Boşanma avukatı 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 161. ve devamı maddeleri kapsamında özel boşanma sebepleri ile genel boşanma sebeplerine dayalı olarak tarafların talebine göre anlaşmalı boşanma ya da çekişmeli boşanma davasını açan avukattır.

Boşanma avukatı tarafından açılabilecek boşanma davasında özel boşanma sebepleri şunlardır: zina (TMK 161), Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK 162), Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK 163), Terk (TMK 164), Akıl hastalığı (TMK 165). Bu sebeplerden her birinin kanunda ayrı ayrı düzenlemesi mevcut olup boşanma avukatı yardımı ile bu sebeplerden birine dayanarak boşanma davası açılabilir.

Boşanma avukatı tarafından açılabilecek bir diğer dava türü ise genel boşanma sebebi olan “evlilik birliğinin sarsılması” sebebidir. Bu boşanma sebebi boşanma avukatı tarafından en çok açılan dava türlerinden birisidir. Bu genel boşanma sebebine dayalı olarak ayrıca anlaşmalı boşanma davası da açılabilir. Kısaca anlaşmalı boşanma davasının sebebi evlilik birliğinin temelinden sarsılmasıdır.

Boşanma Avukatı ile Anlaşmalı Boşanma Davası Açmak

Boşanma avukatı ile anlaşmalı boşanma davası açabilmek için öncelikle boşanma avukatı bu işi üstleneceğinden noterden boşanma vekaletnamesi çıkarılması gerekmektedir. Boşanma avukatı için çıkarılacak vekaletnamede vekalet verene ait fotoğrafın yer alması gerekmektedir. Dolayısıyla boşanma avukatı vekaletnamesi ile diğer avukat vekaletnamelerinden farklıdır. Notere gittiğinizde boşanma avukatı için vekaletname yani boşanma vekaleti çıkaracağınızı söylemeniz ve özellikle belirtmeniz gerekmektedir.

Vekaletname hazır olduktan sonra boşanma avukatı tarafından anlaşmalı boşanma davası açılabilecektir. Bunun için vekaletname sonrası boşanma avukatı ile bir avukatlık sözleşmesi yapılmasında fayda vardır. Boşanma avukatı ile avukatlık sözleşmesi işlemi de tamamlandıktan sonra anlaşmalı boşanma davanızın açılması için gereken tüm ön hazırlık süreci tamamlanmış olacaktır.

Anlaşmalı Boşanmaya Hangi Mahkeme Bakar?

Anlaşmalı boşanma davalarına Aile Mahkemeleri bakmaktadır. Eğer davanın açılacağı yerde Aile Mahkemesi yoksa bu defa Aile Mahkemesi yerine davaya Asliye Hukuk Mahkemesi bakar. Fakat Asliye Hukuk Mahkemesi davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakar.

Peki hangi Aile Mahkemesinde dava açılmalıdır? Anlaşmalı boşanma davası eşlerin son 6 aydır birlikte yaşadıkları yer Aile Mahkemesinde açılmalıdır. Örneğin eşler davanın açılmasından önceki son 6 aydır Şişli/ İstanbul adresinde ikamet etmişlerse davaya bakmakla görevli mahkeme İstanbul Aile Mahkemesidir.

Bunun yanı sıra eşlerden birisinin yerleşim yeri Aile Mahkemesi de davaya bakmakla yetkilidir. Örneğin eşler her ne kadar en son 6 aydır Şişli/ İstanbul’da ikamet etmişlerse de dava açılacağı sırada eşlerden birisinin ikametgahı Tekirdağ’da ise Tekirdağ Aile Mahkemesi de anlaşmalı boşanma davasında yetkili mahkeme olacaktır.

Anlaşmalı boşanma davasının yanlış bir mahkemede açılması davanın reddine sebebiyet verecektir. Dolayısıyla bir anlaşmalı boşanma avukatı yardımı ile dava açılması tarafların hukuki menfaatlerinin korunması açısından oldukça önemlidir.

Anlaşmalı Boşanma Nedir? Anlaşmalı Boşanma Şartları Nelerdir?

Anlaşmalı boşanma Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesinde “evlilik birliğinin sarsılması” genel boşanma sebebi altında düzenlenmiştir. Yani anlaşmalı boşanma bir çeşit genel boşanma sebebidir. Eşlerin en az bir yıl süren bir evliliklerinin olması anlaşmalı boşanma için en temel şarttır. Yani evliliği bir sene sürmeyen eşlerin açacağı anlaşmalı boşanma davası mahkeme tarafından reddedilir.

Diğer bir şart ise anlaşmalı boşanma protokolüdür. Anlaşmalı boşanma protokolü olmadan boşanma avukatı yardımı ile ya da tarafların bizzat başvurusuyla anlaşmalı boşanma davası açılamaz. Boşanma protokolü olmadan açılacak anlaşmalı boşanma davası mahkeme tarafından reddedilebilir.

Peki anlaşmalı boşanma protokolünde ne yazılmalıdır? Anlaşmalı boşanma protokolünde eşlerin boşanmanın mali sonuçları hakkında düzenleme yapması kanuni bir şarttır. Yani nafaka, tazminat gibi taleplerin mutlaka protokole yazılması gerekir. Boşanma avukatı tarafından açılacak anlaşmalı boşanma davalarında bu hususa özellikle dikkat edilerek hak kaybının önüne geçilmektedir. Eşler birbirinden nafaka ya da tazminat talebinde bulunmasa dahi böyle bir taleplerinin bulunmadığını protokole yazmalıdır.

Boşanma avukatı vasıtasıyla anlaşmalı boşanma davası açıldığında protokole yazılacak diğer bir şart ise çocukların durumu hakkındaki düzenlemenin varlığıdır. Yani çocuğun velayetinin kimde olacağı ile çocuk için ödenmesi gereken iştirak nafakasıdır. Bilineceği üzere evlilik birliği içinde çocukların velayeti hem ana hem de baba üzerindedir. Fakat boşanma ile birlikte çocukların velayeti hakkında mahkemece bir düzenleme kabul edilecektir. Buna göre boşanma gerçekleştikten sonra çocuğun velayeti eşlerden birisinin üzerinde olacaktır. Bu sebeple velayeti üzerinde olmayan eş, diğer eşe çocuk için nafaka ödemesi yapmak zorundadır.

Evlilik birliği içinde çocukların bakımı, gelişimi için yapılması gereken tüm masraflar eşlerin birlikte üzerindedir. Fakat boşanma ile birlikte velayeti kendisine verilmeyen eş bu yükümlülüğünü diğer eşe çocuk için vereceği iştirak nafakası ile yerine getirecektir.

Boşanma Avukatı ile Açılacak Anlaşmalı Boşanma Davası Süreci

Boşanma avukatı ile açılacak anlaşmalı boşanma davasında eşler mahkeme tarafından yapılacak ilk duruşmada hazır olmalıdır. Eşlerden birisinin ilk celsede hazır olmaması durumunda davanın usulden reddine karar verilebilir. Şöyle ki; eğer davayı açan eş duruşmada hazır olmazsa davalı eş davayı takip etmeyeceğini söyleyip davanın düşmesini sağlayabilir. Tabi bu durumun gerçekleşmesi için davacı eşin bir boşanma avukatı ile temsil edilmiyor olması gerekir. Dolayısıyla boşanma avukatı bu süreçte sizin haklarınızı koruyabilecek tek yetkili kişi konumundadır.

Boşanma avukatı tarafından açılan anlaşmalı boşanma davasında hakim her iki eşi de dinlemeden karar vermez. Hakim her iki tarafı da dinleyerek anlaşmalı boşanma konusunda iradelerinin gerçeği yansıtıp yansıtmadığını anlayarak karar verecektir.

Ayrıca anlaşmalı boşanma avukatı ile davayı açmadıysanız anlaşmalı boşanma protokolünde yapmış olabileceğiniz bir hata sebebiyle davanız reddedilebileceği gibi hakim tarafından bu protokol değiştirilebilecektir. Eğer her iki eş de hakim tarafından boşanma protokolünde yapılan değişikliği kabul ederse eşlerin bu değişiklik kapsamında boşanmasına karar verilir.

Peki bu değişiklik neleri kapsar? Hakim tarafların ve müşterek çocukların menfaatine olan değişiklikleri yapabilir. Örneğin çocuğun velayeti anneye bırakıldığında babanın çocuk için ödemesi gereken iştirak nafakası hakim tarafından az bulunursa bu nafaka bedelinin yükseltilmesi için değişiklik yapılabilir.

Ayrıca eşlerden birisi gerçekten boşandıktan sonra yoksulluğa düşecekse ve diğer eşin yoksulluğa düşecek olan eşe vereceği nafaka protokolde daha az miktarda belirlenmişse hakim bu nafaka bedelini yükseltebilir.

Eğer boşanma avukatı olmadan açtığınız anlaşmalı boşanma davası herhangi bir sebeple reddedilirse yeniden dava açabilmeniz için bu davanın kesinleşmesinden itibaren 3 yıl geçmesi gerekir. Kanunda yazılı düzenlemeye göre boşanma davası reddedildikten sonra bu davanın kesinleşmesinden itibaren 3 sene boyunca ortak hayat yeniden kurulamamışsa taraflardan (eşlerden) herhangi birinin boşanma avukatı ile ya da kendisinin yeniden açacağı boşanma davası üzerine bu defa eşlerin boşanmasına karar verilecektir.

Peki mahkeme kararını kesinleşmesi ne demektir? Boşanma davasının kesinleşmesi, Aile mahkemesinin verdiği boşanma ya da davanın reddine ilişkin karara karşı eşlerin istinaf mahkemesine başvurmamasıdır. Ya da istinaf mahkemesi tarafından Aile mahkemesi kararı onanırsa bu karar kesinleşmiş sayılacaktır. Dolayısıyla boşanma avukatı yardımıyla ya da tarafların kendisi tarafından açılacak boşanma davası için başlayacak 3 yıllık süre bu tarihten itibaren başlayacaktır.

Kaynak: https://leventsamgar.com/bosanma-avukati-istanbul-ucretleri/