Değerli okuyucularım, bana “hayatta en önemli şey nedir” diye sorsanız “ÖNCE SAĞLIK” DERİM. Sağlığınız yerinde değilse yaşamanın da bir anlamı yoktur.

Türkiye’de son 20 yılda çok önemli mesafeler alındı. AK Parti iktidara gelmeden önce Türk halkının hastane köşelerinde nasıl inim inim inlediğini, eczanelerden ilaç almak için nasıl beklediğini dün gibi hatırlıyorum. Özellikle üniversite hastanelerinde bizler SSK’lılar olarak muayene şansı bulamazdık. Buralarda sadece memurlar tedavi olabiliyorlardı. Sn. Cumhurbaşkanımız bu uygulamayı kaldırdı ve böylece herkes bu hastanelerden faydalanmaya başladı.

Türkiye’de o eski hastane eziyetleri yok. Dünyanın hiçbir yerinde halk sağlığı alanında böyle bir devrim yapılmadı.

Bugün köşemde konuğum Aydın Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Hastanesi Başhekimi Prof. Sn. Mücahit Avcil. Kendisiyle yaptığım röportajda Sn. Avcil, Üniversite Hastanesi’ne günde 6 bin hasta viziti, 11 bin hasta giriş-çıkışı yapıldığını söyledi, bu rakamları duyunca çok şaşırdım.

 

AYDINLININ GÖZ BEBEĞİ ADÜ HASTANESİ

                                

Başta ADÜ Rektörü Prof. Sn. Bülent Kent, Başhekim Sn. Mücahit Avcil, hastanede görevli hocalarımız ve tüm çalışanları kutlamak gerekiyor. 6 bin hasta muayenesi, 10 bin giriş-çıkış takdiri hak eden rakamlar. Ayrıca bu başarıya hizmet kalitesini de savsaklamadan çok zor çalışma koşullarında ulaşıyorlar.

Üniversite Hastanesi’nin eleştirilebilecek yönleri tabii ki var. Ben de eleştiriyorum.   

Ancak, ADÜ Hastanesini eleştiren bazı dostlarıma ve Aydınlılara şunu söylemek istiyorum: Eleştirdiğiniz bu hastanede siz de ameliyat oluyorsunuz. Sağlığa kavuşmak istediğinizde aklınıza önce ADÜ geliyor. Bu hususu da göz ardı etmemenizi özellikle talep ediyorum. Eleştirilerimiz yapıcı olsun. Kusur aramanın bir anlamı yok. Bu hastaneden memnun değilseniz, özel hastanelerde tedavi olabilirsiniz. Bakalım, ocağınıza incir ağacı dikiliyor mu, dikilmiyor mu?

 

 

Ahmet Gözen: MÜCAHİT BEY, sizinle yaklaşık 9 AY önce röportaj yapmıştım. Gerçi siz daha önce de Aydın’da görev yapmıştınız. Ancak Hastane Başhekimi olarak 9 aydır buradasınız. Aydın’a alıştınız sanırım. ADÜ Hastanesi’nde 9 ay içinde neler yaptınız, anlatır mısınız?

 

Prof. Mücahit Avcil: Ahmet Ağabey öncelikle hoş geldiniz. Ben daha önce ADÜ’de 2 yıl başhekimlik yaptım, bu ilk deneyimim değil. Pandemi döneminde Uşak’ta başhekimdim. Daha sonra Azerbaycan Hükümeti’nin teklifiyle ülkenin en büyük hastanesinde başhekimlik görevini icra ettim. Azerbaycan Sağlık Bakanı’nın danışmanlığını yapmak oraya gittim. Buradaki görev değişikliği sırasında ADÜ’nün Rektörü Prof. Sn. Bülent Kent’in daveti üzerine ADÜ’de başhekimliğe başladım. Bu benim ADÜ’de ikinci başhekimliğim. ADÜ’nün tarihinde ikinci kez başhekimlik yapan tek kişi benim Ahmet Ağabey.                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                        

 

Ahmet Gözen: Azerbaycan’da maaşın çok iyiydi. Bakan danışmanıydın. Ülkenin en büyük hastanesinin başhekimiydin. Azerbaycanlı dostlarına ne diyeceksin? Eşinle konuştum. “Vatana hizmet için geldik Ahmet Ağabey.” dedi.

 

Prof. Mücahit Avcil: Öncelikle Azerbaycan çok güzel bir yer, BAKÜ çok güzel bir şehir.  Azerbaycan’daki kardeşlerimiz Türkleri, bizleri çok seviyorlar. Benim bu görevi kabul etmemin sebebi şu: Azerbaycan 9 milyon nüfuslu bir ülke. Biz ise 90 milyonluk bir ülkeyiz. Bizim bilgimiz bazı konularda onlara göre çok üst seviyede. Azerbaycan’a hizmet için gittik ailemle birlikte. Orayı çok sevdik. Azerbaycan Sağlık Bakanı benden Türk tipi bir hastane kurmamı istedi. Ben de bu talebin %60’e yakınını gerçekleştirdim. Geri kalan %40’lık kısım için ise yasalar ve kendi dinamiklerinin değişmesi gerekiyordu. Bülent Hocamın daveti üzerine buraya koşarak geldim. ADÜ Hastanemi çok seviyorum, ülkemi çok seviyorum. Yeniden bu hastanede görev yapmaktan dolayı gururluyum…

 

Ahmet Gözen: Sosyal medya ve Aydın basınında, ADÜ Hastanesi’nde bıçak parası alınması veya önce muayenehane, sonra ADÜ Hastanesi’ne yatış yapılması konularında çok eleştirildiniz. Bu konularla ilgili ne diyeceksiniz? Profesör arkadaşlar muayenehanelerini kapattılar mı? Son durum ne? Tabii ki olayı tek taraflı görmemek lazım. Siz bu konuda neler söyleyeceksiniz?

 

Prof. Mücahit Avcil: Şu anda hastanemizde 250 hocamız var. Doçent ve profesörlerden yalnızca 30’unun muayenehanesi var. Bu hocalarımızın 2014 öncesine dayanan yasal hakları çerçevesinde muayenehaneleri var. Bir yıl önce bu sayı 90 civarındaydı. Yeni çıkan kararnameler ve mahkeme kararlarıyla sonradan açılan muayenehanelerin hepsi kapandı.

Bıçak parası konusuna gelirsek… Bizim hastanemizde özel işlemler dediğimiz, hocalarımızın bizzat mesai dışında yaptıkları işlemler var. Diyelim ki bir hastamız ameliyat olmak istiyor. Hocamız normal ameliyatlarının yanı sıra saat 15’ten sonra da özel ameliyatı yapıyor. Bazen hastalarımız, bu özel ameliyatlar için yatırdıkları bu parayı da bıçak parasıyla karıştırabiliyorlar. Biz bunu ilgili CİMER şikâyetlerinden anlıyoruz. Bu paranın daha sonra hastanemizin kasasına girmiş olduğunu görüyor ve bu ameliyatın hocamız tarafından mesai dışı yapıldığını tespit ediyoruz.

Hiçbir hocamız yasal yollar dışında bir uygulama yapamaz. Aksi bir durumda kolluk kuvvetlerine başvururuz.

Önce muayenehaneye gitme konusuna biraz önce değindim. Şu an yalnızca 30 hocamızın muayenehanesi var, 220 hocamızın yok. 220 hocamızın dışarıda hizmet vermesi şu an söz konusu değil.

 

Ahmet Gözen: ADÜ Hastanesi’nin inşaatı eski rektörlerimizden Sn. Cavit Bircan’la başladı, Sn. Osman Selçuk Aldemir’in rektörlük döneminde bitti. Sn. Aldemir döneminde hastane kısmen faaliyete geçti ama bir kısmı boş kaldı. Sn. Bülent Kent döneminde ve sizin Hastane Başhekimi olmanızdan sonra ise burada yeni bölümler açtınız. Bu konu bağlamında neler söyleyeceksiniz?

 

Prof. Mücahit Avcil: Ahmet ağabey bu çok güzel bir soru. Ben Azerbaycan’dayken Sn. Rektörümüz Bülent Kent Bey bana bu binadan söz etmiş ve bu hastaneyi açıp açamayacağımı sormuştu. Ben de kendisine “O binanın ihalesini ben yapmıştım. Proje benim projem. 2014-2015 yıllarında bu projeyi ben yazdım.” dedim. Bu projenin ihalesi Prof. Rektör Cavit Bircan döneminde yapıldı. Burayı 3 ayda açacağımı Bülent Bey’e söyledim ve 1,5 ayda açtım.

 

Ahmet Gözen: ADÜ Hastanesi’nde yeni açılan bölümler hakkında neler söyleyeceksiniz?

 

Prof. Mücahit Avcil: Dünyada hastanelerde ölümler genellikle kardiyoloji hastalıkları kaynaklı oluyor. İkinci sırada ise kanserler geliyor. Bu iki alanı biz bir merkezde bir araya getirmeyi düşündük. Bu elimizdeki kıymetli hastanemizde 65 yataklı, BÖLGENİN EN BÜYÜK KARDİYOLOJİ BÖLÜMÜNÜ AÇTIK. Bu bölüm, bu binada 42 yatak kapasitesiyle açtığımız KALP-DAMAR cerrahisiyle birlikte çalışıyor. Yani, 65 yataklı KARDİYOLOJİ, 42 YATAKLI KALP-DAMAR SERVİSİMİZ oldu.

Onkoloji ve Hematoloji Bölümü kanser hastaları için. Burası şu anda bölgenin en büyük kemik iliği ve transplantasyon (İlik ve Doku Nakli) merkezi konumunda. 10 yataklı kemik iliği transplantasyon ünitemiz var. Aynı zamanda, yanında bir de 44 yataklı başka bir servisimiz var. Burası bir tür organ nakli yeri ve çok özel.

Onkoloji Bölümü ocak ayında SAĞLIK TURİZMİ kapsamında da hizmet vermeye başlayacak. Kuşadası’nda 2018 yılından bu yana açılamayan 2500 m2 kullanım alanına sahip bir hastanemiz var. Süper lüks ve 2 katlı. Burayı yeniledik ve kadrosunu tamamladık. Ocak ayında burayı da açacağız. Buradaki ağız ve diş sağlığı polikliniği yurt dışından gelecek hastalarımız için her türlü hizmeti verecek. 2. katta estetik cerrahi, yüz gerdirme ve her türlü estetik botoks tedavilerini gerçekleştireceğiz. Burası genellikle yurt dışından gelecek hastalarımıza hizmet sunacak. Bunun yurt dışı reklamlarına başlıyoruz. Tabii ki kendi vatandaşlarımıza da hizmet sunacağız. Hanımlara hitap eden her türlü kozmetik tedaviler ve ameliyatlar, her türlü kalça ve meme operasyonları ADÜ güvencesi altında yapılacak.

  

Yeni binamızda ortopedi ve göğüs cerrahisi bölümleri de faaliyete başladı. Binanın %95’ini açmış olduk. %5’lik kısmı ise yoğun bakım ve onu da yine açacağız. Bu hastane 300 yataklı; halihazırda 295’i kullanılabilir durumda.

 

Ahmet Gözen: ADÜ aynı zamanda tıp eğitimi veren bir üniversite. Öğrencilerin ADÜ Hastanesi’nde aldıkları eğitimlerle ilgili bilgi sağlar mısınız?

 

Prof. Mücahit Avcil: Benim asli görevim Hastane olsa bile, ben aynı zamanda hocayım. Tabii ki öğrenci yetiştirmek de benim görevlerim arasında. TIP FAKÜLTESİ DEKANLIĞIMIZ tıp öğrencisi yetiştirmekten sorumlu. Birlikte çalışıyoruz. PROF. AYHAN AKÖV Dekanımızla da iş birliği içindeyiz. Ayhan Hoca döneminde tıp mezunlarımız uluslararası AKREDİTASYON aldı. Dünyanın her yerinde çalışabiliyorlar. Biz de bu akreditasyonun alınma sürecinde üzerimize düşeni yaptık. Öğrencilerimizle de çok yakın ilişkimiz var.

 

(DİJİTAL KADAVRA KONUSU)

 

Tıp eğitiminde ANATOMİ ÇOK ÖNEMLİ. Her zaman KADAVRA bulamıyoruz. Vücudu tanımayan doktor cerrahi işlemler yapamaz, insanı tedavi edemez. Kadavra eğitimi üniversitelerimizde yeterli verilmiyor. Biz bu sorunu aşmak için DİJİTAL KADAVRA OLUŞTURDUK. Bu bilgisayar sisteminde öğrenci ANOTOMİ dersindeki her şeyi VR gözlükle üç boyutlu yapabiliyor. 

Normalde çocuklarımız kadavra salonunda en fazla 30 dakika kalabiliyorken DİJİTAL KADAVRA SİSTEMİNDE sabaha kadar çalışabiliyorlar. BU PROJE YURT DIŞINDA DAHA ÖNCE VARDI AMA ADÜ OLARAK TÜRKİYE’DE İLK BİZ GELİŞTİRDİK.

 

Ahmet Gözen: ADÜ Hastanesi’nde şu anda hangi bölümler hizmet veriyor? Yeni bölümler açtınız mı? Organ nakli yapıyor musunuz?

Prof. Mücahit Avcil: Yeni doğan çocuklarımızın açık ameliyatlarını yapabilen bir bölüm açtık.  Geçen ay itibarıyla da ruhsatımızı alıp ameliyatlara başladık. Organ naklini daha önce ben başlatmıştım. Ancak benim olmadığım dönemde doktorlarımızdan biri Malatya’ya diğeri Ankara’ya gitmiş. Karaciğer ve böbrek nakillerini o zamanlar yapıyorduk. Şimdilik karaciğer nakli yapmaya başladık ama böbrek nakli yapamıyoruz. Hastanemize 41 hoca kazandırdık. Sene sonuna kadar 260 hocaya ulaşacağız. Türkiye’deki üniversite hastaneleri içinde önemli bir noktadayız. Rektörümüz Bülent Kent Bey Hastanemize ve Tıp Fakültesi’ne 41 hoca kazandırdı.

 

Ahmet Gözen: ADÜ Hastanesi kanser tedavisinde ne durumda? İzmir’e bağımlı mısınız? Döner sermayeden topladığınız paraları eşit dağıtıyor musunuz?

 

Prof. Mücahit Avcil: Ben geldiğimden bu yana gerek hocalarımızın gerek diğer personelimizin sermaye paylarını artırdık. Size oran vereyim: Hocalarımızın payları %350 ila %400 arasında arttı. Tabii ki içimizde çürük yumurtalar olabilir. Ancak gelirini artırmak için ameliyat yapacak hoca olabileceğini düşünmüyorum. Türk hekimleri son derece dürüst insanlardır. Halkımdan ricam şu; herhangi bir kanunsuzluk karşısında hemen CİMER’e şikâyet dilekçesi yazsınlar, biz de bu çürük yumurtaları temizleyelim.

Kanser konusuna gelirsek… Bizim hastanemizde çok güzel bir HEMOTOLOJİ VE ONKOLOJİ SERVİSİMİZ VAR. Radyoterapi bölümü tek eksiğimiz. Bunu da önümüzdeki sene bu günlerde açacağız. Poliklinikler için yeni bir bina yapıyoruz. Polikliniklerimiz yeterli değil. Radyoterapi hastalarımızı Atatürk Devlet Hastanesi ve İzmir’e gönderiyoruz. Ancak gelecek sene bu zamanlarda bu bölümü de ADÜ’ye kazandıracağız. Ahmet Ağabey bu bölümü inşallah beraber açarız. Artık hastalarımız İzmir’e gitmek zorunda kalmazlar.    

Ahmet Gözen: Bilançoya baktığınızda ADÜ Hastanesi’nin gelir-gider durumu nasıl? Borcunuz var mı? Yeni yatırımlar düşünüyor musunuz?

 

Prof. Mücahit Avcil: Hastanenin cihazlarının %80’ini yeniledim. Neredeyse 120 MİLYON TL’LİK CİHAZ ALDIK. BUNU BİR SENE İÇİNDE GEREK MALİYE BAKANLIĞI’NIN SAĞLADIĞI BÜTÇE GEREK KENDİ DÖNER SERMAYEMİZLE YAPTIK. İhalelerimizde en küçük bir kayırma söz konusu olmadı. İhale Kanunu’na göre açık ihaleye çıktık. Devlet Malzeme Ofisi’nden temin edemediğimiz malzemeleri açık ihaleyle aldık. 21/B uygulamıyoruz.

Eskiden ihalelere tek tük firma gelirdi; şimdi onlarcası geliyor. Paralarını zamanında ödüyoruz. Gelirimiz ben aldığımda 59 milyon TL’ydi, şu an aylık ciromuz 220 milyon TL. Halihazırda 200 MİLYON TL borcumuz var. Hastanelerde bir kural vardır. Aylık geliriniz ile borcunuz arasındaki oranın 6 katı geçmemesi gerekir. BİZDE İSE BU ORAN BİRE BİR DURUMDADIR.

Ahmet Gözen: Son sözlerinizi alabilir miyim? Aydın halkı ve tıp camiasına neler söyleyeceksiniz?

 

Prof. Mücahit Avcil: Bu görevler bayrak yarışı gibi Ahmet Ağabey. Ben görev sürem boyunca GÖK KUBBEDE HOŞ BİR SEDA BIRAKARAK ve yüzümün akıyla ADÜ ve VATANIMA hizmet ederek buradan ayrılmayı isterim. Geçmiş yönetimlerle uğraşanlar yeni eserler ortaya koyamazlar ve enerjilerini harcamış olurlar. Ben 30 yıldır dağcılıkla uğraşıyorum. Tenis oynuyorum, TRİATLON yarışlarına hazırlanıyorum. Kayak yapıyorum ve kayağı çok seviyorum. Kaya tırmanışında hocalık yapabilecek kadar mahirim. Müzik de dinlerim. Eşimde bana eşlik eder. Söylemediğim bazı hususları da paylaşayım:

·         Birincisi, Çocuk Kalp Merkezi’ni 2 ay içinde açacağız.

·         İkincisi, Çocuk Hematoloji Merkezi’ni 2 ayda açacağız.

·         Üçüncüsü Çocuk Kemik İliği Nakli Bölümü’nü 2 ay içinde açacağız.

·         Kuşadası’ndaki birimi 3 ay içinde açacağız.

·         Kan Bankası Merkezimizi yenileyip 2 ayda açacağız.

·         Yeni polikliniklerimizi geliştirecek binanın temelini mart ayında atacağız. Bunun için 200 milyon TL ödenek ayırdık.

 

Ahmet Ağabey, öncelikle size ve güzel habercilik anlayışı için Aydınpost’a teşekkür ederim. Kötü haber yapmak, iftira atmak çok kolay. Ahmet Ağabey olarak bu camianın içinde güzel duruşunu korumuş bir insansın. Bu hizmetleri halkımıza anlatmak için ön ayak oldun. Yönetici olmadan önce de seni ve Aydınpost’u takip ederdim. Bu açıdan özellikle teşekkür ediyorum. Bir kez daha size ve Aydınpost’a teşekkürlerimi sunuyorum.                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                

Canlı Hayvan İthalatı ve ÖRKOOP Makale: Canlı Hayvan İthalatı ve ÖRKOOP