24 Hazirana hızla yaklaşıyoruz.

Sanırsınız bu seçimler Genel Başkanlar seçimi.

Sahada milletvekilleri yok denecek düzeyde.

Mahalle aralarında ve şehrin ana caddelerinde giydirilmiş ve parti müziği çalan araçlarla sonuç alınmaya çalışılıyor.

Partililer listelerden memnun değil.

Geçenlerde yazmıştım.

Partiler açık büfe değil tabldot usulü lokantalara benziyor.

Partililere seçme hakkı tanınmıyor.

Partili seçmen ayak alışkanlığından ve duygusal sebeplerden dolayı lokantaya gidiyor ve tabldota razı masaya oturuyor.

Masaya yemeği geliyor besmele çekip yemek için harekete geçiyor ama daha ilk lokmasında tabakta istenmeyen “sinek veya böcekle” karşılaşıyor.

Hemen garsonu çağırıyor ve şikâyetini iletiyor.

Garson şefi çağırıyor ve tabakta bulunan ve insanın midesini rahatsız eden şeyi gösteriyor.

Şef masada bulunan çatalı alıyor ve tabakta bulunan iri bir et parçasıyla istenmeyen şeyin üstünü örtüyor.

“Afiyet olsun” temennisinde bulunarak oradan ayrılıyor.

Seçmen ve adaylar meselesi buna benziyor.

Seçmene “Önüne konanı ye!” deniliyor.

Fazla kurcalama partinin ali menfaatleri için bu gereklidir. Genel merkez kılı kırk yararak adayları belirledi. Gözden kaçanlara fazla takılma, partiyi bu zorlu süreçte yalnız bırakma!” deniliyor.

İttifak içinde yer alan partiler içinde alternatif arayacak mı?

Yoksa her şeye rağmen dayatılan listeye oyunu verecek mi?

Bekleyip göreceğiz.

***

MHP’den ayrılarak kendilerine yeni yol arayanlar İYİ Parti’de kendilerine gelecek arıyorlar.

Ülkemizin yıllardır kaldıramadığı baraj ayıbından kurtulmak için onlarda bir ittifak içinde yer aldılar.

Elbette MHP’nin içinde yer aldığı “Cumhur İttifakı” içinde yer alamazlardı.

Baraj sorunu yaşadıkları için başını CHP’nin çektiği “Millet İttifakı” içinde yer aldılar.

Bu ittifak içinde yer alan her parti kendi Cumhurbaşkanı adayını gösterdi.

Her parti Hükümet programını açıkladı.

Eğer “Cumhur İttifakı” kazanamazsa hangisinin hükümet programı uygulanacak bilmiyoruz.

Mesela Millet ittifakı kazanırsa CHP’nin programında yer alan "Yerel yönetimlerin özerkliklerini AB standartlarına kavuşturacağız. TBMM tarafından 8.5.1991'de kabul edilen Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'nı uygulayacağız" yine "Kamu yerel birimlerinin idari ve mali özerkliklerini sağlayacağız", 138. sayfasında ise, "Merkezi yönetimin yerel meclislerin kararlarına müdahalesini önleyecek yasal düzenlemeler yapacağız, Yerel yönetimlerin özerkliklerini AB standartlarına kavuşturacağız.” beyanına diğer partiler, özellikle İYİ partide siyaset yapan ülkücüler ne diyecek ve bunun doğuracağı sonuçlar hakkında ne düşünüyorlar bilmiyoruz.

Çünkü bu vaat özellikle HDP oylarını almak için konulmuş gibi duruyor.

Kamuoyu gibi bende bu konuda ne düşünüyorlar merak etmekteyim.

Şayet “Millet ittifakı” seçimi kazanırsa HDP’nin bu taleplerine cevap vermezlerse mecliste oluşacak çatlağı nasıl izale edecekler?

Oluşacak çatlağın doğuracağı kaos nasıl giderilecek?

Ülke genelinde milletvekili listelerinde sağlayamadıkları üstünlüğe rağmen İYİ Partide ağırlıklarını nasıl koruyacaklar?

Bu sorular cevabı aranan sorulardır..

 

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA