"Pazartesi kesin diyete başlıyorum, bu sefer çok kararlıyım."

"Üç beyazı bıraktım şu andan itibaren, ağzıma asla ekmek sürmem artık."

"Hafta sonu kahvaltıya gideceğiz sonra bir daha ne ekmek ne şeker bak görürsünüz."

"Diyetisyene gerek yok ya ben hatamı biliyorum gece yemelerini bıraktım mı hemen kilo veririm."

....

Bu söylemler tanıdık geldi mi? Bu cümleleri kendiniz için kullanmış ya da çevrenizden sıklıkla duyuyor olabilirsiniz. Peki çok kararlı görünen bu cümlelerin sonrasında neler oluyor? Hiç başlanamayan ya da iki üç gün sürdürülen ardından bir bahaneyle bozulup bir dahaki pazartesiye ertelenen diyetler..

Neden sürdüremiyoruz bu diyetleri ?

1)Diyetisyene/diyete ne gerek var algısı/baskısı: Eğer ciddi bir kilo probleminiz yoksa zayıflama ve diyetten bahsettiğinizde karşılaşacağınız standart bazı tepkiler var. "Diyetisyene para vermene ne gerek var canım bir kaç kilo için ekmeği kes yeter.", "İyisin böyle çok zayıf olmak da iyi değil ama daha fazla kilo alma dikkat et sadece.", "Diyetisyeni bırak bana sor sen ya bak ben bir liste uyguladım sana da vereyim bir ayda 5 kilo garantili."... Herkesin psikolog herkesin diyetisyen olduğu şu günlerde bu söylemler çevrenizde çok fazla olabilir. Lütfen kendi bedeninizle ilgili en doğru kararı verecek kişinin siz olduğunu unutmayın. Bunu da en sağlıklı şekilde bir diyetisyenle yürütebilirsiniz.

2)Bir zorunluluk mu yoksa sağlık yaşam tarzı mı? Eğer diyeti bir zorunluluk olarak görüyorsanız motivasyonunuz düşük olacak ve muhtemelen kısa sürede pes edeceksiniz. Diğer taraftan sağlıklı bir yaşam tarzına geçiş olarak değerlendirir ve hayatınıza getireceği faydaları (kilo vermenin dışında) net olarak bilirseniz daha istekli başlayabilirsiniz.

3)Diyete başlamayla ilgili net ve gerçekçi bir amacın olmaması: Zayıflamaya karar vermek elbette bir adım ama amacımızın net olması lazım. Neden zayıflamak istiyoruz ? Sağlık problemleri yaşadığımız için mi yoksa daha fit bir görünüme sahip olmak ve kendimize daha iyi görünmek için mi? Kaç kilo vermek bizim için sağlıklı? Kaç kilodan sonra sağlığımız olumsuz etkilenir? Yaşam tarzımızda neleri düzenlemeli, neleri eklemeliyiz? gibi sorulara cevap vererek başlamalıyız.

4)Sonuç odaklı ve sabırsız olmak: Diyelim ki kendinize belirlediğiniz hedef beş kilo vermek. İki hafta boyunca çok güzel bir şekilde diyetinizi de sürdürdünüz. Hevesle tartıya çıktığınızda ise yalnızca bir kilo verdiğinizi fark ettiniz. Sonuç ve kilo odaklı olarak diyete başlayan bir kişinin kısa sürede motivasyonunun düşmesi kaçınılmaz olacaktır. Hedefe giden yola küçük adımlarla başlamak ve daha kolay ulaşılabilir ara hedefler belirleyerek ilerlemek, süreç odaklı olmak diyeti daha sürdürlebilir kılacaktır.

5)Ne kadar az yersem o kadar kilo veririm düşüncesi: Eğer diyet sürecine bir diyetisyenle başlamadıysanız bilgi eksikliği nedeniyle kendinizi aç bırakıyor olabilirsiniz. Oysaki kilo vermek için yapmanız gereken aç kalmak değil sağlıklı ve metabolizmanıza uygun bir beslenme alışkanlığı kazanmaktır. Kendinizi aç bırakarak, öğün atlayarak yapacağınız tek şey halsiz düşmek, sağlık sorunları yaşamak ve diyet motivasyonunuzu hızla kaybetmek olacaktır. O yüzden mümkünse bir diyetisyen eşliğinde eğer henüz gidemiyorsanız doğru kaynaklardan araştırma yaparak sağlıklı beslenme alışkanlıklarını öğrenmek sizin için süreci kolay ve sürdürülebilir kılacaktır.

6)Duygusal Yeme alışkanlığı: Yemek yemek ne kadar fizyolojik bir ihtiyaç olsa da bizler sadece doymak için yemeyiz.  Olumsuz duygu durumlardan kaçmak ve daha iyi hissetmek için yemeğe yönelme davranışına, duygusal yeme denir.  Yeme davranışı sırasında kısa süreli haz duysak da sonrası bildiğimiz gibi pişmanlıktır. Çözülemeyen problemlere ek bir de kilo alımı ve sağlık problemleri gelir. Eğer böyle bir alışkanlığınız varsa çözemediğiniz sorunlar için psikolojik destek almayı düşünebilirsiniz. Bu konuda daha detaylı bilgiye ("Duygularınız mı aç karnınız mı? Duygusal yeme problemi ve öneriler." başlıklı yazımdan ulaşabilirsiniz.)


7)Diyet sırasında mükemmel olmaya çalışmak:  Diyet yapmayı sadece kilo vermek olarak algılamamalı yeni ve sağlıklı bir beslenme alışkanlığına geçiş olarak da düşünmeliyiz. Elbette her alışkanlıkta olduğu gibi beslenme alışkanlıklarımızı değiştirmek de başta biraz zorlayacaktır. Sık fast food tüketme alışkanlığımız varsa zaman zaman arayışa gireceğimiz dönemler olabilir. Diğer taraftan mükemmel bir diyet sürdürmeye çalışmak da diyete başlayanlar için çok zorlayıcıdır. Burada kişileri en çok zorlayan "ya hep ha hiç" düşüncesidir. Bir şekilde bir hafta sonu kaçamağı yapmış gittiğiniz kahvaltıda biraz kontrolsüz yemiş ya da bir akşam yemeğinde fazla alkol almış olabilirsiniz. Bu durum diyetteki kişilerde suçluluk ve pişmanlık yaratırken düşen motivasyonla birlikte diyeti bırakmaya neden olabilir. Oysaki herkes hata yapabilir. Bu bilinçle yaptığınız kaçamağın farkında olarak ama bunu bir bonus olarak düşünerek kaldığınız yerde devam edebilirsiniz.


8)Yalnızca diyetle zayıflamayı beklemek: Kararlı bir şekilde diyete başladıktan bir süre sonra bazı kişiler istediği sonucu alamamaktan, yemediği halde kilo verememekten şikayetçi olabiliyor. Bu konuda bilmemiz gereken şey yalnızca beslenme alışkanlığımızı değiştirmenin yeterli olmadığı. Hareketsiz yaşam, az ve kalitesiz uyku düzeni, sürekli stres altında olma gibi faktörlerde kilo verme sürecinde olumsuz etkiye sahiptir. 


9)Psikolojik ya da fizyolojik bir sağlık problemimiz var mı? Son olarak tüm maddelerden şunu çıkarabiliriz. Psikolojiyi dikkate almayan bir diyet sürdürülebilir olmayacağı için süreç için de başarısızlığa mahkumdur. Diğer taraftan psikolojik olarak hazır bulunulan ancak kişinin metabolizmasına uymayan bir diyet de başarısızlığa mahkumdur. Örneğin kilo veremeyişinizin ya da aşırı yeme davranışınızın altında hormonal bir neden bir sağlık problemi de olabilir. Bu nedenle diyetisyeninizin de önereceği bazı tahlillerle sürece başlamak daha sağlıklı olacaktır.

Sağlıkla kalın, iyi haftalar.