Hürriyet’ten Mesut Hasan Benli’nin haberine göre, Ankara başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Meclis’i bombalayan Mustafa Azimetli ve ona emri veren Ahmet Özçetin’in de Dişli’nin emrinde oluğu belirtildi.  Dişli’nin darbe girişimi gecesi saat 20:51’de danışmanı Orhan Yıkılkan’la birlikte Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın odasına girdiği, iki saat 12 dakika sonra ise Dişli ve diğer askerlerin Akar’ı götürdüğü kaydedildi.

‘Kartlardaki notları okudum’

İddianamede, Dişli’nin daha önce basına yansımamış ikinci ifadesi de yer aldı. 26 Aralık tarihli ifadede Dişli o geceyi şöyle anlattı: “Yarbay Levent Türkkan’ın odasına girdim. Biri enseme silah dayadı, ordudun yönetime el koyduğunu söyledi. Bana ‘Komutanın hayatı sizin elinizde, bizimle hareket edersen yaşarsınız yoksa sonu Rüştü Erdelhun’dan beter olacak, bunları komutana aktarın’ dediler. Kartlara yazdığım notları daha sonra komutana okudum. Tabancayla yarbay Levent Türkkan, yüzbaşı Serdar Tekin içeri girdi; ‘Sıkarım, direnmeyin’ dedi. Akar, ‘Sık ulan şerefsiz’ diye tepki gösterdi. Akıncı’ya geldiğimizde 23.00 sıralarıydı. Bizi bir odaya aldılar. 30-40 dakika sonra Kubilay paşa ile Akın Öztürk geldi.”

Komutan ‘Sağ ol evlat’ dedi

Akar’ın darbeye karışanlara 12 Eylül darbesinin mimarı Kenan Evren’i gösterdiğini belirten Dişli, şöyle devam etti: “Hakan Evrim ve Ömer Faruk Harmancık ile görüştüm. Komutanın yanına gittik. Komutan, ‘12 Eylül’de halkın orduyu çağırdığını biliyorum, ama Kenan Evren’in cenaze törenini gördüm, gelin bu işi durduralım’ dedi, televizyonu gösterdi. ‘Şu halkı görmüyor musunuz’ dedi. Gruptakiler ‘Başımıza geçin, duyuruyu yapalım, halk çekilir’ dedi. Komutan ‘Polisin askere silah çekmesinin telafisi olmaz, bu faciadır. Cumhurbaşkanını, başbakanı ikna ederim. Bu son şans, sonra benim bunu yapmamın anlamı kalmayacak’ dedi. Karargâhı aradım. Emniyet durumunu sordum. ‘Müsait’ dediler. Komutan helikopterde bitkindi.  Bana ‘Sağol evlat’ dedi. ‘Komutanım ne olduysa anlatacağız, başından beri birlikteyiz, ben sizin için buradayım’ dedim. 08.30 gibi Köşk’e indik. 15.30’a kadar kriz masasında görev yaptım. Başta başbakanımız olmak üzere hepsi şahittir. İki polis gelip ‘Bilginize başvurmamız lazım’ dediler. Bu sırada ben ağabeyim Şaban Dişli’ye bütün gece yaşananları özetliyordum.” 

Kendisini kasıtlı rehin aldırmış

İddianamede, eski genelkurmay harekât plan daire başkanı tümgeneral Baki Kavun’un da bir kandırma amacıyla askerlerce rehin alındığı ifade edildi. Saat 03.55’te rehin alındığı görüntüleri olmasına rağmen, derdest edildikten sonra da telefonunu kullandığı tespit edilen Kavun’un kendisini rehin alınmış gibi gösterdiği belirtildi.

Erkene çeken isim Talu

İddianamede, darbe girişimine başlanan saati belirleyen isminse genelkurmay başkanlığı personel başkanı olarak görev yapan korgeneral İlhan Talu olarak gösterildi.

Bu iddianın temelinde ise Talu’nun MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın genelkurmay karargâhına gidip Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve 2’nci Başkan Yaşar Güler’le görüştüğünü görmesi, Gülen Cemaati’nden personelin tutuklanacağı bilgisini paylaşıp gece 03:00’te planlanan girişimi erkene alması var.

Talu ayrıca o gece saat 21.23’te genelkurmay karargâhını ele geçirmek için içeri giren darbeci Özel Kuvvet görevlilerinden bir gruba bina içinde yol da gösterdi.