Daha çok katma değer yaratarak, daha çok istihdam oluşturarak içeride üretim imkanı oluşturmak; hedefimiz bu. Türkiye, artık kendi kendine yetebilen bir ülke. Ortaya koyduğumuz güçlü irade ile bunu her alana yayacağız.

Pandemiden kaynaklanan ve dünya genelinde şahit olduğumuz, tedarik zincirinde bir aksaklık söz konusuydu. Ertelenmiş talepler oldu. Şimdi bu ertelenmiş talepler harekete geçti. Bu taleplere hızlı bir şekilde karşılık verebilenler, taleplere karşı arzı artırabilenler avantajlı hale gelecek.

Ülkemizde normalleşme birçok ülkeye göre hızlı gelişti. Bizim üretim mekanizmamız dünyadaki talebi karşılama noktasında daha hızlı hareket etti.

Bu avantajımızı, ihracat rakamlarına da yansımış bir şekilde görüyoruz. Rekor düzeyde ihracat rakamlarına ulaştık. Daha da iyi bir noktaya gelecektir.

Geçmişte yüksek faiz, düşük kur kaynaklı olan cari açık yeni borçlanmalara sebep oluyordu. Önümüzdeki dönem artık cari fazla verir hale geleceğiz.

Aydın üretimi ve ihracatı üzerine neler söyleyeceksiniz?

Çiftçimizin ürettiği, bereketli topraklarımızın kıymetli ürünleri bu sene yaşanan kuraklığa rağmen önemli bir getiri sağladı. Çiftçimizin yüzünü güldüren rakamlara ulaşıldı.

Bu hareketliliği OSB’lerde de görebiliyoruz. Ürünlerimize muazzam bir talep söz konusu.

İhracat rakamlarımızı incir, pamuk, kestane olarak düşündüğümüzde güzel sonuçlar elde ediliyor. İnciri ele aldığımızda bir ton incirin 5 – 6 bin dolar bandından ihraç edildiğini biliyoruz. İhraç edilen kuru incirin yaklaşık 60 bin ton kuru incir olduğunu düşünürsek; 300 – 350 milyon dolar sadece incir ihracatından gelir elde edileceğini düşünüyoruz. Yani, Aydın’ımızın önceki dönemlerde ulaştığı ihracat rakamlarını aşarak, bu yıl geçmiş dönem ihracat rakamlarının çok üzerinde bir rakama ulaşılacağını tahmin ediyorum.

Ancak potansiyelimiz bunun çok daha üzerinde. İlimize katma değer üretecek, Aydın’ımıza yakışacak ihracat rakamlarına ulaşmak için hepimize büyük görevler düşüyor.

İlimizin üretim, istihdam ve ihracat kapasitesini artırabilmek adına bir seferberlik başlatmamız gerekiyor.

Anneler evlat hasreti çekmesin Aydın’da doğan çocuklar Aydın’da iş bulsun, karınları burada doysun gurbete gitmesinler. Ben bunun mücadelesini veriyorum, arkadaşlarımla birlikte.

Örneğin, dünyanın en büyük seramik fabrikası Bien Seramik tarafından Çine ilçemizde OSB’de kuruluyor. 4000 işçinin istihdam edileceği, yaklaşık 3 milyarlık liralık bir yatırım bu. Üretilenin neredeyse tamamı ihraç edilecek. İlimizin ekonomisini olumlu yönde ciddi oranda etkileyecek bir yatırım. Böylece hem Aydın’ımız hem de ülkemiz kazanacak.

Mustafa Bey, bu organize sanayilerde çalışan insanlar için organize sanayi bölgelerinde konutlar veya dışında yok bununla ilgili ne çözümünüz var mı? Aydın Büyükşehir böyle bir plan çalışması yapıyor mu?

Şöyle ki TOKİ aracılığıyla birçok konutun inşaatına başlandı. Ancak burada yerel yönetimlere de büyük görev düşüyor; kalıcı çözümü üretecek olan yerel yönetimler. Yatırımcıyı davet eden ve üretime başlandıktan sonra oluşacak olan taleplerle ilgili yerel yönetimlerin planlaması olması gerekir. Şehirleşme, konut inşası ve sosyal donatılar kapsamında yerel yönetimlerin yatırımcı dostu olması gerekir. Bu ortamın oluşturulması ve gerekli taleplerin karşılanması gerekir. Biz yerel yönetimlerde bu iradeyi maalesef ki göremiyoruz. Bırakın önümüzdeki dönemde bu iradeyi görmeyi mevcut sorunların çözümünde dahi bunu göremiyoruz. Yani maalesef Aydın yerel yönetimler bazında yönünü bulamamış bir şehir hüviyetinde gözüküyor.

Gelişmelere an be an şahit oluyoruz. Bunları ifade etmemin sebebi her zaman dediğim gibi ilimizin kalkınması. Muhalefet olsun diye söylemiyorum. Güzel şeyler olsun onları da söyleriz. İcabında, valimizin koordinasyonunda bir masa etrafında toplanabilmemiz gerektiğini de her fırsatta belirtiyorum. Bu şehir hepimizin. Şehrimizin sorunlarını el birliği ile çözülmesi için gayret etmeliyiz. Dediğim gibi yönünü bulamamış bir şehir var. Ne tarafa doğru büyüyor; ne tarafa doğru gelişiyor belli değil.

Bu şehrin trafik sorunu var mı, var. Alt yapı sorunu var mı, var. Otopark sorunu var mı, var. Arıtma problemi var. Birçok sorunu bünyesinde barındırıyor. Ama bunları çözme adına bir iradeyi göremiyorum. Görmek istiyorum ama göremiyorum.

Biz bunları söylediğimizde aynı iradenin kaleme aldığı yazılar görüyoruz. Kimi zaman komik duruma düşseler de ilçe başkanları tarafından bunların yazıldığını görüyoruz. Biz bunların hepsinin kimler olduğunu, bu yazıları kimin yazdığını ve kimin yazdırdığını da biliyoruz.

Biz şehrimizin sorunlarını, TBMM’de ya da ulusal basında, yazılı ve görsel basında anlatmak istemiyoruz. Şehrimiz kötü bir şekilde anılsın istemiyoruz. Hep birlikte kendi içimizde sorunları çözmek için gayret sarf ediyoruz.

Biz bu sorunları genel kurula da taşımasını biliriz. Gündem dışı konuşmalarla, somut belgelere dayandırarak bunu dile getirebiliriz. Ama bunu yapmıyoruz. Aksine bize düşen görevleri her zaman yapmaya hazırız nitekim yapıyoruz da ama altını çizelim yerel yönetimin iradesi burada çok önemli. Yerel yönetimlerin, yatırımcıları çağırması gerek. Yatırım için fırsatlar üretilmesi gerek. Bunu milletvekili olduğum günden beri göremedim maalesef. Bakınız; yatırımcı davet bekler; alt yapının oluştuğunu, böyle bir yaklaşımın olduğunu görmek ister.

Aydın’ın dağlarından yağ, ovalarından bal akan ifade. Aydın’ın şehirleşme planlarını doğru buluyor musunuz?

Az önce de ifade ettiğim gibi yönünü bulamamış bir yerel irade sonucu yönünü bulamamış bir şehir var. Şehirleşmeye bütüncül bir şekilde bakılmalı, şehirleşme bütüncül bir yaklaşım ile planlamalı. Alt yapı, üst yapı, büyüme ve kalkınma eş güdüm içerisinde olmalı. Akıllı şehirler diyoruz bakın. Bunu her yönüyle planlayacak bir akılın şehrin tüm dinamikleriyle konuşulması gerekir. Kaynakların kullanımı açısından da bunlar çok önemli. Fakat maalesef, ortada böyle bir şehirleşme planı yok.

Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin beceremediği yatırımlar var. Bunların başında arıtma geliyor. Ancak, burada hükümetin devreye girdiğini görüyoruz. Sayın Çerçioğlu, bunları devlet yapıyor deyip bir teşekkür bile etmiyor. Büyükşehir’in bunları yapmamasının sebebi nedir?

Tabii biz Sayın Büyükşehir Belediye Başkanının niyetini, düşüncesini bilemeyiz. Ama bu şehrin geleceği adına işbirliği yapmamız gerekiyor.

Menderes’in hali ortada. Bu ovaya can veren Menderes’in durumunu gördükçe içimiz acıyor. Bu dönem kurak geçti. Bundan sonra da iklim değişikliğinin etkilerini yaşayacağız. Bu yönde çözümler üretmemiz gerekir. Bunu yapacak bir alt yapı ve Büyükşehir Belediyesi’nde bir ekip yok. Bunu yapabilecek finansman da çok önemli tabii.

Sarıçay Barajı’ndan örnek verelim. 2014 yılında Sayın Büyükşehir Belediye Başkanı Söke Kuşadası’nın içme sorununu ben gidereceğim dedi, yapamadı. 6 yıl geçti yapamayınca bizlerin girişimleri neticesinde, Tarım ve Orman Bakanımız Sayın Bekir Pakdemirli’ye söyledik; Bakanlığımız devreye girdi. İhalesini hemen yapılarak inşaatına başlandı. Sarıçay Barajı’yla birlikte Söke ve Kuşadası ilçelerimizin içme suyu sorunu çözülecek inşallah.

Şimdi bu Barajı biz yapıyoruz şeklinde ifadeleri, fotoğrafları görüyoruz. Peki, projeyi siz mi yaptınız? Hayır. İhaleyi siz mi yaptınız? Hayır. Finansmanı siz mi sağlıyorsunuz? Hayır.

DSİ bu inşaatı yaptıktan sonra bir sözleşmeyle, protokolle devredecek ve Belediye 30 yıl boyunca toplanan su bedelleri karşılığında yani vatandaşlarımızın ödediği faturalarla, faizsiz bir şekilde bu ödenecek.

Sürekli buralarda poz vermek sadece komik duruma düşürüyor.

Netice olarak baktığımızda elbette bu yatırımların hepsi milletimizin ödediği vergilerle, finansmanla yapılıyor. Bizim bunu hizmete dönüştürmemiz çok çok önemli.

AK Parti iktidarının yatırımlarını anlatır mısınız?

20 yıldan bugüne ilimize çok önemli yatırımlar yaptık. Barajlar, hastaneler, göletler, kapalı sistem sulama yatırımları yapıldı; yapılmaya devam edecek. Bu bizim görevimiz.

Aydın – Denizli Otoyolu tabii çok önemli. İnşallah 2023 yılının ilk çeyreğinde kullanmaya başlayacağımıza inanıyorum.

Şehir hastanesinin inşaatı hızlı bir şekilde devam ediyor. 2022 yıl sonunda biteceği yönünde bir planlama var.

Ayrıca, ilimize yakışır bir adliye sarayı da yapıyoruz. Adalet Bakanımız Sayın Abdulhamit Gül’de ilimizi ziyaretinde söylemişti. 30 Aralık’ta ihalesi yapılacak.

AK Parti olarak, hükümet olarak Aydın’ımızın ihtiyacı olan yatırımları birer birer hayata geçiriyoruz ve bunun mutluluğunu yaşıyoruz. Hükümetin yapacağı yatırımları çok önemli bir noktaya geldi, yerel yönetimin de bunları desteklemesi gerekiyor.

Gençlik ve Spor Bakanımız Sayın Mehmet Kasapoğlu’nun destekleriyle, gençlik ve spor yatırımlarıyla ilgili önemli bir protokol yaptık. İlimiz ulusal ve uluslararası spor müsabakalarına ev sahipliği yapmak istiyoruz. İlimizin tanıtımı adına da bu çok önemli. Kapalı spor salonları, halı sahalar, yüzme havuzları, basketbol sahası, tenis kortları ve daha birçok spor tesisini inşa ediyoruz. Stadyum bu kapsamda çok önemli. Stadyumların zeminlerini de yeniliyoruz.

Hemşehrilerimizin nefes alacağı, aileleriyle, arkadaşlarıyla keyifli vakit geçireceği sosyal donatıları millet bahçeleriyle hayata geçiyoruz.

Üniversite ile ilgili düşünceniz nedir? Yeni üniversiteler açılacağı söz konusu mu?

Aydın’ımız için önemli bir değer. Çok daha iyi sonuçlar alan bir üniversite olmasını istiyoruz. Yeni üniversitelerin kurulması da rekabet ve ihtiyaç açısından önemli. Benim de tarım üniversitesi projem var. Burada uygulamalı, teknolojiyi içinde barındıran, agroparkı da olan bir üniversite şehrimize değer katacaktır.

AK Parti’nin Aydın’a kazandırdığı şeyler çok ama tanıtım noktasında bunu göremiyoruz. Ne dersiniz?

Biz milletimizin ihtiyacı olan yatırımları hayata geçiyoruz; sadece seçim odaklı, popülist işler yapmıyoruz. Elbette, tanıtım noktasında çalışmalar değerli. Ancak, vatandaşlarımız bunları zaten tecrübe ederek, yaşayarak bu yatırımları görüyor. Tanıtım çalışmalarıyla tabii daha işlevsel hale getirmemiz gerekiyor.

Son sözlerinizi alabilir miyim Mustafa Bey?

Ahmet ağabey, bütün hedefimiz, ülkemizin ve Aydın’ımızın daha iyi bir noktaya taşınması. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, milletvekillerimiz, il başkanımız ve teşkilatlarımızla çalışmalarımızı sürdüreceğiz.

Son olarak size ve www.aydinpost.com’a çok teşekkür ederim.